Hafriyat kamyonu terörü: Polis, bekçi, siviller dahil 9 kişi yaralandı
Öğretmen Emir Karakum gece 22.00'de sokakta yürürken iki bekçi tarafından çevrildi. Çantasının aranmasına itiraz edince 15 saatlik feci bir kabus yaşandı, işkence ve kötü muameleye tabi oldu, sonunda da adliyeden serbest bırakıldı.
Samsun’da yaşayan tarih öğretmeni Emir Karakum 19 Eylül 2023 tarihinde akşam saatlerinde evine giderken iki bekçi tarafından çevrildi. Bekçiler Emir Karakum’u GBT’sine (“Genel Bilgi Toplama”) baktı, ardından çantasını aramak istedi. Karakum savcılık kararı olmadan çantasının aranamayacağını söyleyince aralarında tartışma başladı. Bunun üzerine bekçiler Karakum’u gözaltına aldı.
Gözaltı için karakola götürülmeden önce Emir Karakum saat 20.00 sıralarında iki bekçi ve iki polis eşliğinde Samsun Gazi Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.
Ters kelepçe ile getirilen Karakum aldığı darbelerin ve kötü muamelenin ardından hastanenin Acil Servis alanındaki paravanlı alana götürüldü. Karakum bu sırada bağırarak işkence gördüğünü söyledi ve buna karşı sloganlar attı.
Hastanenin kamera kayıtlarından alınan görüntülerde Emir Karakum’un paravanın arkasına götürüldüğü sırada polis ve bekçilerin de yanında olduğu ardından dayak ve boğulma sesleri geldiği duyuldu.
Görüntülerde Emir Karakum dövülürken Acil Servisi’ne Doktor Ali Ösken’in geldiği, ancak muayeneye gitmediği görüldü.
Polis ve bekçilerin müdahalesinin ardından Emir Karakum’un yanına giden Ali Ösken “Sakin ol bağırma ben doktorum” dedi. Karakum “Görüyor musunuz işkence yapıyorlar, işkence yapıyorlar” derken Doktor Ali Ösken ise “Görüyorum, görüyorum” diye yanıt verdi.
Polis ve bekçilerin yanında olduğunu, ters kelepçeli vaziyette muayene olamayacağını belirten Emir Karakum “Konuşamıyorum şu an, görmüyor musunuz bu işkenceyi, kelepçeyi çözdürüp polisleri çıkartın, işkence olan bir yerde muayene olamam” dedi.
“Tarih öğretmeniyim, hukuksuzluğu kabul etmediğim için buradayım, şu polis gelir gelmez yüzüme yumruklar yapıştırdı, polisleri çıkarmanızı, kelepçeyi çıkartmanızı istiyorum, hastane güvenliğini çağırabilirsiniz” diyen Emir Karakum “Hipokrat yemininiz var sadık kalır mısınız” diye doktora seslendi.
Mevzuata göre muayenelerin adli kolluk kuvvetleri mensuplarının duymayacakları ve görmeyecekleri bir yerde yapılması, muayene olacak kişinin yalnızca sağlık personelinin olduğu bir muayene odasında kabul edilmesi gerekiyor.
Doktor Ali Ösken ise kelepçeyi çözdürmeden ve polisleri alandan uzaklaştırmadan muayene yapmak istedi. Emir Karakum bunun doğru olmadığını belirterek kelepçeyi çıkarıp sağlıklı bir şekilde muayene edilmesi gerektiğini söyledi.
“Beni boğdular burada, öldüreceklerdi” diyen Karakum’a Doktor Ali Ösken “Film çek dersen çekerim, muayene olmak istemiyorsan ‘muayene olmak istemiyorum’ dersin, bitti” diye yanıt verdi. Karakum ise “İşkence yapan polisler olmadan muayene olmak istiyorum, sağlıklı bir şekilde muayene olmak istiyorum” dedi. Daha sonra Karakum muayene edilmeden ters kelepçeli şekilde hastaneden çıkarılıp polis otosuna götürüldü.
Bu sırada bekçi ile konuşan Doktor Ali Ösken “Muayene istemedi diye yazacağım” dedi ardından Acil Servis’e gelen Doktor Suat Köse’ye “Muayeneyi reddediyor, kelepçesinin çıkarılmasını istiyor, ağzında patlak gibi bir şey var” diye anlattı.
