Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 6 ay: Crew-6 sağ salim evine döndü
Boeing sürekli ertelemek zorunda kaldığı Starliner misyonunu sonunda dün Türkiye saatine göre 18 civarında başlattı. Böylelikle artık SpaceX'in Crew Dragon'una alternatif olacak taşıma aracı için kritik nokta aşılmış oldu.
Boeing’in yeni ticari uzay aracı Starliner Florida’daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu’ndan Türkiye saatine göre 18 civarında Atlas V roketiyle havalandı. İstikameti Uluslararası Uzay İstasyonu. Uzay aracının içinde yıllardır bugünü bekleyen deneyimli NASA astronotları Butch Wilmore ve Suni Williams var. Bu o kadar kolay bir uçuş testi olmadı. Zira Boeing haftalardır havalanmayı bekliyordu. İlk denemede Atlas V’in ikinci kademe valflerinde sorun çıktı. Sonra da yine birtakım sıkıntılar çıktığı için uçuş bugüne ertelendi.
Astronotlar uzay istasyonuna varmak için 24 saatten uzun süre uzayda vakit geçirecek. Uzay istasyonuna kenetlendikten sonra iki astronot alçak yörüngedeki laboratuvarda sekiz gün kalacak. Astronotlar Starliner’ın itiş gücünü, uzay giysilerinin kapsül içinde nasıl çalıştığını ve otomatik pilot sistemi çöktüğünde manuel pilotluğun nasıl işlediği gibi birçok özelliği test edecek. Eve dönme zamanı geldiğinde astronotlar aynı Starliner kapsülüyle Dünya’ya dönecek ve paraşütle ABD’nin güneybatısında belirlenen noktalardan birine inecek. NASA yetkililerine göre ikilinin istasyonda daha uzun kalma ihtimali var. Olası en erken geliş tarihleri 14 Haziran.
Starliner to the stars! ✨
At 10:52am ET, @BoeingSpace #Starliner lifted off on a @ULALaunch Atlas V for the first time with @NASA_Astronauts aboard. This Crew Flight Test aims to certify the spacecraft for routine space travel to and from the @Space_Station. pic.twitter.com/WDQKOrE5B6
— NASA (@NASA) June 5, 2024
Bu arada Starliner sadece astronotları değil, uzay istasyonunda 29 Mayıs’ta arızalanan idrar işleme mekanizmasını onarmak için gerekli pompa da bulunuyor. NASA’nın Uluslararası Uzay İstasyonu Programı yöneticisi Dana Weigel, “Bu idrar işleme mekanizması mürettebatın idrarını alıp su dönüştürme sisteminde işliyor. Sonra da bunu içme suyuna dönüştüren su işlemcisine iletiyor” diyor. Ne var ki şimdi idrarın konteynırlarda depolanması gerekiyor.
NASA yöneticisi Bill Nelson fırlatmanın ardından “Bu NASA tarihinde bir başka dönüm noktasıdır. Çok fazla sıkıntı yaşayan ekibe şahsi tebriklerimi iletmek isterim. Azimliydiler, biz de NASA’da tam olarak böyleyiz. Her şey içimize sinene kadar fırlatmayı gerçekleştirmeyiz” dedi.
Boeing bu fırsat için yıllardır çalışma yürütüyor. Ama öncesinde biraz daha geriye, NASA’nın neden başka bir şirketle çalışma ihtiyacı duyduğuna bakmamız gerekiyor. Malum, NASA bütçesini Amerikan Kongresi’nden alıyor ve harcamalarını buna göre ayarlamalı. Uzay taşımacılığı görevini yerine getiren Atlantis Uzay Mekiği 2011’de son uçuşunu yapıp da emekliye ayrıldıktan sonra NASA bir sorunla baş başa kaldı. Yeni bir uzay mekiği yapmak bütçeyi zorlamak demekti. Halbuki zaten uzay turizminde gelecek arayan özel uzay şirketlerine teşvikler vererek araçları onların geliştirmesini sağlamak çok daha az maliyetliydi. Atlantis emekliye ayrıldıktan sonra NASA bir süre Rus Soyuz’u kullandı ama iki ülke arasındaki ilişkiler zaten sıkıntılı olduğu için ABD’nin uzun süre Rusya’ya bağımlı kalması mümkün değildi.
Böylelikle Ticari Mürettebat Programı (CCP) doğdu. Program kapsamında her yıl NASA belli şirketlerle anlaşmalar yapıyor. İşte SpaceX ve Boeing ile 2014’te böyle bir anlaşmaya imza attı. Ajans iki şirketle uzay araçlarını bir an önce inşa ederler umuduyla toplam 6.8 milyar dolar tutarında anlaşma yaptı. İki şirket de beş yıl sonra 2019’da havalanmaya çalıştı. Yalnızca SpaceX’in Crew Dragon’u havalandı, Boeing’in Starliner’ı ise sınıfta kaldı.
