Yer Bursa, aracı ve donör Suriyeli, hasta İsrailli: Organ ticaretine iyi hal indirimli ceza geldi
Geçirdiği kazada yüzünün büyük kısmını kaybeden James geçen yıl mayıs ayında olduğu nakil ameliyatıyla tarihe geçti. Tam göz nakli için ameliyat masasına yatan James hâlâ göremese de nakledilen gözde bir buçuk yıldır herhangi bir sorun çıkmadı.
Tarihteki ilk başarılı tam göz nakli yapılan Aaron James kendisini henüz tam olarak yeni duruma alıştırabilmiş değil. Arkansas’ta yaşayan 47 yaşındaki baba “Böyle büyük bir şeyin parçası olduğum gerçeği beni hayrete düşürüyor” diyor.
James üç yıl önce yüksek gerilim hattı görevlisi olarak çalışırken bir kazada yaralandı. Daha çok kullandığı sol kolunu, sol gözünü, çenesini ve burnunu kaybetti. İki yıl boyunca katı yiyecek yiyemedi, ne tat ne de koku alabildi, normal bir şekilde konuşamadı bile.
Geçen yıl mayıs ayında New York Üniversitesi’ne bağlı Langone Health’te kendisine yüz ve ilk tam göz nakli yapıldı. Ameliyatın üstünden bir yılı aşkın süre geçti ve nakil yapılan gözünde bir sorun çıkmadı. Hatta göremese bile retinası ışığa tepki verebiliyor.
JAMA dergisinde yayınlanan bu vakanın derinlerine hep beraber inelim: Çok sayıda sağlıkçının yer aldığı büyükçe bir ekip beyin ölümü gerçekleşmiş bir donörden sol gözünün tamamını, göz çukurunu, burnu, çene kemiğinin bir parçasını ve bu organlarla ilgili kasları, sinirleri ve kan damarlarını aldı. Bunların James’e nakledilmesi yaklaşık 21 saat sürdü.
Aslında doktorlar James’e nakledilen gözün görmesini hiç beklemiyordu. Bunu çalışmanın başyazarı ve ameliyatın cerrahı Daniel Ceradini itiraf ediyor. Sebebi de donörün optik siniriyle James’in beyni arasında başarılı bir bağlantı sağlandığına dair hiçbir kanıt olmamasıydı. Retinadan beyne bilgi gönderen optik sinir merkezi sinir sisteminin parçası ve bu sistemin nasıl yenilendiği bilim dünyası için şimdilik muamma.
Düşünün ki ölüm ve Borglar dışında çok az şeye çare bulunamayan Star Trek’te Geordi LaForge’a da görme yetisi tam olarak kazandırılamamış, bu eksikliği yardımcı bir araçla kapatmaya çalışmışlardı. Ama bilim dünyasının “kutsal kaselerinden biri” olan bu durum gerçek olmaya biraz daha yakın. Madem bu ameliyattan ümit yoktu, öyleyse James neden bıçak altına yattı diye sorabilirsiniz.
James’in yüz nakline zaten ihtiyacı vardı ve gelecekte nakil için bıçak altına yatacak alıcılara yardımcı olmak için göz nakli ameliyatı riskini de almayı kabul etti. Bunun için “Yüz nakli için zaten bağışıklık sistemimi baskılayacak bir ilaç alacaktım. Bari bir şeyler daha kazanalım diye düşündüm” diye anlatıyor.
Ceradini gözün cerrahi olarak çıkarılmasının çok karmaşık olduğunu, öyle ki ekibin kadavralar üstünde en az 15 kez pratik yaptığını söylüyor. Ameliyatın gerçekleşmesi için pek çok bilimsel gelişmeden yararlanıldığını da not düşelim.
Gözlere giden kan yüzün geri kalanını besleyen damardan farklı bir atardamardan geliyor. Bağışlanan gözün uzun süre kansız kalmaması için cerrahlar donörün gözünü besleyen atardamarı şahdamarın dallarından birine bağladı. Sonra tüm bu düzenek James’in vücuduna nakledildi. Bu işlem daha önce hiçbir insanda başarılamamıştı. Yani doktorlar göz küresini kan akışına zarar vermeyecek şekilde çıkarmayı böylece başardı.
Bir diğer gelişme de donörden James’in yüzüne uyması için gereken miktarda kemik alınmasını sağlayan 3D baskılı cerrahi rehberlerin (surgical guide) oluşturulmasıydı. Bu rehberler donörün ve James’in yüzlerinin bilgisayarlı tomografi taramalarına dayanıyordu ve ameliyat sırasında yüzlerine yerleştirilmişti. Ceradini donörden alınan parçanın bir yapboz gibi tam yerine oturduğunu söylüyor.
Ancak bu işlemler başarılı olsa bile göz küresinin çalışıp çalışmayacağını kimse bilmiyordu.
James ameliyattan çıktıktan sonra ilk olarak koku alabildiğini fark etti. Koku duygusu olmadan geçirdiği iki yılın ardından ilk hissettiği “hastane” kokusu olsa da mutluydu.
Yeni yüzünü görmesiyse yaklaşık bir buçuk hafta sonra mümkün oldu. Şimdi bile aynanın karşısına geçtiğinde kendisini uzun uzun inceliyor. Nakilden önce dışarı çıkarken taktığı göz bandı ve maskelere artık ihtiyacı yok. Hatta istese sakal bile bırakabilir.
Nakledilen göz hareket edemiyor, göremiyor, ama basıncı normal ve kan akışı düzenli. Ayrıca retina ışığa tepki verebiliyor. James göz çukurunda kaşıntı hissedebiliyor ve göz çevresindeki duyuları da geri gelmeye başladı. Ceradini göz çevresindeki çevresel sinirlerin gelişigüzel şekilde yeniden büyüdüğünü söylüyor.
Alıcının görme duyusunu tamamen kazanabildiği göz naklinin mümkün olup olmayacağı belli değil. Kimi araştırmacılar bunun mümkün olduğunu, kimi olmadığını düşünüyor. Ancak her iki taraf da en önemli bilinmeyenin optik sinirin yenileniş şekli olduğu konusunda hemfikir.
Yine de James, eşi Meagen ve 19 yaşındaki kızları Allie şu anki yaşamlarından memnun. Hatta işi şakaya bile vuruyorlar. Allie kısa süre önce TikTok’ta babasının başardığı şeyleri değerlendirdiği bir paylaşım yapmış mesela. Orada “Tıp tarihine geçmesine 100/10 veriyorum. Gerçi hâlâ kel” diyor.