‘Çakıcı’yla görüştükten sonra Bahçeli’yi eleştirmekten vazgeçti’ iddiasına Cübbeli’den yanıt: Biz rabıta konuştuk
MHP lideri Bahçeli'nin 'darbe girişimi' olarak nitelediği davada 150 yıl hapsi istenen Ayhan Bora Kaplan 68 yıl ceza aldı. Bora Kaplan, mahkeme heyetine hakaret edince salondan çıkarıldı. İşte davanın baştan sona seyri...
14 Mayıs’ta Süleyman Soylu’nun milletvekili olmasının ardından İçişleri Bakanlığına getirilen Ali Yerlikaya’nın en ses getiren operasyonu 8 Eylül 2023’te Ayhan Bora Kaplan’a düzenlenen operasyonuydu. Erkan D. 7 Eylül 2023’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek Ayhan Bora Kaplan ve suç örgütü üyelerinden şikayetçi oldu. Başlatılan soruşturmada müşteki sayısı 12’ye çıktı. 61 kişiyse suçlandı. Yanında yüklü miktarda para ile yurt dışına çıkmaya çalışırken yakalanan Kaplan’ın yere yatırıldığı görüntüler medyaya servis edildi.
Kaplan’ın yakalandığı gün ‘Soylu’ya yakınlığı ile bilinen Ayhan Bora Kaplan gözaltına alındı’ haberini alıntılayan Süleyman Soylu, “Operasyon çocukları devrede… Görev yaptığımız dönem boyunca iftiradan, itibar suikastından beslenenler paydaşlarıyla intikam süreci yönetiyorlar” dedi. Kaplan’ın gözaltına alınmasının ardından yürütülen soruşturmada, Kaplan hakkındaki şikayetlerin kapatılması iddiaları üzerine Soylu’nun ekibinde yer alan Eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın iki yardımcısı Alp Aslan ile Oben Özay’ın da arasında bulunduğu dokuz polis açığa alındı. ‘Rüşvet ve görevi kötüye kullanma’ suçundan soruşturma başlatılırken bu kişiler polislikten ihraç edildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ilerleyen günlerde Soylu’ya sahip çıkan bir açıklama yaptı. Açıklamadan bir gün sonra ise Erdoğan ile külliyede görüştü. Erdoğan tüm bu süreçte sessizliğini korudu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28’i tutuklu 61 sanık hakkında hazırladığı iddianame 17 Ocak’ta Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Bu kişiler arasında suç örgütünün kurucusu ve yöneticisi ‘Ayhan’ kod adlı sanık Bora Kaplan da vardı. Örgüt, Kaplan’ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda, farklı tarihlerde Mahfuz Tatar ve Semih Arslan’ın öldürülmesi, müştekiler Altan T, Murat Y, Serhat T. ve Serdar H’nin silahla yaralanması, müşteki Erkan D’nin iki gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi, müşteki Mehmet Taha E’nin sahibi olduğu işletmelerin zorla alınması, müşteki Muhammed S’nin iki otomobilinin gasp edilmesi ve zorla çek yazdırılması ile müşteki Emirhan B’nin darp edilmesi olaylarıyla suçlandı.
Savcı, Bora Kaplan ve Fethi Koyuncu’nun tüm suçlardan sorumlu tuttu. Kaplan ve Koyuncu’nun ‘kasten öldürme’ suçundan birer kez müebbet hapsini isteyen savcı, bu sanıklara ayrıca ‘suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek’, yedi kişiye yönelik ‘kasten yaralama’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, iki kişiye yönelik ‘nitelikli yağma’, ‘eziyet’, ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’, ‘suç üstlenme’ ve ‘suçluyu kayırma’ suçlarından da 150 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası verilmesini talep etti. İddianamede, sanıklar Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş ve Kanber Keskin’in da aralarında bulunduğu 33 kişi hakkında ‘silahlı suç örgütüne üye olma’ suçundan altı yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Bu sanıklardan bazılarının ‘kasten yaralama’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘nitelikli yağma’ ve ‘eziyet’ suçlarından da ayrıca hapsi talep edildi. Savcı, dört sanığın silahlı örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım suçundan altı yıla kadar hapsini, 16 sanığın ise beraatını istedi.
