Arka Sokaklar, Öyle Bir Geçer Zaman ki, Kayıp Şehir, Baba gibi dizilerle tanınan genç oyuncu Tolga Sarıtaş beş yıla yakındır birlikte olduğu Zeynep Mayruk ile evlendi.

TV ve sinema dünyasını buluşturan düğüne İstanbul’dan kalabalık bir topluluk katıldı. Zeynep Mayruk, Oscar de la Renta imzalı bir gelinlik giydi.

Düğüne Engin Akyürek, Sarp Akkaya, Sinem Akkaya, Özgür Çevik, Hatice Kartoğlu, Alina Boz, Umut Evirgen, Melis Birkan, Aras Aydın, Hatice Şendil, Burak Sağyaşar, Banu Savcı, Timur Savcı, İnci Gündoğdu, Ali Gündoğdu, Yağız Alp Akaydın, Hanzade Durmuş gibi isimler katıldı.

Moda tasarımı alanında ABD ve Avrupa’da eğitim alan Zeynep Mayruk, 2013 yılından bu yana kendi adını taşıyan markasıyla iş yapıyor.

Oyuncu Nesrin Cavadzade mayolu fotoğraflarıyla yine magazin gündemine girmeyi başardı. 41 yaşındaki oyuncu özellikle son yıllarda yaşadığı değişimin ardından adının önüne fit ve güzel sıfatlarını eklemişti.

İki Altın Portakal’lı oyuncu mavi metalik mayosuyla verdiği pozları iki ayrı Instagram postuyla paylaştı. Paylaşımların altında fotoğrafçının kredisini vermeyi de ihmal etmedi. Bir önceki mayolu pozu da yine aynı fotoğrafçının imzasını taşıyor.

İnsan düşünmeden edemiyor, acaba Nesrin Cavadzade tatile fotoğrafçıyla birlikte mi çıkıyor?

Serenay Sarıkaya bir yandan ‘Kimler Geldi Kimler Geçti’ adlı romantik komedi dizisini çekiyor, bir yandan yazın tadını çıkarıyor ve bulduğu her fırsatta sevgilisi Mert Demir’e destek veriyor. Birsen Altuntaş’ın haberine göre dün gece ilk kez Harbiye Açıkhava’da konser veren Mert Demir’i izleyenler arasında Serenay Sarıkaya da vardı.

Sarıkaya geceye rol aldığı Kimler Geldi Kimler Geçti dizisinin oyuncuları ve senaristi Ece Yörenç’le geldi. Konser boyunca yerinde duramayan oyuncu ve arkadaşları sonra birlikte kulise gitti. Serenay Sarıkaya ile Mert Demir’in ilişkisinin ‘reklam aşkı’ olduğu iddia ediliyordu. Ama Serenay’ın bu tip çıkışları arttıkça söylentiler de azalıyor.

Mert Demir dün gece ilk kez Harbiye Açıkhava’da konser verdi. Seyirciler arasında her fırsatta sevgilisine destek olan Serenay Sarıkaya ve oyuncu arkadaşları da vardı

Sezonun en çok izlenen dizilerinden ‘Kızılcık Şerbeti’nin üne kavuşturduğu genç oyunculardan biri Selin Türkmen. Dizide Çimen karakterini canlandıran oyuncu önümüzdeki sezon diziye veda edecek isimlerden biri olarak anılıyor.  Çimen karakterini sezon finalinde son olarak bir takside Erasmus için yurtdışına gideceğini anlatırken görmüştük. Daha sonra Arslan ve Ünal ailesinin hayatlarını altüst eden gelişmelerin yaşandığı dizinin son dakikalarında Çimen’den bir iz, bir haber yoktu.

Türkmen ise başarılı iki sezonun ardından kavuştuğu ünle magazin basının radarına takılan ünlülerden oldu. Bodrum Gölköy’de görüntülenen genç oyuncunun sıcak havadan bunalarak arkadaşlarını denize girmeye ikna ettikten sonra kendini denizin serin sularına bıraktığı yazıldı.

Yeni yayın döneminde ‘Şehrazad’ adlı diziyle seyirci karşısına çıkacak olan Burak Deniz ve Ümit Ünal’ın çekimleri yeni biten ‘Evlilik’ filmde oynayan Öykü Karayel ‘Umami Kaynama Noktası’nda buluşuyor. Filmle ilgili detaylar sinema ve televizyon dünyasını yakından izleyen Birsen Altuntaş’ın sitesinde yer aldı.

Boiling Point’i seven bunu da sever

Senaryosunu Can Cengiz’in yazdığı ‘Umami Kaynama Noktası’nı Karga Seven Pictures’ın kurucularından Emre Şahin yönetecek. Film Londra’da ünlü bir restoranın karizmatik şefi Andy Jones’un hikayesini anlatan ‘Boiling Point’in (Patlama Noktası) uyarlaması.

Burak Deniz’in ‘Sina’, Öykü Karayel’in ‘Melis’ karakterini canlandıracağı Umami Kaynama Noktası’nın çekimleri haziran sonunda başlayacak.

Mutfakta gerilim var

Filme ilgi duyup duymayacağınızı anlamak için ‘Boiling Point’in konusuna bakmak isteyebilirsiniz: Film Stephen Graham’ın canlandırdığı şef Andy Jones’un  hikayesini ve yılın en yoğun gecesinde restoranda yaşanan olayları anlatıyor.

Umami Kaynama Noktası Boiling Point filminden uyarlandı

Tek çekimde tamamlandı

Andy kişisel ve profesyonel sorunlarla boğuşurken mutfakta artan baskı ve kaosla başa çıkmak zorundadır. Restoranın bu zorlu gecesinde ekip içinde yaşanan gerilimler Andy’nin hayatındaki sorunları daha da derinleştirir. Tek bir çekimle tamamlanan film izleyiciye mutfaktaki stresi ve gerilimi hissettiriyor.

Mehmet Ali Erbil geçen pazar akşamı Kanal D’de yayımlanan Turnike programıyla ekrana döndü, yaz boyunca da orada olacak. Hürriyet’ten Cansu Topçu’ya verdiği röportajda “Bu yarışma beni hayata bağlayacak” demiş.

Reyhan Karaca, Elif Karlı, Eda Özülkü, Sibel Alaş ilk günün yarışmacıları

Beş yıl sonra ekrana dönen Erbil ilk gün Eda Özülkü, Reyhan Karaca, Elif Karlı, Sibel Alaş, Metin Özülkü, Çelik, Ferda Anıl Yarkın ve Ümit Sayın’dan oluşan 90’ların pop şarkıcılarını yarıştırdı. İkinci gün Dilber şarkısıyla adını Türkiye’ye duyuran Sincanlı Erkan’ın da olduğu Ankaralı müzisyenleri ağırladı. 13 hostesle renkli bir programa imza atan Erbil ilk gece reyting sıralamasında Euro 2024 maçları ve Masterchef’in ardından 5’inci oldu.

Güçlü rakip Kaan Sekban

Mehmet Ali Erbil hayatındaki onca çalkantıya rağmen popülaritesini korumayı başarmış bir şovmen. Üstelik bu kez motivasyonu çok daha büyük. İstediği para pul değil, hayatına anlam katmak. Bu yarışmaya mutlaka asılacaktır. Öyleyse ona (ve size) güzel bir haberimiz var. Rekabet olmadan ilerleme olmaz ve çok yakında Erbil’e sıkı bir rakip geliyor. Kaan Sekban çok yakında Parola Parola adlı yarışmayla TV8 ekranına geliyor.

Kaan Sekban

Sekban komedi kariyerine beyaz yaka hikayeleri anlatarak başladı. Stand-up gösterisiyle koca koca salonları doldurdu, Harbiye Açıkhava’ya bile çıktı. Tebrikler Kovuldunuz ve Küçük Ünlü Uyumu adlı iki kitap yazdı. Çeşitli kanallarda farklı formatlarda televizyon yapımlarında yer aldı. Şimdi yarışma sunucusu olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.

Kaan Sekban yalnızca bizin karşımıza değil Mehmet Ali Erbil’in de karşısına çıkacak. Sekban hazırcevap, sempatik ve sıcak bir komedyen. Gençliği, dinamizmi ve Erbil’in aksine modern bir mizah anlayışı var. Dolayısıyla kolay lokma değil. Bu yaz iki sunucuyu karşılaştıran yorumları bol bol okuyacağız.

Son olarak, bu gece Turnike’nin üçüncü bölümünün “ağır” yarışmacıları arasında Serdar Ortaç, ‘Tiryakinim’ şarkısını dillere dolayan Bayhan ve Erbil’in eski eşi Nergis Kumbasar da var.

‘Öğretmenler Odası’ filmiyle Almanya’yı Oscar Akademi Ödülleri’nde temsil eden İlker Çatak’ın ‘Sarı Zarflar’ adlı bir film çektiği, Özgü Namal’ın da başrol oynadığı bir süredir biliniyordu.

Çekimleri Almanya’da devam eden filmde Namal’ın kızını sürpriz bir isim canlandırıyor. Gazeteci Mirgün Cabas ve podcast yayıncısı Evrim Sümer’in kızı Leyla Cabas.

Berlin çekimleri Mayıs ayında tamamlanan filmin asıl çekimleri bugünlerde Hamburg’da devam ediyor. Filmde Özgü Namal’ı tiyatro oyuncusu ‘Derya’ rolünde izleyeceğiz. Kocasını Tansu Biçer, kocasının annesini İpek Bilgin, kızını ise Leyla Cabas canlandıracak.

İlk filmi değilmiş

Leyla Cabas bu yıl 8’inci sınıftan mezun oldu. Fotoğraf: Instagram

Sarı Zarflar bu yıl liseye başlayacak olan 14 yaşındaki Leyla Cabas’ın ilk filmi değilmiş. Montajı devam eden ve sonbaharda festivallerde gösterilmesi planlanan ‘Fidan’ adlı filmde de oynamış, üstelik başrolde.

‘Fidan’ın senaristi ve yönetmeni Ayçıl Yeltan ABD’de yaşıyor. ‘Fidan’ı çeşitli festivallerde gösterdikten sonra vizyona sokmayı planlıyor. Leyla Cabas’a Alican Yücesoy, Ayça Bingöl ve Göksel Kortay’dan oluşan güçlü bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor.

Bir zamanlar örnek çift olarak gösterilirdi Arzum Onan ile Mehmet Aslantuğ. Özel hayattaki partnerliklerini ekrana da taşıyan çift 90’lı yılların en sevilen ikililerindendi. 1996 yılında başlayan evlilikleri geçen yıl mayıs ayında sonlanmış, çift boşanma davası için adliyeye el ele gitmeleriyle de takdir toplamıştı. Aslantuğ evliliklerini bitirdiği iddia edilen aldatma haberlerini de yalanlamıştı.

Aradan geçen bir yıldan sonra Arzum Onan ‘yeni aşka yelken açtı’ iddialarıyla gündemde. Sabah’tan Bülent Cankurt, Onan’ın Los Angeles’ta yaşayan iş insanı Orkan Özkan’la birlikte olduğunu yazdı. Çiftin iki aydır birlikte olduğu ve Özkan’ın önceki evliliğinden iki çocuğu olduğu söyleniyor.

Oyuncu Aras Bulut İynemli ve meslektaşı Buse Meral’in nisan ayında başladığı bilinen ilişkisinden haber var. Magazin sayfalarında iki aydır birlikte olan çiftin, yollarını ayırma kararı aldığı yazıldı.

İynemli, yedi yıllık sevgilisi oyuncu Bige Önal’la ayrıldıktan sonra uzun süre biriyle birlikte görülmemişti.

Meral ile ilişkilerinin Çeşme tatilinde başladığı yazılmıştı. Yeni filminin tanıtımı için Birsen Altuntaş’a konuk olan olan Meral ilişkisinin sorulması üzerine önce rahatsız olmuş sonra konuyu bir an önce kapatmak için “Güzel, her şey çok keyifli şu an… Mutluyum” demişti.

İlişkilerine dair tek belge olan bu röportaj dışında Instagram paylaşımları ya da ‘birlikte görüntülendiler’ düzeyinde resmiyet kazanmadan ilişkileri bitmiş oldu.

Gülben Ergen, Mustafa Erdoğan, Acun Ilıcalı, Şeyma Subaşı, Seçkin Piriler, Emine Ün… Bu hafta öteki milyonlar gibi onlar da çocuklarının mezuniyet sevincini yaşadı.

Gülben Ergen’in Mustafa Erdoğan’la evliliğinden dünyaya gelen Atlas liseyi bitirdi. Maaile Atlas’ın bu özel gününde yanındaydılar. Mutlu aile tablosunu Instagram hesabından paylaşan Ergen altına şunları yazdı: “Bir çocuk vardı karnımda 17 yıl önce… Sonra iki çocuk daha geldi 15 yıl önce… Alnıma yazılan isimlerine kurban olduğum oğullarım… Ömrümde bana yaşattıkları ilklere bir yenisi eklendi. Mezun oldu Atlas’ım… Kep attı! Okulumuz, yıllarımız, öğretmenlerimiz, anılarımız, sınavlar, ödevler, revir günleri, karneler ve mezuniyet. Hem de müthiş bir not ortalamasıyla… Teşekkür ederim değerli oğlum. Bana, anneme, bize bu tarifsiz gururu yaşattın. İki sene sonra Ares’im ve Güney’imin mezuniyetine kadar ben bu rüyanın etkisinden çıkmam, çıkamam…”

Acun Ilıcalı ve eski eşi Şeyma Subaşı da kızları Melisa’nın mezuniyet heyecanını yaşadı. Subaşı fotoğrafı “Biricik kızımızın 5. sınıf mezuniyeti” notuyla paylaştı.

Seçkin Piriler ile eski eşi Kaan Tangöze’nin oğlu da ortaokuldan mezun oldu. Piriler “Sevgili oğlum, ortaokuldan mezuniyetinle birlikte bir dönemi geride bırakıyor ve yepyeni bir başlangıca adım atıyorsun. Bu süreçte gösterdiğin azim ve gayretinle gurur duyuyorum. Hayallerinin peşinden giderken karşına çıkan her zorluğu aşacak güce sahipsin. Seni her zaman destekleyecek ve sevgiyle yanında olacağım” cümleleriyle duygularını ifade etti.

Emine Ün liseden mezun olan kızının fotoğrafını paylaşarak “Seninle gurur duyuyorum benim canım kızım. Seni çok seviyorum. Yepyeni başlangıçlarda tüm güzellikler tüm iyilikler seninle olsun, yolun ve şansın hayat boyu açık olsun” yazdı. Mezuniyet töreninde baba Emre Kınay da vardı.

Can Yaman 11 milyon takipçili Instagram hesabını bir anda sildi. Nedeni sosyal medyanın konsantrasyonunu bozması ve yapılan bazı yorumlar nedeniyle işlerinin zarar görmesi. Kariyerine İtalya’da devam eden Yaman eylül ayına kadar dizisinin çekimlerine devam edecek.

Can Yaman 2019’dan bu yana İtalya’da kariyer yapmasına rağmen burada bir mülk edinmedi; ev kirası ve masraflarını sözleşmesi gereği yapımcısı ödüyor. Üç ayrı yapımda başrol oynayan ve art arda reklam çeken Yaman şimdi ‘Sandokan’ adlı dizinin çekimlerine devam ediyor.

Geçen ay yeni şarkısı ‘Beni Bilen İyi Biliyor’u yayınlayan İrem Derici yine bildiğimiz gibi. Her zaman açık sözlü konuşan, hakkımda ne düşünürler gibi kaygılardan azade görünen şarkıcı bu kez çocuk sahibi olmakla ilgili sözleriyle gündemde.

Ekol TV’ye konuşan şarkıcı çocuklara tahammül edemediğini söyledi: “Hiç çocuk hasretim yok. Çocuklara katlanamıyorum. Sürekli ağlayan ve derdini ağlayarak anlatan bir şeye tahammülüm yok. Yapmayacağım da… Zaten 37 oldum, muhtemelen yumurtalar da artık ‘Bay bay bir tanem, sana çocuk mocuk yok’ diyor. İstemiyorum.”

Derici çocuk istemeyen kadınlar olduğunu, onların da çocuk isteyen kadınlar kadar normal olduğunu böylece bir kez daha hatırlattı.

Müzik kariyeri dışında biten ve başlayan ilişkileriyle de sıklıkla gündeme gelen Derici’nin erkekler hakkındaki fikri net; erkolar kapatılsın! “Uzun süre yanımda erko göremeyeceksiniz” diyen Derici iddialı girdiği cümlesini şöyle devam ettirdi: “Üç gün sonra biriyle çıktım mı dudak dudağa? Yaparım bu arada, hiçbir şeyin garantisini vermiyorum. Ay ne güzel heyecanım var hala.”

Eve gidince kafasını yaslayacak bir omuz istediğini anlatan Derici “O yüzden sürekli deniyorum” dedi.

Meryem Uzerli’nin Burak Berkay Akgül ile başrollerini paylaştığı ‘Ru’ dizisi 24 Mayıs’ta dijital platformda gösterime girdi. Dizi arada bahse değer yaş farkı olan bir aşk hikayesine odaklanıyor. Ancak bu kez ne mutlu ki roller değişiyor. Yerli yapımlarda pek görmeye alışık olmadığımız şekilde bu kez aşk hikayesinde kadın erkekten büyük. Uzerli’nin karakteri 38 yaşında, Akgül’ün karakteri ise 18’inde.

Hürriyet’e konuşan Uzerli dizinin gördüğü ilgiye değinerek “sekiz bölümlük dizi büyük ilgi gördü. Aralarında yaş farkı olan bir çiftin aşk hikâyesinin anlatıldığı dizi senaryosuyla beni gerçekten etkiledi. Reyan karakterinin bazı yönleri bana benziyor. Hem yumuşak hem de güçlü. Düşse de ayağa kalkabilen bir kişiliğe sahip” dedi.

Uzerli’nin iki yıldır hayatında kimse yokmuş. Kalbi ise ailesi ve işiyle dolup taşıyormuş: “Hem aileme hem de işime aşığım. Özel hayatımda ise doğru kişiyi bekliyorum. Beklemek ve bu süreçte yanlış bir şeyler yapmamak, sürece sadık kalmak zor bir şey. Ama aşktan ümidimi kesmedim. Gerçek aşkın beni bulacağına inanıyorum. Ama bekarlıktan da şu an için mutluyum.”

Oyuncu Deniz Uğur ile ikiz çocuklarının babası Reha Muhtar arasındaki nafaka davasında karar çıktı. Aile Mahkemesi Deniz Uğur’un velayeti Reha Muhtar’da bulunan oğulları Poyraz için 7 bin 500 lira iştirak nafakası ödemesine karar verdi.

