‘Çözüm’de 22 Ekim virajı: Bahçeli yol açtı, Erdoğan yeşil ışık yaktı, DEM ve CHP’den şartlı destek

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'ı Meclis'te konuşma yapmaya çağırmasıyla başlayan 22 Ekim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'tarihi fırsat' çıkışı ve DEM'le CHP'den gelen şartlı destekle sürdü.

Siyaset 22 Ekim 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘iç cepheyi güçlendirme’ çağrısından sonra AK Parti ve MHP’yle HDP ardılı DEM Parti arasında başladığı gözlenen ‘yumuşama’ bugün tabiri caizse kademe atladı. CHP kanadından gelen açıklamalar da dikkate alındığında tarafların şartlı da olsa büyük ölçüde uzlaşıya hazır olduğu görüldü.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın ‘milat’ olarak tanımladığı 22 Ekim’de sahneye ilk olarak Devlet Bahçeli çıktı.

2009 – 2015 arası yürütülen ‘çözüm sürecine’ benzer bir masa kurulmasını bekleyenlere tepki gösteren MHP lideri “Yeni bir çözüm sürecinin pişirildiğini iddia edenlere kadar pek çok iddia ve ifade malumlarınız olacağa üzere gündeme gelmiştir. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, terör örgütüdür. Yeni çözüm sürecine değil ortak akla ihtiyaç var. Terör başka siyaset başkadır” dedi.

Ardından 1999 yılından bu yana İmralı’da tutuklu bulunan ve 44 aydır tecrit altında olduğu ileri sürülen PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ‘silah bırakma’ çağrısını el artırmak suretiyle tekrarladı:

“Türkiye’ye getirilirken her türlü hizmete hazırım diyen terörist başı buyursun terörün bittiğini ilan etsin. Bu çağrımı anlamayanlar, saptırmaya çalışanlar oldu. Gelsin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) DEM sıralarına katılıp silah bıraktığını ilan etsin, terörün tamamen bittiğini örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Her adımı atmaya kararlı, inançlıyız. Yeni yüzyıl yeni hayat temelinde bagajları boşaltalım ve milli hedefleri birlikte yakalayalım.”

Böylece umut hakkı, yıllar sonra bir kez daha Türkiye gündemine girmiş oldu.

DEM: Tecrit kalksın, Öcalan konuşsun

MHP liderinin ardından kameralar, DEM Parti sıralarına çevrildi.

Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları “Kürt sorunun çözüm yolu, yöntemleri ve muhatapları bellidir. Ortadoğu ve Türkiye’de barışın muhatabı İmralı’da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan’dır. Kürt sorunun çözüm yeri meclistir. Parlamentoda ve siyasette muhatap DEM Parti’dir. Demokratik zeminde siyasi partiler ve demokrasi güçlerinin tamamıdır, toplumun bizatihi kendisidir” dedi.

‘Onurlu bir barış için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını’ dile getirdikten sonra özel olarak Bahçeli’nin sözlerine değindi.

“Bakın bugün MHP Genel Başkanı grup konuşmasında Sayın Abdullah Öcalan için tecrit kaldırılırsa konuşsun mahiyetinde bir konuşma gerçekleştirdi. Tecrit 44 aydır devam ediyor” ifadesini kullandıktan sonra şunları kayda geçirdi:

“Öcalan üzerindeki tecrit kesinlikle kaldırılmalıdır. Fiziki olarak gelsin konuşsun diyoruz. Geçen hafta, ne diyeceğini hep birlikte görelim dedik. Bu hafta da aynı sözü tekrarlıyoruz. Bırakın tecrit kalksın Sayın Öcalan çıkıp konuşsun ve ne konuştuğunu hep birlikte görelim. Vakit geçirilmeden acil bir biçimde bu konuda adım atılmalıdır. Biz DEM Parti olarak onurlu bir barış için, demokratik cumhuriyetin inşası için ağır bedeller ödeyerek bugünlere geldik. Bugünden sonra da hangi bedeller ödenmesi gerekiyorsa, DEM Parti olarak üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzun altını buradan bir kez daha çiziyorum.”

DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık da Bahçeli’nin çıkışına ‘hiç şaşırmadığını’ söyledi:

“Önümüzdeki günlerde daha önemli gelişmelerin olabilme ihtimalini yüksek görüyorum.”

CHP ‘Terörün bitmesine tam destek vereceğiz’ deyip Meclis’i gösterdi

Bu konuda görüşleri en merak edilen isimlerden biri, CHP Genel Başkanı Özgür Özel. Çünkü DEM Parti tarafından verilen birçok demeçte bir süreç olacaksa bunun ana muhalefet olmadan sağlıklı bir şekilde yürütülemeyeceği belirtiliyordu.

Özel, Bahçeli ve Hatimoğulları’yla aynı gün mikrofon başına geçti.

‘Kapalı kapılar ardında birtakım sözler alındığını’ ima eden CHP lideri, “Bir daha şehit gelmeyecekse, bir daha kan akmayacaksa, bir daha anaların gözünden yaş gelmeyecekse, askere silah doğrulmayacaksa.. Bunun için söylenen her söze CHP olarak kıymet veriyoruz. Biz CHP olarak terörün bitmesine tam destek vereceğiz” dedikten sonra bir şart koştı:

“Devlet Bey’in bugünkü açıklaması Meclis’i dışlamaktadır. Ne yapılacaksa TBMM’de yapılmalıdır. Tam bir toplumsal mütabakat olmadan sonuç olmayacak. Bu iş çözülecekse bütün partilerinin içinde olduğu bir masada konuşulmalı. Bu plan Türkiye’nin sorunu çözmek yerine Recep Tayyip Erdoğan’ın planını çözmek gibi görünüyor ve bu yüzden kötü kokuyor.”

Özel, el yükseltmeyi de ihmal etmedi:

“86 milyonu barıştırmak için atılacak her adımı önemsiyoruz. Devlet Bey el yükseltiyorum. Ben de Kürtler’e devlet teklif ediyorum. Tam olarak kendilerini devlete ait hissetmeyen Kürtlere, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi olmayı teklif ediyorum.

Kendini öteki hissetmediği tüm demokratik siyaset kanallarının açık tutulduğu, üniversitelerde öğrencilerin haklarının yenmediği, demokratik hakların dünya standartlarında olduğu bir ülke yapalım, Kürtleri Türkiye Cumhuriyetinin sahibi yapalım. Biz kurucu parti olarak buradayız, her şeyi hep birlikte yapmayı teklif ediyoruz. Hodri meydan.”

Öte yandan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Bahçeli’ye açık açık tepki gösterdi. Öcalan’ın Meclis’te konuşturulması fikrine karşı çıkıp “Bu ülkede huzurun ve barışın hakim olması en büyük dileğimizdir. Ama bunun yolu terörist başının Gazi Meclisimiz çatısı altında konuşturulması asla değildir. Millet de tarih de bunu affetmez” diye konuştu.

Erdoğan: Açtığımız fırsat penceresi hırsa kurban edilmemeli

Son söz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’daydı. AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuya açık açık değinmese bile ‘terör’ meselesinden bahse girip şunları dile getirdi:

“Türkiye’nin geleceğinde teröre ve terörün karanlık gölgesine yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Siyaset kurumu, Meclis, sivil toplum, basın, akademi, millet olarak hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye’yi inşa edelim istiyoruz. Devlet, millet için ve millete hizmet için vardır. Devletin görevi, özellikle güvenlik, adalet, eğitim ve sağlık alanında vatandaşa en iyi hizmeti sunmaktır.”

BBP ve İYİ Parti tepkili

Tabii gelişmelere tepki gösterenler de var. Büyük Birlik Partisi (BBP) ve İYİ Parti bunların başında geliyor.

BBP resmi X (eski adıyla Twitter) hesabında yapılan paylaşımda “Yeni bir ‘çözüm sürecine’, birincisine nasıl şiddetle karşı çıktıysak, yine itiraz ederiz” dendi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da ‘herkese’ sinirlendi. CHP’yi de eleştirilerine katarak şunları söyledi: “Atatürk’ün kurduğu meclisin kürsüsünden, teröristbaşları ve yardakçıları değil, ancak ve ancak Mustafa Kemal’in mirasçıları konuşabilir. Ahlak ve vicdanını yitirmiş bu iktidar ve onun akıl ve izanını yitirmiş ortağı ile birlikte vatan toprağını gezmek için icazet bekleyen sözde ana muhalefeti artık bizim için yok hükmündedir.”

