Charlotte Cardin: Müzik insan olarak olgunlaşmamı sağladı

Kanadalı müzisyen ve model Charlotte Cardin çok sevildiği Türkiye'ye geliyor. Perşembe akşam İstanbul Volkswagen Arena, cuma akşamıysa Ankara Jolly Joker'de sahne alacak müzisyenle Türkiye konserleri öncesi konuştuk.

Kültür Sanat 19 Kasım 2024

Kanadalı müzisyen Charlotte Cardin üçüncü kez Türkiye’de. Üstelik bu kez sadece İstanbul değil, Ankara’ya da uğrayacak. 21 Kasım’da Volkswagen Arena’da sahne alacak müzisyen hiç dinlenmeden ertesi gün de Ankara Jolly Joker’de müzikseverlerle buluşacak. Elektronik, pop ve dans müziğinin unsurlarını  harmanladığı tarzıyla Cardin, Türkiye’de çok geniş bir dinleyici kitlesine sahip.

Kanada’nın Fransızca konuşulan Quebec bölgesinde dünyaya gelen Charlotte Cardin çift dilli bir ortamda büyüdü. Bu durum şarkılarına da sirayet etmiş durumda. İngilizce başlayan bir şarkının bir anda Fransızcaya geçişine tanıklık edebiliyoruz. Son olarak ağustos’ta ’99 Nights’ adını taşıyan ikinci stüdyo albümünü yayınlayan Cardin, çok yönlü kişiliğinin bir uzantısı olarak modellik de yapıyor. Röportaj sırasında İstanbul’u çok sevdiğini ve atmosferinden etkilendiğini sıkça dile getiren Charlotte Cardin ile konserleri öncesi buluşup son albümü ve müzikal yolculuğu üstüne konuştuk.

2015’ten beri müzik dünyasında adını söz ettiren Charlotte Cardin daha önce iki KEz İstanbul’da konser vermişti.

-Sizi tekrar Türkiye’de görmek güzel? Hayat şu sıralar sizin için nasıl akıyor?

Avrupa turnesini bitirdiğimiz ve Türkiye’den geçeceğimiz için çok heyecanlıyız. Ne zaman Türkiye’de çalsak bu bizim için her zaman önemli bir olaydır ve bu yüzden her zaman çok heyecanlıyız. Bu yıl birkaç şarkı yayınladığımız için konserimiz bir yıl önce çaldığımızdan biraz daha farklı olacak. Bu yüzden yeni şeyler denemek ve İstanbul’da çok sevdiğimiz dinleyicilerle yeniden bağlantı kurmak ve Ankara’daki yeni dinleyicileri keşfetmek heyecan verici.

‘Müzik duygular aracılığıyla çok güçlü bir şekilde paylaşılıyor’

Belki arada binlerce kilometre var ama Türkiye’de çok seviliyor ve dinleniyorsunuz. Sizce Kanadalı bir müzisyen ile bir Akdeniz ülkesinin insanlarının yolları hangi duygularla kesişiyor?

Bence müzik en evrensel dil ve bence duygular müzik aracılığıyla çok güçlü bir şekilde paylaşılıyor. Yani ister Fransızca, ister İngilizce, ister Türkçe ya da herhangi bir dilde olsun, bence bu evrensel bir duygu ve evrensel bir dil. Müziğimin, hangi dilde olursa olsun, diğer şehirlerle ve diğer ülkelerle paylaşılabilmesi beni gerçekten gururlandırıyor. Müzikle ilgili en özel bulduğum şey de bu, paylaşılabilir olması ve insanları birbirine bağlaması. Müziğimin seyahat etmeme, yeni insanlarla ve yeni dinleyicilerle tanışmama ve sanatım aracılığıyla yeni kültürler keşfetmeme yardımcı olabilmesi beni gerçekten gururlandırıyor.

-Müziğinizi 2015 yılından beri dinliyoruz. Biyografinizde en çok dikkatimi çeken şey sürekli bir öğrenme süreci içinde olmayı tercih etmeniz. Bu bağlamda müziğin hayata dair öğrenme sürecinizdeki rolü neydi?

Müzik benim öğrenme sürecimde çok büyük bir rol oynadı. Bir insan olarak, bir sanatçı olarak olgunlaşmama yardımcı oldu. Bir insan olarak büyümeme yardımcı oldu. Müziğim ilişkilerim ve beni çevreleyen dünya üzerine düşünmeme çok yardımcı oluyor. Ve beni bu kadar mutlu eden bir şey sayesinde büyüyebildiğim için çok şanslıyım. Bir insan olarak büyümeme yardımcı olduğunu düşündüğüm bir şeyden geçimimi sağlamak benim için bir ayrıcalık. Ne zaman bir stüdyoda ya da herhangi bir profesyonel ortamda biriyle tanışsam yeni bir şeyler öğreniyorum. Ve bu benim için çok teşvik edici.

‘Her türden farklı müzikleri keşfetmeyi seviyorum’

Geçen yıl yayımladığınız ve ‘Thor’ ile taçlandırdığınız ’99 Nights’ı bu süreçte kariyerinizde nereye konumlandırırsınız?

