Cinayetten hüküm giyip şartlı tahliye edildi, yine cinayet işledi
Türkiye'de herkesin kulağı Diyarbakır'da kaybolan Narin'den gelecek bir sesteydi. Küçük kızın cansız bedeni bulundu. 24 kişi gözaltına alınırken bir yakını cenaze bekleme alanında bir kadına saldırdı. Engelli ablasının ölümü de gündeme geldi.
Türkiye üç haftaya yakın süredir Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin kırsal bir mahallesinde kaybolan sekiz yaşındaki Narin Güran’dan bir ses, seda bekliyordu. Ancak bu sabah umutlar tamamen tükendi, küçük kız çocuğu ölü bulundu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sabah saatlerinde kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında paylaştığı mesajda acı haberi şöyle verdi:
“Narin kızımızın maalesef cansız bedeni jandarma ekiplerimiz tarafından bulundu. Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Başımız sağ olsun.”
Bakan Yerlikaya, Narin’in nerede bulunduğunu ve olası ölüm nedenine ilişkin ilk bulguları paylaşmadı.
Yerlikaya’dan kısa süre sonra açıklama yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç soruşturmanın sürdüğünü belirterek “Narin kızımızın ölümünden sorumlu olan ya da olanlar, adalet önünde hesap verecektir” demekle yetindi, o da Narin’in nerede bulunduğuna ve bulunduğunda ne durumda olduğuna ilişkin hiç bilgi vermedi.
Ancak ilerleyen saatlerde Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu kameralar karşısına geçerek vahşetin detaylarını anlattı:
“Narin’in cansız bedeni Eyertutmaz Deresi’ndeki aramada çuval içinde üstü taşlarla örtülüp gizlenmiş şekilde sabah saat 08.45’te bulundu. İlk bulgulara göre öldürüldükten sonra bir çuval içinde getirildiği, burada çuvalla birlikte derenin kenarında suyun içine yerleştirildiği, üstünün taşlar ve dallarla şüphe uyandırmayacak şekilde doğal bir görüntü verilerek kapatıldığı anlaşılmıştır.”
Bu sabah itibariyle Narin’in ailesinin yaşadığı kırsal Tavşantepe mahallesine giriş çıkışlar kapatıldı.
Gelişmelerin ardından 24 kişinin gözaltına alındığı bilgisi kamuoyuyla paylaşıldı. Habertürk’ten Veysi İpek’in haberine göre bunlar arasında küçük kızın annesi, bir kardeşi, bilgi sahibi olduğu düşünülen birkaç amcasıyla tarlada çalışan bazı kişiler de var.
Narin’i arama süreci, bilindiği üzere çok bilinmezli bir denklemdi adeta.
21 Ağustos’ta Tavşantepe’deki Kuran kursuna giden küçük kız öğleden sonra arkadaşlarıyla eve yürümeye başladı. Güvenlik kamerası onu ve arkadaşlarını son görüntülediğinde saat 15.15’ti. Sonra kestirmeden gitmek için toprak patikaya girdi. Giriş o giriş, bir daha kendisinden haber alınamadı.
Haliyle ilk olarak aileye bakıldı. Şüpheli olarak ortaya çıkan ilk kişi Narin’in abisiydi. Gözaltına alındı, iki gün sorgulandı, kolundaki ısırık izinden DNA örneği alındı ve sonra salıverildi. Çünkü izin kime ait olduğu tespit edilemedi.
Ardından savcı bütün aile fertlerinin çapraz sorguya alınması talimatı verdi. Çocuğun annesi babası, amcası, kuzenleri herkes sorguya alındı. Savcılık amca Salim Güran için gözaltı kararı verdi. Adam ‘kasten öldürme’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ 2 Eylül’de ‘tedbiren’ tutuklandı.
