CHP'nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 73'üncüsü Güngören'de gerçekleştirildi. Özel de "Türkiye’nin değil dünya siyaset tarihinin, en uzun, en kararlı ve en kalabalık propaganda döneminin kampanyasını başlatacağız" dedi.
CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 73’üncüsü Güngören’de gerçekleştirildi. Ekrem İmamoğlu, mitinge gönderdiği mesajda “CHP artık topyekûn bir iktidar seferberliği içerisindedir” dedi. Özgür Özel de “Türkiye’nin değil dünya siyaset tarihinin, en uzun, en kararlı ve en kalabalık propaganda döneminin kampanyasını başlatacağız” diye konuştu.
CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun ve belediye başkanlarının tutuklanmasının ardından her hafta düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 73’üncüsü İstanbul Güngören’de yapıldı.
CHP Kurultayı’nın ardından yapılan ilk miting olan GFüngören mitingi oldukça kalabalıktı. Mitingde Ekrem İmamoğlu’nun mektubu okundu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşma gerçekleştirdi.
Mitinge Genel Bakan Yardımcısı İstanbul Milletvelkili Özgür Karabat, Urfa Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) üyesi, Mahmut Tanal, seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beylikdüzü Belediye Başkan Vekili Önder Serkan Çebi, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özden, Tunceli İl Başkanı Berkay Gündoğan ve PM üyesi Tolga Sağ ve PM üyeleri katıldı.
Ekrem İmamoğlu’nun mesajı
Mitingde Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’den gönderdiği mektubu CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. “Gözün göremediği bir kalabalık var. 1 yıldır meydanları dolduruyorsunuz, ‘demokrasi’ diyorsunuz, ‘özgürlük’ diyorsunuz. Her birinize teşekkür ediyorum” diyen Özgür Çelik, yeniden başkan seçilen Özgür Özel’i ve parti kurmaylarını tebrik ettikten sonra İmamoğlu’nun mektubunu okumaya başladı.
İmamoğlu, Çelik tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:
“Güngören’in güzel insanları, çok sevgili hemşerilerim, değerli hanımefendiler, beyefendiler, geleceğimizin teminatı gençler, canım çocuklar… Bugün aranızda olamasamda sizleri en yürekten duygularımla kucaklıyorum. Her birinize hasretle sarılıyorum. Duvarlarla, parmaklıklarla bizleri ayırabileceklerini, tutsak ederek bizi unutturabileceklerini sananlara esaslı bir ders vermek için buradasınız. Sağ olun var olun, sizleri çok seviyorum. Hafta sonu yapılan Kurultayımızda geçerli oyların tamamını alarak yeniden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı seçilen kıymetli Başkanım Özgür Özel’i yürekten kutluyorum. İlkeli, cesur mücadelesiyle, dost canlısı kocaman yüreğiyle hepimize örnek oluyor. Tüm Cumhuriyet Halk Partililer adına, ‘İyi ki Özgür Özel’imiz var’ diyorum, iyi ki Özgür Özel’imiz var. Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeliğine seçilen tüm yol arkadaşlarımı gönülden tebrik ediyorum. Yalnız partimizi değil, tüm milletimizi kapsayacak bir ortak aklın ve ortak iradenin inşasına öncülük edecek olan bu kadro ülkemiz adına tarihi bir görev üstlenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi, artık topyekûn bir iktidar seferberliği içerisindedir. Bu; tüm partilerin, tüm şahısların üzerinde bir gücün, milletin iktidarıdır, milletin.”
