10’ca bilim arasından: Bazen güzellik bir kemirgenin gözündedir
Yüz tanıma ve biyometrik verilerin toplanması konusunda uzun süredir çalışmalar yapan Çin, devletin halk üzerinde önemli bir asayiş mekanizması olarak kullandığı bu uygulamaya düzenleme getireceğini açıkladı. Fakat yine eksikler var.
Çin Siber Uzay İdaresi, teknolojinin denetimine dair yeni kuralları içeren bir düzenleme taslağı için bir aylık kamuya danışma süreci başlattığını duyurdu.
Bankalar, hava alanları, oteller, spor merkezleri, müzeler ve kütüphaneler gibi kamusal alanlarda yüz tanıma teknolojilerinin kötüye kullanımının önlenmesini öngören taslak düzenlemede meşru bireysel hakların, sosyal düzenin ve kamu güvenliğinin korunmasının hedeflendiği belirtildi. Taslak düzenlemede kurumlar ve işletmelerin, yüz tanıma teknolojisini ancak yeterli ihtiyaç halinde ve belirli koşullarda kullanabileceği kaydedilirken, söz konusu koşulların ve ihtiyacın ölçüsünün ne olduğuna dair açıklamaya ise yer verilmedi.
Yeni kurallarla, biyometrik olmayan tanımlamanın yeterli olduğu durumlarda yüz tanıma teknolojisinin kullanılması yasaklanacak.
Kamuya ait bir alanda yüz tanıma verileri toplayan veya veri tabanında 10 binden fazla yüz tanıma verisi kayıtlı olan kurum ve işletmelerden, 30 iş günü içinde yerel denetim kurumuna kayıt yaptırması, teknolojiyi kullanma amacını, kişisel verileri nasıl işlediğini ve koruduğunu açıklaması istenecek.
Taslak düzenlemenin ulusal güvenliğin korunması için biyometrik verilerin geniş kullanımının önünü açması ve ırk, etnik aidiyet ve dini inanca göre analizler yapılmasına sınırlama getirmemesi dikkati çekiyor. Ayrıca teknoloji firmaları, devletin kontrolündeki kimlik tanıma veri tabanlarına öncelik vermeye teşvik ediliyor.
Precise Security şirketinin verilerine göre Çin, 200 milyonu aşan kapalı devre güvenlik kamerası (CCTV) ile açık arayla dünyada kişi başına en fazla güvenlik kamerasının olduğu ülke konumunda. Yaklaşık 50 milyon güvenlik kamerasının olduğu ABD, 5,2 milyon güvenlik kamerasının olduğu Almanya, bu alanda Çin’in oldukça gerisinde.
Çin’in yüz tanıma teknolojisini, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıkların takibi için kullandığına ilişkin iddialar, bölgedeki hak ihlallerine dair tartışmalarda sıkça gündeme geliyor.
ABD, 2019’da yapay zekaya bağlı bu türden teknolojileri üreten SenseTime, Megvii ve Yitu ile kamera donanımları üreticileri Hikvision ve Zhejiang Dahua gibi Çinli şirketleri, Sincan’daki insan hakları ihlallerinde rolleri olduğu gerekçesiyle ihracat yasağı listesine almıştı.