Diyarbakır'da çuvala konmuş şekilde dere yatağında ölü bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran cinayeti soruşturmasında tutuklu sayısı 10'a yükseldi. Narin'in annesi, ağabeyi dahil sekiz kişi daha dün tutuklandı. Babası ve 13 kişi ise serbest kaldı.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki bir kırsal mahallede yaşayan sekiz yaşındaki Narin Güran 21 Ağustos’ta Kuran kursundaki dersi bitince arkadaşlarıyla evine doğru yola çıktı. Bir güvenlik kamerasına yansıyanlara göre saat 15.15’te arkadaşlarından ayrılıp kestirme bir patikadan evine doğru yürümeye başladı. Bu onun canlı görüldüğü son andı.
Çocuğun kaybolduğu haberi jandarmaya ulaştıktan sonra bütün bir köy onu aramaya başladı. Haberin ulusal çapta yayılmasıyla da ülkenin kalbi 90 haneli köyde atmaya başladı.
Kayalıklar, dere ve sazlık alanlar, tarlalar, mahalledeki atıl alanlar, boş evler, ahırlar, samanlıklar, dere yatağı ve bahçeler ‘yer altı görüntüleme’ cihazları da kullanılarak arandı. Ancak ses seda yoktu. Herkes eli boş dönüyordu.
Oklarsa kızın muhtar da olan amcasını gösteriyordu. Sosyal medyada yayınladığı mesaja kadar hiçbir şekilde ifadesi alınmayan ve köyün hemen çıkışındaki benzinlikte çalışan biri de amca Salim Güran’ı işaret etmişti. Gözaltına alınan amca 2 Eylül’de tutuklandı.
Arama kurtarma çalışmaları 19 gün sürdü ve Narin 8 Eylül’de bulundu. Narin’in cansız bedeni dere yatağında, bacağı kopmuş şekilde çuval içinde bulundu. Yerini gösteren ise Narin’i oraya bırakan Salim’in komşusu Nevzat Bahtiyar’dı.
Bahtiyar, jandarmadaki ifadesinde amca Salim Güran’ın kendisinden, küçük çocuğun cansız bedenini 200 bin lira karşılığında dereye bırakmasını istediğini öne sürmüştü. Çıkarıldığı sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde ise amca Salim Güran’ın “Arif’in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm” diyerek kendisini tehdit ettiğini ileri süren Bahtiyar ‘çocuğu kasten öldürmeye iştirak’ suçundan tutuklandı.
Mahallede imamlık yaptığı öğrenilen bir şüpheli de iki gün önce jandarmadaki işlemlerin ardından serbest bırakılmıştı.
Ancak olay yine de netleşmedi. Soruşturmada 26 kişi şüpheli, 241 kişinin ise tanık olarak dinlendi. Gözler aileye çevrilmişti.
Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada dün aralarında anne ve ağabeyin de bulunduğu 8 zanlı daha tutuklandı, 4 kişi adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Soruşturmada tutuklu sayısı 10’a yükseldi. Öte yandan Türkiye’nin kanını donduran olayda anne, baba ve ağabeyinin ifadeleri ortaya çıktı. Savcılıkta verilen ifadelerde anne, “Narin beni ve amcayı kesinlikle görmedi” derken baba, “Suçlu eşimse de kardeşimse de cezalandırılsın” ifadelerini kullandı.
Narin’in babası Arif Gürcan dahil 10 kişi serbest bırakıldı. 10 kişi saat 01:00 sıralarında zırhlı minibüsle adliyeden ayrıldı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve dün jandarmadaki işlemlerin ardından adliyeye getirilerek nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen zanlılardan, Narin Güran’ın annesi Yüksel (44), ağabeyi Enes (18), amcası Fuat Güran (41), kuzenleri Muhammet Kaya (23) ve Birsen Güran (19), yengesi Maşallah Güran (46), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya ve tutuklu amcası Salim Güran’ın işçisi olduğu öğrenilen Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı.