Milletin parasını millete verdik
“Bizim iktidar olmaktan neyi anladığımızı, yönetim ahlak ve anlayışımızı Güngörenliler çok iyi bilir. Biz iktidara, rakiplerimizin değil, ülkenin sorunlarının üstesinden gelmek için talibiz. Biz iktidara, herkes için ve her yerde adaleti, hürriyeti sağlamak için talibiz. Eşi benzeri görülmemiş sosyal desteklerle nasıl tüm ihtiyaç sahibi hemşerilerimizin yanında olduğumuzu kıymetli Güngörenliler çok iyi bilir. Güngören’de çok iş yaptık. Kreşler, kütüphaneler açtık… Yeşil alanlar, meydan ve çevre düzenlemeleri yaptık… Otoparklar, büyük altyapı yatırımları gerçekleştirdik… Şikâyetlere konu olan Güngören Mezbahası’nı kreşi, kütüphanesi, nikah ve spor salonu olan bir Yaşam Merkezine dönüştürdük… Gençosman Mahallesi’nde riskli yapı ilan edilerek yıkılan Doğakent Sitesi yerine KİPTAŞ Doğakent Evleri’ni yaptık, hak sahiplerine anahtarlarını teslim ettik. Allah’a çok şükür tüm bunları yaparken de boğazımızdan tek bir haram lokma geçirmedik. Milletin parasını doğrudan millete verdik. Belediyede yaptık, hükümette de yapacağız. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin halkçı ve icraatçı uygulamalarını kat be kat artırarak vatan sathına yayacak, vatandaşımızın dertlerine derman olacağız.”
CHP iktidarında…
“Herkes bilsin: CHP iktidarında parasız eğitimi nitelikli, nitelikli eğitimi parasız yapacağız. Devlet okullarını yeniden ülkenin en iyi okulları yapacağız. CHP iktidarında çocuklarımız okula aç gitmeyecek, okulda aç kalmayacak. Herkes bilsin: CHP iktidarında ‘Temel Vatandaşlık Geliri’yle, her eve en az bir asgari ücret tutarında para girecek. Herkes başını sokacak bir ev bulacak. Herkes bilsin: CHP iktidarında gençlere iş bulacağız, işe yarar eğitim vereceğiz Herkese bilsin: CHP iktidarında yerinden yöneteceğiz. Şehirlerimizi dayanıklı, şehirlerimizde hayatı güvenli, ferah ve ucuz kılacağız. Bütün bunları ancak biz yapabiliriz. Milletimiz bunu çok iyi biliyor. Millet, belediyelerdeki farkımızı, üstünlüğümüzü gördü; artık hükümetteki farkımızı, üstünlüğümüzü görmek ve biraz rahat nefes almak istiyor. Haksız, hukuksuz, temelsiz davalarınız, iftira ve kumpaslarınız sizi kurtaramayacak. Millet kararını verdi: Sandık gelecek, iktidar değişecek. Bir kişi kaybedecek, adalete ve hürriyete susamış, 86 milyon onurlu vatandaşımız kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
Ve Özgür Özel kürsüde
Mektubun okunmasının ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Özgür Özel geldi.
“Emeğin alınterinin güzel ilçesi Güngören’deyiz. 8 kez kaybettik ama Güngören’e küsmedik, hatayı kendimizde aradık” diyen Özel , “O Güngören 5 yıllık hizmeti gördükten sonra son seçimlerde Ekrem Başkan’a %44 oy verdi” ifadelerini kullandı.
“Kişi başına 1 metrekare yeşil alana bile hasret olan Güngören’de Ekrem Başkan nasıl gönüllere girdi bir bakalım. Düzenli olarak 6800 haneye sosyal yardım yapıyor, 5500 çocuğun sütünü sabahleyin Ekrem Başkan ulaştırıyor” diyen Özel, İBB’nin Ekrem İmamoğlu dönemindeki sosyal destek projelerini hatırlattı.
“En önemsediğimiz şey kreş” diyen Özel, “0 olan kreş sayısını 127’ye, Türkiye’de 770’e çıkardık. ‘Hedef 1000 kreş dedik, 770’ini açtık. Durmayacağız” ifadelerini kullandı.
