Tanrıkulu krizinde bugün: Erdoğan ‘cezasız kalmayacak’ dedi, HDP sahip çıktı
Siyasette devam eden erken seçim çıkışlarına bir yenisi eklendi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Meydanlar erken seçim diye inliyor. Erken seçim olursa hep birlikte milletin önüne gideriz" dedi.
Ana muhalefetin 47 yıl sonra Türkiye’nin birinci partisi konumuna yükseldiği yerel seçimlerin ardından erken seçim çağrıları sıklaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 31 Mart’tan sonra birbirlerine verdiği ılımlı mesajlar yerini sert söylemlere bırakıyor.
Özgür Özel Türkiye ekonomisindeki kötü gidişatı gerekçe göstererek 2028’de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin öne çekilmesini talep ediyor.
İktidarla ana muhalefet arasındaki erken seçim tartışmasına Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da katıldı. Erbakan ülke ekonomisinin çok kötü durumda olduğunu, bu nedenle iktidarın değişmesinin gerektiğini söylemişti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir erken seçim açıklaması daha yaptı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Antalya gezisinde il başkanlığının ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nı ziyaret etti. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile bir araya gelen Özel belediyenin şeref defterini imzaladı. Sonra da gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Özel Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında “Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır” şeklindeki sözlerine ilişkin görüşünün sorulması üzerine şöyle dedi:
”İsrail’in saldırganlığına karşı her türlü diplomatik atak, uluslararası kurum ve kuruluşların harekete geçirilmesi noktasında hükümet ne yapacaksa destekliyoruz. Fazlasını bekliyoruz. Ama Meclis açılışında ‘yakında bize de saldıracaklar, tehlike büyük’ deyip endişe yaratmak. ‘Bugün Türkiye’de en büyük sorun ne’ dendiğinde en büyük sorun yoksulluk. Hayat pahalılığı ve işsizlik diye ortaya çıkıyor. Ama biliyorsunuz ki güvenlik kaygıları arttığında bunlar geriye gidiyor. Hayat pahalılığını gidermeyip, işsizliği çözmeyip, aç karınları doyurmayıp ‘tehlike büyük, şimdi birlik olma zamanı’ söylemlerine artık bu milletin karnı tok. Bu milletin çünkü karnı aç. Bir risk tehlike görüyorlarsa Meclis toplansın. Anlatsınlar hepimiz bilelim. Gereğini beraber yapalım. Gün birlik beraberlik olma günüyse ki bu konuda en iddialı parti biziz. Ülkeyi kutuplaştırdınız, muhalefeti şeytanlaştırdınız, bundan kim fayda gördü? Tehlike büyükse otur, anlat kardeşim. İşlerine geldiğinde hepimiz aynı gemideyiz, işlerine gelmediğinde, bize düşman hukuku. Türkiye’nin güvenlik sorununu bahane ederek ‘az daha katlanın’ demeyeceksiniz. Artık sıkılacak tek bir diş, sıkılacak bir tek kemer deliği kalmamıştır. İsrail’in gücü Türkiye’ye yetmez. O Netanyahu’nun alnını hep birlikte karışlarız. Ama bu sorunla Türkiye’nin gerçek sorunlarının üzerini örttürmeyiz.”
Özel bir gazetecinin ”Cumhurbaşkanı adayı mısınız” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Ben hep ‘geçim olmazsa, seçim olur’ dedim. Bugün soruyorum Türkiye’de geçim var mı, diye, meydanlar ‘yok’ diyor. O zaman ne var diyorum, meydanlar erken seçim diye inliyor. Bu şartlar altında Erdoğan’ın beş yılı tamamlayacağım inadı, beyhudedir. Yoksulluğu, işsizliği, güvencesizliği çözmemektedir. Gelecek sene kasım ayı, görev süresinin yarısıdır. Erken seçim olursa, hep birlikte milletin önüne gideriz. Yok, erken seçim olmazsa beş yılın sonuna doğru ‘Gelin seçimleri altı ay önce yapalım. Ben de aday olayım’ derse öyle bir şey yok. Önümüzdeki sene en geç kasım ayında… Desin ki ‘2025 mart ayında seçim yapalım’ ben dünden hazırım. Koşa koşa sandıktayım, partim de iktidarda. Bunu hepsi biliyor. CHP’de talip olduğum görev, partiyi ikinci yüzyılın ilk genel seçimlerinde iktidar yapan genel başkan olmaktır. Bunun dışında kişisel olarak hiçbir adaylığım, hiçbir hevesim, kendime dair hiçbir talebim yoktur. Talebim, milletime ve ülkeme dairdir. Hedefim CHP’yi iktidar yapmaktır.”
