ABD’nin Gazze’ye inşa ettiği geçici liman şiddetli dalgalarda zarar gördü
İran'ın yeni reformist Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan New York'ta ilk büyük diplomatik sınavını veriyor. Ancak nükleer anlaşma konusunda taahhütlerine dönmeye hazır olduklarını söyleyen Pezeşkiyan ABD'den eli boş dönecek gibi.
İran’ın yeni reformist Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ülkesinin özellikle dış politikasını daha ılımlı bir pozisyona getireceği vaadiyle öne çıkmıştı. Nitekim temmuz ayında yapılan seçimlerin ikinci turunda da Cumhurbaşkanı olmaya hak kazandı. Birçok İranlı seçimlerin liyakatsiz sonuçlar vereceğini düşündüğünden sandığa bile gitmemişti ancak Pezeşkiyan’ın umut geçirmeyi başardığı kimileri onu zafere taşımıştı. Ancak kabine konusunda geri planda kalması onu cumhurbaşkanlığına taşıyanlarda büyük hayal kırıklığı yaratmıştı. Pezeşkiyan’ın kabinesinde görevlendirilecek kişilerin listesi açıklandığında onların İran İslam Devrimi’nin en muhafazakar yüzleri olduğunu görmenin yarattığı huzursuzluk dış politika çıkışlarıyla “kapanacak” gibi.
Çünkü Pezeşkiyan ülkesinin iç işlerinde konuşturamadığı “reformistliğini” dış politika adımlarında göstermeye başladı bile. İlk büyük toplantısı için ABD’ye giden Pezeşkiyan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantısında Batı yaptırımları ve nükleer anlaşma için mesajlar vermeye başladı bile.
Batı’yı nükleer programına yönelik yaptırımları kaldırmaya ikna ederek ülkesinin zayıf ekonomisini canlandırma vaadiyle seçilen Pezeşkiyan ABD merkezli Wall Street Journal’a göre “eli boş dönecek.” Çünkü gazeteye konuşan Batılı diplomatlar ABD seçimleri geride kalana kadar yaptırımlar konusunda ciddi bir görüşme ihtimalinin neredeyse hiç olmadığını söylüyor. Avrupa’nın önde gelen liderleri ya da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi de pek olası görünmüyor.
Batılı yetkililere göre görece ılımlı bir isim olan Pezeşkiyan’ın göreve gelmesinden bu yana İran’ın politikalarında bir değişikliğe yol açtığına dair çok az kanıt görüldü.
Her ne kadar büyük atılım yapması imkansız görünse de Pezeşkiyan’ın ABD seçimlerinden sonrası için Tahran adına ılımlı mesajlar vermesi bekleniyor. Yani yaptırımların kaldırılmasının Batı’ya sağlayacağı faydalara değinerek Batılı mevkidaşlarını iknaya uğraşacak.
Carnegie Endowment for International Peace adlı düşünce kuruluşunda çalışan Nicole Grajewski bunu “Pezeşkiyan’ın New York ziyaretinin İran için büyük bir halkla ilişkiler fırsatı olacağını düşünüyorum. Ancak bunun hemen somut bir şekilde gerçekleşeceğini sanmıyorum” sözleriyle anlatıyor.
İran devlet televizyonuna göre Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan BM Genel Kurul toplantısına katılmak üzere bulunduğu New York’ta ABD’li medya kuruluşlarının üst düzey temsilcileriyle bir araya gelerek soruları yanıtladı. Ülkesinin dış politikadaki tercihlerini anlatan Pezeşkiyan hükümetinin dış politika yaklaşımının odağında komşular öncelikli olmak üzere tüm dünya ülkeleriyle karşılıklı saygı temelinde etkileşim ve ilişkilerin geliştirilmesi olduğunu söyledi.
İlişkileri dostluk ve kolektif katılıma dayalı şekilde düzenleyerek bölgedeki güvensizliğin önüne geçmeyi istediklerini belirten Pezeşkiyan “Savaşın ve dökülen kanın yerine barış ve güvenliği koymaya, öldürmenin değil insanların olduğu bir dünya inşa etmeye çalışıyoruz” dedi. Bazı Batılı medya kuruluşlarının İran’ın tutumunu kasıtlı olarak yanlış yansıttığını söyleyen Pezeşkiyan, “Biz hiçbir şekilde dünyada savaş ve güvensizlik aramıyoruz ve Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısına dünyanın tüm ülke ve milletlerine barış ve dostluk mesajımızı iletmek için geldik” diye konuştu.
Pezeşkiyan İran ile ABD arasında nükleer müzakerelerin yeniden başlatılması ihtimaline ilişkin bir soru üzerine “Biz anlaşmadaki tüm taahhütlerimize uyduk ancak anlaşmadan çekilen (eski ABD Başkanı Donald) Trump oldu ve ne yazık ki diğer ülkeler bu anlaşmanın yeniden canlandırılmasına yardımcı olmadılar. Her geçen gün İran’a yaptırım çemberine yenileri eklendi” ifadelerini kullandı. İran’ın baskı ve yaptırımlarla müzakereye zorlanamayacağını söyleyen Pezeşkiyan “ABD ve Avrupa ülkeleri anlaşma yükümlülüklerini yerine getirirse nükleer anlaşmadaki taahhütlerimize dönmeye tamamen hazırız” dedi.
Pezeşkiyan ayrıca ülkesinin nükleer silah üretme kabiliyetine ilişkin bir soruya İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in nükleer silahların üretilmesini ve kullanılmasını yasaklayan fetvasını hatırlatarak “İran’ın savunma ve güvenlik doktrininde nükleer silahların yeri yoktur” dedi.
Pezeşkiyan’ın deneyimli dış politika ekibinin çoğu 2015 nükleer anlaşmasının hazırlanmasında yer almıştı. Bunlardan biri Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi. Arakçi 2013-2021 yılları arasında Batılı devletlerle Tahran arasında yürütülen nükleer görüşmelere baş müzakereci sıfatıyla katılmıştı.
İran ve P5+1 olarak bilinen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa ile Almanya arasında 2015’te nükleer anlaşma sağlanmıştı. Buna göre İran nükleer programını sınırlandırırken karşılığında ülke ekonomisini zora sokan Batı yaptırımları kademeli olarak kaldırılacaktı. Ancak Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından 2018’de ABD tek taraflı olarak anlaşmadan çekilerek İran’a yeni yaptırımlar açıkladı. O tarihten sonra yeni bir anlaşma üzerinde müzakere edilse de sonuç alınamadı ve İran nükleer programına hız verdiğini açıkladı.
Pezeşkiyan ekonomik sorunların önemli bir gündem olduğu seçim kampanyası sırasında Batı ile yeni bir anlaşma yapmayı deneyebileceğini söylemişti.