Sanıyorlar ki içeri atarız susarlar
Özel, “Sanıyorlar ki silkeleriz dururlar, sanıyorlar ki içeri atarız susarlar, sanıyorlar ki zulmederiz geri dururlar. Ant olsun ki ne mücadeleden ne hizmetten geri durmayacağız” ifadelerini kullanan Özel, İBB çalışıyor, örgütümüz anlatıyor. Bir büyük mücadeleyi hep birlikte sürdürüyoruz. Geldiğimiz yoldan geri dönmeyeceğiz. %44 tavanımız değil, tabanımız olacak. Güngören’e en güzel hizmetleri biz yapacağız” dedi.
“İlk gün programımızı değiştirerek Türkiye’yi nasıl yöneteceğimizi, sorunları nasıl çözeceğimizi, refahı ve çözümü nasıl getireceğimizi çalışarak programımızı yeniledik. Cumartesi günü seçimli kurultayımıza başladık. Bütün delegelerimize 1333 oyla parti tarihinin en yüksek oyuyla beni yeniden göreve getirdikleri için teşekkür ediyorum. Bu 1333 oyun 3’ünü bile kendime saymıyorum. Bu oylar mücadelenin, birlikte olma iradesinin, haysiyet mücadelemizin ve iktidar yürüyüşünün kararlılığına destektir. Bu oyu darbeye direnen, mücadeleyi bırakmayan sizler hak ediyorsunuz” diyen Özel, “Şimdi sizlerle beraber Türkiye’nin değil dünya siyaset tarihinin, en uzun, en kararlı ve en kalabalık propaganda döneminin kampanyasını başlatacağız” dedi.
Onların savcıları, mahkemeleri var, bizim inancımız
Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Onların savcıları, mahkemeleri, hapishaneleri olabilir. Ama biz kazanacağız çünkü bizim inancımız, kararlılığımız var. Sizin enerjiniz var. Ahlaki üstünlük bizdedir, psikolojik üstünlük bizdedir, çoğunluk enerjisi bizdedir. Biz kazanacağız. Siz kazanınca Türkiye’ye kazanacak.
İnsana, emeğe, istihdama, barınmaya dair tüm sorunları halk için çözeceğiz. Güngören’e, İstanbul’a, Türkiye’ye eşitliği ve adaleti getireceğiz.”Özel, Erdoğan’ı kastederek “’Şirket yönetir gibi devlet yöneteceğiz’ dedi, dediğini yaptı” diyerek şöyle devam etti:
“Öyle bir kabine kurdu ki Sağlık Bakanı özel hastaneleri var, Milli Eğitim Bakanının özel okulları var, Turizm Bakanı otel zincirleri var. Dediğini yaptı. Bir şirket kurdu, başına geçti ve o şirketi yönetir gibi devleti yönetiyor. Duydunuz mu şirketin adını? KADAŞ. Kara Düzen Anonim Şirketi. Tayyip Erdoğan başında. Bu şirket yoksuldan alan, zengine veren kara düzenin şirketidir. Bu şirket damatların, evlatların, eniştelerin, torpillilerin yükseldiği; liyakatin, eğitimin, hakkaniyetin ve adaletin asla kendine yer bulamadığı KADAŞ şirketidir.
Asgari ücretli kirayı nasıl ödesin?
AK Parti’nin kara düzeninde, İstanbul’da geçen yıl ortalama kira 25 bin liraymış. Yüzde 40 artmış, 35 bin lira olmuş. Güngören’de geçen yıl ortalama kira 20 bin liraymış. Bu yıl 30 bin lira olmuş. Ama Türkiye’de asgari ücretin en çok alındığı ilçelerden bir tanesinde, 22 bin 500 liraya asgari ücret alıp 30 bin liralık evlerin kiralık olduğu ilçedeyiz. Öyle bir noktadayız ki örneğin devlet memurları, geçmişte AK Parti geldiğinde emekli ikramiyesiyle bir daire alabiliyordu. Bugün geldiğimiz noktada aynı memur 975 bin lira ikramiye alıyor. Ama emsal ev 5 milyon lira oldu. Yani çalışmanın, biriktirmenin ya da en sonunda ikramiyeyi almanın ve başını bir eve sokmanın artık hayal bile edilemediği bir ülkeye dönüştük.
