İran Devrim Muhafızları: Donanma ‘yüksek patlayıcı başlıklara sahip’ yeni füzeleri teslim aldı
Hizbullah'ın İsrail'e ait askeri üssü vurmasından kısa süre sonra ortaya bir iddia atıldı: İsrail'in Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin öldürülmüş müydü? Sorunun cevabını Halevi saldırıya uğrayan askeri üssü ziyaret ederek cevaplamış oldu.
İsrail geçen ayın sonlarından beri Lübnan’ı vurup iki binden fazla insanın ölümüne neden olurken hiç beklemediği bir saldırıyla sarsıldı. Lübnan Hizbullahı, İsrail’in kuzeyindeki Binyamina’da Golani tugayına ait askeri üssü insansız hava araçlarıyla vurdu. Saldırı sonucu dört asker öldü, beşi ağır 58 kişi yaralandı. Hadera’daki Hillel Yaffe Hastanesi, 30 kişinin hâlâ tedavi gördüğünü söyledi. Kimlikleri açıklanan ölen askerlerin dördünün de 19 yaşında olduğu ortaya çıktı.
Hizbullah insansız hava araçlarıyla Demir Kubbe’yi aşmakla kalmadı, bir eğitim üssündeki askerlere de büyük hasar verdi. Tüm bunların ortasında geceye damgasını vuran iddia ise Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin öldürüldüğüydü. Özellikle sosyal medyada iki milyonu aşkın takipçisi olan hesapların paylaşmasıyla iddia geniş kitlelere ulaştı. Bunun doğru olmadığını ancak gün doğduktan sonra anlamak mümkün oldu. Çünkü Halevi, Hizbullah saldırısında vurulan Golani üssünü ziyaret etti ve askerlerle konuştu.
Askerlerin saldırıyla baş etme şekillerini öven Halevi “Savaştayız ve cephe gerisindeki eğitim üssüne yapılan saldırılar acı sonuçlar doğuracak kadar ciddi olaylardır. Yaralıları ve ölüleri tahliye ederken doğru bir şekilde hareket ettiniz. Savaşmaya ve gelecek çatışmalar için dersimizi almaya devam ediyoruz” dedi.
Demir Kubbe, İsrail’in füze saldırılarından kendini korumak için kurduğu karmaşık bir hava savunma sisteminin adı. Onlarca radar, bütün bu radarları birbirine bağlayan hızlı iletişim alt yapısı, dağınık bir karar verme bilgisayar sistemi ile son derece hızlı hareket edebilen füzelerden oluşuyor. Radarlar havadaki füzeyi daha fırlatıldığı anda saptıyor, bilgisayar onu izleyip rotasını belirliyor, füzeler ise ateşlenip havadaki füzeyi havada imha ediyor, hedefine ulaşmasını engelliyor.
Bu kubbe sayesinde İsrail kendini diğer ülkelerin saldırılarından büyük ölçüde korumayı başardı. Demir Kubbe genellikle uzun mesafeden fırlatılan roketleri başarıyla durdurabilen bir savunma sistemi olmasına rağmen bazı teknik kısıtlamalar nedeniyle düşük irtifada uçan veya kısa mesafeden fırlatılan saldırılarda daha az etkili olabiliyor. Zaten Lübnan Hizbullahı’nın saldırısı da bu sayede etkili olabildi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da Halevi gibi Golani üssünü ziyaret ederek saldırının yarattığı tahribatı inceledi. “İsrail bu saldırıdan dersini çıkaracak” diye yemin eden Gallant, “Acı verici sonuçları olan zor bir durum bu. Nedenlerini soruşturmalı, detayları incelemeli ve hem hızlıca hem de profesyonelce dersimizi çıkarmalıyız” dedi. Gallant sözlerinin devamında “İnsansız hava aracı tehlikesine karşı koymamızı sağlayacak gelişmeleri benimsemeye odaklanıyoruz” dedi.
Hizbullah ise saldırılarının şiddetini azaltmadan bugün de Hayfa yakınlarındaki İsrail deniz üssünü hedef aldığını açıkladı. Buna göre “roket salvosuyla” hedef alınan deniz üssünün adı “Stella Maris.”
İsrail Lübnan saldırılarını başlattığından beri sivil ve asker ayrımı gözetmeden başta Güney Lübnan olmak üzere ülkedeki birçok yeri bombalıyor. Hatta Lübnan Sağlık Bakanlığı bu saldırılarda beş hastanenin hasar gördüğünü söylüyor. Sınır Tanımayan Doktorlar Beyrut’un güneyindeki kliniklerinden birini kapatmak zorunda kaldıklarını açıkladı. Daha bir ayını bile tamamlamayan bu yeni savaş alanında 60’tan fazla sağlık çalışanı “Hizbullah ya da bir diğer Şii grup Emel” ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle öldürüldü. Ancak bu gerekçeler uluslararası hukuka göre o sağlık görevlerinin korunma statülerini değiştirmiyor. Yani İsrail bu saldırıları düzenlerken hukuka aykırı davranmış oluyor.
Ayrıca İsrail’in geçen ay Lübnan’daki çağrı cihazı ve telsiz saldırılarında sadece Hizbullah’a mensup kişiler değil, sağlık çalışanları da bu cihazlardan kullandıkları için zarar gördü.
ABD Başkanı Joe Biden geçen hafta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinde Beyrut’un bombalanmasının durdurulmasını rica etmişti. Bunun üstüne Netanyahu’nun Beyrut’taki saldırıların durdurulması yönünde talimat verildiği söylendi. Ancak İsrailli yetkililerden biri “İsrail Beyrut da dahil Lübnan’daki her yere saldırıyor. Bunu son günlerde kanıtladık, önümüzdeki günlerde de kanıtlamayı sürdüreceğiz” dedi.
Saldırılar sadece Lübnanlıları değil, bölgede görev alan Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü (UNIFIL) askerlerini de hedef alıyor. Son saldırı İsrail ordusuna ait iki Merkava tankının UNIFIL üssüne girmesi oldu. İsrail askerleri UNIFIL güçlerinden ışıklandırmaları kapatmalarını istedi ve 45 dakika sonra bölgeden ayrıldı. Dumandan etkilenen UNIFIL güçlerinden 15 kişi cilt rahatsızlığı sorunları yaşadı.
UNIFIL’i hedef alan saldırılar, aralarında Türkiye, İspanya, Fransa ve Endonezya gibi ülkelerin tepkisini çekti. Yapılan ortak açıklamada İsrail’in saldırıları kınandı. Bununla birlikte BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü Stephane Dujarric, UNIFIL’in bölgedeki varlığını sürdüreceğini söyledi. Dujarric barış gücü askerlerinin saldırıya uğramasının uluslararası hukukun ihlali olduğunu ve savaş suçu olarak kabul edilebileceğini söyledi. Netanyahu ise UNIFIL askerlerinin tehlikede olduğunu söyleyerek Guterres’ten askerleri geri çekmesini istedi.