Haluk Levent’ten İbranice mesaj: Soykırıma son verin
ABD'deki dev seçim gününde sürpriz bir kararla Savunma Bakanı Gallant’ı görevden alan Netanyahu yerine Yisrael Katz’ı getirdi. Bu ani değişiklik Netanyahu’nun kabinede 'güven krizini aşma çabalarının bir parçası' olarak yorumlanıyor.
ABD’de seçim günü yaşanırken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ülkesinde dikkat çeken bir karara imza attı. Salı akşamı yaptığı açıklamada Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden aldığını duyurdu. Netanyahu bu adımı ‘güven krizinin derinleşmesi’ olarak tanımlarken Gallant’ın yerine Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın atandığı duyuruldu. Bu değişiklik Netanyahu’nun Eylül ayında benzer bir karar alacakken son anda geri adım atmasının ardından geldi.
Aynı açıklamada Netanyahu dışişleri bakanlığına da KMaz’ın yerine MK Gideon Saar’ın getirileceğini duyurmuştu, nitekim öyle de oldu. Açıklamanın akabinde Gideon Saar’ın yeni Dışişleri Bakanı olarak atandığı duyuruldu. Birleşik Sağ Partisi’nin lideri olan Saar kısa süre önce Netanyahu hükümetine katılmış ve kabinede önemli bir pozisyona sahip olmuştu. Netanyahu’nun bu ani kabine değişikliği kararı Haredi Yeşiva öğrencilerinin zorunlu askeri hizmetten muaf tutulmasını sağlayacak yasa tasarısı nedeniyle Birleşik Tevrat Yahudiliği partisiyle yaşadığı krizden yalnızca saatler sonra geldi.
Gallant görevden alınmasının ardından X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda “İsrail Devleti’nin güvenliği benim hayatımın misyonuydu ve her zaman öyle kalacak” diye yazdı. Savunma Bakanı’nın resmen görevden ayrılması için 48 saatlik bir süre verilmişken Katz ve Saar’ın yeni pozisyonlarına resmen atanması için önce hükümet, ardından Knesset’in (İsrail ulusal meclisi) onayı gerekiyor.
Netanyahu, Gallant’ı görevden almasına dair açıklamalarında “İsrail Başbakanı olarak en büyük görevim İsrail’in güvenliğini korumak ve kesin bir zafer kazanmaktır” dedi. Savunma Bakanı ile arasında ciddi bir güven sorunu yaşandığını belirten Netanyahu “Savaş zamanında başbakan ile savunma bakanı arasında tam bir güven olması her zamankinden daha önemlidir” diyerek bu güvenin son aylarda ciddi bir erozyona uğradığını belirtti.
Netanyahu, Gallant ile yönetim stratejilerine ilişkin ciddi görüş ayrılıkları yaşadığını ve bu durumun kamusal alana sızdığını dile getirdi. İsrail Başbakanı “Gallant ile aramızdaki uçurumları kapatmak için defalarca çaba sarf ettim, ancak derinleşen bu çatlağın üstesinden gelemedik” diyerek sürecin karmaşıklığını vurguladı. Ayrıca bu tartışmaların ‘İsrail’in düşmanları tarafından bilinir hale geldiğini ve bu durumun daha da vahim sonuçlara yol açabileceğini’ savundu.
Netanyahu’nun savunma bakanlığı görevine Katz’ı getirmesinin gerekçelerinden biri onun kabine ve güvenlik konularındaki deneyimiydi. Beş yıl boyunca dışişleri, maliye ve istihbarat bakanlıklarında görev alan Katz hükümetin güvenlik alanındaki uzun süreli üyelerinden biri. Netanyahu, Katz’ı ‘sessiz bir güç ve sorumlu bir kararlılıkla iş gören bir lider’ olarak tanımlarken tecrübelerinin İsrail’in savunmasında büyük rol oynayacağına inandığını belirtti.
Gallant’ın görevden alınmasında Haredi Yeşiva öğrencilerinin IDF hizmetinden muaf tutulması yasasının da etkili olduğu öne sürülüyor. Netanyahu’nun askeri hizmetten muafiyet sağlayacak yasa çıkarma çabalarına direnen Gallant bu konuda da hükümet içinde ayrı bir tavır sergilemişti.
İsrail siyasetinde büyük yankı uyandıran bu görevden alma kararı Netanyahu’nun kabinedeki otoritesini yeniden sağlamlaştırma isteği olarak yorumlandı.
Bu, Gallant’ın görevden alınması yönünde yapılan ilk hamle değil. Mart 2023’te Netanyahu, Gallant’ın hükümetin yargı reformlarının ulusal güvenliği tehlikeye attığını belirten açıklamalarından rahatsız olmuş ve onu görevden alacağını duyurmuştu. Ancak ‘Gallant Gecesi’ olarak bilinen bu süreçte yüz binlerce İsraillinin protesto amacıyla sokaklara dökülmesiyle Netanyahu geri adım atmıştı.
Sonuç olarak Netanyahu’nun bu hamlesi sadece kabinede değil, İsrail’in iç siyasetinde de geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Netanyahu bir yandan hükümette uyumu sağlama çabasında olsa da, bu hamlenin İsrail kamuoyunda nasıl yankılanacağı belirsizliğini koruyor.