Daha dün, bu adaletsiz sistem bir bütçe geçirdi Meclis’ten. O bütçede ne asgari ücretlinin yüzüne bakan var ne emeklinin ne çiftçinin derdini duyan var, ne esnafın, ne Güngören’e gelip insanların yüzüne bakacak bir bütçe var ne de sorunları çözmenin inancı, kararlılığı var. Bir de çıkmış Erdoğan diyor ki bugün, ‘Türkiye alan elden veren ele dönüştü.’ Bakın, kimden alıyor, kime veriyorlar söyleyelim. Trakya’daki çiftçi bir kilo buğday satıp bir litre mazot alıyordu. Şimdi beş kilo buğday satıp bir litre mazotu zor alıyor. Pamuk üreticisi Çukurova’da, Aydın’da, Manisa’da, Hatay’da bir kilo pamuk satıp iki buçuk litre mazot alıyordu. Şimdi iki buçuk kilo pamuk satıp bir litre mazotu zor alıyor. İşte AK Parti’nin kara düzeni bu şekilde işliyor. Eskiden alan eldik, şimdi veren el olduk. Aldığı el belli. Ama kime veriyor? Bakın, bütçeye koydular. Bu sene zenginlerden alınacak vergi, vazgeçilecek vergilerin tutarı; yani adam kazanmış, vermesi lazım, gidiyor, kırk haramilere af çıkarıyor ya onun toplamı 768 milyar. Kur korumalı mevduata ödediği para 2 buçuk trilyon lira. Bu yılın ilk sekiz ayında faize ödediği para 1 buçuk trilyon lira. Bu üç kalemi topladığında 4,7 trilyon yapıyor. Asgari ücreti olması gereken noktaya çıkarmak için gereken para var ya ‘Bunlara teşvik ver’ diyeceğiz, ‘Yok para’ diyorlar. Tam 90 katını bu üç kalemde zengine ödediler.”
Asgari ücret 39 bin lira olmalı
Özel, “Emekli kurtulmadan emekçi kurtulmaz. Çiftçi kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Türkler kurtulmadan Kürtler, Aleviler kurtulmadan sünniler, kardeşlik kurumadan bu ülke kurtulmaz.” dedi.
Özel, ayrıca şunları ifade etti: “İlk seçimin hemen ertesinde cami ne kadar ibadethaneyse cemevleri o kadar ibadethane olacak” diyen Özel, “Madımak utanç müzesi olacak, insanlığa suçlarda zaman aşımı olmaz o davalar yeniden açılacak!”
Asgari ücret hakkında konuşan Özel “39 bin lira yetmez, nefes aldırır” diyerek şöyle devam etti:
“Birileri ben bu parayla geçinemem, diğeri ben bunu verirsem iflas ederim diyorsa araya devlet girecek. Hak edilen maaş en az 39, biz bunun altında yokuz.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı için de önerimizi sunduk, sendikalara sesleniyorum: Türkiye’de asgari ücret temel ücret oldu. Asgari ücret, bütün dünyada ilk 1 yıl alınan, kıdemle hızla uzaklaşılan bir ücrettir ama burada asgari ücret herkesin maaşına yön veriyor. Onun için sendikalar asgari ücret mücadelesine omuz vermelidirler. Asgari ücrete zam insanca hakkımızdır; söke söke almak için tüm Türkiye’yi, tüm emekçileri, tüm işçileri mücadeleye davet ediyoruz, yanlarında olacağız.
AK Parti’nin kara düzenine karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Bir avuç insanın bu milletin sırtından geçinmesine son vermek istiyoruz. Kadın kolları, gençlik kolları ortada yok. Sokağa çıkacak halleri yok, yüzleri yok. 22 bin lira asgari ücretin olduğu yerde ne diyecekler Güngörenlilere?”