Starliner şansını yeniden 2022’de denediğinde başka yazılım sorunları çıktı, aracın iticilerinde de birtakım sıkıntılar baş gösterdi. Böylece mürettebatlı uçuş 2023’e ertelendi. Bu kez de başka bir sorun çıktı; uzay aracının paraşütleri zayıftı ve araçtaki bandın yanıcı olduğu tespit edildi. Starliner’ın bu gecikmeleri şirkete fazladan 1.4 milyar dolar masraf yarattı. Bu sırada Crew Dragon 2020’de başladığı misyonda şimdiye kadar 13 görev tamamladı.
Uzay ajansının her iki şirkete de ihale vermesinin sebebi birinden birinde sıkıntı çıktığında diğerinin kullanılabilecek olması. Ayrıca ajans bu alanda tekelleşme olsun da istemiyor. Seçeneklerini olabildiğince geniş tutmaya çalışıyor. NASA yöneticisi Bill Nelson, geçen ay düzenlediği basın toplantısında Boeing’in çuşunun ABD tarihinde mürettebatlı bir uzay aracının altıncı kez ilk uçuşunu gerçekleştirmesi anlamına geldiğini belirtiyor. Nelson, “Merkür ile başladık, sonra Gemini, Apollo, uzay mekiği, sonra Dragon ve şimdi de Starliner” dedi.
SpaceX şimdiye kadar Houston’daki Axiom şirketiyle yaptığı ortaklıkla turistleri ve yabancı astronotları uzay istasyonuna taşıdı. Starliner’ın geliştirilmesi sırasında uzun gecikmeler ve epey maliyet çıkaran aksaklıklar nedeniyle Boeing Starliner’ın eğlence amaçlı uçuşlar için kullanılıp kullanılmayacağı konusunda o kadar emin değil. Boeing Başkan Yardımcısı ve Starliner programının yöneticisi Mark Nappi, 6 Mayıs’taki fırlatma denemesinden önce düzenlenen basın toplantısında “Şu anda NASA ile sözleşmesini yaptığımız altı göreve odaklanmış durumdayız. Özel astronot misyonları ilerleyen dönemlerde ilgimizi çekebilir ama şu anda odağımız sertifika alabilmekte” dedi.
Öte yandan SpaceX ve Boeing birbirlerini takdir ettikleri paylaşımlar yaptı. Örneğin SpaceX’in sahibi Elon Musk, Boeing’in başarılı kalkışını paylaşarak şirketi tebrik etti. SpaceX ile aralarında bir rekabet olmadığını belirten Nappi, Musk’ın tweetini de gördüğünü belirterek “Biliyor musunuz ben de arabamda oturup her bir SpaceX misyonunu izliyorum. Ben de onları destekliyorum. Bunlar tüm ülkenin faydasına olacak gelişmeler” dedi.
Suni Williams bu uçuşla birlikte yeni bir uzay aracının ilk uçuşuna katılan nadir kadın astronotlar arasında yerini aldı. Gerçi Williams’ın tarih kitaplarına ilk girişi değil bu. 2012 yılında uzay istasyonuna yaptığı yolculukta uzayda bir triatlonu tamamlayan ilk kişi olmuştu. Önce ağırlık kaldırma makinesiyle yüzme simülasyonuna katılmış, sonrasında da koşu bandında koşmuştu. Uçmasın diye de iple yürüme bandına bağlanmıştı. Ayrıca Williams önceki görevleri sırasında yedi uzay yürüyüşüne katılarak toplamda 50 saat 40 dakikasını bu şekilde geçirdi.
Boeing görevi öncesi gazetecilere verdiği demeçte “Bunun bende gerginlik yarattığını söyleyemem. Daha çok son dakika kontrolleri gibi bir şey” demişti. Williams daha önce 2006’da uzay mekiğiyle, 2012’de de Rus Soyuz kapsülüyle olmak üzere iki kez uzaya gitti, 322 gününü uzayda geçirdi.
Şimdi bir de Barry Wilmore’a bakalım. NASA’nın verdiği bilgilere göre Wilmore donanmanın test pilotlarından ve hayatının sekiz bin saati aşkın vaktini taktik jetlerde geçirdi. 2000 yılında NASA’nın astronot kadrosuna seçilmeden önce California’daki Hava Kuvvetleri Test Pilotu Okulu’nda uçuş testi eğitmeni olarak çalışıyordu. Astronot olarak iki ayrı görev için uzaya çıkan Wilmore burada 178 gün geçirdi, dört uzay yürüyüşü gerçekleştirdi.