Anne Yüksel ve ağabey Enes Güran “Kasten öldürme suçuna iştirak etmek”, amca Fuat Güran “Suç delillerini yok etmek”, diğer 5 şüpheli ise “Suçluyu kayırma ve suç delillerini yok etmek” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Şüphelilerden, Narin’in amcası Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran ile kuzeni Melike Güran ve Salim Güran’ın işçisi olduğu öğrenilen R.A. (15), adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Anne Yüksel Güran, savcılığın “Narin seni ve amcayı gördüğü için mi öldürdünüz?” sorusuna “Hayır, öyle bir şey kesinlikle yok” yanıtını verdi. İfadesinin başlarında Narin’i kimin öldürdüğü konusunda bir fikri olmadığını söyleyen anne Güran, sonlara doğru ise “Salim kızıma niye zarar verdi bilmiyorum” dedi ve kendi ifadesiyle çelişti. Anne Güran’ın açıklık getiremediği sorular geldiğinde ise ‘evde uyuduğunu’ söyledi.
Savcı ayrıca anneye, Narin’in öldürüldüğü gün saat 15:15’ten sonra amca Güran’ı üç kez aramasını sordu. HTS kayıtlarında tespit edilen görüşmelerle ilgili Yüksel Güran “Bir kez yanlışlıkla aradım. Başka da kendisini aramadım” dedi. Annenin arama yapıp ‘hatırlamadığım’ bu saatler Narin’in son görüldüğü anlara denk geliyor.
Yüksel Güran, Narin’in kaybolduğunu neden eşine haber etmediği sorusunu şöyle yanıtladı: “Narin kaybolduğu gün eşim Arif’i aramadım çünkü Batman’dan döndüğünü ve yolda olduğunu biliyordum. O an kaza yapar diye aramadım. Hatta eşim Narin’in kaybolduğunu öğrenince ona haber vermediğim için bana kızdı.”
17 yaşındaki abi Enes Güran ise kardeşinin kaybolduğu gün saat 16:00’da kalktığını söyledi. Kardeşinin kaybolduğu haberini o gün 19.11’de annesinin ‘Narin yemeğe gelmedi’ sözleri ile öğrendiğini iddia etti. Enes Güran daha önce de iddia ettiği gibi kolundaki ısırık izini ‘üzüntüden’ kendisinin yaptığını söyledi. Ayrıca 2023 yılında amcası Salim Güran ile babası arasında’ alacak’ kavgası olduğunu söyledi.
Enes Güran, gözündeki morluğun nasıl oluştuğuyla ilgili olarak ise kendine ‘üzüntüden’ yumruk attığını söyledi. Ayrıca Narin’i ararken çarpan mısır koçanlarının da buna yol açmış olabileceğini iddia etti. Sırtındaki tırnak izine benzer izlerle ilgili ise ”Kardeşimi ararken yorgunluktan sırtını duvara yaslamaktan veya yıkık evlere sürünerek girmekten kaynaklanmış olabilir” dedi.
Abinin ifadesi şöyle: ”Ben aslında Malatya’da yaşıyorum. Ağabeyim askere gidecek diye köye geldim. Geç saatte geldim. Sabah kahvaltı yaptık. Narin öğlen camiye gitmek üzere ayrıldı. Ben de çok yorgundum uyudum. Bir ara bir arkadaşım aradı, yarı uykulu konuştum tekrar uyudum. 16.00’a kadar uyudum.
Dışarı çıktım. Akşama eve geldiğimde 19.11’de annem Narin nerede dedi. Bilmiyorum dedim. 16.00’da uyandığımda annem evdeydi, yanında komşumuz vardı. Ama annemin kaçta eve geldiğini uyuduğum için hatırlamıyorum. Ben kardeşimi çok severdim. Kimse ile husumetimiz yok. Kimin neden böyle bir eylemde bulunacağını anlamıyorum.
Kardeşim Narin’i Nevzat bıraktıysa, bunu ancak birinin tehdit ve para ile yaptırılacağını düşünüyorum. Çünkü Nevzat ekonomik olarak güçsüz ve sönük bir kişiliktir. Kendisine böyle bir olayda para için tehdit edilse yapabilir, ya da korkarak yapmış olabilir. Narin’i arama çalışmalarında Nevzat sadece bir kez yanımıza geldi. Salim Güran, Nevzat’ı tehdit ettiyse, Nevzat buna karşı koyamayacak kadar korkak bir insandır.