Reha Muhtar ve Deniz Uğur’un ilişkisi 2008’de başlamış, ikiz çocukları Poyraz ve Mina 2009’da doğmuş, çift 2010’da olaylı şekilde ayrılmıştı.

Muhtar ve Uğur boşanma sonrası Mina Deniz ve Poyraz Deniz adını verdiği ikizleri için velayet savaşına girdi. Uğur 15 yaşındaki kızına şiddet uyguladığı iddiasıyla eski eşine velayet davası açtı. Mahkeme kızları Mina’nın velayetini Deniz Uğur’a, oğulları Poyraz’ı ise Reha Muhtar’a verdi.

Oyuncu Deniz Uğur ile Reha Muhtar’ın velayet davasında örnek karar çıkmış, mahkeme çocukları korumak için anne ve babadan ebeveynlik raporu istemişti.

Kızılcık Şerbeti’ndeki Ömer Ünal’ın ‘Metehan’ı varsa Ömer’i canlandıran Barış Kılıç’ın da Batu’su ve Emir’i var. Yarın sezon finali yapacak dizide Ömer karakterini canlandıran Barış Kılıç küçük oğlu Emir’in ortaokul mezuniyet törenine katıldı.

Birsen Altuntaş’ın haberine göre 13 yaşındaki Emir Kılıç ve arkadaşları Çırağan Sarayı’ndaki törende mavi balonlar uçurarak mezuniyeti kutladı. Barış Kılıç’ın menajerliğini de yapan karısı Ayşegül Kılıç ve büyük oğlu Batu da gecede hazırdı.

Kılıç ailesi (soldan sağa) Barış, Emir, Batu, Ayşegül

Yarın yayımlanacak sezon finalini hafta başında çekip hak ettiği tatile giren Barış Kılıç bütün yaz dinlenecek; tıpkı okulunu bitiren Emir gibi.

Yonca Evcimik 40 yıldan uzun süredir sahnelerde. Dansçı olarak başladığı kariyerinde pop şarkıcılığıyla devam etti, 90’larda pop ateşini yakan ilk isimlerden biri oldu. Son yıllarda hayvan hakları aktivistliğiyle ve estetik operasyonlarla daha çok gündeme gelse de o bizim “Yoncimik”imiz.

Yonca Evcimik önceki gün TV8’de  Yelda Kırçuval’ın sunduğu ‘Aramızda Kalmasın’ programına katıldı. Yüzündeki estetik işlemlerle ilgili soruları samimiyetle cevapladı. Hatta bir ara ekrana yansıtılan dev fotoğraflar üstünde detaylara girdi.

Programda Evcimik’in özel hayatı da konuşuldu. “Bu kadar güzelleştin, peki aşk meşk olayı var mı” sorusuna “O heyecanı seviyorum ama ben o işi tamamen evrene bıraktım” diye cevap verdi: “Sadece ilişkiyi değil her şeyi akışına bıraktım. Platonik aşk yaşıyorum ben şu anda.”

Yonca öyle birine aşık olmuş ki doğası gereği platonik olmak zorunda. Çünkü gerçekte öyle biri yok, o sadece bir dizi karakteri. Doğru tahmin ettiniz, ‘Kızıl Goncalar’ dizisindeki ‘Cüneyd Efendi’ onun kalbini de çalmış.

Sunuculardan Müge Dağıstanlı “Aaa Mert Yazıcıoğlu” deyince Evcimik düzeltiyor: “Yoo Cüneyd Efendi. O karaktere yükseldim.” Sohbetin devamı da tatlı ama biz burada bir parantez açalım ve Yonca Evcimik’in durumundakilere “fiktofil” dendiğini belirtelim.

‘Fictophilia’ ya da Türkçe’ye daha uygun haliyle fiktofili kurgusal karakterlere hissedilen aşk, cinsel dürtü ve arzuya deniyor. Dünyada her dört insandan biri hayatının bir döneminde bir kurgu karaktere karşı benzer duygular hissediyor. Kelimenin kökeni fiction (kurgu) ve philia (Latince sevgi) kelimeleri.

Kabul edelim, Cüneyd Efendi yalnızca Yonca Evcimik’i değil hepimizi fiktofil yaptı!

Sosyete, partisine Mert Yazıcıoğlu’nu değil aslında Cüneyd Efendi’yi davet etmişti

Hadise katıldığı bir programda kadın erkek ilişkilerine, evliliğe dair fikirlerini içtenlikle anlattı. Popcast programında Kaan Ölker’in sorularını yanıtlayan Hadise “Aşk bu hayatta yaşayabileceğimiz en güzel duygulardan biri” dedi ve uzun zamandır hayatında böyle bir heyecan yokmuş.

2022’de Mehmet Dinçer’le dört ay süren evliliğini bitiren Hadise “Benim gibi deli, kreatif kafaya sahip bir kadın için sonsuza dek bir kişiyle ömür boyu mutluluk olamaz” diyor. Diyor demesine de ‘tekrar evlenir misin’  sorusuna da evet yanıtını veriyor, ‘tekrar boşanır mısın’ sorusuna da cevabı aynı.

Geçmişte tatil masraflarını karşıladığı ilişkileri olduğunu anlatan Hadise’ye göre ‘Erkeğin maddi gücü önemli’: “Neyine güvenip bana yaklaşıyorsun?’ diye sorarım ben. ‘Kendine güvenen şöyle gelsin’ diye bir paylaşım da yapmıştım. Bu kadını her şeyiyle taşıyabileceksen gel.” Ancak Hadise Alman usulüne de karşı değil: “Erkek dürüst olacak, ‘Benim durumum yok şu an, yarı yarıya yapalım’ dese ne güzel!”

İkinci sezonunun finaline sayılı günler kala ‘Kızılcık Şerbeti’ dizisinden ayrılık haberleri gelmeye devam ediyor. Seyircisiyle arasında sevgi nefret ilişkisi olan diziden önce Rüzgar karakterini canlandıran Yiğit Kirazcı’nın ayrılacağı haberi geldi. Onu Umut karakterini canlandıran Serkan Tınmaz izledi… Birsen Altuntaş’ın haberine göre dizinin kadrosundan ayrılacak iki isim daha var. Müjde Uzman (Alev) ve Selin Türkmen (Çimen).

Bu karakterlerin diziden nasıl ayrılacağına, senaryonun nasıl ilerleyeceğine dair henüz ayrıntılar bilinmiyor. Ancak ilk sezonun başlarında Kıvılcım’ın (Evrim Alasya) her derdine koşan, kendine ait bir hayatı, hiç derdi tasası yokmuşçasına yalnızca Kıvılcım’ın sorunu olduğunda ekrana gelen komşu Fatma gibi bir anda sırra kadem basmayacakları kesin.

Rüzgar’la Nursema aşkı sonunda vuslata erecek mi derken Kirazcı’nın ayrılığına anlam vermek zor. Sezon finali fragmanından gördüğümüz kadarıyla Alev’in karnı bir anda burnuna gelmiş, doğurması an meselesi gibi. Belki doğum sırasında hayatını kaybedecek ve ‘kaderin cilvesi’ olarak Pembe hanım başından beri varoluşuna karşı çıktığı o bebeğe annelik etmek zorunda kalacak. Zaten Alev’in olmadığı bir senaryoda Nursema’nın eski eşi Umut’un gidişi şaşırtıcı değil. Çimen’e gelince… İmam nikahı ve türbanıyla Kıvılcım’ın ‘laik ataklar’ geçirmesine neden olmasının ardından oyunculuk kariyeri de başlamadan bitince daha fazla malzeme veremeyecek gibi görünüyor.

‘Kızılcık Şerbeti’nin en mutlu çifti Ömer ve Kıvılcım’ın birlikte dans edip şarkı söylediği bölümlerde, fonda Erol Evgin’in güzel sesinden Çiğdem Talu-Melih Kibar şarkılarını dinlemiştik. Ne güzel sahnelerdi.

Evrim Alasya dün gece Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde konser veren Erol Evgin’e canlı canlı eşlik ederken izleyenlerin aklında muhtemelen benzer düşüneler geçti: Bir çift birbirine bu kadar mı yakışır. İkili sahnede sözlerini Dr. Bekir Mutlu’nun yazdığı, bestesi Erdoğan Berker’e ait ‘Bir İlkbahar Sabahı’ adlı şarkıyı söyledi.

Üç sene önce sahnede izledi

Habertürk’ten Nazif Şahin Karpuz’un haberine göre düet fikri Erol Evgin’in. Usta sanatçı Evrim Alasya’yı üç yıl önce Emre Kınay ile birlikte sahne aldıkları bir tiyatro oyununda izlemiş: “Kendisini tebrik etmek için aramıştım, oradan tanıyorum şimdi de sahneye davet ettim sesinin güzel olduğunu duymuştum kırmadı geldi” diyor.

Erol Evgin ve Evrim Alasya Bir İlkbahar Sabahı’nı söyledi

Birlikte gazetecilerin sorularını cevaplayan ikiliden Evrim Alasya elbette Evgin’den de heyecanlı, ‘Böylesine güzel bir gecede sahne aldığı için gurur duyduğunu dile getiriyor, gazetecilerin “Birlikte proje olur mu” sorusuna “Kısmet” diye karşılık veriyor. Ama belli ki bu işi seviyor  çünkü Alasya, gelecek hafta da bir ödül töreninde sahne alacağını duyurdu.

Şerbo son hızla sezon finaline gidiyor

Dün gece esas konu sahne olsa da Kızılcık Şerbeti’nden bahsetmemek olmaz. Ömer ile Görkem’in ilişkisini kimler öğrenecek? Sönmez Hanım gemi seyahatine mi çıkacak? Alev’in çocuğu sağ salim doğacak mı? Şerbocular heyecanla kopacak kıyametleri bekliyor ama Evrim Alasya “Heyecanı kaçmasın” diyerek  susmayı tercih ediyor. Bu geceki bölümü ve 7 Haziran’da yayımlanacak sezon finalini ‘hastanın sabahı, şeytanın günahı beklediği’ gibi bekliyoruz.

Komedyen Doğu Demirkol konuk olduğu ‘Seyhan Erdağ’la UpStage’ programında 1,5 yıldır birlikte olduğu Ayşe Kırca ile olan ilişkisini anlattı.

Çok tatlı, dolu, zeki bir insan

Ayşe Kırca, Oya Başar ile 2015’te kaybettiğimiz Levent Kırca’nın 30 yaşındaki kızı. Demirkol sevgilisinden “Mutluyuz. Çok tatlı bir insan, dolu, muhabbet ettiğin zaman hemen hemen aynı yerde buluşabiliyoruz. Aynı yerde buluşamasak bile bana bir şey katıyor, fikrinden faydalanabiliyorum. Zeki” diye anlatıyor.

Kendisi de oyunculuğu seçen Ayşe Kırca iki ünlü tiyatrocunun kızı, dolayısıyla sektörde çok kişinin eskiden beri tanıdığı biri. Demirkol “Kimle tanışsam sektörde, herkes kızımızı üzme modunda” diyerek bu sahiplenmenin altını çiziyor.

Doğu Demirkol ve Ayşe Kırca sık sık seyahat ediyor. Fotoğraf: Instagram

Komediye Levent Kırca sayesinde girdim

Doğu Demirkol “damat” olarak tanışamasa da Levent Kırca’yı çok eskiden beri takip ediyor: “Her röportajımda söylerdim ‘Levent Kırca sayesinde komediye girdim’ derdim. İlkokuldan beri onu takip ederdim. Manifestlemiş miyim ne oldu, kızıyla izdivaç yeşerteceğimiz tuttu” sözleriyse ilişkinin evliliğe doğru gittiğinin göstergesi.

Önce kayınvalideyle tanıştık

Doğu Demirkol Ayşe Kırca’dan önce Kuruçeşme Arena’da kendisini izlemeye gelen Oya Başar’la tanışmış: “Önce kayınvalideyle tanıştık, yani annesiyle. Oyunuma geldiler, sonra bu da kızım dedi de Ayşe’yle tanıştım.” İlişkinin sonra nasıl ilerlediğine verdiği cevapsa bir komedyenden beklenen cinsten: “Sonra yürüdüm Instagram’dan langır lungur. Bizde böyle”

Şarkıcı Zeynep Bastık ile oyuncu Serkay Tütüncü’nün birlikte olduğu iddia edildi. Magazin D’nin haberine göre ‘Lan’ şarkısıyla rekordan rekora koşan Bastık ile ‘Sandık Kokusu’ dizisinin kadrosuna katılan Tütüncü samimi şekilde görüntülendi. Söz konusu samimi görüntüleri önceki gün ‘Chaplin’ oyununu izlemeye gittiklerinde verdikleri iddia edildi.

Genelde bu iddiaların gerçeği yansıtmaması durumunda ünlüler sosyal medya hesaplarından bir paylaşım yaparak haberi yalanlar. İkiliden henüz böyle bir paylaşım gelmedi.

“Bu diva yorgun” dediğine bakmayın, Melike Şahin gayet enerjik. Bir yıldan sonra ilk kez yepyeni bir şarkı çıkardığı için de heyecanlı. Mabel Matiz imzalı ‘Diva Yorgun’la geçen yazı güzelleştiren Şahin ikinci albümü ‘Akkor’da sözü ve bestesi kendisine ait ‘Durma Yürüsene’ ile yaza taze bir giriş yapıyor.

Gülbaba Records etiketiyle cuma günü yayınlanacak albümdeki şarkının klibi New York’ta çekildi.

Rol aldığı dizilerle ünü Türkiye sınırlarını aşan Burak Özçivit önceki gün bir markanın tanıtımı için Bangladeş’in başkenti Dakka’daydı.

Haberi Hürriyet verdi: Hayranları Özçivit’in kaldığı otelin önünde saatlerce bekleyince büyük kalabalık oluşmuş. Nihayet oyuncu dışarıya çıkınca izdiham yaşandı. Öyle ki polis Özçivit’in ezilmemesi için güvenlik önlemi aldı. Bu arada hayranlar ne yaptı ne etti, ünlü yıldızla fotoğraf çektirmeyi başardı.

Aracına zor bindi

Burak Özçivit güvenlik ve polisin yardımıyla kendisini bekleyen aracına zar zor bindi. Ancak hayranlarının yoğun ilgisi nedeniyle otomobil ilerleyemedi. Polisler bir kez daha yardıma geldi, yolu açtı. Özçivit de hayranlarının ilgisine kayıtsız kalmadı ve üstü açılan aracın cam tavanını açtırarak hayranlarını selamladı.

Burak Özçivit’in aracı zorlukla hareket etti

Elçin Sangu sosyal medyada takipçilerinden gelen nereye kayboldun sorusunu yanıtladı. Son olarak geçen yıl final yapan ‘Çöp Adam’ dizisiyle televizyon seyircisinin karşısına çıkan Sangu meğer evinde gece gündüz bilgisayar oyunu oynuyormuş.

Yarım milyon takipçili X hesabından “Nereye kayboldun sesin çıkmıyor, diyorlar! Baldur’s Gate oynuyorum, evet oynamayan bilmez” yazan Sangu’nun tweet’ine yüzlerce yanıt geldi.

O yanıtlardan biri şöyleydi: “Bu gerçek değil di mi? Sponsorluk falan bu. Güzel kızlar pc oyunu oynamaz yalancı. Hele de sıra tabanlı strateji. Şaka bu de gülelim.” Bir kadının hele hele güzel bir kadının oyun oynaması ihtimalini anlamakta güçlük çeken bu beyefendiye Sangu “Kızlar oyun oynamaz mı 😵‍💫 koca Larian studios’un işi yok Tr’de sponsorluk peşine düşmüş ahaha. Biz bu oyuna gönlümüzü verdik”  yanıtıyla karşılık verdi.

Oyun oynadığına inanmayan başka ‘fenomen’ hesapların saldırıları üzerine Sangu bir paylaşım daha yaparak “Sadece çok oyun oynuyorum ve canım nasıl isterse eğlenmek için öyle oynuyorum Gamer’ım diyemem demem. Oynamayı seviyorum o kadar. Sakin…” demek zorunda kaldı.

Sangu bir RPG yani rol yapma oyunu olan Baldur’s Gate’teki karakterini de paylaştı.

Müziğini beğenmeyebilirsiniz, estetik anlayışı sizinkine uymayabilir ama kabul edelim Türkiye’de bir ‘Küçük Ceylan’ var ve kurtlar sofrasında kırk yıldır ayakta duruyor. Kendi adını taşıyan bir müzik şirketi bile var.

49 yaşındaki patroniçe geçen gün şirketine bağlı sanatçılardan Seccad Mehmedi’yle arka arkaya sahne çıktığı mekanda gazetecilerle konuşurken gençlere sitem etti. Aslında sitem kelimesi zayıf kalır, basbayağı salladı.

Ceylan önce sanatçısı Seccad Mehmedi’yi övüyor: “Benim şirketimden çıktı. Çocukluğundan beri hiç bir şekilde başkasına şarkı yapmadı. Sorumluluk almak istemiyordum ben aslında. Hiç bir şekilde de sanatçı almıyordum bu yüzden. Sesi çok güzel, şarkıları çok güzel o yüzden dayanamadım.”

Mehmedi’yi övmesine denecek yok ama sonra bakın neler söylüyor: “Şimdiki nesilde terbiyesiz çok. Haddini bilmeyen insanlar o kadar çok ki. O yüzden Seccad’ı çok severim. Çok da efendidir kendisi. Ego. Yeni nesilin terbiyesizliğinin tek sebebi ego… Hiç bir zaman bu insanlara asla saygı duymuyorum. Canlı gelsin okusunlar. Görelim bakalım ne kadar şarkıcılar, sanatçılar. Performans çok önemli.”

Hepimiz hayatımız boyunca genç yaşlı kadın erkek onlarca “terbiyesiz” insanla karşılaşıyoruz ama Ceylan gibi dünyada yarım asırı devirmek üzere olan bir yetişkine yakışan bir kuşağı toptan terbiyesiz ilan etmek değil onlardan ne öğrenebilirim diye gözünü açmaktır. Gençlerin Ceylan’dan öğrenecekleri mutlaka vardır ama Ceylan’ın gençlerden öğreneceği kat kat fazladır. Her kim ki genç kalmak istiyor hemen bu “bir bilen” havasından vazgeçip gençleri gözlemlemeye başlasın.

Çünkü doğanın kuralıdır, yeni her zaman kazanır.

