Uzaya 6 aylık görev için gitmişti… ABD’li astronot şimdi rekor kıracak
Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı bu gece herhangi bir aksaklık çıkmazsa SpaceX'in Falcon 9 roketiyle Uluslararası Uzay İstasyonu'na doğru yolculuğuna başlayacak. Macera başlamadan önce bilmeniz gerekenler burada.
Türkiye uzaya ilk insanını bu gece gönderecek. Türk Hava Kuvvetleri’nde 15 yıl savaş pilotluğu yapan Alper Gezeravcı, bu geceyi 18 Ocak’a bağlayan gece Türkiye saatiyle 01:11’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na doğru SpaceX’in Falcon 9 roketiyle yolculuğa çıkacak. Axiom Mission 3 adı verilen görevde yanında İtalyan Hava Kuvvetleri’nden Pilot Walter Villadei ve Avrupa Uzay Ajansı adına katılan İsveçli Marcus Wandt olacak. Yolculuk bir sorun çıkmazsa 19 Ocak Cuma günü Türkiye saatiyle 13:15’te tamamlanacak.
Gezeravcı’nın yanında götüreceği eşyalar arasında Türk bayrağı, aile fotoğrafları ve kendisi de Yörük kültüründen geldiği için bu kültüre ait bazı eşyalar götürecek. TRT’de katıldığı programda projeyi anlatan Gezeravcı, “Küçüklüğünden itibaren, hayalinin sınırı gökyüzü olan bir çocuğun, hayalinin eşiğini uzaya taşıyan bir adımdır bu. Dolayısıyla herkesin hayatına büyük bir dokunuş” dedi.
Olur da son anda Gezeravcı’nın yola çıkmamasını gerektiren bir durum yaşanırsa onun yerini 32 yaşındaki Tuva Cihangir Atasever alacak. Gezeravcı şimdiye kadar ABD’nin Teksas eyaletindeki Houston’da hem uzay eğitimi aldı hem de bazı testlerden geçti.
İstanbul ve Ankara’daki meydanlara “dome çadır” denen dev kubbeli alanlardan planetaryumlar oluşturuldu. Fırlatma, 17 Ocak saat 23.00’ten itibaren Ankara-Kızılay ile İstanbul-Taksim’deki planetaryumlardan izlenebilecek. Ankara ODTÜ Yerleşkesi’nde bulunan TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Yer İstasyonu’nda görevli uzay mühendisleri ve bilim insanları, Gezeravcı’nın uzay istasyonuna yolculuğunu anbean takip edecek.
Bunun dışında fırlatma anı bilim merkezlerinde de izlenebilecek. Bu merkezler arasında Konya Bilim Merkezi, Bursa Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), Bilim Üsküdar, Antalya Bilim Merkezi, Gaziantep Müzeyyen Erkul Bilim Merkezi, Aksaray Bilim Merkezi, Trabzon Özdemir Bayraktar Bilim Merkezi ile Kayseri Bilim Merkezi var.
Biraz önce de belirttiğimiz üzere Gezeravcı uzay istasyonuna Axiom Mission 3 kapsamında gidiyor. Axiom Space şirketi astronotları belli bir ücret karşılığında sağ salim uzaya götüren ve esas amacı gelecekteki uzay turizmine öncülük etmek olan bir şirket. Hükümetten resmi bir açıklama gelmese de şirketin adam başı 55 milyon dolar (1.6 milyar TL) istediği belirtiliyor. Bu fiyata astronotun uzay istasyonuna götürülmesinden getirilmesine kadar her şey dahil.
Mersin’in Silifke ilçesinde 1979 yılında doğan Gezeravcı, babasının mesleği sebebiyle Türkiye’nin pek çok ilini görme fırsatı yakalamış. Axiom Space’de yer alan bilgilerde lisans eğitimini İstanbul Hava Harp Okulu’nda Elektronik Mühendisliği bölümünde, yüksek lisansını ise Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü’ndeki Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü’nde tamamladığı belirtiliyor.
Gezeravcı 15 yıl boyuncaTürk Hava Kuvvetleri’nde savaş pilotluğu yaptı. Kullandığı araçlar arasında F-16 da vardı. Türk Hava Yolları’nda da yedi yıl kaptan pilotluk yapmış ayrıca. Son işi ise Standardizasyon Filosu Akademik Kanat Komutanı olarak Adana’daki 10’uncu Üs Komuta Birimi’nde filo standardizasyonu ve değerlendirmesini yapmak, tüm eğitim dokümanları Hava Kuvvetleri standartlarına göre düzenlemek, tüm F-16 ve KC-135R pilotlarının kontrol uçuşları öncesinde sınavlarını yapmak ve filo dokümantasyon standartlarını denetlemekti.
Gezeravcı’nın hayali gökyüzü olsa da öyle dünya dışına çıkmamış pek. Ama Türkiye insanlı ilk uzay projesini açıklayınca önce kriterlere bakmış, sonra da astronotların biyografilerini incelemiş ve, “Neden ben de başvurmayayım ki?” diyerek başvuru yapmış. 36 bin adayın arasında Ankara’ya çağrılan 30 kişinin içinde yer almayı başardı. Mühendislik, fizik, tıp ve astronomi alanlarına ilgileri ve yaptıkları sporlar değerlendirildi, tıbbi ve psikolojik testleri yapıldı. Sonuç Alper Gezeravcı oldu.