Bu sırada Narin’in ölüp ölmediği hala belli değildi, kayıp kızdan çok amcasının tutuklanma gerekçesi de sorgulanır oldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç duruma şöyle açıklık getirmeye çalıştı:
”Amcasıyla ilgili bir tutuklama kararı verildi. Orada tabii soruşturma devam ediyor. Bizim burada soruşturmanın gidişatıyla ilgili teferruatlı bilgi vermemiz mümkün değil. Adli Tıp’ın birtakım tespitleri var. DNA tespitleri var. Annesi ve babasından kan örnekleri alındı. Ve o araçta, amcasının aracındaki DNA’nın uyuştuğu görüldü. Bu yönde bir rapor var ve bu kuvvetli bir şüphe. Bu şüphe nedeniyle de bugün sulh ceza hakimliği bir tutuklama kararı verdi.”
Soruşturma sürecinde pek çok iddia ortaya atıldı fakat bir gerçek vardı. O da Narin’e ait DNA örneklerinin amcanın arabasında bulunmasıydı. Salim Güran ifadesinde çocuğu arabaya hiç bindirmediğini, ama bazen evin önünde kapıları açık bıraktığını ileri sürdü.
Halk TV’den Ferit Demir’in haberine göre Narin’in DNA örneği amca Salim Güran’ın aracının şoför koltuğunda tespit edildi. Bunun üzerine koltuk söküldü ve detaylı inceleme için laboratuvara götürüldü.
Gazeteci konuştuğu uzmanların ”Amca Narin’e bir şekilde elleri ile temas etmiş ya da onu bir yere taşımış ve o DNA izleri amcadan koltuğa bulaşmış olabilir” dediğini de aktardı.
Bu arada minik Narin’in deforme olmuş bedeni 13 kişilik uzman ekip tarafından incelendi. Yaklaşık 10 saat süren otopsi sona erdi. Amcasının aracında yeniden inceleme yapılmasına karar verildi.
Naaşı yarın Adli Tıp Kurumu’ndan alınarak doğduğu ve öldürüldüğü köyde toprağa verilecek.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, otopsi işlemi yapılan Narin hakkında açıklamalarda bulundu. Eren yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Narin’in konduğu torbada çantası, Elif-Ba’sı ve terlikleri vardı. Bedeni 19 günde deforme oldu, bu yüzden ölümün sebebini bulmak da biyolojik ve patolojik araştırmaların sonucuna bağlı. Büyük ihtimalle ilgili makamlar açıklama yapar. Nasıl öldürüldüğü ile ilgili net bir şey söylememiz zor görünüyor.”
Ağabeyi Narin’i teşhis ederken Narin Güran cenazesini almak için bekleyen yakınları arasında çarpıcı anlar yaşandı. Cep telefonu kamerasıyla kaydedilen o anlarda bir kadının kalabalığa dönüp “Gidin yalan konuşun” diye seslendiği duyuldu.
Bu sırada sözlerini iki kez tekrar eden kadına yaklaşan bir erkek kadını sert bir yumruk darbesiyle susturuyor. Kulağına isabet eden yumrukla büyük acı yaşayan kadın, kendisine yumruk atan erkeğe sert bir bakış atarak gözden kayboluyor. O anlar sosyal medyada da ses getirdi.
Türkiye Narin’in yastayken gazeteci Emrullah Erdinç, Narin Güran’ın engelli ablasının da daha önce şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiğini iddia etti. Erdinç bu olayın da yeniden incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Habertürk’e bağlanarak konuşan Erdinç, Narin’in engelli ablasının ölümünün de “düşme sonucu” olarak kayıtlara geçtiğini ancak bu olayın yeterince araştırılmadığını ileri sürdü. Erdinç “Ailenin engelli bir kızı daha önce hayatını kaybetmişti ve bu olay ‘düştü, öldü’ denilerek kapatıldı. Ancak ben o dönemde de olayın şüpheli olduğunu düşünüyorum. Narin’in ablasının mezarının açılarak otopsi yapılması ve gerçek ölüm sebebinin ortaya çıkarılması gerektiğine inanıyorum. Bu ölüm doğal mıydı, yoksa cinayet mi? Her iki olayın da aydınlatılması gerekiyor” dedi.