Narin’i ararken mısır koçanları her yerimize çarpıyordu. Sonra hastaneden bize bir çocuk olduğu haberi geldi gidip baktık, Narin olmadığını gördük. Döndükten sonra olaylara üzüntüden kendime yumruk attım. Sonra adli tıpa götürüldüğümde küçük çizikler de olduğunu fark edince, mısır koçanları tarafından olabileceğini fark ettim.”
Baba Arif Güran’ın ifadesi ise şöyleydi: “Salim ile aramızda hiçbir problem yoktur. Alacak verecek meselemiz vardır. Ancak ben bunları da kendisine verdim. Aramızda alacak verecek meselesi de kalmadı. Tarlalarımızı da kendisi ekip biçtiğinden hesaplarımız da birdir. Böyle bir alacak verecek durumunda kendisi buradan da kesinti yapabilirdi. Sadece bahsettiğim alacak verecekte benim ödemem 15 gün gecikmişti. Kızımın kaybolduğunu komşumdan öğrendim. Eşimle abim arasında bir ilişki olamaz. Ailem abimin aracının kullanmaz, ben ve çocuklarım hiç araca binmedik. Sadece Narin ve kardeşi bir kez binmişti. Ancak onlar da arka koltuğa oturmuşlardı. Suçlu ister kardeşim ister eşim olsun, cezalandırılsın.”
Narin’in babası ”Aldatıldığınızdan şüphelendiniz mi? Salim ile aralarında bir şey olabilir mi?” sorusuna şöyle yanıt verdi: ”Salim’e güvendiğimden değil eşime güvendiğim için kesinlikle aralarında bir şey olamaz.”
Güran, cesedi dere kenarına gizleyen itirafçı Bahtiyar ile arasının çok iyi olduğunu, aralarından su sızmadığını anlattı.
Diğer yandan olayları Diyarbakır’dan takip eden Halk TV muhabiri Ferit Demir, cinayetin sırrını çözecek bir ses kaydının dosyaya girdiğini söyledi. Demir’e göre ses kaydı, tutuklanan amca Salim Gürcan ile işçisi Ramazan Atasoy arasında geçiyor. Demir, o ses kayıtlarında amca Salim Güran’ın işçisi Ramazan Atasoy’a ‘Ramazan kız öldü mü?’ dediğini aktardı.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, şüphelilerin tamamının telefonlarında inceleme süreçlerinin devam ettiğini, bu konuda bazı telefonların silinen bilgilerine erişim konusunda çalışmaların yapıldığını bildirdi.
Soruşturma gizliliğini ihlal edecek şekilde bazı bilgilerin kamuoyuna yansıdığını belirten Eren, o konuda da yanlış bir algının olduğunu anlattı. Eren şunları söyledi: “Hatta gizli tanık var dendi. Bu dosyada gizli tanık yok. Yani Narin’in bedeninin bulunduğu gün, bulunduğu yer itibariyle yeniden şu tespit edildi. Öldürme saatine ilişkin daha önce birçok ve bugün ifadelere de yansıyan, saatin yanlış verildiği konusunda bilginin aslında bilinçli, kasıtlı ve ifadelerde de kamuoyuna yansıdığı için ben de artık söylüyorum. Salim’in bu konudaki süreyi kendilerine bu şekilde verilmesi konusunda telkininin olduğunu söylediler. Bu da neyi gösterdi? Bir şekilde yeniden geriye dönük kamera kayıtları incelendi. Ve o kamera kayıtlarında Narin’in oraya gömülmesine ilişkin araç ve şahıs o şekilde bulundu. O gece hakkında gözaltı kararı alınıp evinden alındı. Bu anlamda yani bir gizli tanık ya da bu dosyada bir itirafçı değil, suç istinadıyla alınan ve suçunu ikrar eden biri var.”