Dört gazeteci hedefte: Hem mahkeme hem Meclis kürsüsünden benzer sözler

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in Aralık 2022’de Ankara’da sokak ortasında öldürülmesinden sonra kimi üst düzey mensuplarına yöneltilen suçlamalar Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kamuoyunda bolca tartışılmasına neden oldu. Gazeteciler soruşturma sürecinde edindikleri bilgi ve iddiaları paylaştıkça partiden art arda sert mesajlar geldi.

Basın mensupları ‘ocağa saldırmakla’, ‘bozkurt görünce kudurmakla’ suçlansa da her yeni gelişme cinayetteki karanlık noktaların aydınlatılması için haberleştirilmeye devam edildi.

Parti yönetimi geçen temmuz ayında isim isim saydığı 154 gazeteci, siyasetçi ve akademisyeni ‘bölücü, liberal, marksist, FETÖ’cü yapıların elemanları’ diye niteleyip bu kişilerin ‘sistematik ve istikrarlı bir şekilde, küresel çeşitli güçlerle ittifak içinde ve siyasi meşreplerine de uygun paylaşım, haber ve yazılarla MHP’ye iftira attığını’ ileri sürmüştü.

Bunlar hakkında mahkemeye dilekçe verilmiş, ardından kürsüye çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Onlarla muhatap olmayı dahi kabul etmeyiz, ama hukuk zemininde mutlaka hesaplaşacağız” demişti.

Aradan zaman geçti. Gazeteciler bu sefer cinayetle ilgili Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 30 Eylül’deki duruşmasında hedefe kondu. Katil zanlısı Eray Özyağcı salondan çıkartılırken Timur Soykan, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel’e eliyle tetik işareti yaptı. Bu sırada gülmesi ayrıca dikkati çekti.

Cinayetin azmettiricisi Tolgahan Demirbaş da “Halk TV’de dört tane, tek amaçları Türkiye düşmanlığı olanlar operasyon gazeteciliği yapıyor. Üzerine gidince de ‘yok, bizi hedef gösterdiler’ diyorlar. Ben bu ülkeye hizmet etmiş sporcuyum. Ülkü Ocakları’nı terörize göstermek için yapıyorlar. Ben varsayım tutuklusuyum” ifadesini kullandı.

Yaşananlar jandarma tutanaklarına girdi ve dava dosyasına eklendi ancak bununla sınırlı kalmadı. Basın mensuplarına son olarak Bahçeli tabiri caizse parmak salladı.

Partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuşan siyasetçi anılan üç gazetecinin ‘Kayda Geçsin’ adlı programdaki moderatörü Şule Aydın’ı da eklemiş olacak ki sayıyı bir artırarak şunları söyledi:

“MHP Ankara’da görülen malum davanın duruşmalarını takip etmektedir. MHP’ye Pensilvanya operasyonu çekenlere MHP ve ülkü ocaklarını çiğnetmem. Alayını birden heyecanla beklerim.

Mahkeme kararı açıklanmadan, adalet yerini bulmadan, güya ve gıyaben hüküm verenler iftiralarının günahına iki cihanda da katlanacaklar, camiamız bu rezillere hakkını hiçbir zaman helal etmeyecektir.

Özgür Özel sana diyorum; iddiaların da aynen şahsın gibi çürüktür. Siyasi kışkırtmanın figüranı olmak bir hanımefendiye yakışmayacaktır. Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın. Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, kanat çırpan akbabaların da kanatlarını yolarız. Halk TV ve CHP ayağınızı denk alın. Dört soytarı muhabir ile MHP’yi sorgulayamazsınız.”

Gazetecilerden yanıt

Bahçeli’nin bu sözlerine gazetecilerden yanıt gecikmedi. Murat Ağırel uzun X (eski adıyla Twitter) mesajında “Açıkça soruyorum: MHP lideri, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in katillerinin yargılanmasından neden rahatsız oluyor? Katilleri sorgulayanları neden hedef gösteriyor? Bilmediğimiz bir şey mi var? Bahçeli, bizi tehdit etmek yerine keşke Sinan Ateş’in cinayetten önce kendisine sunduğu dosyayı açıklasa. Böylece hepimiz cinayetin nedenini anlasak. Tehditler, hedef göstermeler ise bize vız gelir tırıs gider” dedi.

Pehlivan “Dört soytarı muhabirden’ biriyim. Kayda geçsin” diyerek Halk TV’de yayınlanan programın ismiyle yanıt verirken, Aydın da onun tweet’ini yeniden paylaştı.

Sinan Ateş davasında ‘İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın davaya dahil edilsin’ isyanı

Bahçeli de ilk dört madde için atakta: İsim vermeden HÜDA PAR’ı ciddiye almadığını söyledi