10’ca bilim arasından: Meğer evrenin şafağında ışıkları yakan cüce galaksilermiş
Bitkilerin strese girdiklerinde insan kulağı tarafından algılanması çok zor tiz tonlarda 'çığlık attığı' ortaya çıktı. Bu seslerin ieltişim amacıyla çıkarıldığına dair bir kanıt yok ama en azından bitkinin yaşadığı zor şartları duyuran bir alarm olma ihtimali var.
Bitkiler konuşuyor mu? Konuşmayı bırakın, bitkilerin çığlık bile attıkları saptandı.
30 Mart tarihli Cell dergisinde yayımlanan makaleye göre, evrimsel biyolog Lilach Hadany ve meslektaşları, seralarda yetiştirilen domates ve tütünün çıkardığı sesleri kaydetti. Sağlıklı bitkiler tıkırtı ve patırtı çıkarırken, sudan mahrum bırakılan ya da gövdeleri kesilen bitkilerin çok daha yüksek ses çıkarmaya başladığı gözlemlendi. Öyle ki sesler 3-5 metre uzaklıktan duyulabiliyordu.
Araştırmacılar ses kaydındaki bitki ve stresinin nedeninin anlaşılmasını sağlayacak bir yapay zeka algoritması kullandı. Bununla birlikte sonucun yüzde 100 doğru olmadığını söyleyen ekip, seslerin çevredeki organizmalar için yararlı olabilecek bilgiler içerdiğini söylüyor. 40 ila 80 kHz’lik sesler, yaklaşık 20 kHz’lik bir üst aralığa sahip insanlar için çok tize kaçıyor. Ancak güveler gibi böcekler ve fareler gibi küçük memeliler bu frekansları algılayabiliyor.
Daha önce de bitkilerin titreşim yarattığı bilinen bir gerçekti. Ama bunun havada ses dalgaların dönüştüğü kanıtlanmamıştı.
Öte yandan seslerin kasıtlı olarak iletişim kurma amacıyla çıkarıldığına dair bir kanıt yok. Yine de Hadany seslerin, yakındaki canlıların yararına olabileceğini, hangi bitkilerle besleneceğine ya da yumurtalarını nereye bırakacağına karar vermesinde etkin olabileceğini söylüyor. Sesleri neyin yarattığı belli değil. Ancak yazarlar kavitasyon adı verilen ve susuz kalmış bitki gövdelerindeki su sütunlarının parçalanarak hava kabarcıkları oluşturduğu bir süreçten şüpheleniyor.