Merkez bankalarının ‘faiz haftası’nda piyasalarda fazla hareket yok
ABD seçimlerinin üstünden 19 gün geçti. Seçimlerden sonra sessizleşen Harris nerede? Bundan sonrası önünde ne gibi planlar var, mercek altına alalım.
Gazeteci David Smith ABD başkanlık yarışını kaybeden Kamala Harris’in bundan sonra neler yapabileceklerini İngiliz gazetesi The Guardian için masaya yatırdı. Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
ABD seçimlerinde Donald Trump’a karşı yarışıp çok büyük bir farkla kaybeden Kamala Harris nerelerde? 107 gün boyunca sürekli manşetlerde olan, televizyon programlarına sık sık konuk olan ve ha bire miting düzenleyen Harris seçimi kaybettiğinden beri ortalarda görünmüyor. En son seçim sonuçları açıklandığında destekçilerinin “savaş” çağrılarına “itidal” çağrısı yapmak için sahneye çıkan Harris o günden beri sessiz.
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karine Jean-Pierre perşembe günü gazetecilere Harris’in eşi Doug Emhoff ile Hawaii’de tatil yaptığını söyledi. “Harris ailesiyle vakit geçirmek için izin aldı” diyen Jean-Pierre “Son dört yıldır canla başla çalıştı. Birkaç gününü ailesine ayırması kendisine de iyi geldi” dedi.
Trump’ın kabinesini kurarken sebep olduğu tartışmalar ilginin başka bir yere kaymasını önlese de nihayetinde Harris 20 Ocak’ta başkan yardımcılığı koltuğundan kalktığında sivil vatandaş olacak. San Francisco bölge savcısı seçildiği 2003 yılından bu yana Harris ilk kez sivil vatandaş olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlayacak.
Bundan böyle hayatını nasıl geçireceği konusunda spekülasyonlar başladı bile. 60 yaşındaki Harris konu hakkında henüz konuşmasa da önünde üç seçenek var: Özel sektöre geçmek, siyasi hayatını Kaliforniya’da sürdürmek ya da 2028’deki başkanlık yarışına katılmak.
Harris’in yakın çevresinden ve Güney Carolina’nın eski temsilcisi Bakari Sellers “Yapmak istediği her şeyi yapabilir. Bunu yapabilecek güçte biri. Bu ülkeye gereğinden fazlasını verdi. Özel sektöre girip para kazanabilir. Hukuk fakültesinde profesörlük yapabilir. Kaliforniya valisi olabilir. Başkanlığa bir kez daha adaylığını koyabilir. Ya da her şeyi boş verip Dougie ile vakit geçirebilir. Kararını henüz vermedi, ama çok seçeneği var” dedi.
Seçimi kaybeden son başkan yardımcısı 2000’de Al Gore olmuştu. Bunun üstüne yönetmenlik işine girişen Al Gore Oscar alan An Inconvenient Truth belgeselini çekmiş, sonrasında iklim kriziyle mücadele çabaları için Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştü.
O zamandan bu yana seçimi kaybedenler arasında eski Dışişleri Bakanı John Kerry ve Senato’da görev olmuş John McCain ve Mitt Romney var. 2016’da Trump’a kıl payı kaybeden Hillary Clinton nasıl kaybettiğini anlattığı What Happened adlı bir kitap yazmıştı. Trump da 2020 seçimlerinin kaybedeniydi ama o siyasetten kopmak yerine yeniden yarışa girdi ve hepimiz sonucun nasıl olduğunu gördük.
Harris önündeki bu süreci pekâlâ özel sektörde geçirebilir. Hukuk firmaları ve lobiciler, Harris’in hukuk geçmişini ve siyasi bağlantılarını hesaba katabilirler. Ya da bir düşünce kuruluşuna girerek veya kendi hak grubunu kurarak siyasi tartışmalara katkıda bulunabilir. Beyaz Saray’da ABD Başkanı Joe Biden’ın yardımcısı olarak geçirdiği dönemi anlattığı ya da Trump’a karşı neden kaybettiğini ele aldığı bir kitap yazabilir. Tabii bu kitapların ne kadar samimi ve doğru olacağı da siyasete dönme ihtimaline bağlı.
Öte yandan Kaliforniya Valisi Gavin Newsom’ın görev süresi 2026’da dolacak. Harris eyaletin ilk kadın valisi olarak tarihe geçmek isteyebilir. Nihayetinde Kaliforniya’nın eski senatörü ve başsavcısı olarak epey bilindik bir isim, bağışçıların dikkatini çekmekte de sorun yaşamaz. Böyle bir senaryoda Harris’in 1960 seçimlerini kaybedip iki yıl sonrasında Kaliforniya valiliğine adaylığını koyan Richard Nixon’ın izinden gidebilir. Ama Nixon’ın o yarışı da kaybettiğini not düşelim. Nixon o dönem gazetecilere “Artık kum torbanız olacak bir Nixon’ınız yok, çünkü beyler bu benim son basın toplantım” demişti. Yine de 1968 seçimlerinde başkanlık yarışında hortlamıştı.
Harris 2026’da valiliğe adaylığını koyarsa diğer Demokratların rekabetiyle karşı karşıya kalacak. Harris’in müttefiki olan vali yardımcısı Eleni Kounalakis adaylığını çoktan duyurdu. Önceki Kaliforniya valileri Arnold Schwarzenegger ve Pete Wilson için çalışmış danışman Bill Whalen “Eğer isterse kendisini bir valilik yarışı bekliyor. Anketlere bakarsanız yarışı önde götürecek kadar net bir aday olmadığını görürsünüz. Eğer bu yarışa girerse Demokratların çoğunu yarış dışına iter ve Kaliforniya’nın siyasi eğilimleri hesaba katılırsa karşı karşıya geleceği Cumhuriyetçiye karşı kazanması çocuk oyuncağı olur” diyor.
Ancak hedefi 2028’deki başkanlık yarışıysa valiliğe adaylığını koyması ayak bağı olabilir. Stanford Üniversitesi Hoover Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan Whalen “Asıl soru şu: Harris vali mi yoksa başkan mı olmak istiyor? Eğer başkan olmak istiyorsa valilik doğru bir yol olmaz, çünkü 2026’da vali seçildikten bir yıl sonra başkanlığa talip olması gerekecek” diye anlatıyor. Yok, eğer valilik yapmak isterse bir daha başkanlığa adaylığını koyabileceği sene 2032, ki bu da siyasetten çok uzun bir zaman.
Bu hafta Morning Consult’un yaptığı kamuoyu yoklamasına göre Demokratlar ve Demokratlara eğilimli bağımsızların yüzde 43’ü 2028 seçimlerine aday olursa ön seçimlerde Harris’e oy vereceklerini söylüyor. En yakın rakipleri yüzde dokuz ile Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg ve yüzde sekiz ile Newsom.
Ancak Demokratlar daha önce başkanlık seçimlerini kaybetmiş adayları yeniden aday gösterme konusunda o kadar istekli olmuyor. Ayrıca Clinton ve Harris’in başarısızlığı partinin uzun süre kadın aday göstermekten kaçınabileceğini düşündürüyor.