Özel Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın genel başkanlık için yaptığı adaylık açıklamalarına ilişkin bir soruya ”CHP’nin her bir üyesinin her bir göreve talip olma hakkı vardır. Kendisi şu anda Muratpaşa Belediye Başkanı’dır” yanıtı verdi.
TBMM’deki resepsiyonda parti genel başkanları arasındaki diyaloglara ilişkin bir soru üzerine de Özel şunları kaydetti:
”Sayın Bahçeli’nin dört gazeteciyi tehdit ettiği konuşmasına en sert reaksiyonu ben verdim. Ancak şöyle bir şey var. Bir, kişilerin söylemleri var. Onlara verilmesi gereken cevaplar var. Bir de kişilerin temsil ettiği makamlar var. Cumhurbaşkanı, hem Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı. Bir de son seçimlerde 26 milyon oy almış. Partisinin 10 milyonun üzerinde her geçen gün azalsa da üyesi var. Kendisine oy verenlerin ve partisinin üyelerinin şahsında Cumhurbaşkanı’na saygı göstermek, elini sıkmak. Devlet Bahçeli’ye oy veren MHP’lileri o temsil ediyor. Onunla selamlaşmak, bayramda telefonlaşmak. DEM Parti, 6.5 milyon oy almış. O seçmenin temsilcileriyle merhabalaşmak, İYİ Parti’yi temsilen Müsavat Bey’e sarılmak, siyasette olmazsa olmazlar. Bunu yapmadığınızda, siz o kişilere oy vermiş kişilere saygı duymuyorsunuz. Siyasette ellerin havada bırakıldığı dönemi, CHP geride bıraktı. Artık herkes geride bırakıyor. Bizim siyasete getirmeye çalıştığımız mücadeleyse sonuna kadar ama küfürsüz, hakaretsiz mücadele. Hakaret, küfür yok. Muhalefetin en serti var. Şu anda Türkiye İttifakı’na, Cumhur İttifakı’ndan seçmen bazında büyük bir teveccüh ve tebessüm var. Bir kelime eksik konuşmayız, bir santim geri gitmeyiz. Bir santim eğilmeyiz. Biz bir santim eğilirsek, bunlar bu millete diz çöktürürler.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Narin Güran cinayetinin araştırılma önergesinin TBMM’de AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmesine ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:
“Ben eğer bir şey bilseydim Narin cinayetiyle ilgili büyük bir açıklıkla söylerdim. Çünkü bu millet bunu bilmeyi hak ediyor. Hepimiz Narin’i evladımız olarak gördük. Sanki evladımızı gömer gibi hepimizin yüreği parçalanarak Narin gömüldü. Ama birileri bir şeyler biliyor. AK Partili milletvekili demişti. Hala AK Parti’de. Birileri bir şeyler biliyor ama belli feodal sebeplerden, belli siyasi gerekçelerden susuyorlar. Narin, televizyonların birinci gündemiyken, İletişim Başkanlığı’ndan bütün televizyonlar aranarak ‘Artık Narin’i bırakın’ dediler. Katiller bulunmuyor, hükümet yıpranıyor. Bunlar konuşuluyor diye hükümet yıpranmayacak. Hükümet, bu cinayetler olmazsa, engellenirse yıpranmaz. Gizlemekle kendilerini kurtaramazlar. Benim sizden farklı bildiğim bir şey yok. Bu soruyu Adalet ve İçişleri Bakanı’na sormak lazım.”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da partisinin Eyüpsultan Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki il divan toplantısında konuşmuş, seçimlerden önceki mutabakat metnine uyulmadığını söylemişti.
Vatandaşın vergi yükünün yüzde 200 arttığını, faizlerin “fırladığını” belirten Fatih Erbakan şunları dile getirmişti:
“Artık bu milletin Milli Görüş’e, Yeniden Refah’a kavuşması lazım. Onun için de en kısa zamanda bir erken seçim olmalı. Şimdi Orta Vadeli Program’da ‘Beni iktidarda tutarsanız, iktidarda kalırsam, önümüzdeki üç senede borç faiz, zam, vergi ekonomisi uygulamaya devam edeceğim’ diyor. Bu millet sizi niye iktidarda tutsun? Bir an evvel getirin sandığı, bir an evvel değişim gerçekleşsin, millet Milli Görüş’e kavuşsun.
Bizim ne yapacağımız 50 senelik Milli Görüş tarihinde zaten gözüküyor. Yine aynısı olacak. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Milli Görüş’ün ekonomi modeli uygulanacak. Paylaşımda adaletin olduğu adil ekonomik modeli kuracağız. Yapacağımız en önemli işlerden bir tanesi de kamuda israfı önlemek. Milli kaynak paketlerini de devreye sokacağız. Bunlar olunca ne oluyor? Denk bütçe oluyor.”