Astronot Gezeravcı yeryüzüne indi: Merhaba Dünya, ben geldim

Türkiye'nin ilk astronotu Gezeravcı'nın da bulunduğu Dragon kapsülü Florida açıklarında okyanusa indi. Gezeravcı Dünya'ya dönmüş oldu. X hesabından yaptığı paylaşımda Gezeravcı "Merhaba Dünya, ben geldim" dedi.

Bilim Teknoloji 9 Şubat 2024
Bu haber 3 ay önce yayınlandı
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın da içinde yer aldığı Axiom-3 (Ax-3) ekibi, gemiye alınan Dragon kapsülünden çıkarıldı. Axiom Space, aralarında Gezeravcı'nın da bulunduğu Ax-3 mürettebatının Dünya'ya dönüş sürecini canlı yayınladı. / Fotoğraf: AA

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu Axiom-3 (Ax-3) ekibini taşıyan Dragon kapsülü, ABD’nin Florida eyaleti açıklarında okyanusa sorunsuz biçimde iniş yaptı. Ax-3 ekibindeki Gezeravcı, Michael Lopez-Alegria, Walter Villadei ve Marcus Wandt Dragon kapsülünden çıkarıldı. Sağlıkları iyi.

Dört kişilik astronot ekibi, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda planlanandan 6 gün fazla kaldıktan sonra 7 Şubat günü Türkiye saati ile 17.20’de ayrılmış ve dönüş yolculuğuna başlamıştı. Astronotların Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan dünyaya dönüş yolculuğu yaklaşık 48 saat sürdü. Dragon kapsülünün süzülerek okyanusa inişi internet üzerinden canlı yayınlandı.

İnişten sonra X hesabından paylaşım yapan Gezeravcı “Merhaba Dünya, ben geldim” dedi.

Ailesi sevinçle karşıladı

Gezeravcı’nın ailesi, oğullarının Dünya’ya dönüşünü mutluluk gözyaşları ile karşıladı. Gezeravcı’nın annesi Sıddıka ve babası Ali, oğullarının Dünya’ya dönüş sürecinde hissettiklerini AA’ya anlattı.

Anne Gezeravcı, “Çok güzel bir duygu, hayırlısıyla gitti ve geldi. Bizi, yakınlarımızı mutlu etti” diye konuştu. Baba Gezeravcı da Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında, oğlunun başarısıyla gurur duyduğunu ifade etti.

“Başarıları daim oldu fakat bazı zamanlarda insanda bir burukluk meydana geliyor. Burukluğu şu anda kaldırıp mutluluk yaşıyoruz” diyen baba Gezeravcı, oğlunun bu görevinin Türkiye için hayırlı olmasını diledi. Canlı yayınların hepsini izlediğini belirten baba Gezeravcı, oğlunun yüzündeki tebessümü gördüğünde mutlu olduğunu aktardı.

Bakan Kacır’la görüntülü görüştü

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Akdeniz Üniversitesi’nde gerçekleştirilen TÜBİTAK 31. Bilim Olimpiyatları Ödül Töreni’nde konuşma yaptığı sırada Gezeravcı’yı görüntülü aradı.

Gezeravcı’ya “Dünyaya yeniden hoş geldiniz” diyen Kacır, “Harika görünüyorsunuz, her zamanki gibi muhteşemsiniz, sizinle gurur duyuyoruz, iftihar ediyoruz. Türkiye’nin insanlı ilk uzay bilim misyonunu gerçekleştirdiniz. Tarihte Türk milleti için yeni bir sayfa açmış oldunuz” ifadelerini kullandı.

Gezeravcı’nın önce dünyadan gökyüzüne yükselişini, sonra ISS’e varışını ve oradaki çalışmalarını takip ettiklerini söyleyen Kacır, şöyle konuştu:

“Uzun ve zorlu görev boyunca hep sizi cesaretli, kararlı ve özgüvenli gördük. Şimdi de bütün bu uzun ve zorlu görevi başarmanın huzurunu simanızda gözlemleme imkanına sahibiz. Tekrar sizi tebrik ediyoruz. Buradaki gençlerimiz Allah’ın izniyle gelecekte Türkiye’yi nice uzay görevlerine taşıyacaklar. Belki içlerinden sonraki astronotlarımız yetişecek. Belki astronotlarımızı uzaya taşıyacak roket sistemlerini geliştirecek. Uzay istasyonu kuracak sistemleri, alt sistemleri, teknolojileri geliştirecek, bilim insanları, mühendisler yetişecek. Türkiye’yi derin uzay görevlerinde başarıya taşıyacak bilim insanları yetişecek. Ama emin olun her biri Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonundan ve Alper Gezeravcı’dan ilham almış olacaklar. Tekrar sizi tebrik ediyor, milletimiz adına bu misyonu başarıyla icra ettiğiniz bilim insanlarımızın yaptıkları Çalışmaları uzayda gerçekleştirdiğiniz için size bir kez daha teşekkür ediyorum.”

Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakan Kacır başta olmak üzere devletin desteğiyle güzel bir deneyim yaşadığını belirtti. Planlanandan 6 gün daha fazla kaldıklarını dile getiren Gezeravcı, “Bu bizim için büyük bir şanstı. Planlı ilave faaliyetlerimizin tamamını gerçekleştirme şansımız oldu. Nihayet dün istasyondan ayrıldık” dedi.

Bir kaç defa ertelemenin sonunda son teyidi aldıktan sonra gerekli hazırlıkları yapıp dönüşe geçtiklerini anlatan Gezeravcı, 47 saatlik bir yolculuğun ardından dünyaya ulaştıklarını kaydetti. Kapsülden inişleri, gemiye binişleri hakkında da bilgi veren Gezeravcı, kapsülün içindeki uzayda yapmış oldukları deneylerin özenli bir şekilde kendilerine teslim edilmesini beklediklerini söyledi.

