İstanbul Tiyatro Festivali Almanya’dan Japonya’ya perde açacak
28. İstanbul Tiyatro Festivali, Tuğçe Altuğ ve Deniz Celiloğlu’lu 'Nora - Bir Bebek Evi'yle devam ediyor. Yarın toplumsal baskılara karşı özgürlüğü arayan bir kadının hikayesini anlatan oyunu izleyeceğiz, peki Deniz Celiloğlu festivalde ne izleyecek?
İstanbul Tiyatro Festivali ikinci haftasına Deniz Celiloğlu ve Tuğçe Altuğ’u bir araya getiren ‘Nora – Bir Bebek Evi’yle devam ediyor. Altuğ’un çiçeği burnunda oluşumu Tiyatro Circa’nın ilk prodüksiyonu olan ‘Nora (Bir Bebek Evi)’, Henrik Ibsen’in tiyatro tarihine damgasını vuran kült oyununu yalın, evrensel ve güncel bir uyarlamayla yeniden sahneye taşıyor.
Henrik Ibsen’in defalarca uyarlanan oyunun rejisi bu kez Selin Şenköken’e emanet. Oyunda Tuğçe Altuğ’a başrolde Deniz Celiloğlu eşlik ediyor. Deniz Celiloğlu televizyon dizilerinin yanı sıra son olarak Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi ‘Kuru Otlar Üstüne’de rol almıştı. Bir Anadolu kentinde zorunlu hizmetini yapan ve İstanbul’a atanmak için gün sayan resim öğretmeni Samet olarak karşımıza çıkan oyuncu, beğenilen bu performansıyla 56. SİYAD ödüllerinde de En İyi Erkek Oyuncu Performansı ödülüne değer görülmüştü.
‘Son Çıkış’, ‘Arada’, ‘7. Koğuştaki Mucize’, ‘Kanıt’, ‘Poyraz Karayel’ gibi yapımlarda rol alan Celiloğlu, sinema ve ekran işlerinin yanı sıra tiyatro sahnesinde de izleyicilerle buluşmaya devam ediyor. 2018’de Oyun Atölyesi’nin ‘Kral Lear’ oyunundan sonra 2021’de Ceren Ercan ve Gülce Uğurlu’nun yazdığı, Sami Berat Marçalı’nın yönettiği ses tiyatrosu ‘İstenmeyen’de yer alan Celiloğlu, festivalle sahneye dönüyor.
Kadın ve erkeğin geleneksel rollerini sorgulayan Nora (Bir Bebek Evi,) evliliği kutsal sayan pek çok Avrupalı için bir skandaldı. Artık 1879’daki gibi toplumsal infiale yol açmasa da güncelliğini hâlâ koruyan oyun, bir yandan feminist bir metin kabul edilmekle birlikte diğer yandan Nora’nın hikâyesinde her bireyin toplumsal baskılara karşı kendini özgürce var edebilme çabasını anlatıyor. İyi bir eşe ve üç çocuğa sahip, orta sınıfa mensup bir kadın olan Nora’yla tanıcağımız oyun yarın (30 Ekim) ve 31 Ekim tarihlerinde sahnelenecek. Biz Nora’nın bu uyarlamasını merakla bekliyoruz, bu cepte. Peki Deniz Celiloğlu festivalde hangi oyunları merak ediyor, buyurun söz kendisinde.
2016’da ilk oyunu Şatonun Altında ile Macbeth’i hizmetlilerinin gözünden anlatan Fiziksel Tiyatro Araştırmaları bu kez tragedyaların isimsiz habercilerini başrole taşıyor. Sofokles’in üçlemesini merkeze alan oyun, hatalarının bedelini hem kendisine hem toplumuna ödeten kahramanların karşısına zoraki tanıklıklarını aktarırken kendi kişisel tarihlerini arayan habercileri koyuyor ve onları içinde bulundukları durumu sorgulayan, kendi kişisel tarihlerini arayan anlatıcılara dönüştürüyor.