15 Nisan’da duruşmalar başlarken, Kaplan’ın aleyhinde 19 sayfa ifade veren gizli tanık M7 ortadan kayboldu. Örgüt yöneticisi olmakla suçlanan Serdar Sertçelik, Erk Acarer’in programına katılarak gizli tanık M7’nin kendisi olduğunu açıkladı. Üç emniyet müdürünün baskısıyla gizli tanık olduğunu iddia etti ve polisler tarafından ifadesinin yönlendirildiğini söyledi. Sertçelik’e göre ifadesinde AK Partili isimlerin geçirilmesini isteniyordu. Gizli tanık Sertçelik, Kaplan soruşturmasını yürüten Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile arasında geçtiği iddia edilen bir ses kaydı da yayımladı. Ses kaydı üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yürüten Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ile Yardımcısı Şevket Demircan ve Komiser Ufuk Gültekin 9 Mayıs’ta açığa alındı. Açığa alınan Murat Çelik, Ayhan Bora Kaplan’ı gözaltına alan isimler arasında yer alıyordu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatıldı. Üç polis müdürünün evinde 14 Mayıs 2024’te arama yapıldı. Polis müdürleri tutuklandı.
Devlet Bahçeli, 14 Mayıs 2024’te partisinin grup toplantısında Ankara Emniyetine uzanan soruşturma ile ilgili “Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir” derken hedefin Cumhur İttifakı olduğunu savundu. Bahçeli, “17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun” dedi. Bahçeli’nin ‘darbe’ çıkışı sonrası 15 Mayıs gecesi Erdoğan külliyede Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldi, görüşmeye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya çağrılmadı. Yerlikaya aynı gün X hesabından, “Kimler, terör örgütleri ve onların uzantılarıyla, organize suç örgütleriyle bir olup, FETÖ taktikleriyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize, sosyal medya destekli ‘oyun kurmaya’ çalışıyorsa; onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz” paylaşımı yaptı.
Emniyetteki krizin yankıları sürerken, 28 Mayıs’ta Yerlikaya’nın, Devlet Bahçeli ile Mecliste bir görüşme gerçekleştirdiği duyuruldu. 30 Mayıs’ta ise İçişleri Bakanlığı Serdar Sertçelik’in Mit ve Emniyet operasyonuyla 25 Mayıs’ta Macaristan’da yakalandığını açıkladı. Sertçelik hâlâ Türkiye’ye getirilmedi.
Gizli tanık Serdar Sertçelik’in polis müdürlerinin kendisinden hükümetten bazı kişilerin adını vermesini istediği iddiası üzerine tutuklanan emniyet müdürlerine ise Bahçeli’nin ‘darbe’ suçlamasına rağmen ‘Görevi kötüye kullanma’, ‘Göreve ilişkin sırrın açıklanması’, ‘Suçluyu kayırma’, ‘Tanığı etkilemeye teşebbüs’ gibi suçlamaları yöneltildi. 3 Eylül’de görülen duruşmada 6’sı tutuklu 11 sanığın yargılandığı davada mahkeme tüm sanıkların tahliyesine ve yurt dışına çıkış yasağı konulmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma, 29 Ocak’ta görülecek.
Bu gelişmeler yaşanırken Bora Korkmaz davasında Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi, üst mahkeme sıfatıyla, dosyanın kritik sanıklarından ve Kaplan’ın yakın adamı olarak bilinen Tansel Aktan’ı 23 Eylül’de tahliye etti. Tansel Aktan ile bir avukatın da aralarında bulunduğu 4 kişi, Mahfuz Tatar cinayeti dosyası kapsamında geçen yıl kasım ayında tutuklanmıştı. Aktan’ın ismi, Kaplan’a ait bazı mekanların kağıt üstündeki sahibi olduğu, ayrıca Kaplan’ın silah ticareti işlerini yürüttüğü iddialarıyla gündeme gelmişti. Daha sonra Tutuklu sanıklarından emekli astsubay Uğur Pekşen, Hasan Can Saraçoğlu ve Hasan Aslantaş avukatının itirazı sonrası 2 Ekim’de bir üst mahkeme tarafından tahliye edildi. Tahliye edilen isimlerden Pekşen, Bora Kaplan’la birlikte Esenboğa Havalimanı’nda koruması olarak gözaltına