Özdağ: Teröristbaşını Meclis’e çağırmak Cumhuriyet’imize hakarettir

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da düzenlediği basın toplantısında konuyu gündemine aldı. Özdağ PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın üzerinde artık fiili bir otoritesinin olmadığını savunarak “Öcalan’ın ne demesini bekliyorsunuz? ‘Hadi silahlarınızı gömün, barış yapalım’ demesini mi istiyorsunuz? Siz önce Türk milletine itiraf edin, Öcalan’a bu konuşmayı yapması için ne verdiniz?” dedi.

Özdağ, Bahçeli’nin açıklamasından dolayı ortaya ‘haklı bir infial çıktığını, vatanseverlerin, Türk milliyetçilerinin derin bir hayal kırıklığı içerisinde olduğunu’ söyledi.

Türkiye’nin ‘terörle mücadelede bulunduğu konumdan daha geriye düşürülmeye çalışıldığını’ öne süren Özdağ “Teröristbaşını Meclis’e çağırmak sadece kahraman gazilerimiz ve aziz şehitlerimize değil, büyük Türk milletine, Gazi Meclis’imize ve Cumhuriyet’imize hakarettir” diye konuştu.

Zafer Partisi olarak ‘Cumhuriyet’i ve devleti korumaya, oluşan tehditleri millete anlatmaya ve bunlara kararlılıkla karşı koymaya devam edeceklerini’ savunan Özdağ, Öcalan’a verilen tavizlere karşı çıktıklarını söyledi.

Karamollaoğlu: Endişelerimiz var

Konu Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun da gündemindeydi. “Daha dün seçim meydanlarında montaj kasetler yayınlayarak muhalefeti Kandil’den mesaj almakla suçlayan bir iktidarın samimiyeti konusunda endişelerimiz var” diyen Karamollaoğlu sosyal medyadaki paylaşımında şöyle yazdı:

“Ülkemiz terör sorunu nedeniyle on yıllardır çok şey kaybetti. Kardeşliğimizi perçinleyecek her türlü adımın, her türlü çağrının yanında oluruz. Ancak endişelerimiz var;

Daha dün 6’lı masanın 7’nci ayağı diyerek tüm muhalefeti suçlayan bir iktidarın samimiyeti konusunda endişelerimiz var. Saadet Partisi olarak Türkiye’nin istikbal ve İstiklali için her türlü çözümün, çabanın yanında oluruz.

Ancak kendi siyasi ikbal ve iktidarlarını sürdürebilmek için her yolu meşru gören bir iktidarın çözüm süreci gibi önemli bir konuda bugüne kadar ortaya koyduğu çelişkili politikalar, yaptığı zikzaklar nedeniyle endişemiz var.

Bir yandan yeni anayasa derken öbür yandan Anayasa Mahkemesi’ni kapatmaktan dem vuran bir iktidarın samimiyeti konusunda endişemiz var.

Türkiye’nin bütünlüğüne birlik ve beraberliğine katkı yapacak adımlar elbette önemlidir. Ancak bölgemizdeki gelişmeler de dikkate alındığında bu adımların Türkiye’nin bütünlüğünden ziyade Büyük Ortadoğu Projesine hizmet edeceğine dair endişemiz var.

Önce bu endişelerimiz açık ve şeffaf bir şekilde giderilmeli, daha önceki çözüm sürecinde olduğu gibi karanlık odalarda, kapalı kapılar ardında gizli ajandaların olmadığı konusunda kamuoyu ikna edilmelidir.

Kanaatimizce yeni bir çözüm süreci ancak yeni bir iktidarla mümkün olacaktır.”

Bahçeli'nin bahsettiği umut hakkı nedir?Bahçeli’nin bahsettiği umut hakkı nedir?

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.