Yargılama TV’den canlı yayınlansın
Özel, İBB iddianamesinin canlı yayın teklifinin Meclis’te reddedilmesiyle ilgili de şunları söyledi: “16 belediye başkanımızı içerde tutan, 3’ü bizim toplam 13 belediyeye kayyum atayan, kendi atadıklarına kentleri yönettiren bir anlayış var. Bu anlayış bize 8 ay iddianame bekletti. Yargılanmak için değil, yargılamak için iddianame bekliyoruz demiştim. TRT’den canlı yayın, her isteyen televizyonun yayın yapacağı bir link için yasal düzenleme istemiştik. Devlet Bey desteklemişti, Tayyip Bey Devlet Bey istiyorsa olur demişti. Dün kanun teklifini sunduk, bütün muhalefet desteklerken AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Devlet Bey’e, Tayyip Bey’e sesleniyorum: İki ihtimal var. Teklifi getiren bizdik diye kabul etmediyseniz, samimiyseniz getirin öneriyi, siz getirin biz oylayalım. İftirayı da hakikati de millet dinlesin, kararı millet versin.
Şimdi iki ihtimal var demiştik. İlki ya biz getirdik diye reddettiler, samimiyseniz siz getirin, biz oylayalım dedik. İkincisi, ‘Biz canlı yayın dedik ama bu savcılara kandık, iddianame boş çıktı. Şimdi bu iddianameyle yargılamayı canlı yayından verirsek millet bizim ne büyük kötülük yaptığımızı, nasıl bir darbecilik yaptığımızı görür’ diyorlarsa yolu basit. HSK’yi toplayacaksın, Çağlayan’daki Ak Toroslar çetesini dağıtacaksın, bu mahkemeye tarafsız hakimler atayacaksın, arkadaşlarımızın da haysiyetiyle oynamayı bırakacaksın.”
Erdoğan’a göre Kürt sorunu yok ama bize göre var!
Kürt sorununa değinen Özel, şöyle devam etti:
“Sayın Erdoğan bugün çıkmış, öyle eski havası civası yok ama yine partimize dünya kadar hakaretler yağdırmış. Bunu şunun için yapıyor, kendisi hem milletten gizleyerek İmralı’ya milletvekili yolluyor ama ‘Hareket yapmayın, susun’ diyor, bunu gizliyor; bizim açık, net tavrımızı savunmamızı, milletimize izahımızı kıskanıyor. Açık söyleyeyim, Erdoğan’a sorarsan Kürt meselesi yoktur, bizce var. Kürtler ‘Sorunum var.’ diyorsa vardır. Bu sorunu çözmek için CHP’de irade vardır. Bunun için tek reçete demokrasidir, demokratikleşmedir; bunun için gerekli cesaret bizde vardır.
Suriye’deki gelişmeleri doğru okuyoruz, okumalıyız. Türkiye’nin geleceği için Kürt ve Türk’ün bir olması kaçınılmazdır. Bunu asla ıskalamamalıyız ve doğru yerde durmalıyız. Orta Doğu’ya Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye’deki tüm partilerin bir barış, bir uygarlık, bir medeniyet, bir kalkınma ve birlikte kazanma perspektifiyle yaklaşması gerekmektedir. İsrail’in çeşitli emellerine karşı müteyakkız olmak, hep bir arada durmak, kavgayı bir tarafa bırakmak, huzuru, barışı, kalkınmayı getirmek, Türkiye’yi güçlendirmek hepimizin görevidir.”
Sonuna kadar samimiyiz
“Biz, Erdoğan gibi Kürt meselesinin varlığını inkar edip günü bitince büyük büyük laflar etmeyiz; bu işin siyasetinde de ticaretinde de yokuz” diyen Özel, şunları kaydetti:
“Sonuna kadar samimiyiz ve Meclis çatısı altında milletin verdiği görevi yapmakta kararlıyız. Kimse Kürt yurttaşlarımızla aramıza set çekmeye, ayrı düşürmeye, bu alanları bloke etmeye çalışmasın. Cumhuriyet Halk Partisi halkın partisidir; Türkiye’deki tüm insanları kardeş bilen, kardeşliği savunan partidir. Bundan sonra da kararlarını kendi verecek hesabı da millete verecektir.