alınan isimdi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 61 kişinin yargılandığı ‘Ayhan’ Bora Kaplan suç örgütü davasının Sincan Cezaevi Kampüsü’nde karar duruşması yapıldı. Mahkeme Başkanı, sanıklardan son sözlerini sordu. Tutuklu yargılanan sanık Ayhan Bora Kaplan şöyle konuştu: “İlk duruşmadan bugüne kadar neredeyse hiçbir anlamı yoktu. Şu an söyleyeceklerimizin de bir anlamı yok ama kayıtlara geçsin diye söylüyoruz. Böyle bir yargılama tarihte görülmemiştir, bence ilktir. Çünkü yargılama yapılmış gibi yaptınız. Aslında yargılama yapmadınız. Yaptığını tek şey bizim ifademizi almak onun dışında en ufak bir şey yapmadınız. Hangi delili topladınız? Amaç buradan ceza vermek. Ben sizin adaletinize inanmıyorum. Adaletli bir karar vereceğinize inanmıyorum. En baştan beri söyledim polislerle kol kola girdiniz. Bize ceza vermek için kılıf uydurdunuz. Şu anda geldiğimiz aşamada da yedi ayda böyle bir yargılama biter mi tarihte görülmüş mü? Hırsızlık dosyası üç senede bitiyor 61 tane sanık var 10 tane olay var yedi ayda yargılama bitecek. Biz katledileceğimizi en başta söylemiştik. Eğer FETÖ’cüler bu ülkeyi ele geçirmiş olsaydı aynı böyle bir yargılama yaparlardı sizde aynısını yapıyorsunuz. Eğer az bir şey adalet olsaydı sizde bütün delilleri toplar, getirirdiniz. Niye getirmediniz delilleri, çünkü lehimize olacaktı. Lehimize olan hiçbir delili dosyaya koymadınız. Nasıl bir namus, şeref ve haysiyet var ki böyle bir yargılama yaptınız ona şaşırıyorum. Bu yeminin arkasında durun. Üyelere söylüyorum, sizin başkanınız hukuksuzluk yapıyor, adaletsizlik yapıyor bunların altına imza atmayın. Yanlış yapıyorsunuz, yarın ya da öbür gün mutlaka tarih döner bunun hesabını sorar. Sormama ihtimali yok, çünkü baştan sona ilk gözaltına alındığımızda bizim katledileceğimiz belliydi. Şu anda da siz bizi katlediyorsunuz aynı savcı gibi. Böyle bir yargılama tarihte olmamıştır. İsrail’in Filistin’e yapmadığı zulmü yapıyorsunuz. Netenyahu’nun yapmadığı zulmü yapıyorsunuz ama Allah büyük. Adalet, Allah’ın adaleti. Sizin verdiğiniz karar benim gözümde yok hükmünde.”
Kaplan’ın ailesi de savunmasını alkışladığı sırada Mahkeme Başkanı “sessiz olun” uyarısında bulundu. Kaplan, “Ne sessiz olacaklar…” dediği sırada Mahkeme Başkanı “Bora çık dışarı, dışarı çıkarın” diye tepki gösterdi. Kaplan, Mahkeme salondan çıkarılırken mahkeme başkanı ve üyalare hakaret etti. Tutuklu sanık Fethi Koyuncu ise “Başkanım hiçbir olayın içinde yokum. 15 aydır hiçbir müşteki veya tanık ‘şikayetçiyiz’ demedi. Aleyhime gizli tanık beyanları var onları da dava süreci içinde elimden geldiğince yalan olduğunu ispatlamaya çalıştım. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu. Tutuklu diğer sanıklarda önceki açıklamalarını tekrar ederek, beraatlarını ve tahliyelerini talep etti.
Son sözlerin ardından soruşturmanın genişletilmesi taleplerini reddeden mahkeme başkanı kararı açıkladı. Bora Kaplan’a suç örgütü yöneticiliği suçundan 10 yıl 6 ay, Erkan Doğan’ı kasten yaralama suçundan 9 yıl 27 ay, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise 6 yıl hapse çarptırıldı. Kaplan toplamda 68 yıl 119 ay 30 gün hapis cezası aldı. Ayhan Bora bazı suçlamalardan ise beraat etti.
Sanıklar Muhammet Kaplan’a 18 yıl 36 ay, Fethi Koyuncu’ya 12 yıl 15 ay, Barış Kurt’a 8 yıl 38 ay 10 gün, Mutlu Ayaş ve Yusuf İzzet Savaş’a 4 yıl 27 ay, Kanber Keskin’e ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. 17 tutuklu sanıktan 13’ü tahliye edildi. Ayhan Bora Kaplan, Adnan Kaplan, Muhammet Kaplan ve Fethi Koyuncu’nun ise cezaevinde kalmaya devam edecek.