Kaçakçılara darbe: Sigaradan uyuşturucuya, gübreden akaryakıta…
Türkiye ile İsrail arasındaki gerginlik, İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın Erdoğan ve BM’yi hedef alan sert açıklamalarıyla yeniden alevlendi. Türkiye ise Netanyahu yönetiminin 'bölgesel barışın önündeki en büyük engel' olduğunu savundu.
İsrail ile Türkiye arasındaki diplomatik gerginlik, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yönelik sert eleştirileriyle yeniden alevlendi. Katz, Erdoğan’ı Kürt halkına karşı katliam yapmakla suçlayıp Guterres’in bu duruma sessiz kaldığını iddia etti. Bu çıkış Türkiye’den anında yanıt buldu. Dışişleri Bakanlığı, İsrail yönetiminin saldırgan tutumunun şaşırtıcı olmadığını belirttiği açıklamasında, Netanyahu hükümetinin bölgedeki barışın önündeki en büyük engel olduğunu vurguladı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Türkiye ve BM’yi hedef alan açıklamalarını ‘eli kanlı’ ifadeleriyle kınadı. Sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımda İsrail’in Gazze’deki sivilleri hedef alan saldırıları eleştirilerek, İsrail hükümetinin uluslararası hukuk ve insan haklarını hiçe saydığı belirtildi.
Açıklamada “40 binden fazla sivilin, kadın ve çocuk ayrımı yapılmaksızın katledildiği Gazze’de, İsrail yönetimi bir soykırım gerçekleştiriyor. İşgal, katliam ve devlet terörü uygulayan İsrail’in ülkemizi ve BM’yi hedef alması şaşırtıcı değil” ifadelerine yer verildi.
Türkiye, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesini ‘Ortadoğu’daki barış çabalarının önündeki en büyük engel’ olarak gösterdi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Netanyahu’nun savaş politikaları sayesinde hem içerideki siyasi ömrünü uzatmaya çalıştığı hem de İsrail’in uluslararası arenada yalnızlaştığı belirtildi. Açıklamanın devamında, İsrail’in Lübnan, Suriye ve Filistin’de uyguladığı devlet terörü ile dünya kamuoyunda maruz kaldığı izolasyonun bu sert söylemlerle maskelenmeye çalışıldığına dikkat çekildi.
Dışişleri’nin açıklamasında “Netanyahu hükümetinin söz konusu üyesinin, kişisel çıkarları için seviyesiz ithamlara başvurmuş olmasını ciddiye almıyoruz” denerek, Katz’ın Erdoğan ve Guterres’i hedef alan sözlerine itibar edilmediği vurgulandı.
Katz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Kürtleri katletmekle suçladı ve bu durum karşısında dünya liderlerinin sessiz kaldığını ileri sürdü. “Erdoğan Kuzey Suriye’de Kürt sivilleri bombalıyor, ancak BM Genel Sekreteri Guterres bu konuda hiçbir şey söylemiyor. İsrail terör örgütlerine karşı kendini savunduğunda ise sürekli saldırı altında kalıyor. Bu, ikiyüzlülüğün zirvesi,” diyen Katz, BM ve uluslararası kamuoyunun çifte standart uyguladığını iddia etti.
.@RTErdogan is slaughtering Kurds, and the world remains silent. The dictator from Ankara is bombing innocent Kurdish civilians in northern Syria, and UN Secretary-General @antonioguterres says nothing. Where is the call for a ceasefire and an urgent Security Council meeting?… pic.twitter.com/oXbeBkaY7Y
— ישראל כ”ץ Israel Katz (@Israel_katz) October 24, 2024
Öte yandan İsrailli bakan sık sık Erdoğan’ı hedef alan paylaşımlarıyla öne çıkıyor. Bu sert açıklamalar da bölgedeki gerilimi artırırken İsrail ile Türkiye arasındaki gerginlik diplomatik düzeyde yeni bir tartışmanın habercisi gibi görünüyor.
Bu arada İsrail 2 Ekim’de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i ‘istenmeyen kişi’ ilan ettiğini duyurmuştu. Kararı duyuran yine Dışişleri Bakanı Katz’dı. Katz açıklamasında şöyle demişti:
“Bugün BM Genel Sekteri Antonio Guterres’i istenmeyen kişi ilan ettiğimizi ve İsrail’e girişinin yasaklandığını deklare ediyoruz. İran’ın İsrail’e yönelik çirkin saldırılarını kınamayan hiç kimse İsrail topraklarına ayak basmayı hak etmiyor. Özellikle de dünyada hemen hemen her ülke bu saldırıları kınamışken. Üstelik bu Genel Sekreter Hamas katillerinin 7 Ekim’de gerçekleştirdiği katliamı ve cinsel vahşeti henüz kınamamış ve Hamas’ın terör örgütü ilan edilmesi için herhangi bir girişimde bulunmamıştır.”