Bill Gates ve Sokrates söyleşirse: Twitter kullanıcıları eleştiri yağmuruna tuttu
Google bir metni, taslağı ya da fikri interaktif, oynanabilecek sanal bir dünyaya dönüştürebilen yeni yapay zeka modelini tanıttı: Genie. Yeni yapay zeka uygulamaları bilgisayar programlama dili bilmeyi giderek gereksiz hale getiriyor.
Hayal gücüyle sanal gerçeklik arasındaki duvarların usulca silikleştiği, basit bir çizimin ya da bir satırlık metnin karmaşık, interaktif bir ortama dönüştüğü bir dünyayı düşünün. Belki birkaç yıl öncesine kadar bu düşünce bilim-kurgu romanlarına konu olabilecek bir şeydi, ama artık bizim yeni gerçekliğimizi yansıtıyor.
İşte karşınızda Genie: Çok basit komutları karmaşık, oynanabilir iki boyutlu grafiklere dönüştürerek oyun tasarımı alanında devrim yaratmaya hazırlanıyor. Genie (cin) tıpkı adı gibi tek bir dileğimizle bize en yaratıcı dünyaları sunmayı planlıyor. Bu araç eğer sahiden vaat ettiği her şeyi yapıyorsa bilgisayar yazılımcısı olmak için kodlama bilme ihtiyacını da ortadan kaldırıyor. Yani Genie sahiden çalışıyorsa isteyen herkes kendi oyun yazılımını grafikleriyle birlikte yapabilecek; çünkü arka plandaki kodlamayı Genie yapacak, iyi bir oyun fikriniz olsun yeter.
Google son dönemde art arda yaptığı yapay zeka atılımlarıyla kafaları karıştırdı. Önce Bard geldi, sonra Gemini, Gemma ve son olarak Genie. Bard’ı saymazsak hepsi “Ge” ile başlıyor, yani ABD’li milyarder Elon Musk’ın X sendromuna benzer bir vakayla karşı karşıya olabiliriz. Gemini’yi az çok tanıdık artık, Google’ın GPT-4’e rakip olabilecek en gelişmiş dil modeli olarak tanıtıldı bizlere. Tabii bazı sıkıntılar çıkmadı değil, görsel üretme özelliği beyaz ırkı algılayamadığı için Alman Nazileri bile siyahi gösterdi. Bunun üzerine Google görsel üretme özelliğini hemen geri çekti.
Gemma’yı da az buçuk tanıyoruz, Google’ın kodlarını herkese açık şekilde paylaştığı, böylece bağımsız yazılımcıların da katkısıyla yapay zekayı “Google standartlarına” getirmeyi planladığı Gemma. Peki ya Genie neyin nesi böyle?
Yazılımcıların da aşina olduğu üzere aslında piyasada grafik tasarımcıların bir internet sitesi ya da uygulamaya tasarladığı modeli koda dönüştürebilen çok sayıda araç var. Her zaman en iyi kodu elde etmek mümkün olmuyor ama hiç olmazsa işe yarayacak bir başlangıç noktamız oluyor. Son dönemde yapay zeka araçları da girilen metin komutuna uygun şekilde internet sitesi oluşturmak için gereken kodları sağlayabiliyor.
Genie de aynı mantıkla işliyor. Ona bir metin komutu ya da bir görüntüyü veriyorsunuz, isterseniz dijital bir sanat eseri olsun, isterseniz de 2 boyutlu bir dünya yaratmasını isteyin. Genie önce hayal ettiğiniz şeyi yaratabilmek için gereken görüntüleri ve karakterleri oluşturuyor, sonra da oyuncunun eylemlerine dayanarak bir sonraki pikselin nasıl yerleştirilmesi gerektiğini tahmin ediyor.
Genie’nin en ilgi çekici özelliği herhangi bir görüntüyü interaktif, oynanabilir hale getirme yeteneği. Daha önceki üretken yapay zeka modelleri yeni metinler, görseller ve hatta videolar oluşturuyordu belki ama ilk kez Genie, interaktif ve oynanabilir ortamları tek bir komutla mümkün kılmayı vaat ediyor.
Google DeepMind announces Genie:
Genie is an 11B-param “foundation world model trained from Internet videos that can generate an endless variety of playable (action-controllable) worlds from synthetic images, photographs, and even sketches.”
And it looks fascinating –> pic.twitter.com/0qAEjTmJf9
— The Technology Brother (@thetechbrother) February 26, 2024
Ama Alaaddin’in hiçbir hazırlık yapmadan sadece lambayı ovuşturup içinden cin çıkmasını beklemesi gibi yapay zekanın kendi kendine gelişmesini beklemek mümkün değil. Önce lambayı bilgi ve yetenekle doldurmak gerekiyor. Google DeepMind’ın Genie ekibinin lideri Tim Rocktäschel iki boyutlu platform oyunlarının 200 bin saati aşkın videosundan oluşan bir veri kümesini kullandıklarını söylüyor.
Söylendiğine göre videolar denetimsiz ve etiketlenmemiş videolar. Böylelikle Genie’nin çok çeşitli karakterin hareketlerini, kontrollerini ve eylemlerini görmesi mümkün oldu. Rocktäschel’e göre Genie herhangi bir görüntüyü oynatılabilir iki boyutlu dünyaya dönüştürebiliyor.
Peki Genie’nin amacı tam olarak ne? Normalde bir oyun yaratabilmek için mutlaka kodlama bilgisi ve tasarım becerileri gerekiyor. Büyük şirketlerde kod yapan ayrıdır, tasarım yapan ayrı. O kadar büyük sermayesi olmayan küçük oyun geliştiricilerinde ise durum biraz farklı. Bir kişinin üstüne üç dört iş birden binebiliyor. Genie hem küçük oyun geliştiricilerin daha az yorulmasını hem de kodlama konusunda çok temel bilgisi olanlar için bile oyun yapmayı mümkün kılmayı amaçlıyor.
Genie şu anda yalnızca bir araştırma projesi. Henüz belli bir çıkış tarihi yok. Ama bir fikir olarak ortaya atılması, telefonunuzdaki asistanınıza “Hey Siri, bana zombilerden kaçacağım bir oyun yapar mısın” diyeceğiniz günlerin o kadar da uzak olmadığını gösteriyor. Gerçi Google en son Gemini’yi övdüğünde karşımıza pek çok sorunu olan bir yapay zeka modeli geldi ama olsun.
Sizi Google’ın sunduğu birkaç örnekle başbaşa bırakalım. Genie’yi buradan inceleyebilirsiniz.