Her şey Müjde Uzman’ın çektiği bir iç dökme videosuyla başladı. Kızılcık Şerbeti dizisinde Alev karakterini canlandıran oyuncu sette astım krizi geçirdikten sonra hastane odasından yaptığı uzun paylaşımda deyim yerindeyse içini döktü. İş hayatından, arkadaşlarından, gündelik hayatındaki sıkıntılardan bahseden Uzman paylaşımın bir yerinde ‘TÜKENDİM’ ifadesini kullandı.

Müjde Uzman hastane odasından deyim yerindeyse içini döktü

Kısa süre sonra yine Kızılcık Şerbeti ekibinden benzer bir video daha geldi. Bu kez makyöz Esra Okumuş ‘Tükenmişlik sendromuna yakalandığını’ söylüyordu. Bir farkla, Okumuş parodi yapıyordu. Dizinin meraklısı çok, bu iki video arasındaki bağlantı fan’lardan kaçmadı ve Esra Okumuş’un Müjde Uzman’la alay ettiğini, bunun kabul edilemez olduğu iddia etti.

Kızılcık Şerbeti dizisinin makyözü Esra Okumuş dizinin geçtiğimiz günlerde (anlaşılamamak) konusu adı altında içini döken dizinin başrol oyuncusu Müjde Uzman ile dalga geçti. Bu kişiyle ilgili bir yaptırım olacak mı? @FARKTRGT pic.twitter.com/pwXAP4lAB8

— Aleyna Fişek (@aleynafisek) May 23, 2024

Müjde Uzman dün videoyu paylaşıp Okumuş’un videosundaki mesajı görmezden gelerek ekip arkadaşına kamuoyu önünde bir tweet’le şöyle destek verdi: “Esra’cığımın dalga geçmek gibi bir durumu yok, kelimeler, hisler, yalnızca bana ait değiller. Günlerdir böyle hissettiğini benimle paylaşan yüzlerce kişinin mesajını okuyorum. Esra da hissedebilir. Paylaşabilir. Lütfen sakin olalım, sorun yok, iyilik güzellik, empati vs derken birbirimizi kırmayalım boşuna.”

Esra Okumuş daha sonra yine sosyal medya hesabından Müjde Uzman’la arasının iyi olduğunu, kimseyle dalga geçmediğini ve bu tip videoları hep çektiğini söylese de kendini anlatamadı. Kızılcık Şerbeti yapım şirketi bugün yayınladığı bir notla Esra Okumuş’un davranışının iş ahlakı ve etik değerleriyle ters düştüğünü bu sebeple ve işine son verildiğini duyurdu.

Kızılcık Şerbeti’nin yapım şirketi Gold’un konuyla ilgili açıklaması

Tatil elbette yaz mevsimiyle sınırlanamaz, tıpkı yazın haziran temmuz ağustosla sınırlanamayacağı gibi. Coğrafyayı genişletirseniz yılın her ayında denize rahat rahat gireceğiniz bir yer bulursunuz.

Nesrin Cavadzade’nin deniz sezonu açılışını annesi belgeledi

Posta Gazetesi “Ünlü isimler tatil sezonunu erken açtı” demiş. Serin giden havalara bakınca erken denebilir ama ünlülerin toplumun biraz önünde gitmesini beklemez miyiz!

Tatil pozlarını paylaşan Gülcan Arslan son olarak Kimler Geldi Kimler Geçti’de oynadı

Şaka tabii, ünlülerden ve sanatçılardan topluma örnek olmalarını beklemiyoruz ama tatil konusunda takipçilerini motive etmelerine bayılıyoruz. Çünkü tatil lüks değil bir ihtiyaç, hatta hak. Basit bir internet aramasının sonuçları tatilin faziletlerini bakın nasıl sıralıyor: Psikolojik gelişim sağlar, iletişim ve adaptasyon becerilerini artırır, öğrenme kapasitesini ve sorunlara çözüm bulma yetisini geliştirir, konsantrasyonu arttırır, depresyona iyi gelir.

Şimdi hemen elinizdeki işi bırakın ve tatilinizi planlayın.

Berrak Tüzünataç plaj fotoğrafını “Biz zamanında çok canlar kurtardık” notuyla paylaşmış

Sezonu Sultanlar Ligi ekiplerinden VakıfBank’ta tamamlayan ve yollarını ayıran Jordan Thompson gönlünü Fenerbahçe forması giyen Dyshawn Pierre’ye kaptırdı.

Sosyal medya hesabı Instagram üzerinden bir paylaşım yapan Jordan Thompson “En sevdiğim kişi için büyük hafta sonu yaklaşıyor, seni neşelendirmek için sabırsızlanıyorum” dedi.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Jordan Thompson (@jtomm19)’in paylaştığı bir gönderi

Dyshawn Pierre VakıfBank’ın CEV Şampiyonlar Ligi çeyrek final birinci maçında Imoco Volley Congeliano’ya 3-1 mağlup olduğu karşılaşmayı tribünden takip etmişti. VakıfBank maçının ardından Jordan Thompson ve Pierre’in konuştuğu fotoğraflanmıştı.

Kariyer aşkı galip geldi… Zehra Güneş ve Berke Özer ayrıldı

Bu sezon izleyiciyle buluşan Sandık Kokusu 12 Haziran’da sezon finali yapacak. Dizide Özge Özpirinççi’nin canlandırdığı Karsu karakterinin partneri olarak izlediğimiz Metin Akdülger sezon finali öncesi diziden ayrıldı. Çarşamba akşamı son kez Atilla karakteriyle izleyici karşısına çıkan Akdülger Instagram hesabından veda paylaşımı yaptı: “Hayat büyülü anlarla ve bilinmezliklerle dolu bir macera. Atilla da benim hayatımın en büyülü parçalarından biri. Onun bana yaşattığı anlar, tanıştırdığı ruhlar, yoldaşlar artık benim kalbimdeler, güvendeler. Hikayeler anlatıldıkça hayat bulur, hikaye anlatıcıları da hikayelerinde bulurlar kendi hayatlarını. Bana hayat veren Atilla’ya ve ona hayat veren tüm ekipteki dostlarıma kalpten minnet ve sevgilerimi iletmek istiyorum. Onları çok seviyorum ve özleyeceğim. Hikayemizi seven tüm izleyicilerimize, verdikleri büyük sevgi ve gösterdikleri anlayış için teşekkür ederim.”

Her ne kadar ekipteki dostlarına kalpten teşekkür etse de diziden ayrılmasının nedeninin sette yaşanan gerginlik olduğu iddia edildi.

Birsen Altuntaş’ın aktardığına göre bu ayrılığın temel sebebinin Akdülger’in senaryoyla ilgili şikayetleri olduğu konuşuluyor. Karakteriyle ilgili “Atilla bunu yapmaz” diyerek bazı repliklerini değiştiren oyuncuya babası Hasan’ı canlandıran Uğur Yücel’in “Hasan da bunu yapmaz” diyerek çıkıştığı ve ortamın gerildiği kulislerde gündeme gelen söylentiler arasında.

Asi dizisinin başrollerinde 17 yıl önce izleyicinin favori ekran çiftlerinden olan Tuba Büyüküstün ve Murat Yıldırım Cannes’da bir partide bir araya geldi. Vanity Fair dergisinin Cannes Film Festivali vesilesiyle düzenlediği partide birlikte poz veren ikilinin görüntüleri sosyal medyada dolaşıma girdi. Özellikle hayranları Büyüküstün’ün görüntülerini like yağmuruna tuttu.

Derginin Fransız edisyonu Büyüküstün ile Yıldırım’ın görüntülerini sosyal medya hesabından paylaştı. Türk Hava Yolları işbirliğiyle düzenlenen partiye  dünyaca ünlü oyuncular Eva Green, Vincent Cassel de katıldı.

2011 Türkiye Güzeli ve oyuncu Melisa Aslı Pamuk ile Fransa’nın Lille takımında oynayan futbolcu Yusuf Yazıcı evlendi. Bir yıldır birlikte olan çiftin evliliği Melisa Aslı Pamuk’un geçen hafta sosyal medya hesabında soyadını ‘Yazıcı’ olarak değiştirmesiyle ortaya çıktı.

Kahveyi taşıyan Melisa Aslı Yazıcı mı? Muhtemelen evet.

Melisa Aslı Yazıcı özel güne dair fotoğrafları bir hafta sonra sosyal medya sayfasında yayımladı ancak gelin ve damadın yüzlerinin görünmediği kareyle gizemi korumaya devam etti. Bir başka karede yine yüzü görünmeyen bir kadın elindeki tepside Türk kahvesi taşıyor. Muhtemelen o da Melisa Aslı. Son karede çift gülümseyerek düğün yüzüğünü kameraya gösteriyor.

Melisa Aslı Pamuk Fransa’da yaşamak istemediği için Yusuf Yazıcı’nın takımıyla sözleşmesini  yenilemediği basına yansımıştı.

Magazin siteleri birkaç gündür Jennifer Lopez ile Ben Affleck çiftinin boşanacağını yazıyor. Dedikodular boşuna değil. TMZ’nin haberine göre çift en son 30 Mart’ta New York şehrinde ele ele fotoğraflandı, bir daha bir arada görülmediler. Affleck karısının eş ev sahipliğini yaptığı MET Gala’ya gitmedi. Basın sözcüsü gerekçe olarak Los Angeles’taki işlerini gösterdi.

JLo ve Ben Affleck 30 Mart 2024’te New York şehrinde. Fotoğraf: TMZ

Ellerinde çiçekler

Çift 16 Mayıs’ta uzun süre sonra ilk kez yeniden bir arada görüldü.  Bu kez sebep Affleck’in Jennifer Garner’dan olan üç çocuğundan 15 yaşındaki Seraphina’nın okuldaki resitali. JLo’nun elinde bir demet çiçek, Affleck’te birkaç yaprak kağıt var. Çiçekler Ben Affleck’ten karısına mı yoksa sahneye çıkacak çocuğuna mı belli değil. Çiftin yüz ifadesini okumak da pek mümkün değil.

Fotoğraf: Whoopsee

Gelelim ikinci boşanma alametine. Yine TMZ’ye göre Ben Affleck bir süredir Los Angeles’ta Brentwood mahallesindeki evine tek başına gidip geliyor. Sol elini otomobil camından çıkardığı bir fotoğrafta ise yüzük takmadığı görülüyor.

Ben Affleck bir süredir ayrı evde yaşıyor, alyans takmıyor. Fotoğraf: TMZ

Boşanma ikisi için de travma

The Sun gazetesinin çiftin yakınlarından öğrendiğine göre aslında bu evlilik bitmiş. Çiftin kişilikleri farklı, kariyer hedefleri yüksek, hayatları stresli. Ama boşanma her ikisi içinde travma. Jennifer Lopez sırf boşanmayla yüzleşmemek için evli kalıp mutluymuş gibi davranmaya çalışıyor ve “peri masalı”nı devam ettirmek istiyor ama Ben Affleck bu şekilde numara yaparak yaşayabilecek biri değil.

Ayrılık da mı tekerrür edecek?

Bennifer çifti 2002’de nişanlanıp ayrılmıştı (solda). Nikah 2022’de gerçekleşti (sağda). Yıllar Ben Affleck’e kötü davranmamış, ama JLo’ya kesinlikle yaramış.

Bilenler bilir, Jennifer Lopez ve Ben Affleck’in aşkı 20 sene öncesine dayanıyor. Çift 2002 yılında sürpriz şekilde nişanlanmış, büyük aşk yaşamış ama evlenmeden ayrılmıştı. Bu arada ikisi de evlendi, çocukları ve başka ilişkileri oldu. 20 yıl sonra yeniden bir araya geldiklerinde bu kez ilişki tamamına erdi ve evlendiler. Şimdi ufukta yine ayrılık görünüyor. İnsan sormadan edemiyor: Tarih sahiden tekerrürden mi ibaret?

Bülent Şakrak’la evliliği sona eren Ceyda Düvenci yeni aşkıyla gündemde. Bir süredir radyocu Güçlü Mete ile birlikteliği devam eden Düvenci Instagram hesabından sevgilisinin doğum gününü kutladı. Düvenci, Kenan Doğulu’nun ‘Aşk Kokusu’ şarkısı eşliğinde paylaştığı Mete’nin fotoğrafının altına şunları yazdı: “İyi ki doğdun sevgilim… Biliyorum ki hayatına nezaketinle, zekanla, sevginle ve hassasiyetinle dokunduğun herkes için çok kıymetlisin. Benim içinse; iyi ki doğdun ve iyi ki kalbine düştük önce. Aklın öngörmediğini kalp öngörürmüş. İyi ki kalbinin peşinden gittin ki biz olduk bu sayede… Biz olmak hayatın en güzel mucizesiymiş. Seni çok seviyorum…”

Mete de 16 Nisan’da Düvenci’nin doğum gününü bir paylaşımla kutlamıştı. Yine Doğulu’nun ‘Rüya’ şarkısının eşlik ettiği paylaşımda Mete “Yaşamın bir mucizesi. 16 Nisan’da ailesine, bu sene benim hayatıma Ceyda doğar. Nice mutlu yaşlara sevgilim” sözleriyle aşkını dile getirmişti.

Ajda Pekkan neden dünya starı olamadı? Ajda Sezen ve Tarkan’ın ortak özelliği ne? Cevapları merak edenleri hiç bekletmeyelim. Ajda 70’lerde Fransa’da dönemin en büyük sanatçılarıyla sahne aldı. Avrupa starı olmaya giderken Bebek Belediye Gazinosu’ndan altı aylık işin parasını peşin aldığı için orayı seçti. Yani parayı seçti. Ajda Pekkan, Sezen Aksu ve Tarkan’ın ortak özellikleri ise “flörtöz” olmaları.

Kim mi söylüyor? 90’larda düzenlediği büyük stadyum konserleriyle eğlence dünyasının en güçlü isimleri arasında yer alan organizatör ve menajer Ahmet San.

Hürriyet, Gökay Kalaycıoğlu’nun Haberler.com’daki programından aktarmış, biz de gazetenin Kelebek ekinden aktarıyoruz.

Mort Shuman Ajda Pekkan’a aşıktı

Ahmet San yalnızca Ajda Pekkan’dan değil genel olarak Türk sanatçılardan bahsediyor ve neden dünya starı olamadıklarını Ajda Pekkan üzerinden anlatıyor:

“Bir insanı zorla bir yere itemezsin ki. Kendi içinde o dünyayı yaşayamıyorsa ısrar etmenin bir gereği yok. Mort Shuman diye bir Amerikalı Ajda Pekkan’a aşıktı ve ona mükemmel bir eser vermişti. 74’lerden bahsediyorum, her yerde Ajda Pekkan şarkısı çalıyordu. Ajda o dönem Fransa’da dönemin en büyük sanatçılarıyla sahne aldı. Avrupa starı olmaya giderken Bebek Belediye Gazinosu’ndan altı aylık işin parasını peşin aldığı için Fransa sahnesini bıraktı.”

Türk sanatçıları yönetmek mümkün değil

Ahmet San Türk sanatçıların profesyonel olmadığından ve yönetilemez olduklarını söylüyor: “Tarkan da dahil olmak üzere o dönem yönettiğim sanatçıların hiçbiri yönetilebilir değildi. Türk sanatçılar kariyerlerine kendilerini yönetebileceğini, başkaları tarafından yönetilemeyeceklerini düşündüklerinden menajerlik defterini kapattım.”

Flörtöz karakterler

Ahmet San, Sezen Aksu’yu değerlendirirken “flörtöz” tanımını kullandı: “Ajda Pekkan, Sezen Aksu ve Tarkan flörtöz karakterlerdir. Bana göre Sezen’in Amalia Rodrigues gibi dünyanın en büyük performans sanatçılardan hiç farkı yok. Allah’ın ona verdiği hünerleri farklı yollarla kamuoyuna aktarmak istedi.”

24 Mayıs’ta Ru dizisiyle ekranlara geri dönecek Meryem Uzerli Cannes Film Festivali kırmızı halısında poz verdi. Maison Novague imzalı elbisesiyle festivalin açılışına katılan Uzerli kadınların güçlenmesine yönelik çalışmalar yapan Better World Fund gala yemeğinin konuklarından. Uzerli Eva Longaria’nın düzenlediği insani yardım vakfı Global Gift’in etkinliğine de katılacak.

Gain’de yayınlanacak Ru dizisi 38 yaşında bir kadın ile 18 yaşındaki erkeğin Urla’da yaşanan aşk hikayesini anlatacak.

Netflix’te geçen hafta gösterime giren ‘Kimler Geldi Kimler Geçti’ en çok izlenen diziler listesinde ilk sıradaki yerini korurken bölümleri izleyip bitirenler ikinci sezonu beklemeye koyuldu bile.

Dizide Serenay Sarıkaya’nın canlandırdığı avukat Leyla modern zamanlarda ilişki yaşamanın zorluklarıyla mücadele ederken üç yakışıklı ona eşlik ediyor. Bu yakışıklılardan gizemli halleri, üç eski eşi ve cool duruşuyla önce çıkan Cem Murathan karakteri olmuştu. Hakan Kurtaş’ın canlandırdığı karakterle Leyla arasında neler olacağını merakla beklediğimiz ikinci sezonda kadroya yeni bir isim dahil oluyor.

Birsen Altuntaş’ın haberine göre Levent Özdilek ikinci sezon için imzayı attı. Özdilek, Cem Murathan’ın babası Süha karakterini canlandıracak. Çekimler haziran ayınca başlayacak.

Reyting rekorları Kızılcık Şerbeti’nde Abdullah Ünal karakterini canlandırırken ocak ayında geçirdiği beyin kanaması yüzünden diziden ayrılan Settar Tanrıöğen Nişantaşı’nda görüntülendi.

Başında siyah beyzbol şapkası, üstünde siyah montla yürürken gazetecilerin fark ettiği Tanrıöğen geçmiş olsun dileklerine teşekkür etmekle yetinerek sorular karşısında sessiz kaldı.

Arka arkaya iki kez ameliyat olan Tanrıöğen uzun süre yoğun bakımda kalmış, diziye devam edemeyeceği anlaşılınca yerine Ahmet Mümtaz Taylan gelmişti.

Cem Yılmaz ve Hasan Can Kaya arasındaki atışma Yılmaz’ın bir şakasıyla başladı. Gebze’den gelen seyircilerine “Hasan Can Kaya’nın gösterileri ertelendi” dedi Yılmaz ve Kaya’nın konuşma tarzını taklit etti.

Hasan Can Kaya Cem Yılmaz’a “Oyuna benim yerime veteran komedyenlerden Cem Yılmaz girmiş. İzledim ama olmamış yine de çabasını takdir ettim” diye yanıt verdi. Bir zamanlar başarılı olan ancak yaşı ilerlediği için emekliye ayrılan kişileri tanımlamak için kullanılan “veteran” kelimesi ikilinin polemiğinin odağına oturdu.

