Tahir Elçi davasında üç sanık polis için beraat istendi
Engin-Dilan Polat çiftinin komşularını dövdükleri iddiasıyla yargılandıkları davada karar açıklandı. Davada Engin Polat'a 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası verildi, ceza ertelendi.
Dilan ve Engin Polat çiftinin park meselesi yüzünden tartıştıkları komşularını dövdükleri iddiasıyla yargılandığı dava karara bağlandı.
Anadolu 35. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tarafların avukatları katıldı.
Cumhuriyet savcısı bir önceki celsede açıklanan mütalaasını tekrar etti. Müşteki avukatları tarafların uzlaştığını ve herhangi bir şikayetin olmadığını belirterek davanın düşürülmesini talep etti.
Sanıklar Dilan ve Engin Polat’ın avukatı da müvekkilleri hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
Davayı karara bağlayan hakim Engin Polat’ın “gece vakti birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Cezayı erteleyen hakim Engin Polat’ın iki yıl denetime tabi tutulmasına hükmetti.
Engin Polat hakkında “hakaret, “yaralama” ve “tehdit” suçlarından ise müştekinin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verildi.
Sanık Dilan Polat hakkında da aynı nedenle mağdur Metin S.A’ya yönelik “hakaret” ve “kasten yaralama” suçlaması düştü. Dilan Polat mağdur Esra A’ya yönelik “tehdit” suçundan ise beraat etti.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 2 Haziran 2023’te Çekmeköy’de Engin Polat’ın doğum günü olması nedeniyle Polat çiftinin evinde parti düzenlendiği ve partiye gelen bir misafirin bebeğinin rahatsızlandığı belirtilerek, doktora gitmek için park halindeki aracına yönelen misafirin, otomobilinin önünde başka bir araç gördüğü anlatılmıştı.
Haber verilen Engin Polat’ın, aracın çekilmesini istemek için komşusu Metin S.A’nın evine gittiği ancak komşusunu evde bulamadığı aktarılan iddianamede, Engin ve Dilan Polat çiftinin daha sonra Metin S.A. ile yolda karşılaşarak tartıştıkları, tartışmanın büyümesi üzerine bu kişiyi darbedip tehditte bulundukları öne sürülmüştü.
İddianamede Dilan Polat’ın “hakaret”, “yaralama”, “birden fazla kişiyle tehdit” suçlarından 8 yıl 4 aya kadar, Engin Polat’ın ise “hakaret”, “yaralama”, “birden fazla kişiyle tehdit” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından 11 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Cezaevine girdikleri güne dek lüks hayatına dair sosyal medya paylaşımlarıyla dikkati çeken, Kasım 2023’te ‘kara para aklama’, ‘vergi usul kanununa muhalefet’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme’ suçlamasıyla eşi Engin’le birlikte tutuklanan Dilan Polat tahliye edilmişti.
Kararın gerekçesi şuydu: “Üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, atılı suçlar için kanunda öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarıyla birlikte özellikle dosya kapsamındaki mevcut deliller ve alınan ifadeler ile MASAK tarafından hazırlanan raporun içeriği karşısında, atılı suçların vasfının sanık lehine değişmesi ihtimalinin bulunması ve tutukluluktan elde edilecek faydanın bu aşamada adli kontrol hükümleriyle de sağlanabilecek olması.”
1 Kasım 2023’te İstanbul merkezli altı ilde başlayan ve ilerleyen günlerde de devam eden operasyonlarda Dilan Polat ve eşi Engin Polat’ın da aralarında olduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Soruşturmada daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki üç firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.
Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada Engin Polat’ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa’da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.
Soruşturmada ekipler Dilan ve Engin Polat’a ait bir medikal şirketin Ankara’da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.
Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu’nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16’sı tutuklanmış, 27 şirkete kayyım atanmıştı.
Sulh Ceza Hakimliği 14 Haziran’daki aylık tutukluluk incelemesinde Dilan Polat’ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe’nin adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilmesine hükmetmiş, diğer beş şüphelinin tutukluluğunun devamına karar vermişti.
Soruşturmanın tamamlanmasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede yasa dışı yollardan edinilen paraların “soğuk cüzdan yöntemi” ile sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu, örgütün söz konusu faaliyetler sırasında kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.
28 şüpheli hakkında suç örgütü kurup yönetmek, kara para aklamak ve yasadışı bahis yaptırmak suçlamalarıyla hazırlanan iddianamenin ardından MASAK raporunda iddianameyi yıkacak tespitlere yer verilmişti.
MASAK raporunda Polat çiftinin kozmetik ürünü satışlarının gerçek olduğunu, söz konusu olanın da suç örgütü değil aile şirketi olduğunu belirtmişti. MASAK’ın hazırladığı 908 sayfalık raporun “Aklama Suçu Değerlendirmesi” başlıklı kısmında Polatların güzellik merkezleri ve firmalarının para akışlarının kara para aklama işlemi olduğuna dair yeterli delil bulunamadığına dikkat çekilmişti.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Engin Polat’ın da aralarında olduğu dört sanık için ‘Sanıkların kaçma şüphesi var’ diyerek tahliyeye itiraz etmişti. Başsavcılık sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün’ün lehlerine tahliyeyi gerektirecek ölçüde bir değişikliğin henüz olmamasını, tutuklama kararındaki gerekçelerin halen mevcudiyetini koruyor olmasını, sanıkların üzerine atılı suçlara dair delillerin mevcudiyetini, sanıklar üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyetini, sanıkların kaçma şüphesinin bulunmasını gerekçe göstermişti.
Başsavcılık “tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istemişti. Mahkeme başsavcılığın itiraz dilekçesini reddetti. 11. Ağır Ceza Mahkemesi mevcut delil durumunu göz önüne alarak başsavcılığın tahliye kararına itiraz dilekçesini reddetmişti.