Politika vicdanlara baskın geldi: İsrail davet edilmedi diye Nagazaki anmasına ABD katılmayacak
Titanik enkazına dalış yaparken batan Titan'ın infilak etmesine neden olan sebeplerinin görüşüldüğü mahkemede ihmaller zinciri bir bir ortaya çıkıyor. Skandal davada anlatılanlar esas sorumlunun dalışta ölen CEO olduğunu gösteriyor.
Dört gün, on tanık, onlarca kanıt… Titanik enkazına dalan uzaktan kumandalı Titan isimli denizaltının batmasına ilişkin dava Amerika Birleşik Devletleri Sahil Güvenliği tarafından sürdürülüyor. Titan battığında içinde üretici şirket OceanGate’in sahibi de dahil olmak üzere beş kişi vardı. Hikaye bir tuhaftı, bütün deliller ihmaller zincirini işaret ediyordu. Titan tabiri caizse “ava giderken avlanmıştı.”
OceanGate’in Titanik’e dalışlarını sınırlayan pek bir düzenleme yoktu, çünkü faaliyet uluslararası sularda yürütülüyordu. Ayrıca Titan ne ABD gemisiydi, ne de güvenliği düzenleyen uluslararası kurumlara kayıtlı bir deniz aracı. Gövde yapısı gibi konularda standart belirleyen kurumlar tarafından da sınıflandırılmamıştı.
İnfilak eden aracın içindeki OceanGate CEO’su Stockton Rush daha önce düzenlemelerin yenilikleri engellediğini savunmuş, OceanGate de internet sitesinde deniz araçlarını sınıflandırmanın gereksiz olduğunu öne sürmüştü. Halbuki uzmanlar altı metre uzunluğundaki Titan’ın standartları karşılamayan dikdörtgen şeklinin ve karbon fiber yapısının okyanus tabanına tekrar tekrar dalış yapmak için çok tehlikeli olduğu konusunda uyarılar yapmıştı. Çoğu denize dalış aracında titanyum gibi bitişken maddeler kullanılıyor ve fazla yolcu taşınmasını önleyen küre şekli tercih ediliyor çünkü.
OceanGate’in CEO’su Stockton Rush Titan’ın içinde hayatını kaybedenlerden biriydi. Duruşmanın ilk iki günü boyunca mahkemenin ana gündemlerinden biri o oldu. Şirketin mühendislik departmanının eski yöneticisi Tony Nissen, Rush’ı “kritik kararları hız ve maliyet meseleleri üzerinden veren ve kararları günden güne değişen biri” diye tanımladı. Nissen şirketten kovulma sebebinin de Rush olduğunu belirterek Titan’ın güvenliğine dair konularda sık sık anlaşmazlığa düştüklerini söyledi.
OceanGate’in deniz operasyonlarından sorumlu eski müdürü David Lochridge’in ifadeleri de Rush’ı hedefe koyan türdendi. Lochridge eski patronunu “sürekli suçu başkasına atmakla” ve “zorbalıkla” suçladı. Lochridge de Nissen’e atıfta bulunarak güvenlik kaygılarını sıklıkla dile getirdiği için kovulanlardan biri olduğunu söyledi.
Duruşmada Rush’ı savunanlar da vardı elbette. Renata Rojas, Rush ile beraber birkaç deneme dalışına katıldığını ve CEO’nun “oldukça adil” biri olduğunu söyledi. Titan’ın bir diğer yolcusu Fred Hagen de Rush’ı “yüksek riskli bir ortamda güvenlik kaygıları taşıyan oldukça zeki biri” diye nitelemekten geri durmadı.
Şirketin eski baş mühendisi Nissen Titan’ın ilk modelinin oldukça iyi tasarlandığını, fakat sonra bazı detayların atıldığını ya da görmezden gelindiğini söyledi. Washington Üniversitesi’nde çalışan ve 2016’ya kadar OcaenGate’e Titan konusunda danışmanlık veren Dave Dyer anlaşmasını sone erdirme sebebinin şirketin güvenlik ihlalleri konusundaki ısrarı olduğunu söyledi. Dyer Titan’ın ilk denemelerinde “kullanılan camların bomba gibi patlama riski” olduğunu söylemesine rağmen bu dikkate alınmadığı için anlaşmalarını sona erdirdiğini açıkladı. Nissen ve Dyer Titan’ın zırhının “mide bulandırıcı” olduğunu ve böyle bir taşıta asla binmeyeceklerini de ekledi.
Nissan ve Dyer’ın şirketten ayrılmasının ardından Titan’da yapılan yenilemelerin asla test edilmediği ya da bağımsız bir üçüncü taraf tarafından onaylanmadığı da kayıtlara geçti. Duruşmada tanıklık yapan bir başka uzman bu tarz sertifikalandırma işlemlerinin güvenlik açısından oldukça kritik olduğunu aktardı.
Duruşmada önemli yer tutan tartışmalardan biri de ABD Sahil Güvenlik yetkililerinin Titan’ı hiç denetlemeden dalış yapmasına izin vermesiydi. Kanıtlar OceanGate’in dalışın teknik detaylarını paylaşmak üzere defalarca sahil güvenlikle iletişime geçmesine rağmen yetkililerin herhangi bir denetleme gerçekleştirmemiş olmasının da ihmaller zincirinin bir parçası olduğu yönünde.
Lochridge’in ifadesine göre Titan’ın yapımında çalışan bazı kişiler daha önce sahil güvenlik ekipleri ile iletişime geçerek güvenlik kaygılarını aktarmış. Bu bağlamda en az beş yetkilinin bir sonraki duruşmaya çağrılarak ifade vermesi bekleniyor.
2013 yılında şirketin yönetim kurulunda olan Amiral John Lockwood ise tanık listesinde yok. Lochridge’in ifadesine göre Lockwood’un görevi devlet ile şirket arasındaki teması sürdürmekti.
Bazılarına göreyse çıkan her yeni detay Titan’ı daha çok üniversite öğrencilerinin son gün yaptığı proje ödevine benzetiyor.