Tekele karşı mücadelede sona doğru: Google ve hükümet son kozlarını paylaşıyor
ABD'de federal savcılar, Meta'ya bağlı sosyal medya platformlarının yasa dışı uyuşturucu satışını kolaylaştırıp kolaylaştırmadığını ve bundan platformun kazancı olup olmadığını araştırıyor.
ABD bugünlerde TikTok’u veri güvenliği ve insanları yanlış yönlendireceği endişesiyle yasaklamaya hazırlanırken Meta ile ilgili bir soru gündeme geldi: Yasa dışı uyuşturucu satışında Meta’nın rolü tam olarak ne?
Wall Street Journal’ın haberine göre Virginia’daki savcılar Meta’ya bağlı Facebook ve Instagram gibi platformların uyuşturucu satışını kolaylaştırıp kolaylaştırmadığını ve platformların bundan kazancı olup olmadığını araştırmaya başladı. Bunun için de Meta’dan platformlarındaki yasalara aykırı uyuşturucu içerikleri ve uyuşturucu satışıyla ilişkilendirilebilecek kayıtları talep etti. Mahkeme celbi şirkete aslında geçen yıl gönderildi.
Konuyla ilgili kaynaklar Gıda ve İlaç İdaresi’nin de (FDA) soruşturmaya dahil olduğunu söylüyor. Soruşturmalar daima resmi suçlamalarla sonuçlanacak diye bir şey yok ama şu anda Meta ve diğer pek çok sosyal medya şirketi çocukların güvenliğini tehlikeye attıkları gerekçesiyle Amerikan Kongresi’nin gözetimi altında. Özellikle Instagram’da pedofili içeriklerin teşvik edildiği iddiası gündemdeyken uyuşturucuyla ilgili soruşturmanın olumsuz sonuçlanması Meta’nın zaten hasarlı imajına bir darbe daha indirebilir.
Meta sözcüsü konuyla ilgili açıklamasında şöyle diyor: “Yasa dışı uyuşturucu satışı politikalarımıza aykırıdır ve bu içerikleri bulduğumuz gibi platformlarımızdan kaldırmaya çalışıyoruz. Meta, yasa dışı uyuşturucu satışı ve dağıtımıyla mücadelede kolluk kuvvetlerine aktif bir şekilde yardım etmektedir.”
Meta’nın küresel işlerden sorumlu yöneticisi Nick Clegg, sentetik uyuşturucuların internet üzerinden satışını önlemek ve internet kullanıcılarını bunun riskleri konusunda eğitmek için Dışişleri Bakanlığı’na yardım ettiklerini açıkladı.
ABD’de 18 ila 45 yaş arası kişilerde görülen ölümlerin başta gelen sebeplerinden biri fentanil gibi sentetik opioidlerin aşırı doz alımı. 2021 yılında aşırı dozdan ölenlerin toplam sayısı 80 bini aşmış ki 11 Eylül sonrası Irak ve Afganistan’daki savaşlarda ölen Amerikan askerlerinin sayısından 10 kat fazla bir miktar bu.
Şirket daha önce uyuşturucu tanıtımı ve uyuşturucu satışını teşvik edici reklamlar verenleri tespit etmek için şirket dışından yardım alma yoluna gitti. Mesela LegitScript adındaki bir şirket, hangi şirketlerin platformlarda reçeteli ilaçların reklamını yaptığını belirlemeye yardımcı oluyor. Alabama Üniversitesi’ndeki araştırmacılar da ilaç satışıyla ilgili sorunlu içeriklerin tespit edilmesine yardımcı olmak için Facebook ile ortaklık kurdu.
Biraz önce de belirttiğimiz gibi sosyal medya şirketleri son zamanlarda gençlere, özellikle de çocuklara zarar veren içerikler nedeniyle kongre üyelerinin incelemesi altında. Milletvekilleri, teknoloji şirketlerini üçüncü tarafların platformlardaki paylaşımları nedeniyle sorumlu tutup tutamayacağını tartışıyor. Kongrenin işini zorlaştıran konu İletişim Ahlak Yasası’nın 230’uncu maddesinde çevrimiçi platformların birkaç istisna dışında üçüncü tarafların paylaşımlarından sorumlu tutulamayacağının yazılması.
Ama Adalet Bakanlığı geçmişte federal uyuşturucu yasalarının kapsamını genişleterek internet platformlarını da satışlardan sorumlu tutmaya çalıştı. Örneğin Google 2011 yılında Kanada’daki eczanelerin ABD’li tüketicileri hedef alan reklamlar yayınlamasına izin verdiği için yasa dışı reçeteli ilaç ithaline yardımcı olduğu gerekçesiyle 500 milyon dolar para cezası ödemeyi kabul etmişti.
Pandemi sırasında da bu tür telesağlık şirketleri, yani internet üzerinden ilaç satışı yapan şirketler, Facebook ve Instagram üzerinden dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, anksiyete gibi sağlık durumlarının tedavisi için reçeteli ilaçların reklamlarını yaptı. Hem sağlık çalışanları hem de hastalar Adderall gibi kontrol altında alınması gereken maddelerin kötüye kullanılmasına katkı sağladığını söylüyor.
Bu telesağlık şirketleri, ilaçların yan etkilerinden hiç bahsetmeden sadece faydalarını öne çıkarıyor ve FDA’nın onaylamadığı ilaçları da tanıtıyor. Telesağlık şirketleri ise FDA’nın kurallarına tabi olmadıklarını savunuyor. Çünkü FDA’nın yetkileri ilaç paketleyicileri, dağıtıcıları ve üreticileriyle sınırlı. Halbuki telesağlık şirketleri bu kategorilerden hiçbirine girmediklerini, tıbbi tedarikçi olduklarını iddia ediyor.
WSJ’nin başka bir haberine göre bu “tıbbi tedarikçiler” son zamanlarda Meta’ya ait platformlarda FDA onayı almasına en az iki yıl olan bir ilaç dahil, çok popüler zayıflama ilaçlarının sahte versiyonlarının reklamını yapıyor.