New York’ta Erdoğan’dan F-16 çağrısı: Kısıtlamaları kaldırın
Amerikan Kongresi'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi TikTok'un yasaklanmasının önünü açacak yasanın kongreden geçmesi için ilk adımı attı. Peki ya ABD neden onca sosyal medya uygulaması arasında TikTok'u hedef alıyor? 10 soruda inceleyelim.
Amerikan Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi çarşamba günü TikTok’a iki seçenek sunan bir tasarıyı kabul etti: Ya TikTok’un çatı şirketi ByteDance, TikTok’tan çekilecek ya da söz konusu uygulama ABD’deki uygulama mağazalarından tamamen kaldırılacak. Zaten uzun zamandır ABD’de tartışma konusu olan bu konu mecliste 352’ye 65 gibi bir oranla kabul edildi. Türkiye’de de genciyle yaşlısıyla çok geniş bir kullanıcı profiline sahip uygulama neden ABD’li siyasetçilerin hedefine girdi? 10 soruda yasağın neden gündeme geldiğini, gerçekten uygulamaya konursa ne olacağını inceleyelim.
TikTok’un sahibi ByteDance Çin merkezli bir şirket. Çin yasaları, şirketlerin veri depolamasını zorunlu kılıyor ve gerekli görüldüğü halde hükümetin bu verileri kontrol etme gibi bir hakkı var. Ayrıca Çin hükümeti daha önce de Çin Komünist Partisi’nin çizgisine uymayan yöneticileri ve şirketleri cezalandırdığı biliniyor. Eski ByteDance yetkilileri, Çin hükümetinin ABD’li kullanıcıların verileri de dahil olmak üzere şirketin verilerine erişim hakkına sahip olduğunu söylüyor.
Ayrıca Facebook’ta yaşanana benzer bir durumun burada da yaşanabileceğinden endişeleniyorlar. Yani kullanıcılara sunulan önerilerle onları kasıtlı olarak yanlış bilgilendirme ya da manipüle etme amacı güdüleceği düşünülüyor. Son dönemlerdeki örneği de Gazze’deki savaş. Artık gençler haberleri doğrudan sosyal medyadan takip ediyor, gazete ya da televizyonlardan değil. X, Facebook gibi Batı merkezli platformlar savaşa yönelik içerikleri törpüleme yoluna giderken TikTok Çin merkezli olduğu için bu konuda yapılan paylaşımlara çok fazla sınırlama getirmedi. Bu da hem gerçek bilgilerin hem de teyit edilmemiş görüntülerin yayılmasına yol açtı.
Batı’ya göre bu durum antisemitizmin yayılmasına neden oldu ve ABD’lilerin Filistin yanlısı içerikleri görmesini sağladı. Mevcut ABD Başkanı Joe Biden’ın destekçilerinin yarısı, Gazze’de yaşananlar için İsrail’e destek veren ABD’yi de sorumlu tutuyor. Bu da anketlere yansıyor.
Bu arada ABD’nin endişeleri arasında bağımlılık yaratma, çocukların güvenliği, yeme bozukluğu, sigara kullanımı ya da intihar gibi hem ruhsal hem de fiziksel sağlığa zarar verici şeylerin teşvik edilmesi gibi endişeler de var ama bu endişeler uygulamayı yasaklamak için yeterli gerekçeler sunmuyor. Sonuçta X, Facebook, Instagram ve YouTube gibi uygulamalarda da tehlikeli, çocuklar için zararlı içerikler var, o zaman kongrenin bu uygulamaları da yasaklaması gerekir.
