İsveç’in NATO üyeliği TBMM’den geçti: Şimdi gözler F-16 krizinde
ABD Adalet Bakanlığı ve 16 eyalet Apple'ın App Store yoluyla telefon sektöründe tekelleşerek rekabetin önünü tıkadığı suçlamasıyla dava açtı. Şirket ise iddiaları reddederek davanın "haksız" olduğunu savunuyor. Peki ya bunun sonu nereye varır?
ABD Adalet Bakanlığı ve 16 eyalet, Apple’ın akıllı telefon pazarını yasalara aykırı bir şekilde tekelleştirdiğini iddia ederek şirkete karşı antitröst davası açtı. Apple’a açılan bu dava, yıllarca kontrolün k’sını hissetmeyerek büyüyüp devleşen teknoloji şirketlerini hedef alan davaların en büyüğü olmaya aday.
Peki neden bu dava açıldı? Şikayetçilere göre Apple’ın mağazası App Store’un yapısı kullanıcıları kısıtlıyor, ayrıca şirket mağazalarında satışa sunulan uygulamalardan aldığı komisyonun yüksekliği ve yabancı uygulamalara karşı “duvarlarını örmesi” nedeniyle rekabete zarar veriyor. Apple’ın ürünleri genelde herkesin kolayca kullanabileceği cihazlar olmasıyla meşhur. Ancak unutmamak gerekiyor ki şirket bunu üçüncü tarafların Apple’ın ürün ve hizmetleriyle nasıl etkileşime girebileceğini sıkı sıkıya kontrol ederek ve hatta bazı durumlarda kısıtlayarak mümkün kılıyor.
Şirket hakkındaki tekel iddialarını reddediyor ancak son birkaç aydır Avrupa’da boğuştuğu davalar iddiaların o kadar da temelsiz olmadığını kanıtlar nitelikte. Örneğin müzik uygulaması Spotify, kendi uygulamasıyla ilgili indirimlerin Apple kullanıcılarına iletilmesinde birtakım sorunlar yaşandığını, App Store’un Apple’ın müzik uygulamasını öne çıkardığını söyleyerek Avrupa’da haksız rekabet davası açmıştı. Bu davayı da kazanarak Apple’ın 1.8 milyar dolarlık para cezası yemesine neden olmuştu. Fortnite oyununun geliştiricisi Epic Games de Apple’ın App Store’da satışa sunulan ürünlerden çok yüksek komisyonlar (yüzde 30) aldığını söyleyerek dava açmış ve bu davayı kazanmıştı. Ancak Apple mahkeme kararına rağmen yüksek komisyon almaya devam etmişti.
Birkaç örnek daha verilebilir. Apple, iPhone kullanıcılarının birbirlerine sorunsuz bir şekilde yüksek kaliteli fotoğraf ve videolar göndermesini mümkün kılıyor. Ancak Android telefonlara gönderilen içerikler hem daha yavaş gidiyor hem de kalitesi düşük oluyor. Apple geçen yılın sonlarına doğru Android telefonlarla SMS yoluyla iletişim kurmanın kalite standartlarını artıracağını duyurmuştu ama burada da sınıfsal ayrımı gösteren bir şey var: iPhone kullanıcıları birbirine SMS atarken bu mesajlar mavi balon içinde gözüküyor. Ancak bir iPhone kullanıcısı Android kullanıcısına mesaj atarsa baloncuk yeşile dönüyor. Bu da karşıdaki kişinin Apple kullanıcısı olmadığını gösteriyor.
Bu arada zamanında Eric Migicovsky adında bir teknoloji girişimcisi iPhone ve Android kullanıcılarının bu baloncuk safsatasından arınmış bir şekilde konuşması için Beeper Mini diye bir uygulama geliştirmişti ama uygulama Apple tarafından hemen kapatılmış. O zamanlar yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor Migicovsky: “Apple’ın bizi saldırması üç günü buldu. Ya bağlantıyı çevrimdışı hale getirdiler ya da uygulamaya ulaşmayı daha güvensiz hale getirerek kullanıcılarımızı cezalandırdılar.”
Garland, “Apple hem kullanıcıların hem de yazılımcıların Apple ekosisteminin dışına çıkmasını zor ve pahalı bir hale getirecek engeller yaratıyor” diyor. Epic Games’in davası sayesinde Avrupalı yetkililer Apple’ın diğer şirketlerin “dokunarak ödeme” özelliğini kullanmasına izin vermediğini fark etmiş ve rakip şirketlerin dijital cüzdan oluşturmalarına alan tanımıştı. Ama bu kurallar Avrupa Birliği ile sınırlı.
