Macron’dan sonra Scholz’da da Trump endişesi: Güvenliğimiz için sorumluluk almalıyız
Seçim günlüğüne hoş geldiniz. Bugün siyah seçmenlerin azalan Demokrat desteğini mercek altına alıyor, Harris'in sağlık raporunu inceliyoruz. Obama'nın siyah seçmenlere sert sözleri de listemizin baş köşesinde.
Amerikan seçmenlerinin sandığa gitmesine 23 gün kaldı. Sadece üç hafta daha bu günlüğü yazacağız ve sonra bizden kurtulacaksınız. Ama şimdi o sancılı süreçten hep beraber geçiyoruz. Adaylar mitinglerini son hızla sürdürürken, her gün bize tartışacak yeni bir sorun çıkarıyorlar. Mesela bugün konu başlıklarımız belli: Siyah seçmenler ve sağlık raporu. İlginç bir liste, değil mi?
🗺️Kim nerede: Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump ilginç bir şekilde dün California’daydı. İlginç çünkü California normalde Demokratların kalesi. Trump’ın kaleye girmesinin sebebi Coachella’ydı. Öte tarafta Demokratların adayı Kamala Harris ise salıncak eyaletlere odaklanmış durumda. Bugün Kuzey Carolina’daki Greenville’de miting düzenleyecek.
Yine New York Times’ın Siena College’a yaptırdığı bir anketle karşınızdayız. Yukarıda gördüğünüz değerler siyah seçmenlerin son sekiz yılda seçimlerde verdikleri oyları gözler önüne seriyor. 2016 ve 2020 seçimlerinde Demokratlara verilen desteğin oranı arasında büyük bir fark olmasa da 2020’den 2024’e dikkate değer bir düşüş olduğu ortada.
🔎Yaklaşalım: Aslında bu tablonun ABD Başkanı Joe Biden yarıştan çekilmeden önceki durumundan bir tık iyi olduğunu söyleyebiliriz. O zamanlar yapılan anketlerde Demokratlara oy vermeyi düşünen siyahların oranı yüzde 74’tü. Yine de dört yıllık süreçte Demokratlar ciddi ciddi siyahları kendilerine küstürmüş. Harris’in siyah bir aday olması bile onları partiyle barıştırmaya yetmemiş. Bu arada aslında desteğini kesenler siyah kadınlar değil. Onların Demokratlara oy verme oranı hâlâ yüksek. Asıl sorun siyah erkeklerde.
🔴Neden önemli: Biden 2020’de Beyaz Saray’a kıl payı girdi ve bunda siyah seçmenlerin etkisi büyük. Gördüğünüz üzere oy kullanan siyahların tahminen yüzde 90’ı Biden’a oy vermiş. Düşüş böyle sürerse Harris’in salıncak eyaletlerde kazanma şansı tehlikeye girebilir. Demokratlar Harris’in “ilk kadın siyah başkan” olma ihtimalinin siyahları etkileyebileceğini düşünüyordu. Ayrıca Trump’ın göçmenlere karşı Hitler’i aratmayan söylemlerinin de siyahları Cumhuriyetçilerden uzaklaştıracağını umuyorlardı. Ancak yeni anket Trump’ın her şeye rağmen siyahlar açısından oylarını 2020’den bu yana altı puan artırdığını gösteriyor.
🏃🏿Demokratlardan niye kaçıyorlar: Demokratların vaatlerini yerine getiremediklerini düşündükleri için. Ankete göre 30 yaşın altındaki siyah seçmenlerin yüzde 40’ı Cumhuriyetçilerin vaatlerini yerine getirme olasılığının çok daha yüksek olduğunu düşünüyor. Teksas’ta yaşayan 63 yaşındaki LaPage Drake’in buna verdiği iyi bir örnek de var: “Eğitimli köpekmişiz gibi masanın üstündeki artıkları önümüze itip ‘Bu da sana’ diyorlar. Biz de fok gibi alkışlıyoruz.”
😤İlk siyah sert sözlerle başkan cephede: Durum öyle ciddi ki uzun zamandır etliye sütlüye karışmayan eski ABD Başkanı Barack Obama bile Harris’e destek mitinglerine başladı. İlk işi de siyah seçmenlere seslenmek oldu. Pensilvanya’nın Pittsburgh eyaletine miting düzenlemeye giden başkan, siyah seçmenlere “Ben adayken gördüğüm enerji ve katılımı göremiyorum” dedi.
Sözlerinin devamı da şöyle: “Sürekli bahanelerle geliyorsunuz ve ben bunu bir sorun olarak görüyorum. Çünkü bu bende kısmen, lafım doğrudan erkeklere… bir kadının başkan olması fikrini desteklemediğiniz ve bunun için de başka alternatiflere yöneldiğiniz hissi uyandırıyor. Harris sizler gibi büyüdü, sizi tanıyor, sizinle aynı üniversitelere gitti, bu tecrübelerin getirdiği mücadeleleri, acıları ve sevinci anlıyor. Oysa Trump sadece topluluk olarak değil, birey olarak da sizi sürekli göz ardı eden biri. Ve siz oyunun dışında kalmayı mı düşünüyorsunuz?”
More of Obama’s speech to Black voters in Pittsburgh https://t.co/WTOAg8RxaS
— Ryan Deto (@RyanDeto) October 10, 2024
✋Obama’ya tepki var: Obama’nın konuşmasını sert bulan sadece biz değiliz, Trump’ın başkan yardımcısı adayı JD Vance de sert bulmuş olacak ki eski başkanı “Ben seçmenlerin ikna edilmesi gerektiğine inanıyorum. Destek başkalarından karşılıksız aldığınız ya da borçlu olunan bir şey değildir. Meydana çıkıp uğruna mücadele etmeniz gereken bir şeydir. Obama’nın ya da başka birinin sorması gereken soru ‘Harris’e oy vermemeye nasıl cüret edersiniz?’ değil. Belki de sansüre uğramaktan, kendilerine ne yapmaları gerektiğinin söylenmesinden ve Amerikan rüyasına bir türlü ulaşamamalarından dolayı Trump’a oy vermeyi düşünüyorlardır” dedi.
