‘Eski dostlar’ Moskova’da: Çin savaşta taraf değil arabulucu olmak istiyor
Bu sabah Türkiye Discord yasağına uyandı. Benzer şekilde Rusya da Discord'u yasakladı. Brezilya Musk'a boyun eğdirerek istediğini yaptırdıktan sonra X yasağını kaldırdı. Peki platformların yasaklanması sorunlarımızı çözer mi? Uzmanlara göre hayır.
Türkiye’nin alıştığı bir şey varsa o da bir sabah uyanıp yine bir sosyal medya platformunun erişime kapatıldığını öğrenmek. Bu kez hedef alınan platform Discord’du. Sebebi platformda küçük yaştaki çocukların özellikle kız çocuklarına şantaj ve tehditlerle istediğini yaptırdığının ortaya çıkmasıydı. Bir güvenlik sorunu vardı kuşkusuz, yetkililer de çareyi doğrudan suçluları değil platformu ve doğal olarak platformu iyi amaçlarla kullanan insanları cezalandırmakta buldu. Türkiye ile aynı zamanlarda Discord’u yasaklayan bir ülke daha var: Rusya. Öte yanda da Brezilyalılar X’in yeniden açılmasını kutluyor.
Önce Rusya’nın yasak kararını ele alalım. Resmi Rus haber ajansı Tass’ın haberinde şöyle yazıyor: “Discord’a erişim sözkonusu mesajlaşma programının terörist ve aşırılık yanlısı amaçlarla kullanılmasını, vatandaşların bu gruplara katılmak için manipüle edilmesini, uyuşturucu satışını ve yasadışı bilgi paylaşımını yasaklayan Rus yasalarına uymadığı için kısıtlandı.”
İngiliz haber ajansı Reuters’in haberine göre Rusya yakın zamanda Discord ve Google’dan “çocuk pornografisi, radikallik çağrıları, küçük yaştakilerin yasadışı faaliyetlere teşvik edilmesi, intihar, LGBTİ propagandası ve uyuşturucu teşviki içeren” yaklaşık bin paylaşımın silinmesini istedi. Ancak Rusya’nın aldığı karar Discord’un bu çağrıları yanıtsız bıraktığı anlamına geliyor.
Discord WhatsApp’ın ve Twitch’in bir araya gelmiş ve daha gelişmiş versiyonu. Burada hobilerinize uyan sunuculara girerek yeni arkadaşlar edinebilir, yayın açabilir, ses kanallarında sohbet edebilir, oyunlar oynayabilirsiniz. Zaten platformun çıkış noktası da oyun oynayanların bir araya gelebileceği platform oluşturmaktı. Bu sunucular herkese açık olabileceği gibi, arkadaşların kendilerine özel sunucular açması da mümkün.
Telegram ve Discord gibi platformların kötü niyetli kişiler tarafından tercih edilmesinin sebebi eleman devşirmenin kolay olması. Bu platformlar popülerken personel kadrosu o kadar büyük sayılmaz. Telegram 900 milyon, Discord 600 milyon kullanıcıya sahip. Oysa Telegram’ın çalışan sayısı 30, Discord’un 870, ki şirket bu yıl başında 170 çalışanını da işten çıkarma kararı aldı. Bu da iki şirketin de moderasyonunun yeterli olamaması anlamına geliyor.
Brezilya’daki X yasağının sebebi tam olarak terörle bağlantılı değildi. Her şeyi başlatan aşırı sağcı eski lider Jair Bolsonaro destekçilerinin bu platformda hükümet karşıtı yorumlar yapması ve Yüksek Mahkeme Yargıcı Alexandre de Moraes’in 100 kadar kişiyi paylaşımları nedeniyle tutuklatması oldu. Yönetimin aşırı sağcıların paylaşımlarından endişelenme sebebi radikallerin yine örgütlenerek kongre basmak gibi bir eyleme kalkması ve başarılı olup darbe yapma ihtimali. Musk da bunu “ifade özgürlüğüne aykırı hareket” diye yorumladı, Brezilya’daki temsilcisini geri çekti.
Daha sonra Musk ve de Moraes arasında haftalar sürecek laf dalaşı başladı. De Moraes’in elindeki güç Musk’ınkinden daha fazlaydı; X’in fişini çekerek “Ya temsilci atarsın ya da platform kapalı kalır” dedi. Musk başta mücadeleden geri dönmeyeceğini söyledi, hatta Brezilya’nın bağımsızlık gününde Bolsonaro öncülüğünde düzenlenen ifade özgürlüğü protestolarına destek verdi. Ama sonra para meselesi ağır bastı. Nihayetinde X’i dünya genelinde en çok kullanan ikinci ülke Brezilya. Platformun kapalı kalması Musk’ın işine gelen bir şey değildi. Pes eden Musk 5,1 milyon dolar değerindeki para cezasını ödeyerek temsilcisini atadı.