’99 Nights’, müzikal işbirliklerimle ilgili olarak büyümeme yardımcı olan bir albüm oldu. Müzikal oyun alanımı genişletmeme, müzikal seçimlerimde biraz daha korkusuz olmama, bence biraz daha cesur olmama ve diğer insanların müzikal içgüdülerini yaratıcı sürecime gerçekten kabul etmeme yardımcı oldu, ki bu gerçekten harikaydı çünkü bunun çok işbirlikçi bir albüm olduğunu hissediyorum ve bence albümü dinlediğinizde bunu hissedebilirsiniz. Bence müzikte bir işbirlikçi olarak büyümeme yardımcı oldu.

-’99 Nights’ biraz da yolda olma hali üzerine bir albüm. Bir Amerikan yolculuğu da diyebilir. Bu bağlamda yol sizin için ne ifade ediyor? Ek olarak müziğinizn üstünde bir dönüştürücü gücü var mı?

Her türden biraz farklı türleri keşfetmeyi seviyorum. Sanırım müziğimin ana yol gösterici çizgisi her zaman çok köklü duyguları keşfetmek isterim. Bu bazen hikaye anlatımında biraz daha pop bir şey olarak ortaya çıkıyorç bazen biraz daha country esintili, biraz daha caz esintili. Ama sanırım müziğimi birbirine bağlayan tek şey ne zaman müzik yazsam bu duygusal keşfe derinlemesine dalmanın benim için gerçekten önemli olması. Dinleyicilerin bazen türlerin biraz değiştiği gerçeğine açık olmalarından ötürü çok mutluyum. Sanırım bu kendimi biraz farklı şekillerde ifade etmeme yardımcı oluyor. Aldığım geri bildirimlerden anladığım kadarıyla hayranlarımın benimle başka şekillerde de bağlantı kurmasına yardımcı oluyor ki bence bu bir ayrıcalık.

-İstanbul ve Ankara konserlerinden sonra Avrupa’nın içlerine doğru ilerleyeceksiniz. Böylesine yoğun programla sizi yeni müzikal üretimler için besliyor mu?

Şu anda bir sonraki albüm üzerinde çalışıyorum ve bu yüzden sürekli onu düşünüyorum. Turnedeyken düzgün bir şekilde şarkı yazmak benim için zor oluyor. Çünkü her zamanki müzik aletlerim yanımda değil. Ama sürekli albüm hakkında düşünüyorum. Bu yüzden seyahat etmenin,yeni insanlarla tanışmanın ve farklı şehirleri görmenin bu süreçte çok ilham verici olacağını hissediyorum. Şu anda etrafımdaki her şeyin çok farkındayım ve bu albüm için çok ilham verici. Turnenin albüm üzerinde kesinlikle bir etkisi olacağını düşünüyorum.

-Lafı Türkiye konserlerinize getirmek istiyorum. Özellikle İstanbul konseriniz çok büyük bir mekânda gerçekleşecek. Nasıl hissediyorsunuz?

Heyecanlıyım. Turneyi başladığımız yerden daha büyük mekânlarda bitirmek çok heyecan verici. Çok cesaret verici, heyecan verici ve bir buçuk yıllık turneyi tamamlamak için mükemmel bir yol gibi geliyor.

Charlotte Cardin, Türkiye’nin ardından Avrupa turnesine Fransa’dan devam edecek.

İstanbul’a daha önce de gelmiştiniz. Bu ziyartleriniz esnasında bir turist gözüyle de kenti keşfetmeye fırsatınız oldu mu? Bu şehir sizi bir şekilde yakaladı mı?

Evet. İstanbul’a her iki gelişimde de gezme, harika restoranlar deneme, etrafta dolaşma ve şehrin gerçekten tadını çıkarma fırsatım oldu. Geri dönmek için bu kadar heyecanlı olmamın bir nedeni de bu. Çünkü hem bir sanatçı hem de bir turist olarak İstanbul’a gelmeyi kesinlikle seviyorum.

-Peki son olarak, dinleyicileri nasıl bir konser bekliyor? Onlara iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Gerçekten dört gözle beklediğim, çok eğlenceli bir konser olacak. Sadece eğlenmek istiyorum. İnsanların her türlü duyguyu hissetmesini istiyorum. Hep birlikte gerçekten güzel bir an yaşamamızı ve bundan gerçekten keyif almamızı istiyorum. Daha önce sahnede hiç çalmadığım yeni şarkılar keşfediyorum. Bu da benim için çok heyecan verici bir şey. İstanbul’un, sette daha önce bir kez bile canlı çalmadığım birçok şarkının olduğu bir konser olacağını biliyorum. Bu da bizim için çok eğlenceli olacak. Kesinlikle iyi vakit geçirmek istiyorum.

Linkin Park yıllar sonra yine eskisi gibiLinkin Park yıllar sonra yine eskisi gibi

16 yıl sonra The Cure'dan görkemli geri dönüş16 yıl sonra The Cure’dan görkemli geri dönüş

 

 

 

 

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.