Geçen gece Maltepe Üniversitesi’nin düzenlediği ‘Müzikonair Medya ve Sanat Ödülleri’nin ilkinde ‘En İyi Talk Show’ ve ‘En İyi Komedyen’ ödüllerini kazanan Hasan Can Kaya son sözleriyle polemiği bitirmiş görünüyor: “Ben komedyen büyüklerimle ilgili gayet saygılı, sevgi dolu konuşuyorum. Yani zaten böyle güzel bir meslekte herkes kendi kitlesiyle mutlu. Böyle futbol gibi, spor branşı gibi veya Survivor gibi kapışılan bir alan değil, yani kapışmanın gereği olan bir alan değil. Tadında yani bence şakalaştık, bitti. Ben açıkçası öyle bakıyorum.”

Cem Yılmaz ve Hasan Can Kaya’nın şakalaştığı zaten baştan beri belli. Ama her şakanın altında bir gerçek olduğu da kesin.

İlker Kaleli 40’ıncı yaş gününü Fatih’te bir mekanda kutladı. Mekan çıkışı yaklaşık dört yıldır birlikte olduğu sevgilisi Sıla ile gazetecilere konuşan Kaleli başrollerinden birini canlandırdığı İspanyol dizisini anlattı. Dizi için İspanyolca öğrendiğini söyleyen Kaleli “Kısa süre içinde altı bölüm ezberledim. Perşembe akşamı vizyona girdi. Güzel bir açılış yaptık, bundan sonrasına İspanyol seyircisi karar verecek” dedi. Sevgilisinin dizisini nasıl bulduğu sorulan Sıla ise “İspanyolcayı bilmediğim için çok iyi bulamadım ama ne kadar gurur duyduğumu anlatamam. Şahane bir gurur sebebi” yanıtını verdi.

Bir süredir birlikte olan tüm ünlü çiftlere evlilik planları olup olmadığı sorulur. Sıla bu soruya cevap verme işini Kaleli’ye bıraktı: “Herkesin evliliği kendine tabii ama bize göre evlilikten çok daha kıymetli, daha anlamlı bir şey yaşıyoruz. Bunu ille de öyle bir isimle adlandırmamız şart değil. Öyle bir ihtiyaç hissetmiyoruz. Çok mutluyuz birlikte.”

Karsu Dönmez 5 Mayıs Hollanda Kurtuluş günü için Kral Willem-Alexander ve Kraliçe Maxima ile Hollanda başbakanı Mark Rutte’nin de katıldığı bir konser verdi. Konser için Amstel kanalı üstüne sahne kuruldu, orkestra da köprüdeydi. Karsu’ya 107 kişilik koro ve kraliyet orkestrası eşlik etti. Karsu şarkılardan birini botta söyledi.

Konser anlarını ve hazırlık sürecini Instagram hesabından paylaşan şarkıcı hayatının en heyecanlı konseri olduğunu anlattı. Botta söyleyeceği şarkı için babasının pilates topuyla prova yaptığını söyleyen Karsu aylarca bu konsere hazırlanmış. Konseri anne babası ile müstakbel eşinin ailesi de izledi.

Bu yıl 14-25 Mayıs tarihlerinde yapılacak 77’nci Cannes Film Festivali için geri sayım başladı. Geçen yılın gişe rekorlu Barbie filmini de yöneten ABD’li oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı Greta Gerwig ana yarışma için jüri başkanı olarak görev yapacak.

Festival sinema dünyasının kuşkusuz en prestijli organizasyonu, bütün dünyanın gözü burada. Markalar bu fırsatı değerlendiriyor ve işbirliği yaptığı ünlü isimleri festivale götürüyor. Reklam yüzleri de hem basının ilgisini çekiyor hem de yüksek takipçi sayılarıyla markayı geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor.

Bu yıl Cannes vesilesiyle haberlere konu olacak, giydikleri elbiselerle, makyaj stilleriyle, sözleriyle olumlu olumsuz yorumlar alacak isimleri tanıyorsunuz. Hande Erçel, Özge Özacar, Deniz Pınar, Birce Akalay ve Gökçe Bahadır temsil ettikleri mücevher, hazır giyim ve gıda markalarının tanıtım faaliyetleri kapsamında Cannes’da olacak.

Aşk hayatıyla ilgili hep açık konuşan, hatalarını cesurca paylaşan İrem Derici yine ayrılıkla gündemde. Derici yönetmen sevgilisi Gökhan Fırat’tan ayrıldığını Instagram hesabından duyurdu.

Üç gün önce yayınlanan Hülya Avşar röportajındaki “Bundan sonra ayrılık, bir erkek için asla kendimi üzmem. Aşkımdan gebersem de ertesi gün devam edeceğim. Üzülmem, üzülemem” açıklamasıyla birlikte ayrılık haberini verdi: “Alimden hallice kadınım ve aşırı ileri görüşlüyümdür. Yeniden single and ready to mingle diye ben!”

Derici geçen ay bir ödül töreninde boynundaki 21 dövmesiyle ilgili soruları yanıtlamıştı. Aynı dövmeden sevgilisi Fırat’ın da yaptırdığını belirterek “Benim doğum günüm 21 Mart, eniştenizinki 21 Nisan. Bir de ruhun ağırlığı 21 gram. Allah korusun ayrılırsak bunu sildirmek çok zor olacak” demişti.

Ruhsar karakteriyle tanınan oyuncu Hande Ataizi şimdilerde Taş Kağıt Makas’ın Savcı Süreyya’sı olarak izleyici karşısına çıkıyor. BeStyle dergisine sezonda parla temasıyla pozlar veren Ataizi’nin röportajından öne çıkanlar şöyle:

Sosyal medya kullanımı: Ben bu konuda biraz izoleyim açıkçası. Rahat bir tipim, neden bütün boş zamanlarımı ifşa etme gereği duyayım ki? Yediğim yemeklerin tabaklarını falan çekmeye de çok üşenirim ben ve zaten hayat fotoğraftan yürüyor farkındaysanız. Ben benim gibi insanlarla anın tadını çıkarmaya bakıyorum. Kimseye bir lifestyle ispatım yok. Para kapısı olarak görülen ve bunun için feda edilen hayatlar biraz dozu kaçınca trajikomik bir hale de geliyor bence.

Spor alışkanlığı: Spor benim için kahvaltı gibi bir şey. Sağlıklı yaşamak ve güzel beslenmek benim rutinim oldu. Yemek konusunda bir problemim yok çünkü metabolizmam hızlı çalışıyor, ben de onu dengelemeye çalışıyorum. Öncelikler önemli, ben hem fiziksel, hem mental olarak bana iyi geldiği için vazgeçemiyorum.

Annelik üzerine: Oğlumun öncelikleri benim için çok önemli, her şeyden önce çocuk sorumluluk isteyen bir şey. Çocuk stabilite ister, kuralı sever. Leon dünyaya geldikten sonra düzenim farklılaştı. Başlarda annelik misyonu benim içimdeki kadınla biraz savaştı ama sonra güzel bir denge kurdum ikisi arasında. Babası ve ben bu anlamda uyumluyuz, Leon da mutlu bir çocuk. Sevgi insanların hayatında çok önemli, güvende hissetmek bir konfor. Benim çocuğuma empoze ettiğim tek şey bu. Hayatta seçimlerini yaparken mutlu olacağı bölümü seçmesi inandığı şeylerin arkasında durması ve pes etmemesi.

Günümüzün kadın oyuncu profiline pek uymayan Tülin Özen neden böylesini tercih ettiğini anlattı. Hürriyet’ten Hakan Gence’ye konuşan Özen son olarak başrol oyuncusu olduğu ‘Tereddüt Çizgisi’ filmiyle Venedik Film Festivali’ne katılması, ancak kırmızı halıda boy boy pozları çıkan kadın oyunculardan biri olmamasıyla ilgili şunları söyledi: “O festivalin tercihi diye düşünüyorum. Festival kendine öyle bir kulvar açmış, oradan tanıtım yapıyor. O arkadaşlar da o tanıtımı yapmak üzere oraya gidiyor. Ama benim gittiğim festivalle onların gittiği festival aynıymış gibi hissetmiyorum.”

Nedenini ise şöyle açıkladı: “Çünkü o sırada ben bilet kuyruklarında başka yönetmenlerin filmlerini ve söyleşilerini takipte oluyorum. Yani benim gündemimle oradaki diğer arkadaşlarımın gündemi tamamen başka.”

Popüler olmayı seçmediği için pişman mı peki? “Ben seçmedim diye bir şey yok. Bir işim varsa röportaj veriyorum, fotoğraf çektiriyorum. Sanırım biraz dönemle de alakalı, bizim başladığımız yıllarda sosyal medya ve bu kadar büyük baskı yoktu. Biz daha rahattık, oyuncu olmak yetiyordu, o kadar güzel olmaya gerek yoktu. Şimdi yeni başlayanlar için büyük bir ağırlık ve baskı olduğunu düşünüyorum.”

Çoğu kadın popüler oyuncu aynı zamanda influencer artık. Özen bu konudaki düşüncelerini şöyle anlattı: “İkinci bir meslek yapıyorlar diye düşünüyorum. Nasıl birçok oyuncu arkadaşım iş bulamadığında kafede çalışabiliyorsa onlar da herhalde influencer’lık yapıyor. Ama bu başka şeylere yol açabiliyor, mesela oradaki takipçi sayıları çok kıymetli oluyor. Oyuncular ona göre seçilir bir hale geliyor.”

Alina Boz ve müzmin bekar Umut Evirgen’in geçen yıl 3 Aralık’ta kıydığı sürpriz nikah herkesi konuşturmuştu. Haklarında zaman zaman “ayrılıyorlar” haberleri çıksa da çift önceki gece Nişantaşı’nda bir özel gösterimden çıkarken gazetecilerin sorularını cevapladı.

Hürriyet’in haberine göre Evirgen ayrılık dedikodularıyla ilgili sıkıntısını “İnternette saçma sapan haberler dolaşıyor, ‘Umut’la Alina boşanıyor’ gibi. Görünce canım sıkılıyor” diyerek belirtti.

Alina Boz ise bir ara muhabirlere “Sizden bir ricam var” diye seslendi: “Ne olur beni artık tek çekmeyin. Benim bir kocam var, onunla çekerseniz sevinirim.” Boz ve Evirgen “her şeyi birlikte yapan” çiftlerden olabilir ama tek başına fotoğraf  çektirmeyerek bu durumu bir ileri seviyeye taşımış görünüyorlar.

Fatih Terim bir sürpriz nikahta ortaya çıktı

Bir süredir hamilelikle ilgili komik içerikler paylaşan oyuncu Gonca Vuslateri kızının doğumunu da Instagram hesabından duyurdu. Asya Mone adını verdiği kızıyla hastaneden kareler paylaşan Vuslateri şöyle yazdı: Levent Ankara’da ve bir gün sonra yanıma gelecek. Küçük bir kasılma ve kedim (Arte-sfenks olan) anında kucağımda, yırtınıyor… Haberciymiş meğer. Kasılmalar artıyor. Yalnızca kontrol için gittiğim hastanede ‘NST yükseliyor bu gece doğum olabilir’ deniyor ve hoop Gonca sezaryene! Kordonumuz 40 cm kısa zaten normale giremezmişiz… Kocam yolda… Ameliyathanede Aretha Franklin eşliğinde ‘You make me feel like a natural woman’ şarkısını (yorulmadan dinlediğim tek şarkıdır) dinleyerek Asya geliyor… solunum biraz uyumlanamıyor başta pırpır ederken canlanıyor ellerim de boş kalıyor haliyle manilerdeki gibi. Oksijenini alırken doğum sonrası kızımı görmeye gidiyorum… Babası da gelmiş, biraz ağlıyorum tabii… Hayat ben planlar yaparken başıma gelenler miydi bilemiyorum…”

‘İçimdeki çocuk yıllardır beklediği oyun arkadaşını buldu’

Kızının iki gün kuvözde kaldığını söyleyen Vuslateri o süreci de şu sözlerle anlattı: Süt gelmesi lazım nasıl gelecek diye endişe ederken Asya’yı küvözde solunuma bağlı görünce yüzümden akan gözyaşlarım bile süte dönüşüyor çünkü kendine acıyan bir anne bir bebek için zaman kaybından başka bir şey değildir deyip super mario edasıyla odama gidip sağıyorum.. İlk gün 40 cc’ye yakın geliyor. Herkes takdir ediyor kimileri de çok şaşkın.. ben alışkınım kendime oysa.. uğruna kendimi feda ettiğim bir konu var ise sonuçları canımı acıtmaz.. Asya’ya sütler gidiyor.. kendi sütümün sesini eski bir radyo gibi plastik bir zeminde çırılçıplak haliyle duyarken kızımın şapkası yollanıyor.. onu kokluyorum.. ve sütlerim çoğalıyor.. iki gün sonra kavuşuyoruz.. Abartılacak bir şey yok anne diye geliyor kızım.. ama masayı kurmuşuz: sütlerce hazır bekliyordu. Ben hep korkardım çocuk yapma fikri hakkında konuşurken bile ‘yahu ben bebek tutamam düşürürüm Allah korusun.. çok küçükler’ ve daha neler.. Onu kucağıma aldığım 3. Fotoğrafta şöyle ağlamıştım: Seni tuttum kızım. Seni tutuyorum. Korkma. Şimdi içimdeki çocuk yıllardır beklediği oyun arkadaşını buldu. Allah’a bin şükür.. Arayan, gelen tüm dostlarımıza çok teşekkür ederiz.

Önce oğlu Kurt Efe’yle kumsalda dans ettiği görüntüleri yayınladı. Sonra tanıtım yüzü olduğu giyim markasının yeni reklam filminde dans ederken izledik. Hem yetenekli bir oyuncu, hem çok yakışıklıydı, şimdi dans edebildiğini de öğrendik. Evet, Kıvanç Tatlıtuğ’dan söz ediyoruz.

Sosyal medya hesabından stilist eşi Başak Dizer’le oğulları Kurt Efe ile kumsalda dans ettiği görüntülerin güzelliğini henüz aşamamıştık ki reklam filmi geldi. 14 yıldır yüzü olduğu giyim markasının yeni reklam filminde dans ediyor ve yine iyi görünmeyi başarıyor.

Markanın düzenlediği basın toplantısında bu koreografi için bir gün çalıştığını anlattı, güne dans ederek başlıyorum diye şaka yapmayı da ihmal etmedi. Reklamda dans edeceğini öğrenince ne mi düşünmüş: “Ben ne zaman bir işle ilgili sancılansam o işle ilgili tatmin oluyorum. Çevremdekiler de, eşim de ne zaman benim bir işle ilgili sancılandığımı ya da kafaya takıp bu işin altından nasıl kalkacağım dediğimi görseler gönülleri rahat olur. Dans fikri heyecanlandırdı. Yeni şeyler öğrenmek heyecan veriyor bana.”

Oğluyla dansı da sorulan Tatlıtuğ “Evlatla ilgili söylenebilecek sözlerin hepsi aynı aslında. Bambaşka bir duygu. Onun gelişimi bizi de büyütüyor, geliştiriyor. Her gün yeni şeyler öğretiyor. Yer yer gözlerimiz dolarak yer yer tebessümle büyümesini izliyoruz” dedi

4 Nisan’da Galatasaraylı basketbolcu Buğrahan Tuncer’le bebeklerini kucağına alan oyuncu Eda Ece sosyal medyadan duygularını paylaştı. Mina İpek adını verdikleri kızlarının odasından bir kare paylaşan oyuncu “Doğumdan beri 7/24 minik kuşumlayım” diyerek şöyle devam etti: “Annelik ne büyük bir şeymiş anladım. Uyku yok, dinlenme yok, sürekli ona en iyi şekilde bakmaya çalışıyorsun yapabildiğin kadar. Aklın, fikrin onda. Dev bir sevgi ve fedakarlık, çok acayip.”

‘Bütün saygıyı hak ediyoruz’

Ece annelerin meşhur deyişi ‘Anne olmadan anlayamazsın’ın ne kadar doğru olduğunu da taze bir anne olarak şu sözlerle teyit etti:  “Meğer kızlar neler yaşıyormuş da anne olmadan haberim yokmuş. Hediye alıp alıp gittik. ‘Ne çekiyorsunuz, neler yaşıyorsunuz?’ dememişiz. Şu an vaktim olmuyor uzun uzun ama anneler, sizle konuşacaklarımız var, vay be. Bütün saygıyı hak ediyoruz. Ellerinizden öpüyorum hepimizin.”

‘Her Dem Akustik’ albümü için kamera karşısına geçen ancak müziğinden çok yüzündeki değişimle konuşulan Sertab Erener paylaştığı iki selfiyle “Yetmediyse biraz da buradan bakın” der gibi. Aslında Sertab’ın bir şey dediği yok, bu bizim yorumumuz.

Peki o ne söylüyor derseniz… “Çok yeni şarkı birikti üçer beşer çıkmaya hazır” diyor  sanatçı: “Haber edeyim dedim. Her dem albümü devam edecek ama şimdi yeni şarkılar söylemek lazım.”

Sertab Erener, Instagram

Sertab Erener yüzüne ne yaptırdı? İşte cevabı

Yeni klibi yayınlanan Sertab Erener’in yüzüne ne yaptırdığı magazin basınına ve bazı sosyal medya kullanıcılarına dert oldu. Söz konusu ünlü bir isim olunca yüzündeki değişikliği merak etmek elbette normal ancak fikri sorulmayan yüzlerce insanın olmuş/olmamış yorumları, çirkinleşen hallere hiç gerek yok.

Düşündüklerini dile getirme konusunda ‘kim ne der’ gibi kaygıları olmayan başarılı oyuncu Nihal Yalçın da durumdan rahatsız olmuş olmalı ki bir internet sitesinin X hesabından konuyla ilgili paylaşımını alıntıladı. Yalçın önce internet sitesinin adına gönderme yaparak müzisyenin adının  yanlış yazıldığına dikkat çekti: Bu haberin tek aykırılığı SertaB Erener’ e SertaP Erener demiş olmaları. Sizi gidi güzellik guruları, sizi gidi doğallık müptelaları. Sizi gidi yüzümde hiçbir şey yokçu gizli botoksçular sizi.