Doktor Suat Köse ve Ali Ösken konuşmalarının ardından yanlarına gelen polisle Karakum’un götürüldüğü polis otosuna gitti. Emir Karakum polis otosunda ayak üstü muayene edildikten sonra gözaltı için karakola götürüldü.
15 saat gözaltına kalan Karakum adliyeye sevk edilmeden önce Samsun Gazi Devlet Hastanesi’ne getirildi. Emir Karakum’un kelepçesi Doktor Ömer Akel tarafından çıkarıldı ve polislerin olmadığı odada muayene edildi.
Genel Adli Değerlendirme Raporu hazırlayan Doktor Ömer Akel “Yüzde eski olduğu düşünülen çizikler mevcut” notu düştü. Emir Karakum’a göre ise Doktor Ömer Akel şikayetlerini ve önceki gün aldığı darbeleri ciddiye almadı.
Emir Karakum aynı gün sevk edildiği adliyede serbest bırakıldı.
Yaşadıkları üzerine avukatı Ceren Yılmaz aracılığıyla Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’na söz konusu memurlar hakkında görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulundu. Doktorlar hakkında görevi kötüye kullanmaktan soruşturma izni verilmedi. Ardından yapılan itiraz Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi tarafından kabul edildi ve soruşturma izni verilmemesi kararı kaldırıldı. Samsun Valiliği tarafından soruşturma başlatıldı, hastanedeki kamera kayıtları istendi ve doktorların ifadeleri alındı.
Emir Karakum’u hastaneye ilk getirildiğinde gören Doktor Ali Ösken “Karakum muayene olmak istemedi” diyerek ifade verdi. Ancak hastaneden alınan görüntülerde Karakum’un muayene olmak istediği, polislerin dışarı çıkarılmasını talep ettiği görüldü.
İfadesi alınan diğer doktor Suat Köse ise Emir Karakum’un “ajite durumda olduğunu” öne sürerek polis otosuna götürüldükten sonra ayak üstü muayene ettiğini, herhangi bir olumsuz bulguya rastlamadığını söyledi. Ancak yine görüntülerde Doktor Ali Ösken’in Doktor Suat Köse’ye Emir Karakum’un dudağında patlak olduğunu söylediği duyuluyordu.
İfadelerin ardından soruşturma neticesinde Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer yok kararı verildi.
Emir Karakum bunun üzerine avukat Ceren Yılmaz aracılığıyla karara itiraz etti.
İtiraz dilekçesinde Samsun Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmaya sunulan kamera kayıtlarında gösterilen kişinin Emir Karakum olmadığı, Doktor Ali Ösken’in Karakum’a saldırı anlarını görmesine rağmen ifadesinde bahsetmediği, olayın ardından İstanbul Çapa Tıp Fakültesi’nde tedavi gören Karakum’un çenesinde kayma ve kalıcı hasar oluştuğu tespitinin yapıldığı ifade edildi.
Soruşturmanın etkin şekilde yürütülmediği belirtilen itiraz dilekçesinde Emir Karakum’un Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek rapor alınması gerekmesine rağmen bunun da yapılmadığına dikkat çekildi.
Karakum kovuşturmaya yer yok kararının kaldırılıp soruşturmanın tekrar başlatılmasını ve kamu davası açılmasını talep etti.
10 Haber’e konuşan Emir Karakum “İşkencenin Türkiye’de bireysel değil, devlet politikası olduğunu, en basit hukuki hakkını ararken bile kolluk kuvvetlerinden işkence görebileceği, korkutulan, meslek etiğine ihanet eden doktorlar tarafından işkence izlerinin yazılmadığı, yargı mercileri tarafından işkence yapanların kollandığı, korunduğu bir ülkede yaşıyoruz. İşkence suçu bireysel değil, devlet tarafından örgütlü olarak yapılıyor, buna karşı siyasi sorumluğu olan herkesi mücadeleye çağırıyorum. İşkence de zaman aşımı yok, er ya da geç, işkence yapanların ve kollayanların cezasını çekeceğini inanıyorum” dedi.