İsrail-Filistin: Ateşkesin ilk gününde neler yaşandı?
İsrail polisi ateşkes isteyen aktivistleri göz altına alıyor, eylemleri yasaklıyor. Filistin paylaşımı yapan sosyal medya kullanıcıları işlerinden oluyor.
”Yahudiler ve Araplar bunu beraber atlatacağız” dediler, göz altına alındılar. Standing Together (Birlikte Durmak) isimli Sivil Toplum Kuruluşunun iki aktivisti başkent Tel-Aviv sokaklarına astıkları barış mesajları içeren posterler yüzünden göz altına alındı. İsrail polisi poster ve tişörtlere el koydu.
İsrail’de ifade özgürlüğünü kısıtlayan bu ve benzeri uygulamalar arttı. Gazze’de rehin alınan İsrailli vatandaşların aileleri geçen hafta İsrail Savunma Bakanlığı önünde toplanıp Netanyahu’yu sertçe eleştirmişti. ”Netanyahu, ellerin kanlı. Rehineleri derhal iade edin” sloganları atan kalabalık rehine krizinden hükümetin savaş politikasını sorumlu tutmuştu. Gösterilerin ardından konuşan İsrail Emniyet Müdürü Kobi Shabtai gösterileri ‘kışkırtma’ olarak nitelendirmiş, eylemcileri ‘otobüslere bindirip Gazze’ye göndermekle’ tehdit etmişti. Emniyet Müdürü ayrıca ‘protestolara izin verilmeyeceğini’ açıklamıştı. İsrail’in Hayfa şehrinde de bir Gazze dayanışması eyleminde altı kişi göz altına alınmıştı.
The Guardian’ın haberine göre 15 yıldır İsrail’deki Petah Tikva hastanesi kardiyoloji bölümünün baş hekimi olan Abed Samara Filistin lehine sosyal medya paylaşımları nedeniyle geçen hafta işinden atıldı. Samara’nın profil resminde bir senedir Filistin bayrağı bulunuyordu.
Standing Together’ın yöneticisi Alon-Lee Green aynı haberdeki röportajda “Her gün yüzlerce insan bizi arayıp ateşkes mesajları paylaştıkları için işlerinden atıldığını söylüyor” dedi.
Hamas’ın 7 Ekim’de başlayan saldırılarından beri İsrail polisinin savcılığın izni olmadan ‘teröre destek’ suçundan soruşturma açma yetkisi var. Ve bu suçlamadan göz altına alınanların sayısı önemli artış gösteriyor.
Akademik özgürlük de aynı şekilde baskı altına alınıyor. Dünyanın bir çok üniversitesinde İsrail’i eleştiren öğrenci ve öğretim üyeleri mercek altında. Adalah isimli İsrailli hak grubu 7 Ekim’den bu yana İsrail’de 50’ye yakın öğrencinin disiplin kuruluna sevk edildiğini duyurdu.
İfade özgürlüğünün cezalandırılması yetmezmiş gibi bir de sosyal medyada hedef gösterildiler. Metaya ait olan Instagram’da bir kullanıcı biyografisine Arapça “Filistinli” ve “Allah’a şükür” yazmıştı. Ancak uygulama cümleyi “Filistinli teröristler özgürlükleri için savaşıyor” şeklinde tercüme etti. Kullanıcı aynı çeviri hatasının başka bir arkadaşına da yapıldığını açıkladı.
Olayın sosyal medyada duyulmasının ardından Meta ‘terörist’ ifadesini kullandığı için kullanıcılardan özür diledi ve yanlış çevirinin ‘bilgisayar hatası’ olduğunu ifade etti. Son zamanlarda İnstagram üzerinden Filistin paylaşımları yapan birçok kullanıcı paylaşımlarının engellendiğinden veya görünürlüklerinin otomatik olarak düştüğünden şikayet ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Meta ”söz konusu Filistin paylaşımlarına çok sayıda şikayet geldiği için” bazılarının engellendiğini açıkladı.
7amleh isimli Arap medya araştırma merkezinin kurucusu Nadim Nashif Filistin paylaşımlarının ilk kez Meta tarafından sansüre maruz kalmadığını, savaş ile ilgili bilgi paylaşmak isteyen Filistinliler’in ‘sınırlı erişim ve çeviri hatalarıyla’ karşılaştığını ifade etti.