Apple ise bu davanın Amerikan hükümetine “özel şirketlerin teknolojisini tasarlamasında söz sahibi olmasına sebep olabileceğini” iddia ediyor. ABD Adalet Bakanı Merrick Garland ise Apple’ın faaliyetlerinin büyük ölçekli sonuçları olabileceğini vurguluyor: “Apple’ınki gibi tekeller, ekonomimizin dayanağı olan serbest ve adil piyasi için bir tehdit. İnovasyonu engelliyorlar. Üreticilere ve işçilere zarar veriyor, fiyatların artmasına neden oluyorlar. Eğer şimdi buna bir son verilmezse Apple akıllı telefon alanındaki tekelini güçlendirmeyi sürdürecek. Ama yasa denen bir şey var.”
Apple’a göre her halükârda dava “hukuksal olarak yanlış”, dolayısıyla Amerikan hükümetine savaşmak için “ellerinden geleni yapacaklar.” Şirket ayrıca “inovasyonu engelleme” konusunda Amerikan hükümetine, “Apple’da insanların seveceği teknolojiler üretmek için her gün yeni bir şeyler buluyoruz. Bir takım halinde sorunsuz çalışacak ürünler tasarlıyor, insanların gizliliğini, güvenliğini koruyor ve kullanıcılarımız için büyülü bir deneyim yaratıyoruz. Bu dava bizim kimliğimizi ve Apple’ın ürünlerini rekabetin yoğun olduğu pazarlarda farklı kılan ilkelerini tehdit ediyor” şeklinde cevap verdi.
Hükümet ise Apple’a karşı açılan davada şirketten üç özel çözüm istiyor ki bunlar şirketin iş modelini büyük ölçüde değiştirecek türden çözümler…
📌Öncelikle Apple’ın uygulama mağazasını yenilikçi uygulamaların önünü kapamak için kullanmasını engelleyecek bir mahkeme kararı talep ediliyor.
📌Ayrıca Apple’ın akıllı saat, dijital cüzdan ya da mesajlaşma uygulamaları gibi şirket dışı teknolojilerin iPhone ile entegre olmasını kısıtlamasının yasaklanması isteniyor.
📌Son olarak Apple’ın sözleşme şartlarını kendi tekelini “yaratmak, sürdürmek, büyütmek ve güçlendirmek” için kullanmasının önüne geçilmesi talep ediliyor.
Davaya destek veren eyalet arasında New Jersey, Arizona, California, Connecticut, Maine, Michigan, Minnesota, New Hampshire, New York, Kuzey Dakota, Oklahoma, Oregon, Tennessee, Vermont, Wisconsin ve Columbia var.
Apple’a açılan dava diğer Amerikan şirketlerini de endişelendirmeli. Zira Temsilciler Meclisi’nin 2020 yılındaki raporuna göre “tekel gücüne sahip” şirketler arasında Apple’ın yanı sıra Meta, Google ve Amazon da var ki Google zaten bu şirketler arasında darbeyi yiyen ilk şirket oldu. O zaman da gördük ki Google, Apple kendi tarayıcısını çıkarmasın diye her yıl belli bir miktar ödeme yapıyormuş.
Bu dava Apple’ın şu anda 3 trilyon doların biraz aşağısında kalan değerini etkileyebilir. Ayrıca şirket politikalarında, stratejilerinde, ürünlerinde ve uygulamalarında değişikliğe gitmek zorunda kalabilir. Bunlar uzun vadede olabilecek şeyler tabii. Kısa vadede olabilecek ve olan şeylerden biriyse şirketin hisse değerinin dün yüzde üçlük bir düşüş yaşaması.
Şimdi bir kez daha Apple ve Epic Games arasındaki savaşa dönelim. Epic Games Avrupa’daki savaşını kazansa da Amerika’daki savaşında pek başarılı olamamıştı çünkü federal mahkeme Apple’ın tekelci olmadığına hükmetmişti. Hukukçular bu örneği de göz önünde bulundurarak Adalet Bakanlığı’nın Apple’ın rekabete nasıl zarar verdiğini gösterme konusunda işinin zor olduğunu belirtiyor.