Harris seçimlere kısa süre kala Trump’a yeni bir bomba attı: Sağlık raporu. Demokrat adayın ufak tefek sağlık sorunları var ama rapora göre bunların dışında dipçik gibi. Peki ya Trump’ın raporu nerede?
Neden önemli: Biden’ın hâlâ yarışta olduğu zamanlar Trump avantajlı durumdaydı. Çünkü Biden 81 yaşında, yolunu sürekli karıştıran, gafı eksik olmayan bir adaydı. Temmuzdaki münazaralarında bile lafı o kadar çok eveleyip gevelemişti ki ne söylediğini rakibi dahil kimse anlayamamıştı. Ama şimdi sahneye baktığımızda 78 yaşındaki Trump’ı ve 59 yaşındaki Harris’i görüyoruz. Üstelik bu kez gafları yapan, komplo teorilerine sıkı sıkı sarılmış, akıl sağlığından şüphe edilen kişi Trump. Yanlış anlamayın, son kısım bizim yorumumuz değil. Biden adayken yapılan anketler, seçmenlerin her iki adayın da akıl sağlığından şüphe ettiğini gösteriyordu.
Raporda neler var: Beyaz Saray’dan Albay Joshua Simmons mektubunda Harris’in mevsimsel alerjiler ve sık görülen bir cilt rahatsızlığı olan ürtiker açısından dikkate değer bir sağlık geçmişi olduğunu söylüyor. Bunun dışında gözleri de hafiften bozuk, uzağı göremiyor ama bunun için kontakt lens kullanıyor. Yakını görme konusunda henüz sorun yaşamıyor. Aile geçmişine bakıldığında da annesinin kolon kanseri olması dikkat çekici. Öte yandan diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kalp hastalığı, akciğer hastalığı, nörolojik sorunlar, kanser ya da kemik rahatsızlıkları yok.
Peki Trump: Trump henüz böyle detaylı bir sağlık raporu yayınlamadı. Ama geçen kasımda doktorundan aldığını söylediği bir mektubu paylaşmıştı ve o mektupta hem fiziksel hem de ruhsal olarak gayet sağlıklı olduğu vurgulanıyordu. Ancak tansiyon ve kolesterol gibi yaşına uygun hastalıklarla ilgili herhangi bir detay paylaşılmamıştı. Bu arada başkan adaylarının sağlık kayıtlarını paylaşmak gibi bir zorunluluğu yok. Ama kampanya döneminde adaylar kendilerinin diğer adaydan daha sağlıklı olduğunu kanıtlamak için bu yola gidebilir. Harris de yarışın bitmesine bu kadar az bir süre kala sağlık tartışmalarını alevlendirmek istiyor muhtemelen.
😴Trump kadınların sorunlarını konuşacak: Hani Kadınlar Günü’nde televizyona tamamı erkeklerden oluşan yorumcuları çıkarıp kadın sorunlarını tartışırlar ya, işte bana onu anımsatan bir başlık oldu bu. Trump, Fox News’de bile olsa Harris ile ikinci kez karşı karşıya gelmeyi kabul etmiyor. Ama söz konusu kanala kadın sorunlarını konuşmak için çıkmayı kabul etti. Salı günü çekilecek programa kadınlar da izleyici olarak katılabilecek. Program çarşamba günü yayınlanacak. Biz de kritiğini yaparız gibi.
🫢Walz yine ağzını açtı: Harris’in başkan yardımcısı adayı Tim Walz’ın “taşra adamı” imajı başına bela. Hatta sadece kendi başına değil, Harris’in başına da bela. En son Seçiciler Kurulu’nun kaldırılması gerektiğini savunmuştu. Basit görünen ancak karmaşık bir yapısı var bu yapının. 538 üyeden oluşan kurulda çoğu eyalet “Kazanan hepsini alır” sistemiyle temsil ediliyor. Yani bir eyalette en fazla oyu alan aday, o eyaletteki tüm Seçiciler Kurulu oylarını kazanıyor. Nebraska ve Maine gibi bazı eyaletlerde daha orantılı dağıtım yapılıyor.
Bir başkan adayının seçimleri kazanmak için en az 270 üyenin oyuna ihtiyacı var. Eğer hiçbir aday bu çoğunluğu sağlayamazsa bu kez Temsilciler Meclisi’ne başvuruluyor. Ama böyle bir şey en son 1824 yılında olmuştu. Bu sistemi tartışmalı yapan şey, halk oylarıyla Seçiciler Kurulu’nun tercihinin zaman zaman çelişebilmesi. Mesela 2000 ve 2016 seçimlerinde halkın istediği adaylar başkan olamadı çünkü Seçiciler Kurulu’nun desteğini kazanamadılar. Walz da işte bu yüzden kurulun kaldırılması gerektiğini düşünüyor muhtemelen. Ancak parti içinden tepki almış olacak ki bunun “kampanyanın görüşü olmadığını” söylemek zorunda kaldı.
👉New York Times’dan Lulu Garcia-Navarro, Vance ile karşılıklı oturarak epey uzun bir sohbete imza atmış. Bu sohbeti yazılı olarak okuyabileceğiniz gibi izleyebilirsiniz de. Biz linki şöyle bırakalım.