Bu paylaşımın altına da olmamış yorumları, Erener’e akıl verenler doluşunca Yalçın bu kez kendi yaşadığı deneyim üzerinden tane tane anlatmaya çalıştı: Yıllarca burnumu yaptırmam konusunda yüzlerce msj okudum, her yaptığım işte ne kadar çirkin olduğumu söyleyenler oldu, ne şehlalığım kaldı ne beynimde tümör olduğuna dair uyarıda bulunanlar bitti. TV’ de gördüğünüz için herkese istediğiniz her şeyi söyleme hakkınız yok. Bence. Burnumu yaptırsam bu sefer de ah vah edip doğal olmadığımı söyleyenler çıkacaktı. Gerek yok. Herkes kendi burnuna baksın, kendi güzelliğiyle barışsın.”

Bu paylaşımın amacını anlamamış olan bazı X kullanıcıları “siz çok güzelsiniz” yorumları yazmaya başlayınca Yalçın son noktayı koydu: “Bana sen böyle çok güzelsin filan yazmanız da o kadar umurumda değil ki. Ben çok güzelim, ben bazen çok çirkinim, bazen şahaneyim bazen kapkaranlık. Ben kendimden acayip razıyım. Gerisi de zerre umurumda değil.”

Cem Yılmaz’ın gönderme olarak yorumlanan paylaşımları eski sevgilisi Serenay Sarıkaya’nın GQ ödül töreninde giydiği elbisenin göğüs dekoltesiyle gündeme gelmesiyle başladı. Yılmaz dışa bakan şehla gözleriyle de hatırlanan İngiliz komedyen Marty Feldman’ın portresini paylaştı, altına da R.I.P (Rest in Peace) yani ‘Huzur içinde yat’ yazdı. Fakat Feldman’ın ne doğum günüydü ne de ölüm yıldönümü. O zaman nereden çıkmıştı bu paylaşım? ‘Yılmaz eski sevgilisi Sarıkaya’nın ödül aldığı törende tercih ettiği göğüs dekoltesine gönderme yaptı’ diye yorumlayanlar çoğunluktaydı. Serenay’ın giydiği elbisenin modeline uygun olarak ayrık duran göğüslerini Feldman’ın gözlerine benzettiği söylendi.

Ardından yan yana duran, ortasında birer badem olan iki acıbadem kurabiyesi paylaştı. Bir çift memeyi andıran bu paylaşımın da Sarıkaya’ya gönderme olduğu iddiaları hemen arkasından geldi.

Geçen hafta ise Cem Yılmaz’ın stand-up gösterisinde komedyen Hasan Can Kaya’nın programındaki üslubuyla dalga geçtiği kısa bir görüntü sosyal medyada dolaşıma girdi. Magazin basını konuyla ilgili mikrofon uzattığında da Kaya, Yılmaz’ı veteran komedyen olarak andı. Göndermesini de ‘olmamış’ olarak yorumladı. Ardından Cem Yılmaz kuru kafalı baston tuttuğu bir fotoğrafını paylaştı. Fotoğrafına Electric Six’in Danger! High Voltage (Tehlike! Yüksek Voltaj) şarkısı eşlik ediyordu. Bazı sosyal medya kullanıcıları ve magazin sitelerine göre bu paylaşım  Kaya’ya gönderme olmalıydı.

Yılmaz X hesabından paylaştığı görsele “Gönder…” notu düştü.

Yılmaz adının ‘gönderme’ haberleriyle anılmasından bıkmış olacak ki Robin’i tokatlayan Batman meme’i ile bir paylaşım yaptı.

Meme özellikle sosyal medya platformları aracılığıyla yayılarak popülerleşen, çoğunlukla mizah amaçlı kullanılan görsel ya da akımlar için kullanılan bir terim. Batman meme’i ise genelde defalarca tekrarlanan ya da klişe yorumlarda başvurulan bir görsel. Robin daha cümlesini tamamlayamadan Batman tokadı yapıştırıyor. Bu paylaşımı da Cem Yılmaz’dan ‘göndermeli yorumlara gönderme’ diye yorumlamak pekala mümkün. Yılmaz gönderme haberlerinden kurtulmak istiyorsa bir süre sosyal medya detoksu yapmayı deneyebilir.

Son şakası güldürmedi: Cem Yılmaz’dan manasız paylaşım!

Yıldız Tilbe kendi çapında bir “efsane”. “Deli diyorlar bana desinler değişemem” misali ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. İmplant tedavisi gördüğü için çekilen ön dişlerine rağmen gülerek poz verince yine “ne çatlak kadın yahu” dedirtti. Bazen itici buluruz bazen güleriz, nihayetinde bakar geçeriz. Ama Tilbe’nin tatlı bulanların sayısının son dönemde bir hayli azaldığını söylemek lazım. Nedeni yeni neslin ve zamanın ruhunun kırmızı çizgisini ihlal etmesi. O ne mi? Hayvanlara verilen değer. Tilbe geçen sene sosyal medyada yürüyen bir tartışmaya “Saldırgan köpek gruplarına bölge halkı zehirli et versin, hepsi gebersin” diyerek katılmıştı. Bu yüzden yalnızca hayvan severlerin tepkisi çekmekle kalmadı hakkında yasal soruşturma bile açıldı. Sözlerinden dolayı ceza almadı ama o bir grup insanın gözünde çoktan mahkum oldu. Defalarca özür diledi ama ne fayda! O artık sevimli bir deliden çok ziyadesiyle itici.

Oyuncu Ceyda Düvenci ve meslektaşı Bülent Şakrak’ın aşkı ne güzel başlamıştı. Her aşk gibi… İkisi de aradığını bulduğundan emin görünüyordu. Belki de o zaman aradıkları hakikaten öyle bir ilişkiydi. 2015’te evlendiler, Düvenci’nin önceki evliliğinden olan kızı Melisa ve çiftin 2017’de doğan oğulları Okan Ali’yle çok güzel bir aile fotoğrafı verdiler. Gelin görün ki aşkların bitmek gibi bir huyu var. Uzatmayalım, Düvenci ve Şakrak’ın sekiz yıllık evliliği geçen yıl Temmuz ayında bitti. Sosyal medyadan özellikle Ceyda Düvenci üstü örtülü sitem mesajları paylaştı. İkisi de biraz acı çekilde, belki biraz ağladı ama sonunda şimdi herkes mutlu.

Hürriyet’ten Sayit Durmaz’ın haberinden okuduk: Bülent Şakrak ve Esra Akpınar önceki gece Etiler’deki bir mekâna girerken ilk kez birlikte görüntülendi. Bülent Şakrak, “Ceyda Düvenci ile boşanmanızın sebebinin Esra Hanım olduğu iddia ediliyor, neler söyleyeceksiniz” sorusuna “Arkadaşlar bizi bilen bilir, bilmeyen de kendisi bilir” yanıtını verdi. Ceyda Düvenci de bu ay başında radyocu Güçlü Mete’yle birlikte olduğunu ilan etmişti. Meraklısına Güçlü Mete’nin Ebru Cündübeyoğlu’yla 19 yıl evli kaldığını hatırlatalım.

Artık herkesin kalbi heyecanla atıyor, ne mutlu onlara!

Bu aralar Yalı Çapkını dizisinde izleyiciyle buluşan Taro Emir Tekin Beşiktaş’ta bir AVM’de görüntülendi. Ancak sadece görüntülenmedi görüntüledi de… Alışveriş turu esnasında kendisini görüntüleyen muhabirleri fark edince Tekin de fotoğraf makinesinin objektifini muhabirlere çevirdi: “Ben de sizi çekiyorum.”

Yanında fotoğraf makinesini taşıması magazin basını görüntülediğinde ben de karşılık veririm diye düşündüğünden değil elbette. Oyuncu hobi olarak fotoğraf çekiyor. Çektiği fotoğrafların bazılarını Instagram hesabından paylaşıyor.

Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın, Fatma Girik Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncası. Gülşen Bubikoğlu zarif güzelliğin sembolü. Emel Sayın hem sahnelerin hem filmlerin mavi boncuğu… Beyazperdede ya da gerçek hayatta, her hallerine bakmaya doyamıyoruz, gidenleri özlemle anıyoruz. @yapayzekacann hesabının gençleştirip sokağa çıkardığı şu görseller onların ne kadar ölümsüz olduğunun kanıtı değil de nedir.

Sıla’yı bilirsiniz. Tok sesi, nağmeli şarkı söyleme stili ve ‘ağır’ aşk şarkılarıyla diğer şarkıcılardan hemen ayrılır. Yazdıkları yetişkinlere hitap etse de Sıla 23 Nisan’da Kayseri’de verdiği konserde çocukları unutmadı, Barış Manço’nun kült şarkısı ‘Arkadaşım Eşek’i repertuarına ekledi. Çocuklar bu şarkıya bayılıyor ama Manço ‘Seni çok çok özledim arkadaşım eşek’ derken büyükşehirlerde doğaya özlem duyan yetişkinlere de sesleniyor. Gel de 1 Şubat 1999’da kaybettiğimiz Barış Manço’nun vizyonuna hayran olma!

Ünlülerin en sık görüntülendiği semtlerden Nişantaşı’nda bu kez şarkıcı Melek Mosso gazetecilerle karşılaştı. Rahat kıyafetleriyle alışveriş turunda olan Mosso aslında tüketim insanı olmadığını anlattı: “Yaz geliyor, dolaplar yenilenecek. Aslında alışveriş yapmayı çok sevmiyorum, mecbur kalmadıkça yapmam ama bazen sisteme ayak uydurmak zorunda kalıyorsun.”

Adettendir; fit görünümlü, güzel ünlü kadınlara bu konuda soru sorulur. Her ne kadar fiziksel olarak etli butlu tanımına pek uymasa da Mosso aslında öylesini seviyormuş. Yaklaşık dört yıldır sürekli spor yaptığını söyleyen Mosso haftanın dört günü spor yapıyormuş, ama sağlık için: “Özellikle zayıflamak için değil, daha sağlıklı olabilmek için yapıyorum. Zayıf olmayı çok da sevmem, nasıl diyeyim etli butlu olmayı severim, o yüzden de o ayarı çok kaçırmamaya çalışıyorum.”

Bir süredir birlikte olduğu yazılan oyuncu Serenay Sarıkaya ve müzisyen Mert Demir çifti sonunda el ele görüntülendi. Magazin basının en sevdiği görüntü türü olan el ele görüntülenme birlikte olduğunu ne doğrulayan ne de reddeden çiftler söz konusu olunca daha bir tadından yenmez olur.

Sarıkaya ve Demir de konuyla ilgili konuşmamayı tercih etmiş, çiftin daha ünlüsü ve magazin basınına aşina olanı Sarıkaya soruları gülerek geçiştirmişti.

Mert Demir geçen yıl yayınladığı Ateşe Düştüm single’ıyla büyük çıkışını yakalamıştı. Şarkıdaki kadın vokalin Sarıkaya olduğu iddia edilmişti.  Geçen yıl aralık ayında oyunculuğu kadar sesi de beğenilen Sarıkaya “Evet, benim o vokal” diyerek doğrulamıştı. Bunun üzerine ikilinin birlikte olduğu dedikodusu ivme kazanmıştı.

Kuruçeşme’de Michelin’in Big Gourmand listesinde yer alan bir mekandan çıkarken görüntülenen çiftin keyfi yerindeydi. Yine sorulara cevap vermeseler de yüzlerinden mutluluk akan çift arabalarına binip geceye devam etti.

Mert Demir bütün İsmail YK şarkılarını ezbere biliyormuş!

Sunuculuğunu yaptığı ödül töreninde gazetecilere konuşan Burcu Esmersoy evliliğini öve öve bitiremedi.

Milliyet’in magazin sayfalarında yer alan habere göre Esmersoy genç kalmasının sırrını açıkladı: Mutlu evlilik. Eskiden daha endişeli ve gergin olduğunu söyleyen Esmersoy evlendikten sonra hayatının gözle görülür şekilde değiştiğini, artık daha mutlu ve rahat olduğunu anlattı.

Esmersoy’un açıklamalarını bilim de destekliyor. Stresin daha hızlı yaşlandırdığına dair birçok bilimsel araştırma var. Bu durumda geçen eylül ayında evlendiği iş insanı Nazım Akmandil sayesinde endişeleri, gerginliği azalan Esmersoy gençlik çeşmesinden su içmiş kadar olmuş.

Çok sevildiğini ve çok iyi bakıldığını söyleyen Esmersoy evliliğini öyle bir anlattı ki bekarların bile canı evlilik çekebilir, evlenemezse bir yerleri şişebilir: “Akşam evime beyim geliyor, mutlu mutlu oturuyoruz, sabah uyanıyorsun güzel bir adam var yanında. Huzur ve mutluluk geldi hayatıma, aşk geldi. Bakıyorum içim ısınıyor, Allah herkese böylesini nasip etsin. Kıyamıyorum, çok seviyorum.”

Esmersoy’un daha önce katıldığı bir programda anlattığı eşiyle tanışma hikayesi de romantik komedi filmlerinde karşımıza çıkabilecek cinsten: “Bir sabah 8.15 uçağıyla Berlin’e uçarken bomboş bir uçakta 2A ve 2B’ye oturduk biz. Boş uçakta yanyana! Uçak kalkmadan uyurum ben, yorucu bir tempoda çalıştığım için hep uyurum. Dikine uyuyabilen bir insanım. Ne kadar hoş bir çocuk onun yanında uyumayayım şimdi horlarım diye düşünüp başka yere oturdum. Uçaktan indik, pasaport kuyruğuyla karşılaştım, 1 saat 45 dakika! O kuyrukta iki Türk, konuşmaya başladık.”

Hande Ataizi denince akla oyunculuğundan sonra iki şey gelir: Bodrum’daki pencere olayı ve her daim fit ve güzel görünmesi. Ataizi önceki gün magazin basınının en faal olduğu semtlerden Nişantaşı’ndaydı.

İzleyiciler beni dizinin taş’ı ilan etmiş

Magazin sayfalarına yansıyan haberlere göre yeni dizisinin gidişatından memnun Ataizi. Taş Kağıt Makas: Hayatın Oyunu’ndaki savcı Süreyya karakterini büyük keyif alarak canlandırdığını söyleyen Ataizi “Sokakta güzel tepkiler alıyorum, bu da beni daha çok motive ediyor. İzleyiciler beni dizinin ‘taş’ı ilan etmiş, incelemeleri okudukça çok mutlu oldum” dedi.

50 yaşındaki oyuncu muhabirlerin sorusu üzerine güzellik sırlarını şöyle sıraladı: “Haftada dört gün spor yapıyorum. Bunun yanı sıra düzenli olarak kolajen kullanıyorum. Jennifer Aniston’un bir röportajına denk gelmiştim, o röportajdan çok etkilendim. Kolajen kullanmaya karar verme hikayem bu şekilde gerçekleşti. Demem o ki güzel yaş almanın en önemli sırları sağlıklı beslenme, düzenli spor ve kolajen desteği.”

Magazin gündemi bir haftadır Yılmaz Erdoğan ve Cansu Taşkın arasındaki “ilişki”yle meşgul.

Hikaye Cansu Taşkın’ın bir Youtube programında Yılmaz Erdoğan’la aralarında aşk ilişkisi olduğunu söylemesiyle başladı.

Açıktan bir şey söylenmese de Erdoğan cephesinden gelen haberler tanışıklığı doğruladı ancak ilişkiyi yalanladı.

TV100’den Onur Adıgüzel ‘Cansu Taşkın’ın Yılmaz Erdoğan’la iki yıl önce Maslak’ta bir etkinlikte tanışıp fotoğraf çektirdiğini, sonrasında birkaç kez görüştüklerini yazdı. Habere göre sonrasında Taşkın yeniden temas kurmak istediği Yılmaz Erdoğan’a telefon numarası değiştiği için ulaşamadı.

Yine yazılıp çizilenlere göre Cansu Taşkın bu haberlere sinirlendi, ardından kardeşi Elif Vurgun’un sosyal medya hesabından Erdoğan ve Taşkın’ın sarılıp öpüştüğü görüntüler yayımlandı.

Bugün de Yılmaz Erdoğan’ın ‘izni olmadan çekilen görüntülerle ilgili dava açacağı’ iddia edildi.

Bütün bu olan bitenle ilgili konuşmayan bir tek Yılmaz Erdoğan kalmıştı. O da kısa bir notla konuya açıklık getirdi: “Geçen yıl yaşanmış ve sona ermiş bir ilişki ‘garip’ bir şekilde gündeme geldi. Artık bu konunun kapatılmasını rica ediyorum. Kimseyi dava etmiyorum. Herkesin ve her şeyin sadece iyi yanlarını hatırlıyor, gerisini unutuyorum. Sevgilerimle…”

Bu sözlerin üstüne bir şey eklemek zor görünüyor. Yine de belli olmaz!

Geçtiğimiz yıl yaşanmış ve sona ermiş bir ilişki 'garip' bir şekilde gündeme geldi. Artık bu konunun kapatılmasını rica ediyorum. Kimseyi dava etmiyorum. Herkesin ve her şeyin sadece iyi yanlarını hatırlıyor, gerisini unutuyorum. Sevgilerimle…

— Yılmaz Erdoğan (@yilmazerdogan) April 16, 2024

Oyuncu Şebnem Bozoklu, Birsen Altuntaş’ın Youtube kanalına röportaj vermiş, kendisine en çok sorulardan birinin cildiyle ilgili olduğunu söylemiş: “Bana ‘Cildin ne kadar güzel’ diyorlar. ‘Ne yapıyorsun, hangi kremi sürüyorsun’ diye soruyorlar.”

Bozoklu’nun cildi hakikaten güzel ama cevabı daha da güzel: “Arkadaşlar ben hayatım boyunca hep balık etli biri oldum. Cildinizin daha iyi olmasını istiyorsanız iki üç kilo almayı deneyebilirsiniz. O yüzden benim cildim güzel. 10 kilo vereyim, cildime bir de o zaman bakın” diyor.

Eskiler bir dirhem et bin ayıp örter derdi. Ananelerimiz “Yavrum çok zayıflamışsın yüzün çökmüş, biraz kilo al da güzelliğin ortaya çıksın” diye peşimizden bal kaymakla gezerdi.

İki kilo alsak dünyamızın karardığı bir zamanda Bozoklu’nun reçetesi içimizi aydınlattı. Suçluluk duygusundan azade yemek yemenin keyfini hatırlattı. Sen çok yaşa e mi Şebnem!

Şebnem Bozoklu dolgun cildini kilolarına borçlu olduğunu söylüyor. Fotoğraf: Instagram

Antidepresan, Pusulam Rüzgar ve Ateşe Düştüm şarkıları platformlarda milyonlarca kez dinlendi, her yerde karşımıza çıktı. Yeni nesil müzisyenlerin en çok parlayanı bu aralar Mert Demir.

İbrahim Selim’le Bu Gece’ye konuk olan Demir çocukluğunu, ailesini, şaşırtıcı müzik tercihlerini anlattı.