Biraz önce de bahsettiğimiz üzere TikTok’un en çok endişe yaratan noktalarından biri öneri motoru. TikTok kullanıcılarından topladığı verileri onların ilgi alanlarını belirlemek ve ilgilendiği videoları karşılarına çıkarmak üzere kullanıyor. Topladığı veriler şöyle:
📌Kullanıcının bir sayfada ne kadar süre kaldığı
📌Paylaştığı videolar
📌Hemen atladığı videolar
📌Yorum yapıp beğendiği videolar
📌İsim, yaş, telefon numarası ve e-posta adresi gibi temel bilgiler
📌Konum verileri
📌IP adresi
📌Biyometrik verileri (yüz tanıma ve parmak izi verileri)
TikTok dünya genelinde ilk olarak 2017’de yüzünü gösterdi ama Vine gibi öncüllerinden ayrışarak bugüne kadar yükselişini korudu ve sosyal medya platformu deyince akla gelen ilk uygulamalardan biri haline geldi. Öyle ki 1 milyar aktif aylık kullanıcıyla Facebook, YouTube ve Instagram’dan sonra en büyük platform oldu ki bir zamanlar adı Twitter olan X bu sıralamada 397 milyon ile TikTok’un üç sıra altında kalıyor. Ayrıca kurulduğundan beri 3 milyardan fazla kez indirildi.
Bunca insan bu platformda ya içerik üreten tarafta yer alıyor ya da izleyici tarafında. İçerik üreticileri en fazla bir dakikalık videolar üretiyor. Platformu kullananların büyük bir kısmı 16-24 yaş aralığında olsa da meslek sağlık sektöründen güvenlik sektörüne çok geniş yelpazede kullanıldığını biliyoruz. Öyle ki siyasetçilerin bile Z kuşağını etkilemek için tercih ettiği araçlardan biri haline geldi.
Bir tahmin yürütün, sizce Ocak 2024 itibarıyla TikTok’u en çok kullanan ülke hangisi olabilir? İlk sırada şu anda uygulamanın yasaklanması söz konusu olan ABD yer alıyor. ABD’de en az 150 milyon kişi uygulamayı kullanıyor ki bunların 102.3 milyonunun aktif kullanıcı olduğu tahmin ediliyor.
Şirket, kullanıcıların verilerini Çin hükümetiyle paylaştığı iddialarını reddediyor. TikTok CEO’su Shou Chew geçen yıl mart ayında kongre önünde verdiği ifadede, “ByteDance Çin hükümetine ait değildir, Çin hükümeti tarafından kontrol edilmemektedir. Özel bir şirkettir” sözlerini dile getirmişti. Burada araya bir bilgi düşmekte fayda var. ByteDance’in yan kuruluşu Beijing ByteDance Technology, 30 Nisan 2021’de devlete ait Beijing Technology’ye hisselerinin yüzde birlik kısmını satmıştı.
Bu anlaşma sayesinde Çin hükümeti şirketin yönetim kuruluna bir üye atama olanağına sahip olmuştu. Gerçi anlaşmanın TikTok’u kapsamadığı, sadece Çin pazarındaki video platformlarıyla ilgili olduğu belirtiliyor. Malum şirketin tek video paylaşım uygulaması TikTok değil, özellikle Çinlilerin tercih ettiği Douyin gibi başka uygulamaları da var.
TikTok’un bir diğer savunmasına göre ABD’li kullanıcıların verileri Çin’de değil, Singapur ve ABD’de tutuluyor. Bu da Amerikan şirketi Oracle’ın işlettiği bulut altyapısı üzerinden sağlanıyor. TikTok, verileri Çin hükümetiyle paylaşmasından endişe duyan Batılı ülkelerin içini rahatlatmak için de geçen yıl İrlanda’da da Avrupa Birliği vatandaşlarının verilerini işlediği başka bir veri merkezi kurdu.
Tasarıya göre ByteDance’in TikTok’tan 165 gün içinde çekilmek zorunda. Yani platformun Çin merkezli olmayan bir şirkete satılması gerekecek. Aksi takdirde Apple App Store ve Google Play gibi uygulama mağazalarının TikTok ve ByteDance’e ait diğer uygulamaların indirilmesine izin vermesi ABD genelinde hukuki olarak yasaklanmış olacak.