Gezeravcı’nın da yer aldığı Ax-3 ekibini taşıyan Dragon kapsülü, ABD yerel saatiyle 18 Ocak 16.49’da (19 Ocak TSİ 00.49) NASA’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden başarıyla fırlatılmıştı. Yolculuğu yaklaşık 36 saat süren Ax-3 mürettebatı, 20 Ocak’ta ISS’e ulaşmıştı.

Gezeravcı’nın dönüş yolculuğu gidiş yolculuğundan daha uzun sürdü. Bunda elverişsiz hava şartlarının etkisi büyüktü. Sırf uygun hava şartları sağlanamadığı için Gezeravcı ve Axiom-3 görevinin diğer astronotları 14 günlük uzay seyahatlerini dört gün uzatmak zorunda kalmıştı.

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, sosyal medya hesabı üzerinden dünyaya dönüşü hakkında paylaşımda bulundu.

Gezeravcı’nın deneyleri

📌PRANET deneyiyle propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakterilerde yerçekimli ortamdaki bakterilerle benzer sonuçlar verip vermeyecek karşılaştırıldı. Bu deneyi özel kılan teklifi Muş’taki bir grup ortaokul öğrencisinin sunması.

📌gMETAL deneyiyle uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi amaçlandı.

📌EXTREMOPHYTE deneyiyle de uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen, tuz stresine maruz bırakılan glikofitik ve halofitik bitkilerin buna verdikleri fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırması yapıldı.

📌Uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilirlik sağlanamıyor çünkü vücutlarımız Dünya’daki yerçekimine alışkın. Hatırlayın, uzayda en uzun süre vakit geçiren ABD’li astronot rekoru kıran Frank Rubio ve ekibi Dünya’ya geri döndüğünde yürüyemez durumdaydı. Uzayda geçirilen vakit ne kadar uzun olursa kas kaybı, kemiklerin sağlamlığının azalması gibi durumlar yaşanabiliyor. O yüzden CRISPR-GEM deneyiyle bitkilerin uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısında savunma mekanizmalarının anlaşılması için gen düzenleme yöntemi CRISPR’in mikro yerçekimi ortamında bitkiler üzerindeki etkisi araştırıldı.

📌UZMAN deneyiyle dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yerçekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit yakalama performanslarının ve oksijen üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi amaçlandı.

📌ALGALSPACE deneyiyle uzayda Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırıldı. Böylece ilk kez uzayda kutup algleriyle ilgili bir çalışma yapılmış olacak. Peki neden diye soracak olursanız amaç alglerin uzayda karbondioksitten oksijen üretme, ek gıda sağlama gibi yaşam destek alanlarında nasıl kullanılabileceğini öğrenmek.

📌VOKALKORD deneyinde ise yapay zekadan da destek alarak seste meydana gelen frekans değişimlerinden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yerçekimsiz ortamın insan sesi üzerine etkileri araştırıldı.

📌OKSİJEN SATÜRASYONU deneyiyle de yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkları tanımlamak amaçlandı.

📌Dün başlatılan MESSAGE deneyiyle de yerçekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisi araştırılıyor. Bu etkilerin tespit edilebilmesi için Gezeravcı’dan kan örnekleri alınmaya başlamış, uzay istasyonuna vardığında da kan alma işlemlerinin devam ettiği tahmin ediliyor. Benzer şekilde Dünya’ya döndüğünde de bu işlem devam etti.

📌TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen UYNA deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması yapıldı.

📌METABOLOM deneyiyle uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri incelendi. Çalışmanın dünyadaki var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği düşünülüyor.

📌MİYELOİD deneyiyle radyasyona maruz kalmanın kansere neden olan baskılayıcı hücrelere etkisi incelendi.

📌EXTREMOPHYTE deneyiyle de uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen, tuz stresine maruz bırakılan glikofitik ve halofitik bitkilerin buna verdikleri fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırması yapıldı.

Peki ya en unutulmaz anları?

Gezeravcı bu 14 günlük süreçte yaşadıklarını bizimle paylaşmaktan kaçınmadı. Hatta paylaşımları sayesinde uzaya ilgisi olmayanların bile ilgisini bir süre kendi üzerine çekti. Mesela Kayseri Bilim Merkezi ocak ayında 4 bin kişiyi ağırlamış, bu 4 bin kişiden bini 18-19 Ocak tarihlerinde, yani Gezeravcı’nın uzay macerasının başladığı gün gerçekleşmiş. Gezeravcı’nın uzaydan bizlerle paylaştığı anları hatırlayalım mı?

Herhalde tüm ülke Gezeravcı’nın uzayda dile getirdiği “İstikbal göklerdedir” sözlerini uzun bir süre unutmayacak.

Ya da “Commander Michael”la karşılıklı oturup güveç hayaliyle yemek keyfi yaptığı zamanları. Tabii bu paylaşım biraz buruk bir his de yarattı görenlerde. Eğer paylaşımı açarsanız deprem zamanı internet sorunu yaşanmasına tepki olarak Türk Telekom’u etiketleyenleri görebilirsiniz.

Bu maceradan unutulmayacak şeylerden biri de Gezeravcı’nın uzay istasyonunun penceresinin önünde, arkasına Türk bayrağını alarak çektiği fotoğraflardı kuşkusuz.

Alper Gezeravcı. Fotoğraf: AA

Pek çok kişinin pamukta fasulye deneyini hatırladığı bitki deneyini unutmayacağımıza da emin olabilir Gezeravcı.

Bugün 15.30'da bilgisayar başına... Alper Gezeravcı dönüyorBugün 15.30’da bilgisayar başına… Alper Gezeravcı dönüyor

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.