Çocukken avukat olmak istediğini söyleyen Demir her çocuk gibi fikrini değiştirmiş; mimar, avukat… Ancak eline gitar almasıyla her şey değişmiş. “19 yaşımdan beri  müzikten başka bir şey yapmadım” diyor. Öncesine gelince… Kitapçıda, kafede hatta marangozda çalışmış.

Peki eline gitar alınca bir dönemin kızları etkileme aracı olan ateş başında “Akdeniz Akşamları”nı çalma klişesine düşmüş mü? Hayır, hatta bunu ilk kez duymuş gibi bir hali var. Ama daha kötülerini çaldığını, hatta çocukken ezberlediğini söylüyor: “İsmail YK’nun bütün şarkılarını ezbere bilirim. Ailemle uzun yola giderken 14 saat İsmail YK dinlerdim. O kadar çok şey biliyorum ki İsmail YK ile ilgili, kendisi bile bilmiyordur.”

Gerçekten de İsmail YK’nın az bilinen şarkılarından biri çalınca ezbere söylemeye başlıyor.

Mabel Matiz ve Melike Şahin’le şarkı yaptı, sahnede Mustafa Sandal ve Hande Yener’le birlikte şarkı söyledi. Düet yapmayı istediği bir isim var mı, diye sorulunca başta çok isim var diyerek isim vermekten çekinse de sonunda ağzından Sezen Aksu ve Tarkan’ın adı dökülüyor. Kim istemez ki!

Önemli kararlar almadan danıştığı biri var mı sorusuna “Annem, en yakın arkadaşım, kardeşim” gibi cevaplar duymaya alışkınız. Ancak Demir’in cevabı beklenmedik yerden geliyor: “En saf halime dönüp soruyorum, 17-18 yaşıma.”

İnsanlar acının dibine vurmak istediğinde şarkılarını dinlediği Demir’in böyle anlarda tercihi ise Müslüm Gürses’in Unutamadım’ı oluyormuş.

Cem Yılmaz hafta sonu Instagram’da bir paylaşım yaptı, sosyal medya karıştı. Gelin mevzuyu eğrisiyle doğrusuyla masaya yatıralım.

Paylaşım: Sanatının yanı sıra dışa bakan şehla gözleriyle de hatırlanan İngiliz komedyen Marty Feldman’ın portresi. Fotoğrafa eşlik eden yazı kısacık: R.I.P (Rest in Piece) yani ‘Huzur içinde yat’

Neden paylaştı: Belli değil. Feldman’ın doğumu 8 Temmuz 1934, ölümü 2 Aralık 1982, dolayısıyla özel bir tarih sebebiyle anıyor değil. Ha, bir sebebi olmalı mı? Tabii ki şart değil. Orası Cem Yılmaz’ın şahsi mecrası ve paylaşımlarını “paşa gönül kriterleri”ne göre yapabilir.

Nasıl yorumlandı: Cem Yılmaz eski sevgilisi Serenay Sarıkaya’ya, daha doğrusu New York şehrinde ödül aldığı törende tercih ettiği göğüs dekoltesine gönderme yaptı. Serenay’ın giydiği elbisenin modeline uygun olarak ayrık duran memelerini Marty Feldman’ın gözlerine benzetti!

Cem Yılmaz yorumları nasıl karşıladı: Karşılamadı. Onun yerine postu yorumlara kapattı.

İnternet ahalisi ne düşünüyor: Adamı durduk yere linçlediniz, diyenler de var ama ekseri çoğunluk Cem Yılmaz’ın Serenay’ı geride bırakamadığını düşünüyor. Cem Yılmaz, Defne Samyeli’yle birlikteyken Serenay Sarıkaya’ya kapılmış ve ikili büyük aşk yaşamıştı. Yaklaşık bir yıl sonra Serenay ilişkiyi bitirdi.

Bakın bir sözlük yazarı ne diyor: Bir kadının silikonlarına gönderme yapmak için post atacak kadar gözü kör olduysa bir adamın, kaç rakı sofrası kurulmuştur bu kadın için oradan hesap edin. Hahahhah… Serenay olsam bunu görsem ayrı keyfim yerine gelirdi, kafayı yemiş benle diye. Kız Serenay yılların Cem Yılmaz’ına bile kırdırdın kafayı kız.

Son söz: Aşk acısı hiçbir şeye benzemez ama centilmenlik diye bir şey var ve her erkekte bulunması lazım. Hele de 50 yaşını geçtiysen… Sezen Aksu ne güzel söylüyor: “Ben de yoluma giderim… Gider acımı çekerim.”

Deniz sezonunu nerede açtığınız çok önemli değil, yeter ki erken açın. Hadise öyle yaptı, fıstık gibi zümrüt deniz kıyısından fotoğraflarını paylaşarak bakanın da gözünü gönlünü açtı. Soyunup tenini serin tuzlu suya doyurmak gibisi var mı!

Hadise’nin fotoğraflarına eşlik eden yazı da adeta bir özgürlük manifestosu. Şarkıcı Amerikalı meslektaşı Cher’den ödünç aldığı sözü söylüyor: “Anne, zengin adam benim” diyor.

Ne mi demek istiyor?

Cher bir televizyon röportajında anlatıyor: Annem bana ‘Zengin bir adamla evlenip yuva kurmalısın’ dediğinde ona şöyle cevap verdim: ‘Anne, zengin adam benim!

“Zengin adamlar” Hadise’nin yakasından düşün, sizin paranıza ihtiyacı yok. Aşk derseniz o başka, aşk her zaman her yaşta!

Ardahan’da kardelenler, Akdamar’da badem çiçekleri, Tunceli’de kuzular, Hakkari’de çiçek açan çiğdemler. Yurdun farklı şehirlerinden bahar müjdecileri haberleri gelirken İstanbul’da da bahar alameti göründü. Müzisyen Kaan Tangöze yedi yıldır kış sezonunda üstünden çıkarmadığı kahverengi montuyla vedalaştı.

Milliyet’in magazin sayfalarına yansıyan habere göre önceki gün Bebek’te görüntülenen Tangöze’nin üstünde kahverengi montu yoktu. Siyah deri ceketiyle görüntülenen Tangöze elbette gazetecilerle konuşmamayı tercih etti. Yalnızca her şey yolunda mı sorusuna “Evet” demekle yetindi.å

Yedi yıldır giydiği kahverengi 2017’de boşandığı eski eşi Seçkin Piriler almıştı. Tüketim çılgınlığının iklim krizine etkisini düşününce Tangöze’nin kıyafetlerini uzun süre giymesi takdir edilmesi gereken bir davranış. Hazır giyim markalarının teşvik ettiği hızlı moda gezegenimize iyi gelmiyor. Üretim sürecinde kullanılan su miktarı, internetten satın alınan ve bazen binlerce kilometre yol kateden kıyafetlerin karbon ayak izi, ambalajlarında kullanılan plastik iklim krizini körüklüyor. Bu durumda birkaç sene giyildikten sonra kıyafetlerin atığa dönüşmemesi gezegenimizin hayrına oluyor.

Her ülkede hava durumu tahmini yapılır, yayınlanır. Japonya’da bir de Sakura takvimi var. Kiraz çiçekleri ne zaman açacak? Havalar ısındıkça kiraz çiçekleri de ülkenin en güneyindeki Okinawa’dan en kuzeyindeki Hokkaido’ya doğru açar, bu seyri doyumsuz doğa olayı bir ay sürer.

Takvime bakıyoruz, Tokyo, Kyoto ve Osaka’da Nisan’ın ilk haftasında açtığını görüyoruz.  Tabii ki Hande Erçel orada, tabii ki erkek arkadaşı Hakan Sabancı’yla. Bu seyahatte onlara iki çift arkadaşları da eşlik ediyor.

Budist tapınakları Japonya’ya yapılan turistik gezilerin olmazsa olmazları

Oyuncu, model Hande Erçel çok seyahat ediyor, güzel seyahat ediyor ve gezip gördüklerini 32 milyon Instagram takipçisiyle paylaşıyor.

Erçel’in paylaşımlarından anlıyoruz ki bu günlerde Osaka’dalar.  Tokyo’dan sonra ülkenin en büyük ikinci şehrinde limanlar sebebiyle ticaret gelişmiş, kozmopolit bir yapı oluşmuş. 

Osaka sokak yemekleriyle ünlü

Osaka’nın bir özelliği daha var ki turistleri kalbinden vuruyor, o da sokak lezzetleri. İşte bu yüzden Hande Erçel yalnızca gezip gördüğünü değil yiyip içtiğini de paylaşıyor.

Sakuralar kuzeye doğru ilerledikçe ekip de onları takip eder mi, paylaşımları izleyip göreceğiz.

İşte tam bir bayram eğlencesi

Yılmaz Erdoğan senaryosunu yazıp başrolünü oynadığı İnci Taneleri başladığından beri gündemde. İlk günlerde dizinin başrollerinden ‘Dilber’in dansını konuştuk, pavyonda giydiği elbisenin pazarda satılmaya başladığını duyduk.

Sonra Azem’li bölümler başladı. Öyle bir Azem ki zenginlerin sofrasında diliyle, pavyon dalaşlarında yumruğuyla girdiği kavgaların hepsinde süpermene rahmet okutan performanslar gösterdi. Bakmayın “kaybedenler kulübü”nün üyesi gibi göründüğüne, Azem bir erkeğin en çok istediği şeyi yaptı, bütün kadınları kendine aşık etti. Etrafını saran bu hayranlık bulutu özgüvenini o kadar artırdı ki yalnızca öğrencisi Ayça’ya (Ülkü Hilal Çiftçi) değil herkese Türkçe dersi verdi.

Kelimelerle kedinin yün yumağıyla oynadığı gibi oynayan ‘Azem’in Yılmaz Erdoğan’dan izler taşıdığı aşikar. Yine bu bir dizi ama şimdi gerçekler…

Lazım değil!

İnci Taneleri başladığında Yılmaz Erdoğan’ın Cansu Taşkın adlı genç bir modelle birlikte olduğunu duymuştuk, ama onları ne beraber gördük ne de bir açıklamalarına rastladık. Yalnızca birlikte çekilmiş bir fotoğraf vardı.

Dün Cansu Taşkın Pınar Kerimoğlu’nun Youtube yayınında baklayı ağzından çıkardı.

Cansu Taşkın ve Yılmaz Erdoğan’ın Maslak’ta bir etkinlikte çekilen fotoğrafı

31 yaşındaki Cansu Taşkın aşk yaşıyor musunuz sorusuna “Evet öyle bir şey var” dedi ve stüdyodakilerin tezahüratı karşısında “Ayıp bir şey yapmıyoruz ki” diye ekledi.

Taşkın “Dizide herkesin Türkçe hatasını düzeltiyor, seninkini de düzeltiyor mu” sorusuna ilginç bir cevap verdi. “Ben ‘lazım’ (a’yı kalın telaffuz ediyor) diyordum, onu düzeltiyor. A’yı daha ince söylemem gerekiyormuş, ‘lâzım’ diye. Hiç farkında değildim.”

Size de tanıdık geldi mi? Evet, Azem de Dilber’in “lazım”ını aynı şekilde düzeltiyordu.

Cansu Taşkın ‘üç kuruş fazla olsun kırmızı olsun’ der gibi

O iş öyle değil

Ancak TV100 muhabiri Onur Adıgüzel’in haberine göre bütün bunlar doğru değil, işin aslı şöyle. Cansu Taşkın, Yılmaz Erdoğan’la iki yıl önce Maslak’ta bir etkinlikte tanışıp fotoğraf çektirdi. Aralarında bir ilişki yaşanmadı, sadece birkaç kez görüştüler. Cansu Taşkın uzun zaman Yılmaz Erdoğan’a ulaşmak istedi. Ancak telefon numarası değiştiği için ulaşamadı.

Yazar yönetmen Yüksel Aksu’nun son filmi ‘Cem Karaca’nın Gözyaşları’ bu cuma gösterime giriyor. Cem Karaca rolünü İsmail Hacıoğlu’nun oynadığı filmin galası geçen akşam İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Gala ünlüler geçidi gibiydi, uzun zamandır bir filme bu kadar görkemli gala yapılmamıştı. Gala sırasında sahnede bir de sürpriz vardı. Ansızın kenardan Cem Karaca sahneye girdi ve Tamirci Çırağı şarkısını söylemeye başladı. Elbette giren Karaca değildi, onun hologram teknolojisiyle yaratılan görüntüsüydü sahnedeki. Şarkıyı ise sahnede başka bir köşede olan İsmail Hacıoğlu seslendiriyordu. Ona senfoni orkestrası eşlik ediyordu. Seyirci sıralarında oturan çok sayıda isim bu görüntüden ötürü duygulandı, bazıları gözyaşlarını tutamadı.

Şarkıcı Edis’in hayli renkli bir konser kariyeri var. 32 yaşındaki şarkıcı sık sık konser veriyor, konserleri de fazlasıyla canlı geçiyor. Geçen gün ortaya çıkan bir kısa video ve bu videodan alınan fotoğraflar Edis’in kadın hayranlarının konserler sırasında neler yapabileceklerini göstermesi bakımından çok çarpıcı. İki ay önce İzmir’deki bir konserinde kadın hayranları sahnedeki Edis’e sutyenlerini fırlatmış.

Konser ve organizasyon şirketi Streetlife şarkıcılar Zeynep Bastık ile Edis’ten 13 milyon milyon lira alacaklı olduğunu, iki şarkıcıyla bir dizi konser için anlaşıp ödeme yaptığı halde konserlerin yapılmadığını, alınan paranın da iade edilmediğini iddia ediyor. Ama ilginç biçimde bu iddia için mahkemeye başvuracak yerde gazetecilere duyurmuş. Dün bu haber Sabah’ın magazin eki Günaydın’da manşetti. Neyse ki gazete suçlanan iki isme de mikrofon uzatmış, onlar da iddialara bugün cevap vermiş. Edis ve Bastık “Streetlife ile sözleşme imzaladık. Ancak konserler şirket tarafından birtakım bahane ve gerekçelerle üç kez iptal edildi. İptaller nedeniyle imajımız ve itibarımız zedelendi. İddia edilen o bedel ise tarafımıza yatırılmadı, sadece ön ödemeler ve konser öncesi avans ödemesi niteliğinde cüzi bir rakam gönderildi. Onlar da sözleşmeye uygun şekilde geri ödenmemiştir” dedi. Şirketin neden mahkemeye gitmediği böylece anlaşıldı.

Şarkıcı Ajda Pekkan yardımseverliği ve hayvanseverliğiyle de meşhur bir kişi. Yoğun bir çalışma temposunda olmasına rağmen Sanatta Engel Yok Vakfı Başkan yardımcısı arkadaşı Sevgi Ataman ve vakıf yöneticilerini evinde ağırladı. Sanatta Engel Yok Vakfı Başkanı Yasemin Zanbak, başkan yardımcıları Sevgi Ataman, Gülseren Zanbak ve sanatçı Semra Çelik bugüne kadar vakfa vermiş olduğu destekten dolayı Ajda Pekkan’a teşekkür plaketi verdiler.

Sunucu/şarkıcı Defne Samyeli’nin mimar Eren Talu ile evliliğinden olan büyük kızı Deren annesinin izinde gidiyor. Oyunculuğa da başlayan genç kadın geçen gün karlı dağlardaki bir otelin havuzunda çekilmiş fotoğraflarını paylaşınca internet adeta bayram etti, sosyal medya saatlerce bu resimleri konuştu.

Doğukan Güngör son zamanlarda hayli popüler ve beğenilen bir isim. Geçen ün Instagramda bir köpekle pozunu paylaştı. Insta dedektifleri hemen köpeğin bir başka oyuncunun, Aslı Bekiroğlu’nun köpeği olduğunu tespit etti ve başladı bir aşk dedikodusu. Dün Posta gazetesi Aslı Bekiroğlu’na ulaşmış, dedikoduları sormuş. Bakın Aslı Bekiroğlu dedikoduları yalanlarken hangi kelimeleri tercih etmiş: “O benim arkadaşım. Seti bana yakın. Aynı ajansta çalışıyoruz. Set arasında yemek yiyoruz. O gün de köpeğimle fotoğraf çektirdi. Maalesef sadece arkadaşız.” Maalesef.

Eski sunucu Mehmet Ali Erbil epeydir bir iş yapmıyor ama nasıl başarıyorsa olumlu veya olumsuz anlamda mutlaka gündemde kendine bir yer buluyor. Kaç gündür Erbil’i kızı Yasmin’in açıklamaları ve sonra da onun cevaplarıyla konuşuyoruz. Dün de Mehmet Ali Erbil’in bir güzellik merkezinde estetik operasyona hazırlanırken fotoğrafı geldi. Erbil elbette bu güzellik merkezinin tanıtımından ücret aldığı için oradaydı ama gazetecilere malzeme verdi, böylece aldığı ücreti hak etti. Nasıl mı? Şöyle: Erbil’in estetik doktoru “Bugün Mehmet Ali Bey’e hoş, küçük dokunuşlar yapacağız. Tamamen farklı biri olmayacak” diye girizgah yaptı gazetecilere, bunun üzerine Erbil de “Lütfen tamamen farklı biri olmayayım. Herkes yine desin ki aynı Mehmet Ali” cevabı verdi. Alın size haber!

Cem Karaca’nın hayatını anlatan ‘Cem Karaca’nın Gözyaşları’ adlı filmin galası geçen akşam yapıldı. Filmde çok sayıda yıldız isim rol alıyor, hemen hemen hepsi de gala gecesi oradaydı. Ama bir eksik vardı: Melisa Aslı Pamuk. Futbolcu erkek arkadaşı Yusuf Yazıcı ile Fransa’da yaşayan Melisa Aslı Pamuk daha önce başrolünde oynadığı Kadınlara Mahsus adlı filmin galasına da gelmemişti ama o zaman haklı bir gerekçesi vardı, pasaportu çalınmıştı. Ama bu sefer neden gelmedi, bilinmiyor. Bilinen, Melisa Aslı Pamuk’un Paris’te yeni başlayan moda haftasında defile izlediği. Filmde Cem Karaca’yı canlandıran İsmail Hacıoğlu Pamuk’un galaya gelmemesine tepki gösterirken “Yani Fransa’ya ‘mülteci’ olarak yerleşmediyse gelmesi lazımdı” dedi. Bakalım Melisa Aslı Pamuk ne diyecek?