Tasarının yazarları, ByteDance’e TikTok’u satarak ABD’de “engellenmekten kaçınma fırsatı” sunduğu için bunun bir yasak olarak görülmemesi gerektiğini savunuyor. Temsilciler Meclisi’nden Cumhuriyetçi Mike Gallagher, “Bu ayrımın yapılması şartıyla TikTok hayatta kalabilir, insanlar da uygulamada istediklerini yapabilir. Dolayısıyla bu bir yasak değil, bunu tümörü çıkararak hastayı kurtarmanın amaçlandığı bir ameliyat olarak düşünün” diyor.
TikTok yetkililerine göreyse Çin’in satışı onaylayıp onaylamayacağı ya da altı ay içinde satışın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsiz. Komitenin oylamasının ardından bir açıklama yapan şirket, “Bu yasanın önceden belirlenmiş bir sonucu var: TikTok’un ABD’de tamamen yasaklanması. Hükümet, 170 milyon Amerikalının anayasal ifade özgürlüğü hakkını elinden almaya çalışıyor. Bu karar milyonlarca işletmeye zarar verecek, sanatçıları izleyicilerden mahrum bırakacak ve ülke genelindeki pek çok içerik üreticisinin geçim kaynağını yok edecek” sözlerini dile getirmişti.
Tasarının yasalaşabilmesi için kongrenin üst kanadı Senato’nun onayı ve ardından ABD Başkanı Joe Biden’ın imzası gerekiyor. Biden tasarıyı önüne gelirse imzalayacağını zaten belirtiyor. Ama Senato sürecinin hızlı geçeceği düşünülmüyor.
Normal zamanlarda bile siyasetçileri uğraştıracak bir tasarı bu. Şimdi bir de kasımda yapılacak başkanlık seçimleri ve Temsilciler Meclisi’nin tamamının, Senato’nun ise 100 sandalyeden 34’ünün el değiştireceği bir seçim yılı söz konusu. Dolayısıyla yasanın Senato’daki oylaması seçim sonrasına ertelenebilir. Ayrıca ByteDance’in yasağa itiraz etme hakkı var. Şirketin CEO’su Chew’in oylamadan hemen sonra senatörlerle görüşmek üzere kongreye gittiği düşünülürse şirketin kolay kolay vazgeçmeyeceği ortada.
Kuzey Dakota’nun Cumhuriyetçi Senatörü Kevin Cramer da, “Bunun hızlı bir şekilde ilerleyeceğini hayal etmek zor. Böyle işleri hızlıca yapmayız. Zaten işleri oldu bittiye getirmemek için varız. Bu nedenle yasanın görüşülmesinin aylar sürebileceğini düşünüyorum” diyerek sürecin uzayacağını teyit ediyor.
Aslında TikTok tartışmasını ilk çıkaran dönemin ABD Başkanı Donald Trump’tı. Ama şimdilerde bu tavrının değiştiği görülüyor. Bununla birlikte çoğu Cumhuriyetçi temsilci tasarıyı desteklediğini ifade ediyor. Mesela Teksas’ın Cumhuriyetçi temsilcisi ve aynı zamanda aşırı sağcı Freedom Caucus üyesi Chip Roy, “Trump yanılıyor” diyerek bu konuyu ilk başlatanın Trump olduğunu ama birden fikrini değiştirdiğini hatırlatarak “Yani bu eski başkanla aynı fikirde olmadığım ilk ya da son sefer değil. TikTok meselesi gayet açık” diyor.
Bu arada Biden yönetimi de tasarıyı destekliyor. Beyaz Saray Karine Jean-Pierre, yönetimin kararı Biden’ın masasında görmek istediğini söylüyor. Tabii Biden’ın yasaklatmaya can attığı bir platforma geçen ay resmen katılmış olması da dikkat çekici.