Biraz daha geriye gidelim. Telegram’ın kurucusu ve CEO’su Pavel Durov uyuşturucu kaçakçıları, teröristler, radikaller ve pedofililer Telegram üstünden örgütlendiği için Fransa’da gözaltına alındı, birkaç gününü hapiste geçirdi. Burada Durov’a yöneltilen suçlama Telegram’ın tüm bunlar olurken yeterli önlem alamaması ve Fransız hükümetiyle işbirliği yapmaya yanaşmamasıydı. Sonuç olarak Durov da Musk gibi geri adım atmak zorunda kaldı ve Telegram’ın kontrolünü daha da sıkılaştıracağını açıkladı.
Avustralya’daki RMIT Üniversitesi’nden Bilgi Bilimleri Profesörü Lisa Given “Çocukların sosyal medya da dahil, çevrimiçi dünyada gezinebilecek becerileri kazanması gerekiyor. Bu platformları onlara yasaklamak çözüm değil” diyor. Bu noktada önemli olan şeyin ebeveyn ve öğretmen denetimi olduğunun altını çizen Given, “Bir çocuk siber zorbalık gibi zararlı çevrimiçi davranışlara yöneliyorsa yetişkinlerin bunda oynadığı rol kritik önemdedir” diyor.
RMIT’in Dekan Yardımcısı ve etkileşim, teknoloji ve bilgi alanında yetkin bir isim olan Dana McKay “Çocukları sosyal medyadan men etmek, arkadaşlarıyla doğrudan iletişim kurarak elde ettikleri sosyal faydaları göz ardı etmektir. Sosyal medya ve çocuk sorununa verilecek yanıt çocukları bu ortamlardan mahrum etmek değil, bu alanları daha güvenli hale getirmektir” değerlendirmesini yapıyor.
Given’ın değindiği önemli bir şey daha var. Çocuklara zararlı platformlardan uzak durup teknolojinin iyi yanlarından faydalanmalarını yani medya okuryazarlığını öğretemezsek çocuklar yasakları aşmanın bir yolunu bulur ve zararlı içerikle karşılaştığında bunu anlamakta ve nasıl başa çıkabileceğini görmekte zorlanabilir.
X yasaklandığında Brezilyalılar Bluesky ve Threads gibi platformlara yöneldi. Veri bilgi şirketi Similarweb’e göre X’in Brezilya’da karanlığa gömüldüğü 31 Ağustos’tan 29 Eylül’e kadar Bleusky’ın ortalama günlük Brezilyalı kullanıcı sayısı iki katına çıkarak 6,8 milyona ulaştı. X’e çok benzeyen Threads’in günlük kullanıcı sayısı ise bu dönemde Brezilya’da üçte bir oranında artarak 3,6 milyona ulaştı.
Durov Telegram’da yasakları artıracağını duyurduğunda platformdaki neo-Nazi gruplar başka platformlara taşınmaya başladı. Stratejik Diyalog Enstitüsü cuma günü yayınlanan raporunda, radikallerin son haftalarda SimpleX Chat uygulamasına geçtiğini söylüyor. Bu site kullanıcılarından telefon numarası ya da e-posta istemiyor. Bu platformda çeşitli terör gruplarının silah yapma rehberleri, eğitim kılavuzları ve birbirlerini gaza getirdikleri nefret dolu içerikler çok rahat bir şekilde paylaşılıyor. Telegram’da 13 binden fazla abonesi olan neo-Nazi grubu Atomwaffen Division üyelerinin şimdilerde bin üyesi SimpleX’e geçmiş durumda.
Peki SimpleX tam olarak ne? Evgeny Poberezkin adında bir girişimci tarafından kurulan platform 2021 yılında piyasaya sürülmüş. Platformun indirmeleri ağustos ayında 100 bini geçti. WIRED’a konuşan Poberezkin, neo-Nazi grupların son hareketlerinden haberdar olmadığını ancak platformun gizlilik esaslı olmasına rağmen terörist ya da küfürlü söylemlerin yayılmasını engelleyebileceğini düşünüyor.
Poberezkin SimpleX’in kontrolü altındaki sunucularda uygunsuz içeriklerin yayılımını engelleyebileceğini söylüyor. Ama sorun kullanıcıların ağ üstünde kendi sunucularını kurmasıyla başlıyor. Bunun sebebi de uçtan uca şifreleme durumu. Şifrelenmiş mesajları, konuşmanın muhatapları ifşa etmediği sürece görebilmek mümkün olmuyor. Ayrıca Poberezkin’e göre SimpleX tasarımı gereği tamamen özel bir platform. Yani isteseler bile kullanıcıların IP adreslerine ulaşamıyorlar. Biraz önce de belirttiğimiz gibi kayıt sırasında telefon numarası ve e-posta şartı olmaması, kolluk kuvvetlerinin bir kişiyi ararken en çok başvurduğu iki aracın eksik olması anlamına geliyor.
Uzun lafın kısası uygulamalara erişim engeli getirmek sorunu çözmüyor. Kötü niyetli kişilerin başka platformlara taşınmasından başka bir işe yaramıyor. Hatta Telegram örneğinde gördüğünüz gibi bu kişiler izlerinin bulunmasını daha da zorlaştıran platformlara geçiş yapıyor.