Şarkıcı Zeynep Mansur daha önce Aşkın Nur Yengi’nin de söylediği Sezen Aksu’nun ‘Hadi Git’ini söyledi, şarkı dijital platformlarda yayınlandı bile. Bu şarkının çıkması nedeniyle Hürriyet gazetesinden Cansu Topçu ile söyleşi yapan şarkıcı bir roman yazdığını anlatmış. Zeynep Mansur ‘Sonbahar’ adını verdiği romanı için şöyle demiş: ‘Yazma kısmı bitti ama henüz yayımlanmadı. Yazar değilim ama iyi bir gözlemciyim ben. Kendimi yazarak çok daha rahat anlatabiliyorum. Detaylara çok takılan bir insanım. O detaylar hayatın aslında bütününü oluşturuyor ve ortaya bu romanlar çıkıyor. Kitaptaki hikâyeler farklı zamanda, farklı yerde, farklı kişilerin ya da benim yaşadığım gerçek olaylar. Her şey gerçek, ben onları birleştirip tek hikâye haline getiriyorum. Yazmayı hobi olarak yapıyorum. Benim işim müzik ama okumayı ve yazmayı çok seviyorum. Beni rahatlatıyor, meditasyon gibi geliyor.’

Cem Hakko ve Bettina Machler’in kızı Katia Hakko bir süreden beri sevgilisi Sinan Mansuroğlu ile Paris’te yaşıyor. Sessiz sedasız bir hayat süren çift ilk çocukları Theo’yu geçenlerde kucağına aldı. Böylece Cem Hakko ve boşandığı eşi Bettina Machler de dede ve anneanne oldu.

Belçin Bilgin bir süreden beri Kanada’da yaşıyor. Geçenlerde İstanbul’a geldi, sadece cadde, sokak ve mahallelerle değil arkadaşlarıyla ve medyayla da hasret giderdi, yeni vizyona giren filminin tanıtımına katıldı. Ama galiba medyayla sohbeti abartmaya başladı. Geçen gün durduk yerde ‘Belçin Bilgin adını değiştiriyor’ diye bir laf çıktı. İnsan adını neden değiştirir? Yabancı ülkede yaşamayı kolaylaştırsın diye elbette. Bakın Belçin Bilgin bir yandan isim değiştirme iddiasını yalanlarken bir yandan nasıl doğruladı: “Yabancı ülkelerde ismim telaffuz edilirken karışıyor, daha basit olsun. ‘Oralarda zaman kaybetmeyelim’ diye düşündüm. Adım Belçin, onu Be diye kısaltacağım. Artık bana ‘Merhaba Bi’ diyecekler. Bence isimlerimizin bir önemi yok, bize konan isimlerin ötesinde acaba neydik. Yoksa ismime çok aşığım.”

Magazin dünyasında günün olayı Yasmin Erbil’in babası Mehmet Ali Erbil için dile getirdiği sitemlerdi. Bunların içinde en ağırı ‘Babamdan babalık görmedim’ cümlesiydi herhalde. Tabii gözler Mehmet Ali Erbil’e döndü. O da Hakan Ural aracılığıyla “Kızımın açıklamalarına çok üzüldüm. Bunca sağlık sorunuyla uğraşırken bu sözleri hak etmediğimi düşünüyorum” dedi. Ama orada da durmadı ünlü sunucu. Yeniden baba olmak istediğini de söyledi, genç hanımlarla birlikte olmasını ise Seda Sayan’ın genç kocalarla evlenmesine benzetti, ‘Ona bir şey denmiyor bana niye laf ediliyor’ demeye getirdi.

Şarkıcı Hadise kendisini Instagram’da izleyen milyonlarca kişiye sürpriz yaptı. Bir ev partisinden fotoğraflar paylaşan şarkıcı en sonda da kısa bir videoya yer verdi. Videoda Hadise süpürge sapını sanki striptiz direği gibi kullanarak dans ediyor. Partidekilerin ve Hadise’nin çok eğlendiği belli ama onu sosyal medyada izleyenlerin duyguları karışık. Bu dansı beğenenlerden biri ‘Bazen bir süpürge sapı olmak istersin’ diye yazmış videonun altına.

Sadakatsiz dizisinde hayat verdiği ‘Derin’ karakteriyle çıkış yapan genç oyuncu Melis Sezen son olarak Murat Ünalmış ile başrolünü paylaştığı Gülcemal dizisiyle ekranda yer aldı. Sezen sadece dizilerle değil şimdilerde sosyal medya paylaşımlarıyla da gündemden düşmüyor. Sezen geçenlerde kum üzerindeki dansıyla sosyal medyanın diline düşmüştü. Sezen’in Dubai çöllerinden kum üzeri pozları devam ediyor. Şimdi de sere serpe verdiği pozlar çok konuşuluyor.

Yapay zeka ile artık her şeyin sahtesini yapmak mümkün. Örneğin Defne Samyeli’nin görüntüleri ve sesiyle yapılan bir reklam filmi zaman zaman karşımıza çıkıyor. Reklamda Samyeli insanları kripto para yatırımına davet ediyor. Oysa reklam sahte, tamamen yapay zekayla üretilmiş bir şey. Reklam filminden haberi olur olmaz önce Samyeli kendisi uyardı herkesi, ‘Bu reklam sahte’ dedi. Samyeli’nin açıklaması şöyle: ‘Söz konusu videonun tamamen uydurma bir montaj işi olduğu ilk bakışta anlaşılsa da anlıyorum ki birçok vatandaşımızın dolandırılmasına neden olmuş. Bu bir yandan yapay zekâ kullanımının ne tehlikeli boyutlara ulaşabileceği konusunda bize fikir vermesi açısından anlamlı. İnsanları herhangi bir yatırıma yönlendirecek bir yayın yapmadım. Bu gibi sponsorlu yayınları gördüğü zaman demek ki insanların misliyle dikkatli olması gerekiyor. Hele işin içinde para varsa… Sadece ben değil, en güvendiğiniz başka kim varsa bu devirde ‘paranızı şuraya yatırın’ şeklinde bir video gördüğünüzde yüzlerce kez sorgulamanızı öneririm. Yüzümü ve YouTube kanalımdaki yayınlarımı kullanarak vatandaşları dolandıran, bu videoları yayan, yayınlayan sorumlular hakkında yasal süreci başlatacağımı bu vesileyle duymak isterim.’

Şarkıcılar dünyasında Hande Yener çalışkanlığı diye bir şey var. Zaten şarkıları çok dinlenen Yener konserden konsere koşuyor. Bu yoğun programı içinde geçen gece bir de özel partiye katılıp sahne alınca herkesin aklına ‘Acaba bizim evde ne zaman şarkı söyleyecek’ sorusu geldi.

‘Survivor All Star 2024’ün 22 Ocak Pazartesi akşamı yayınlanan bölümüne bir kez daha Turabi Çamkıran damga vurdu. Daha önce üç kez katıldığı yarışmada iki şampiyonluk elde eden ‘Turbo’ lakaplı sporcu kendisini sert sözlerle uyaran Acun Ilıcalı’ya bir şiir yazdı, bir de pankart açtı. Survivor Turabi “Birinci harfidir A. İkinci harfidir C. Üçüncü harfidir U. Dördüncü harfidir N. Beşinci harfidir I. Altıncı harfidir L. Yedinci harfidir I. Sekizinci harfidir C. Dokuzuncu harfidir A. Onuncu harfidir L. On birinci harfidir I. Acun Ilıcalı. Vallahi çok azarlamaya başladın, yakınca küseceğim. Kutuya atmıyorum kağıdı, kovulmak istemiyorum şimdi” dedi ve herkesi güldürdü.

Eski manken Yasemin Özilhan geçenlerde bir yıl daha yaş aldı. Aile arasında doğum günü kutlaması yapan Yasemin Hanımı sosyal medya üzerinden ilk kutlayanlardan biri oyuncu arkadaşı Sinem Kobal oldu. Kobal, Yasemin Özilhan’la birlikte bir fotoğraflarını koydu, altına da “Nice yıllarına! İyi ki Yaso’m” yazdı.

Güldüy Güldüy Show Çocuk ekibinin rol aldığı BKM yapımı “Haydi Tut Elimi” filminin galası Kanyon’da yapıldı. Bu cuma vizyona girecek filmde çocuk oyuncular Nil Özdemir, Ali Kerem Çömez, Zeynep Erdoğan ve Çınar Karçkay’ın yanı sıra usta oyuncular Işıl Yücesoy, Erhan Yazıcıoğlu ve Coşkun Demir de rol alıyor. Yönetmenliğini Tuğçe Soysop’un üstlendiği film yurtdışındaki dans okulunda eğitim almak isteyen, bunun için de ‘malum şarkının hikâyesi’nin peşine düşen iki genç yetenek Duygu ve Kaan’ın maceralarını anlatıyor.

Şarkıcı Emre Altuğ bu yıl kariyerinin 25. yılını yaşıyor ve daha yeni bir single çıkardı: Ne Âlâ. Bu şarkısı için Hürriyet gazetesine bir söyleşi vermiş. Emre Altuğ’un adı Çağla Şıkel’le boşandığından beri hiçbir kadınla anılmadı. Söyleşide bu da sorulmuş Altuğ’a, ‘Aşkı hayatından çıkardın mı’ demiş muhabir. Emre Altuğ’un cevabı konuşulur: ‘Aşkı çıkarmadım hayatımdan. Tam tersi son derece hazırım. Ama soru şu ki; hayatım hazır mı? Duygusal olarak aşka hazırım. Fakat ne kadar görüşebileceğiz? Ben iki kişilik bir hayat yaşıyorum zaten hem oyuncu hem de müzisyen olarak. Oyuncu arkadaşlarım bile ilişki yaşarken zorlanıyor. Aynı diziden birini buluyorlar ki birlikte vakit geçirebilsinler. Ben oyunculuğun yanında konserler de veriyorum. Bu tempoda birine ne kadar vakit ayırabileceğim? Çok anlayışlı olması lazım. Dediğim gibi bunun için biraz zamana ihtiyaç var.’

Eski ünlü manken Hülya Yiğitalp’in 31 yaşındaki uzay mühendisi oğlu Amerika’da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Hülya Yiğitalp’in oğlu Yiğit Tokbey Amerika’nın California eyaletinde ünlü uzay şirketi SpaceX’te kalkış mühendisi olarak çalışıyordu. Yiğit Tokbey’in motosikletiyle yolda giderken kaza geçirdiği öğrenildi.

Oyunculuk ve sunuculuğun yarı sıra sosyal medyaya içerik üreten Yasmin Erbil Oya Çınar’ın Youtube’da yayınlanan ‘Oyalamacalar’ programına konuk oldu. Programda babasının genç kız arkadaşlarıyla ilgili sorular gelince de açtı ağzını yumdu gözünü, sözünü sakınmadı: “Çok fazla babalık gördüğümü düşünmüyorum. Nasıl babamın annesinden yarası varsa benim de babamdan yaram var. Bu yara hiçbir zaman kapanmayacak, bunu biliyorum. Çok fazla kadın, etrafında genç kızlar olması hala beni yaralıyor ve bu durumu aşabildiğimi söyleyemem. Bu kadar genç kadınla değil de kendi yaşıtı kadınlarla birlikte olması beni çok daha mutlu ederdi. Bazen benden bile küçük olduğunu duyunca rahatsız oluyorum. Artık 27 yaşındayım. 25 yaşında bir kız duyunca rahatsız oluyorum. Babam gibi insanlardan hoşlanmam, uzak dururum.”

Sunucu Jülide Ateş 1971 doğumlu. Henüz 19 yaşındayken, 1990 yılında katıldığı güzellik yarışmasını kazandı ve Türkiye Güzeli seçildi. Bugün ‘Şimdiki aklım olsa yarışmaya katılmazdım’ diyor. Yakın zamanda YouTube’da da yayınlanan bir podcast’e katıldı ünlü sunucu ve Türkiye güzeli seçildikten sonra yaşadıklarını anlattı: “Güzellik yarışmasına girdiğimde 19 yaşındaydım, şu an 52… Bütün güzellik algım altüst oldu. Bu yaşın zihni ve bilinciyle yarışmaya asla katılmazdım. Ülke temsilini ifade ettiğinden kıymetliydi. Fiziksel güzellik ise hiçbir şey. Bunu öğrenmeniz ve içselleştirmeniz zaman alıyor. Bu titrlerin altında şu an çok eziliyorum. Suçlu güzellik yarışmasına katılan insanlarmış gibi görünüyor. Aslında toplumun güzelliğe atfettiği değeri mercek altına almalı. Biz bu günah zincirinin bir parçasıyız ama en naifi. Bu ‘aptal güzeller’ kadar onların karşısında salaklaşan adamlar da gördük. Bunlar konuşulmadı. 20’li yaşların başında ana haber spikeri ceketini erken giydim. Ben de keşke bir bahar bayramında erkek arkadaşımla Boğaziçi Üniversitesi’nde kimse bakmıyorken eğlenseydim… Herkes bana hayrandı ama kimse yanaşamıyordu. Üniversitedeyken erkek arkadaşım yoktu. Ana haber spikerliği benim için erken alınmış bir sorumluluktu. Dolayısıyla çocuğuma ne şöhreti salık veririm, ne de erken tanınmayı… Ben hem çalıştım hem de okudum. Maalesef o şöhretin de yükünü taşıdım. Ağır bir yüktür o ve her zaman göründüğü gibi güzel değildir. Şöhret felakettir aslında. Ben hiç sevmedim.”

Oyuncu Bergüzar Korel eşi ve oğluyla yarı İstanbul’da, yarı Londra’da yaşıyor. Bir ara kilo almıştı, son sekiz ayda canını dişine taktı, tam 20 kilo birden verdi ve verdiği kilolarıyla Londra’da şehrin en turistik meydanlarından Piccadily’de tam da metro girişinde fotoğraf çektirip Instagram’da paylaştı. Oyuncu yaklaşan tehlike konusunda da hepimizi uyardı: Arkadaşı İrem Berberoğlu ona fotoğraf çekmesi için bir tripod almış, bu fotoğrafları da tripoda koyduğu kamerayla kendi çekmiş Bergüzer Korel, çektiklerinden bizi mahrum bırakmamayı da ihmal etmemiş. Demek ileride daha çok fotoğraf gelecek.

Yasemin Sadıkoğlu İstanbul sosyetesinin tanınmış simalarından. Geçen gece Etiler’in yeni gece kulübü Kütüphane’de başından epey tatsız bir olay geçmiş; barda o sırada telefonla konuşmaya giden arkadaşı için yer tutayım derken söylediğine göre bir başka kadının saldırısına uğramış, o kadın da Yasemin hanımın saçını yolmuş. Bakın nasıl anlatıyor yaşananları: “Erken saatte Bebek’te balıkçıya gitmiştim. Yemek sonrasında kuzenim ve arkadaşlarımız geldi, erken doğum günü kutladık, kısa süreliğine mekâna biz de uğradık, barda bir şeyler içiyorduk. Arkadaşım dışarıda telefonda konuşmaya giderken ‘yerimi tutar mısın’ dedi. Onun yerine sahip çıkmaya çalışırken kadının biri beni alttan alttan itmeye başladı. Ne oluyor diye dönmeye ve kendisini uyarmaya çalışırken birden saçlarıma yapıştı! Saçlarımı kurtarmaya çalışırken eğildim, kafamı uzun süre bırakmadı, kadının muhtemelen alkol etkisi altında olduğu konuşuldu, herkes ‘sana nasıl bunu yapar’ diye ellerime tutam tutam saç verince saçlarımın ciddi bir kısmını yerde gördüm, çok öfkelendim, mağdur edilen ben olmama rağmen hakkımı aramak isteyince mekân çalışanları bana müdahale ederek engel oldu. Polis çağıracağımı, o barda yer kavgası için saçımı koparan kadını da şikâyet edeceğimi söyleyince de işletme yetkilisi ‘Beni tehdit edemezsiniz, polislik bir durum yok, o kadın her gün burada’ diyerek bizden uzaklaştı. Olayın şoku içindeyim hâlâ!”

Oyuncu Ahmet Kural Sabah gazetesinden Tuba Kalçık ile geniş bir mülakat yapmış. Yeni filmi ‘Efsane’nin gösterime girmesine az bir zaman kala yapılan mülakatta Ahmet Kural yakında doğacak çocuğundan evliliğine kadar pek çok şeyden söz etmiş. Eşi Çağla Kural için şöyle diyor: “Koskocaman bir kalp. Seni dinleyen, anlayan ve doğrular üzerine kurulu bir ilişki. İlk görüşte aşktı zaten, kısa bir süre sonra da hızlıca ‘Bir ömür geçirmek isterim’ dedim zaten. Bunlar olunca hemen bir aile, bir yuva ve sımsıcak bir hayat kurmayı istiyorsunuz.”

Oyuncu Ezgi Mola ile eşi Mustafa Aksakallı geçen gün evlerinin birkaç yüz metre uzağında, Teşvikiye’de gazetecilere yakalandı. Karı koca sokakta kahve içiyorlardı. Ezgi Mola’nın kalın paltosunun içinde, ana kucağında minik bebekleri Can da vardı. Belli ki Ezgi Mola anne olarak her şeyi kendisi yapmak, bebeğini kimselere bırakmak istemiyor. Öyle olunca da keyfe ayıracak zaman kalmıyor, işte böyle en fazla ayak üstü kahve içebiliyor. Bu zorluklara ve yorgunluğuna rağmen Mola çok mutlu. Gazetecilere “Ne diyebilirim ki, anne olmak harika bir duyguymuş ve her şey çok güzel gidiyor. Mustafa da sağ olsun çok yardımcı oluyor. Uykusuz geçirdiğim gecelerin hiç bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Anneliğin tadını çıkarıyorum” demiş.

Oyuncu Tolga Çevik, biliyorsunuz 20 yıldır Cem Yılmaz’ın kız kardeşi Özge Yılmaz ile evli. Tolga Çevik geçenlerde Ceyda Düvenci’nin sunduğu Bambaşka Sohbetler’in konuğuydu, samimi açıklamalar yaptı. Ünlü komedyen Ceyda Düvenci’nin “Eşinle tanıştığınız gün evlenmeye karar vermişsiniz” sözlerine “O gün 10. dakika içinde… Eşimle tanıştığımız gün evlenmeye karar verdik. ‘Biz seninle evleneceğiz, biliyorsun değil mi’ dedim. ‘Biliyorum’ dedi. Söz, nişan falan… O çok gençti tanıştığımızda, üç yıl sonra da evlendik. Çoğu kişi inanmıyor. Bizim Rıza Sönmez şahittir, inanmayan ona sorabilir” cevabı verdi. Tan ve Tuna adlı iki çocuğu olan Çevik aile hayatından da bahsetti, “Akşam yemeğini beraber yiyelim nesliyiz biz. Bunu biz korumasak çocuklarımız koruyor. Çok güzel bir şey, insan yalnız olmadığını hissediyor” dedi. Çevik ayrıca “Ben en çok evde ünlüyüm, eyvah babam geliyor diyorlar” sözleriyle de güldürdü.

