MHP’nin Erdoğan formülü: TBMM bu sorunu çözecektir
Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'da kaybolduktan günler sonra cansız bedeni bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran'la ilgili haberleri eleştirdi. Medya kuruluşlarını hassasiyete davet ettikten sonra muhalefeti ayrımcılık yapmakla suçladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki bir kırsal mahallede kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde ölü bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran’la ilgili bazı yayınlara ve muhalefete tepki gösterdi.
Kız çocuğunun kaybolduğu bilgisi ulusal çapta gündem olunca birçok televizyon kanalı ve gazete konuyu öncelikli hale getirmiş, yayınlara dedektifler, profil uzmanları çıkarılmış, avukatlardan yorumculara kadar birçok kişi yorumlarıyla inanılmaz bir bilgi kirliliğine yol açmıştı. Ayrıca pek çok yayın kuruluşu yayın yasağına da uymamıştı.
Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde 1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni’nde konuştu. Gündeminde bu olay da vardı.
Özetle medyanın daha hassas davranması gerektiğini söyledi, muhalefeti partilerini de ‘ayrımcılık yapmakla’ suçlayıp ‘bölücü terör örgütünün öldürdüğü çocuklar karşısında sessiz kaldıklarını’ savundu.
Bu noktada parantez açalım. Konuyu siyaset sahnesine ilk taşıyan isim “Soruşturmada gizlilik var. Ayrıca son aşamaya gelindi. Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız. Konu çok hassas. Onları da çok fazla üzecek bir şey söylemek istemiyoruz” demeciyle AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’ydu.
Kendisi her ne kadar soruşturmanın gizliliğine dikkati çektiğini belirtse de bu açıklama yaygın olarak “Güran ailesi AK Parti’ye yakın, bu yüzden susuyorlar” yorumlarına neden oldu.
CHP lideri Özgür Özel de siyasetçinin bu sözlerine tepki gösterenler arasındaydı: “Tahkikatın bundan sonrası son derece dikkatli yürütülmelidir. Olmadık feodal ilişkilere yapılan atıfların hukukun önüne geçmesine, delilleri karartmasına, suçluların adalet önünde bir ömür boyu hesap vermemesine asla izin verilmemelidir. Dün duyduğumuz bazı feodal ve hukuk devletine sığmayacak açıklamaları tehlikeli buluyoruz. Bölgeye gidiyoruz ve bundan sonra yakından takip edeceğiz ve adalet yerini bulana kadar Narin’in yanındayız. Hiçbir feodal ilişkinin teminatı değiliz.”
Dünkü konuşmasında “Masum çocukların naaşı üzerinden milletin inanç değerleriyle, toplumun temeli olan aile kurumuyla, dini müesseselerle siyasi ve ideolojik hesap görülmesine müsaade etmemeliyiz. Adaletin reyting ve etkileşim avcılığına kurban edilmesine göz yummamalıyız” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Bu konuda herkesin, başta medyamız olmak üzere tüm sorumluluk sahiplerinin azami hassasiyet göstermesi gerektiğine inanıyorum. Bölücü terör örgütünün katlettiği binlerce bebek, çocuk, genç için bugüne kadar seslerini çıkarmayanların riyakarlıklarını ibretle takip ettiğimizi burada özellikle ifade etmek istiyorum.
Daha düne kadar bölücü canilerin terör eylemlerini aklama yarışına girenler bugün vahşi bir cinayet üzerinden millete vicdan dersi, ahlak dersi, insanlık dersi vermeye kalkıyor. Katledilen çocuklar arasında bile ayrım yapacak kadar istismar siyasetine bulaşanları milletimizin takdirine havale ediyoruz. Milletimiz derin irfanıyla kimin nerede durduğunu görmekte, kimin ne yapmaya çalıştığını gayet iyi bilmektedir.”