Şirket doğal olarak ABD’de yasaklanmasına karşı ama hem kongredeki bazı temsilci ve senatörler hem de halk bu yasağa sıcak bakmıyor. Temsilciler Meclisi’nde 50 Demokrat ve 15 Cumhuriyetçi tasarıya karşı oy kullandığını unutmamak gerekiyor. Senato’daki bazı Demokratlar ifade özgürlüğü konusundaki kaygılarını gerekçe göstererek tasarıya açık açık karşı olduklarını dile getiriyor. Demokratlardan bazıları doğrudan TikTok’u hedef almadan da sosyal medyadaki yabancı etkisine karşı önlemler alınabileceğini söylüyor.
İfade özgürlüğü ve hak savunucu gruplar, bu tür bir mevzuatın internetin geneli üzerinde derin bir etkisi olabileceğini belirterek yasağa şiddetle karşı çıkanlardan. Gruplar, TikTok’un veri uygulamalarının sorunlu olduğunu kabul ediyor ama bunların ABD merkezli teknoloji firmalarından o kadar da farklı olmadığını savunuyorlar.
Bu arada Pew Research Center’ın geçen sonbaharda yaptığı ankete göre TikTok’un yasaklanmasına destek veren ABD’li yetişkinlerin oranı mart ayında yüzde 50’yken şimdilerde yüzde 38’e kadar gerilemiş.
Aslında en az 34 eyalette TikTok’un kamu sektöründe çalışan görevlilere verilen cihazlarda kullanılması yasak. Ayrıca orduda hizmet veren askerlerin uygulamayı hükümete ait cihazlarda kullanması dört yıldır yasak. Benzer bir şekilde ABD’de 50’den fazla üniversitede kampüsün Wi-Fi ağından uygulamaya bağlanmak yasak. Yani öğrencilerin kampüs içinde uygulamayı kullanması için hücresel veriye geçmesi gerekiyor.
Montana Valisi Greg Gianforte geçen mayıs ayında TikTok’un eyalet içinde faaliyet göstermesini yasaklayan bir yasa tasarısını imzalayarak ülke genelinde bu yolda adım atan ilk eyalet oldu. Ama sonra TikTok bu yasağın yasaları ihlal ettiğini söyleyerek dava açtı. Federal mahkeme 1 Ocak’ta yürürlüğe girmesi planlanan yasağı durdurmak için kasım ayında ihtiyati tedbir kararı aldı.
Geçen ağustos ayında New York City, siber güvenlik ajansının uygulamayı “şehrin teknik ağları için güvenlik tehdidi yarattığı” sonucuna varınca uygulamaya şehir çapında yasak getirdi.
ABD TikTok konusunda endişe duyan tek ülke değil. Başka bazı ülkelerde de tamamen ya da kısmi yasaklamalar getirildi.
📌Afganistan, Hindistan, İran, Kırgızistan, Nepal ve Somali’de TikTok tamamen yasak.
📌Bir de müstehcen içerik nedeniyle uygulamayı geçici olarak yasaklayan Endonezya ve Pakistan var.
Kısmi yasaklamalar getiren ülkeler ve getirilen yasaklar ise şöyle:
📌Avustralya: Hükümete bağlı bazı kurumlara ait cihazlar
📌Belçika: Federal hükümete bağlı cihazlar
📌Kanada: Kamu sektöründe kullanılan cihazlar
📌Danimarka: Savunma Bakanlığı çalışanlarının cihazları
📌Avrupa Birliği: Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu ve AB Konseyi çalışanlarının cihazları
📌Fransa: Devlet memurlarının iş için kullandıkları telefonlar
📌Letonya: Dışişleri Bakanlığı’nda iş için kullanılan cihazlar
📌Yeni Zelanda: Parlamento üyelerinin ve milletvekillerinin iş cihazları
📌Norveç: Hükümet cihazları
📌Tayvan: Hükümet cihazları
📌ABD: Federal hükümet cihazları ve sistemleri
Ayrıca şirket AB’nin gizlilik politikalarını ihlal ettiği gerekçesiyle şimdiye kadar 370 milyon dolar para cezası aldı.