Ünlü şair, yazar, oyuncu ve yönetmen Yılmaz Erdoğan uzun süredir televizyonlardan da beyaz perdeden de uzaktı. Kendi yazdığı yeni dizisi İnci Taneleri onun bu aradan sonra yeniden ekrana dönmesini de simgeliyor. Bu perşembe KanalD’de başlayacak dizi için ise son yıllarda görülmemiş başarıda bir tanıtım kampanyası yapılıyor. İlk olarak diziden gelen bir tanıtım klibi Türkiye’de feminist çevrelerde ciddi tartışma yarattı, tartışma diziye ilişkin beklentileri arttırdı. Derken geçen gün bir tanıtım klibi daha geldi. Bunda da oyuncu Hazal Ergüçlü’nün bir pavyonda yaptığı dans görülüyordu. Bu kez konuşma sırası dans ve kıyafet meraklılarındaydı; bir anda Hazar Ergüçlü’nün dansı ‘Pavyon dansı’ adını aldı, bu dansı öğrettiği iddiasında dans stüdyoları ortaya çıktı. Daha ilginci Ergüçlü’nün kıyafeti de hemen piyasaya ‘Dilber Elbisesi’ diye çıktı. Bu kıyafeti almak isteyenlerin 950 lira ödemesi de yetmiyor artık, çünkü iddiaya göre elbise o kadar çok sattı ki, tükendi bitti.

Şarkıcı Şimal önce meme kanserini atlatmıştı, ama kısa süre önce beyninde bir ur olduğu haberiyle sarsıldı. Birkaç gün önce sekiz saat süren bir beyin ameliyatı geçiren şarkıcıdan ameliyat sonrası ilk fotoğraf geldi. Eliyle ‘Her şey yolunda’ işareti yapan şarkıcının eşi hastanede onu hiç yalnız bırakmıyor.

Amerika’nın New York kentinde yaşayan ve burada müzikallerde rol alan oyuncu Ayça Varlıel, Ajda Pekkan’ın hayatını anlatan filmde Ajda Pekkan rolünü oynamak istiyor. İşin aslı, Ajda Pekkan hakkında bir film projesinin bugün gündemde olup olmadığı bilinmiyor ama bu konuda sık sık dedikodular çıkıyor. Şimdi Ayça Varlıel kendisine böyle bir teklif geldiği iddiasında, “Ajda Pekkan’ın hayatını oynamak hayalimdi. Eğer anlaşma olursa böyle büyük bir görevi layıkıyla yerine getireceğim” diyor. Bakalım ne olacak.

Oyuncu Melisa Döngel geçenlerde Eser Yenenler’in YouTube programına çıktı, kendisine yöneltilen “Arkadaşının sevgilisiyle aşk yaşar mısın?” sorusuna “Yapmamaya çalışırım. Etkilendiysek ne yapalım artık, geçmiş olsun” diye yanıt verince birdenbire ‘kötü kadın’ oluverdi. Oysa yaptığı belli ki şakaydı. İki gün önce kulağında kulaklığı, spor kıyafetiyle Bebek’te dolanırken gazetecilere yakalandı. Hemen bu sözleri sordular. “Ölümlü dünya sonuçta, her şey yaşanabilir. O nedenle hemen ‘hayır’ demek istemedim. ‘Yapmamak için özen gösteririm’ deyip konuyu kapattım. Sadece makara yapmak istemiştim.” Cevap muhabirleri kesmedi. “Başınıza aynı durum gelseydi ne yapardınız?” diye sordular. Yanıt konuşulur: “Geldi. Herkesin başına gelebilecek şeyler bunlar. Yapabilecek bir şey yok. Ne yapabilirim, yenisini buldum!”

Hülya Avşar ve Kaya Çilingiroğlu’nun kızları Zehra geçenlerde doğum gününü kutladı. Anne-kız birkaç gün önce de Tarabya’da her zaman geldikleri Kıyı lokantasında baş başa yemek yedi. Yemek çıkışı Hülya Avşar gazetecilerle konuştu “Bir tarafımız acı çekip yanarken bir tarafımız mecbur şekilde yaşamaya devam ediyor. Her gün dua ediyorum, şehitlerimizin ailelerine de sabır diliyorum” dedi. Muhabirlerle ayaküstü sohbet eden Hülya Avşar “para” konusunda şöyle konuştu: “Çok fazla zenginliğin insana zarar verdiğini düşünüyorum. Ailen ve yaşayabildiğin kadar paran olması yeterli, mutluluk budur.”

Kızılcık Şerbeti dizisinin yıldızlarından Sıla Türkoğlu, yazdan beri meslektaşı Alp Navruz ile aşk yaşıyor. Ama bu aşkta yolunda gitmeyen bir şeyler var. Son olarak ikilinin sosyal medyada birbirlerini takipten çıktıkları anlaşıldı. Bu, biliyorsunuz modern aşklarda ayrılığın en açık belirtisi. Bakalım bir açıklama gelecek mi?

Oyuncu Melisa Aslı Pamuk epeydir başarılı futbolcu Yusuf Yazıcı ile sevgili. Yazıcı Fransa’nın Lille takımında oynuyor ve bu şehirde yaşıyor. Yakın zaman önce ikili bir talihsizlik yaşadı, Lille’deki evlerine hırsız girdi, başka pek çok şeyin yanısıra Yazıcı ve Pamuk’un pasaportları da çalındı. Neyse ki kendilerine yeni pasaport çıkarttılar, bu arada Fransa’da lige verilen aradan da faydalanıp gezmeye diye Birleşik Arap Emirlikleri’ne gittiler. Yukarıdaki pozu Şeyh Zayid Camii önünde verdiler.

Oyuncu ve manken Yağmur Tanrısevsin Galatasaray maçına gitti diye magazinciler hemen onu Galatasaray’ın genç oyuncusu Barış Alper Yılmaz’a yakıştırmış, ‘Aşk yaşıyorlar’ diye dedikodular almış yürümüştü. Fazla da yürüyemedi, dün Yağmur Tanrısevsin bir açıklama yaptı, aşk iddialarını kesin bir dille yalanladı, “İlişki iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Herkesin bildiği gibi; sporun her dalını seven biri olarak izlediğim bir maç üzerinden yapılan kurgu habere kamuoyunun itibar etmemesini rica ederim. Saygılarımla” dedi. Saygı bizden.

Şarkıcı, besteci ve söz yazarı Nazan Öncel, epeydir evine kapanmış durumda. Herhalde sıkıldı, sosyal medya üzerinden yarattığı ‘Mücever’ adlı bir karakterle komedyenliğe başladı. Öncel, neden böyle bir işe kalkıştığını da şöyle anlatıyor: “Biliyorsunuz senelerden beri o çok sevdiğiniz şarkıları yazıp duruyorum. Ama artık öyle bir noktaya geldim ki, şarkı yazmak benim için çocuk işi, bebe işi olmaya başladı. Hâl böyle olunca kendime zaman zaman farklı oyun alanları açmaya çalışıyorum. Bununla beraber kısa parodiler kaleme alıp canlandırıyorum ve sizinle paylaşıyorum. Tabii her türlü görüşe saygım var. ‘Nazan sen şarkılarına dön kızım’ da diyebilirsiniz, ‘İyi gidiyor devam et’ de diyebilirsiniz. Ne yapacaksak beraber yapacağız yine şarkılarımızda yaptığımız gibi. Paylaşımları seviyorum ben, öyle çoğalıyor insan diye düşünüyorum. Bunu da 2023’ün son haftasında bir dipnot olarak düşmek istedim.”

‘Muhteşem Yüzyıl: Kösem’, ‘Doğduğun Ev Kaderindir’ ve ‘Arka Sokaklar’ gibi yapımlarda yer alan güzel oyuncu Gülcan Arslan nedendir bilinmez, bir hayli radikal bir değişiklikle karşımıza çıktı. Kestane rengi uzun saçlarını kısacık kestiren oyuncu saç rengini de oksijen sarısı yapmıştı. Bebek’te onlarca gazetecinin arasına girdi, işi ünlüleri uzaktan tanımak olan magazinciler az kalsın onu tanıyamayacaktı.

Oyuncu, manken, kendi başına marka ve yakında da sosyetik gelin olacak olan Hande Erçel, artık ne yapsa haber oluyor. Son olarak saçını kızıl kestaneye boyatıp sosyal medyaya da resmini koyunca Hande Erçel meraklılarına da gün doğdu. Instagram’da 32 milyona yakın takipçisi olan ve bir ‘fenomen’ olarak da buradan para kazanan Erçel’in yeni saç rengine onbinlerce yorum geldi. Beğenenler çoğunluktaydı. Ama bazıları Erçel’i bu yeni saç rengiyle bir başka oyuncuya, Elçin Sangu’ya benzetti. Herhalde bu kıyaslamadan Elçin Sangu’nun da haberi oldu ki, Erçel’in fotoğrafının altına çok beğendiğini ifade eden ‘Üfff’ diye yorum yazdı. Hande Erçel’den cevap gecikmedi: ‘Senin kadar olamaz…’ Böylece bir fitne girişimi başlamadan sona erdi. Peki Erçel’in bu fotoğrafta üzerine giydikleri kaç para? Bunun da cevabı var: topuklu ayakkabıları 2 bin 599 TL, siyah elbisesi ise 196 euro (yaklaşık 6 bin 330 TL) değerinde.

Geride kalan sonbaharın sürpriz aşkı, oyuncu Cansu Tosun’un babası Kenan Tosun ile oyuncu Serenay Sarıkaya’nın annesi Ümran Seyhan arasındaydı. Yazlık komşusu olan ikili arasında herhalde geçen yaz bir yakınlık başlamıştı. Ama bir önemli sorun vardı: Kenan Tosun, hala Cansu Tosun’un annesi Serpil Tosun’la evliydi. Ama aşk ferman dinlemedi, orta yaşlarının baharındaki ikili sık sık İstanbul Nişantaşı’nda el ele dolaşırlarken görüntülendi. Kenan Tosun dün 2. Sayfa programına telefonla bağlandı ve bu aşkla ilgili ilk kez konuştu. Söyledikleri şu: “1 ay önce boşandık. Kimsenin haberi yok. İlk defa söylüyorum. Anlaşmalı olarak boşandık. O konu kapandı. Zaten boşanma arifesine gelmişti bizim evliliğimiz. Ne konuşsak yanlış anlaşılır. Görüyorsunuz Ümran Hanımla beraber ve mutluyuz. Sizler bir şeyler yazıyorsunuz ama öyle bir şeyler yok. 3 aydır birlikte yaşıyoruz. Yerimiz belli. Kimseden kaçmıyoruz. Çocuklarla küslük yok. Olamaz da… Hiç görüşmez olur muyuz?”

10Haber’de Müge Dağıstanlı yazdı, oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ Türk dizi sektörünün en pahalı oyuncusu, bölüm başına 1 milyon 250 bin lira alıyormuş. Uzun metraj filmler, reklamlar derken Tatlıtuğ ciddi bir gelir elde ediyor. Peki ne yapıyor bu gelirini oyuncu? Son günlerde gelen haberlere bakılacak olursa İzmir Dikili’de 15 dönüm bir arsa almış ünlü oyuncu. Stilist Başak Dizer’le mutlu bir evliliği sürdüren, bu evlilikten doğan oğlu Efe Kurt’u kucağında taşımaya doyamayan Kıvanç Tatlıtuğ’un adı birkaç ay önce Marmaris’te 20 dönüm arsa almasıyla yeniden haberlere düşmüştü. Turistik bölgelerdeki bu arsalar iyi yatırım olsa gerek.

Bazı oyuncular var, çocuk yaşta hayatımıza giren. Birsu Demir de onlardan biri. Onu yıllar önce Alemin Kralı adlı dizide Oben karakterini canlandırırken, yani daha çocuk yaşında tanımıştık. Tabii aradan 10 yıl geçti, küçük Birsu artık 24 yaşında genç bir kadın. Ve geçenlerde kendine Instagram’da yaptığı yeni stili gösteren fotoğraflarını paylaştı. Bazı insanlar çok acımasız, genç kadına dönüp hemen ‘Neslihan Atasagun’a benzemişsin’ deyiverdiler. Benzemiş mi?

Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri Türk milleti ünlü olduğu için bir marifeti olduğunu sandığı insanları daha yakından tanıma fırsatı buldu. Onlardan biri de şarkıcı Lara. Dolgun dudakları ve göğüsleriyle sık sık Instagram akışında karşımıza çıkan şarkıcı, nedendir bilinmez dudaklarını küçültmek için neşter altına yatmış. Gerçek adı Fatma Nur Keskin olan şarkıcı, dudaklarının ameliyatlı halini de Instagram’da kendisini takip eden 1 milyon kişiyle paylaştı ama biz mideniz kalkmasın diye buraya koymuyoruz. Meğer şimdi dudaklarını küçülttüğü için çok pişmanmış Lara. ‘Bir pipet bile tutamıyorum’ diyor, neden tutamadığını biz anlayamadık. Genç kadınlara bir tavsiyesi var: ‘Siz siz olun hiçbir yerinizi değiştirmeyin, dudağınız kötüyse bile kalsın…’

Türk sinemasının ve TV dizilerinin sevilen oyuncusu Ayça İnci’yi en son Üç Kız Kardeş adlı dizide Sevilay rolünde izliyoruz. 1978 doğumlu oyuncu, 16 yaşından beri kameraların karşısında. Nasıl olmasın ki, o aile boyu oyuncu. Kız kardeşi Ayçin İnci de oyuncu. Babası Murat İnci oyuncuydu. Dahası halası Elif İnci de oyuncuydu. Peki bu aile geleneği nereden geliyor? İşte burası ‘çıktı’ haberimiz: Ayça İnci’nin dedesi, Türk sinemasının unutulmaz kötü adamı Bilal İnci’den başkası değildi. Rolleri kötüydü belki ama Bilal Bey hepsi de sahne tozu yutmuş iyi bir aile çıkartmış ortaya.

Bilal Hancı bir YouTube fenomeni. Milyonlarca abonesi olan Kafalar Grubunda. 2021 yılında makyaj uzmanı ve stilist Esin Çepni ile evlendi. Yukarıdaki fotoğraf iki yıl önceki o mutlu günden. Ama anlaşılan o günler çoktan geride kalmış, çift boşanma aşamasındaymış, evleri de ayırmış. Bilal Hancı bu boşanmanın tamamlanmasını bekleyememiş, bir gece kulübünde genç bir kızla dudak dudağa öpüşmüş. Bir muhbir vatandaş da utanmamış sıkılmamış onların öpüşme görüntülerini almış Esin Çepni’ye göndermiş. Zaten boşanmadan ötürü morali bozuk olan Çepni de kendi Instagram hesabından hem bu öpüşme görüntülerini hem de kendisinin hüngür hüngür ağladığı sahneleri 200 bin takipçisiyle paylaştı. Malum, eğer sosyal medyada paylaşılmazsa hiçbir şey olmuş kabul edilmiyor artık.

1970’li yıllarda, tek kanallı TRT döneminde bir Elidor şampuan reklamıyla hayatımıza girdi Bahar Öztan. Oradan o zamanlar hala yapılan fotoroman oyunculuğuna atladı, derken Yeşilçam kariyeri başladı. 80’li yıllar boyunca fırtına gibi eski ‘Gamzeli güzel’ lakabıyla tanınan Öztan; bu 10 yılda 54 filmde birden rol aldı. Sonra bir süre sahnede şarkıcılık yaptı, derken göz önünden ayrıldı ve Amerika’ya gitti. Birkaç yıl önce iki ayrı dizide birden rol alarak geri dönmüştü Bahar Öztan ama kötü haber geldi: Kolon kanseri olmuştu. Daha yakın zaman önce bu kanserden kurtulmak için üçüncü kez ameliyat masasına yattı, sonra da Instagram üzerinden bir kısa video paylaşıp sevenlerinin dualarını istedi.

Şarkıcı İrem Derici, ‘At gibi aşığım’ dediği erkek arkadaşı Atakan Işıktutan’dan ayrılalı neredeyse 8 ay oluyor, haliyle hem hayranları hem de magazin basını İrem Derici’nin kalbinin bu kadar uzun süre boş durup duramayacağını merak ediyor. Geçen gün bu yakın takiptekileri heyecanlandıran bir şey oldu, İrem Derini Instagram’da bir konser fotoğrafını paylaştı, fotoğrafın altına bir sürü insan mesajlar yazdı ama İrem onlardan birine ‘anlamlı’ bir cevap verdi. Mesajı yazan yönetmen ve fotoğrafçı Gökhan Fırat’tı. Aslında bir şey yazmamış, sadece kırmızı bir kalp işareti bırakmıştı resmin altına. İrem Derici de ona bir başka emojiyle, sarılma emojisiyle cevap verdi. Hayırdır? Bir şeyler mi dönüyor?

‘Kuruluş-Osman’ dizisinin yıldızı Burak Özçivit’in Suudi Arabistan’dan Pakistan’a İslam dünyasının dört bir yanında büyük bir hayran kitlesi var, onun sayesinde rol aldığı diziler bu coğrafyada hemen satın alınıyor, gösterime giriyor. Eh haliyle Burak Özçivit’in de bu ülkelerde kendisine yönelik ilgiyi hep taze tutması gerekiyor. Daha iki hafta önce Pakistan’daydı, onu görmek isteyenler ciddi bir izdihama neden oldu. Son olarak Suudi Arabistan’a gitti, burada kendisi kadar şöhret başka bir isimle, futbolcu Christiano Ronaldo ile yan yana geldi. Birlikte çektirdikleri fotoğraftan sosyal medya yıkıldı.

Herkes inkar eder, şarkıcı Ceylan tam tersine övünüyor. ‘Bir tek kalçamda estetik yok, başka her yerimde var’ diyor. Hafiften kendi kendisiyle dalga da geçiyor, ‘O kadar çok estetik yaptırdım ki, artık telefonumun yüz tanıma sistemi bile beni tanımıyor, açılmıyor’ diye anlatıyor. Dobralıklarını potansiyel erkek arkadaşlara ‘gel gel’ yapma konusunda da sürdürmüş Ceylan geçen akşam sahnede: ‘Kalbim boş. Ama ben öyle işsiz güçsüz adam istemiyorum, erkek dediğin çalışacak, benim elime bakmayacak ve bir yere gittiğimizde de hesabı ödeyecek.’ Cüzdanları hazırlayın beyler, Ceylan bekliyor.