Kayyumların kaldırıldığı, kayyum atamalarına yasak getiren düzenlemelerin hızla yapıldığı, her türlü demokratik adımın cesaretle atıldığı, bu ülkede kardeş kavgasının yerin bin metre dibine gömüldüğü, yarınlara birlikte yüründüğü bir Türkiye mümkün. Cumhuriyet Halk Partisi bunu savunuyor, sonuna kadar da savunacak.”
Kapı kapı dolaşıp anlatacağız
“Türkiye’nin önemli sorunları var” diyen Özel şunları söyledi:
“Sorunlara çözümleri bir yıl boyunca çalıştık, tartıştık. 600 akademisyen, 600 örgüt temsilcisi, sivil toplum, meslek örgütleri, 250 parti dışından gençler ve partinin bütün organlarıyla hep birlikte çalıştık. Artık yoksulluğu yönetmenin değil, yok etmenin reçetesini de, Türkiye’yi tarımda hak ettiği noktaya geriye getirmenin de, çiftçinin kazanacağı, satın alanın da gıdayı ucuza alacağı bir düzenin kurulmasını da, eğitimin bütün sorunlarının aşılmasını da, işsizlikle ilgili yapacaklarımızı da, biraz önce dediğim gibi Alevi meselesini de, Kürt sorununa da yaklaşımımızı da milletimize artık tane tane anlatmanın, basit, kolay anlaşılır, kolay anlatılır broşürlerle kapı kapı çalışmanın vakti gelmiştir. Sorunu olanı gidip yerinde biz bulacağız, çözümü biz getireceğimizi ona tane tane biz anlatacağız.”
Bizim 2 milyon adayımız var
Özel, son olarak şunları kaydetti:
“Vakit fabrikaları örgütlemek, işçi servislerini uğurlamak, karşılamak; onlara emeğin partisi olduğumuzu anlatma vaktidir. Vakit çiftçiyi, köylüyü köyünde, tarlasında bulma vaktidir. Vakit ev hanımının kapısını çalma, ona konuk olma, ona çözümü anlatma, evladının güvencesinin biz olduğumuzu anlatma vaktidir. Vakit sokakta olmak, vakit ayakta olmak, vakit mücadele etme vaktidir.
Bizim 15,5 milyon oy almış Cumhurbaşkanı adayımız hapistedir, tutsaktır. Ancak onun yerine 2 milyon adayı vardır; tüm Cumhuriyet Halk Partililer adaydır.
Burdan gençler Tayyip Erdoğan seçim yapsana diye sesleniyorlar, şunu söylüyoruz: Benim cumhurbaşkanı adayım, sizin cumhurbaşkanı adayınız Silivri’dedir. O çıkana kadar, çıkarmıyorlarsa da biz seçimi kazanıp onu çıkarana kadar 2 milyon üye Cumhuriyet Halk Parti’sinin adayıdır. Var mısınız? Ayrıca 15,5 milyon vatandaş kimi 96 yaşında iki elinde iki bastonuyla tırmandı ilçe binasını, kimi karnında üç aylık bebeğinin geleceği için geldi. O 15,5 milyon kişi de bizimle bu mücadelenin parçasıdır. Şaka değil, bu soğukta, aralık ayının 3’ünde bu meydanda olan irade Türkiye’ye bir şey anlatıyor. Biz kararlıyız, biz çalışacağız, örgütleneceğiz, biz başaracağız. Arkadaşları da Türkiye’yi de kurtaracağız. Yoksulluğu da bitireceğiz, zenginliği de bitireceğiz. Var mısınız? O zaman birlikte yürüyelim mi? Haydi o zaman, yürüyelim arkadaşlar.”