Haberci, Sofokles’in Kral Oidipus, Oidipus Kolonos’ta ve Antigone üçlemesinden hareketle, antik çağda yüzlerce savaşa ve trajediye tanık olmuş Thebai Devleti’nin tarihini tragedyaların isimsiz karakterleri habercilerin perspektifinden yeniden şekillendiriyor.
Haberci’, Deniz Celiloğlu’nun en merak ettiği oyunlardan biri. Buyrun nedenine: “Fiziksel Tiyatro Araştırmaları Topluluğu’nun Türkiye tiyatrosunun en özgün topluluklarından biri olduğunu düşünüyorum. Güray Dinçyolu rejisi her zaman kendini belli eder.
Nerede, ne zaman: 9 Kasım Cumartesi 20:00 ve 10 Kasım Pazar 15.00’da; İDT Üsküdar Tekel Sahnesi’nde.
2022 Afife Tiyatro Ödülleri’nde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu seçilen Pınar Güntürkün ile sahnelerin olduğu kadar ekranların da sevilen siması Aziz Caner İnan’ı buluşturan ‘Bagajdaki Balta’ prömiyerini festivalde yapıyor. Oyunun arkasındaki isim ise pek çok ödül sahibi yazar, yönetmen, oyuncu, sahne tasarımcısı Yiğit Sertdemir. Yazar, beş yıllık bir aradan sonra kaleme aldığı ilk oyunla festivalde. Celiloğlu, “Yiğit Sertdemir ve Kumbaracı 50 benim çocukluktan beri takip ettiğim bir tiyatro olduğu için orası her zaman benim için okul gibi…” diyor.
Nerede, ne zaman: 12 ve 13 Kasım, saat 20.00’da; Alan Kadıköy’de.
Anton Çehov’un genellikle bir süreci kapsayan oyunları tüm karakterlerin geçmişini, oyunda yaşanan ana tepkilerini ve geleceklerine dair ipuçlarını barındırırken değişen düzenin farkına varamayan oyun kişilerinin arada kalmışlığından trajikomedi doğar. Çehov’un Martı’sı bugünkü hâlimize özellikle karşılık geliyor ve havada asılı duran sorularımıza göz kırpıyor. Celiloğlu da bir Çehov hayranı olduğunu söylüyor ve “Ülkemizdeki yorumlarını her zaman heyecanla takip etmişimdir” diyor.
Bol ödüllü topluluk Tiyatro BeReZe, Çehov’un Martı’sından uyarladığı yeni yapımında çağımızın radikal dönüşümlerinin gölgesinde geçmişi kutsama eğilimindeki bugünün Çehov karakterlerini izleyeceğiz.
Nerede, ne zaman: 4 ve 5 Kasım, saat 20.00; Alan Kadıköy.
Çarpıcı anlatısı ve sahnelemesiyle geçtiğimiz festivalin favorilerinden Çirkin’in yapımcısı Dolkun Production bu kez prömiyerini Yeni Arayışlar bölümünde yapacak Linçler ve Dudaklar ile festivale konuk oluyor. 40. İstanbul Film Festivali’nin En İyi Erkek Oyuncu ödülünün de sahibi Halil Babür, beğenilen bir aktör olduğu gibi aynı zamanda oyun yazarı olarak kendini ispatlamış bir isim. Direklerarası Tiyatro Ödülleri’nde Kasap ve HE-GO ile iki kez Yılın Oyun Yazarı seçilen sanatçı, HE-GO ile ayrıca Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’nde Yılın Yerli Oyun Yazarı ödülünü aldı.
Celiloğlu da “Kendi kuşağımdan başarılı bir yazar ve oyuncu olan Babür’ün yeni çalışmasını merak ediyorum” diyor ayrıca sahnede yakın arkadaşlarını izleyeceği için de heyecanlı…
Nerede, ne zaman: 6 ve 7 Kasım, saat 20.00; İDT Üsküdar Tekel Sahnesi’nde.