Alper Gezeravcı uzayda 14 gün geçirecek ve bunun dolu dolu geçmesi için elinde geleni yapacak gibi görünüyor. Zira torbasında 13 deney var. Peki bu deneyler neler?
📌gMETAL deneyiyle uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi amaçlanacak.
📌MİYOKA deneyi mikro yerçekiminde düzenlenecek. Bu kurşunsuz lehimleme deneyiyle uzay istasyonunda elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı yapılacak. Yöntem Türk teknisyen ve mühendislerce geliştirilmiş.
Gezeravcı bu deneyin çok önemli olduğunu söyleyerek “RASAT’ta, GÖKTÜRK 2’de, İMECE’de, TÜRKSAT 6A’da uydularımızın kartları tasarlanıp üretilirken değerli mühendislerimizin üretim süreçlerinden edindiği tecrübeler neticesinde ortaya çıkan özgün bir teknik Milli Uzay Programı’nda yer alan diğer uzay projelerine özellikle Ay Araştırma Projesi’ne paha biçilmez katkılar sağlayacak” dedi.
📌ALGALSPACE deneyiyle uzayda Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırılacak. Böylece ilk kez uzayda kutup algleriyle ilgili bir çalışma yapılmış olacak. Peki neden diye soracak olursanız amaç alglerin uzayda karbondioksitten oksijen üretme, ek gıda sağlama gibi yaşam destek alanlarında nasıl kullanılabileceğini öğrenmek.
Uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilirlik sağlanamıyor çünkü vücutlarımız Dünya’daki yerçekimine alışkın. Hatırlayın, uzayda en uzun süre vakit geçiren ABD’li astronot rekoru kıran Frank Rubio ve ekibi Dünya’ya geri döndüğünde yürüyemez durumdaydı. Uzayda geçirilen vakit ne kadar uzun olursa kas kaybı, kemiklerin sağlamlığının azalması gibi durumlar yaşanabiliyor.
📌O yüzden CRISPR-GEM deneyiyle bitkilerin uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısında savunma mekanizmalarının anlaşılması için gen düzenleme yöntemi CRISPR’in mikro yerçekimi ortamında bitkiler üzerindeki etkisi araştırılacak.
📌TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen UYNA deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması yapılacak.
📌VOKALKORD deneyinde ise yapay zekadan da destek alarak seste meydana gelen frekans değişimlerinden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yerçekimsiz ortamın insan sesi üzerine etkileri araştırılacak.
📌OKSİJEN SATÜRASYONU deneyiyle de yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıklar tanımlanacak.
📌METABOLOM deneyiyle uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri incelenecek. Çalışmanın dünyadaki var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği düşünülüyor.
📌MİYELOİD deneyiyle radyasyona maruz kalmanın kansere neden olan baskılayıcı hücrelere etkisi incelenecek.
📌MESSAGE deneyiyle de yerçekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisi araştırılacak. Bu etkilerin tespit edilebilmesi için Gezeravcı’dan kan örnekleri alınmaya başlamış, uzay istasyonuna gittiğinde de kan alınmaya devam edecekmiş. Benzer şekilde Dünya’ya döndüğünde de bu işlem devam edecek.
📌UZMAN deneyiyle dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yerçekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit yakalama performanslarının ve oksijen üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi amaçlanıyor.
📌EXTREMOPHYTE deneyiyle de uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen, tuz stresine maruz bırakılan glikofitik ve halofitik bitkilerin buna verdikleri fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırması yapılacak.
📌PRANET deneyiyle propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakterilerde yerçekimli ortamdaki bakterilerle benzer sonuçlar verip vermeyecek karşılaştırılacak. Bu deneyi özel kılan ise Muş’taki bir grup ortaokul öğrencisinin teklifi sunması.
Uzaya ilk kez bir Türk’ü göndermek elbette heyecan verici bir deneyim olacak. Ama bunu yeterli altyapı olmadığı için kendi teknolojik imkanlarımızla yapamıyoruz. Peki ya bu imkansız mı? Değil. Daha geçen yıl Hindistan, ABD ve Rusya’nın yapamadığı bir şekilde Ay’ın karanlık yüzeyine uzay aracını indirdi. Hem de bunu öyle çok büyük paralar harcayarak da yapmadı. Bu Türkiye gibi uzay yarışında geri kalmış pek çok ülkeye açık bir mesaj veriyor: Yarış birkaç ülkenin tekelinde değil.
Türkiye Uzay Ajansı 2018 yılında kuruldu. Bir yıl sonra da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ajansın başkanını ve yönetim kurulunu atadı. Milli Uzay Programı ise üç yıl önce Erdoğan’ın “2023’te Ay’a gidiyoruz” sözleriyle duyuruldu. Tabii Gezeravcı şu anda Ay’a değil, Uluslararası Uzay İstasyonu’na gidiyor.
Resmi kurumlar yeni kurulsa da uzay üzerine çalışan Türk bilim insanları var. Bunlardan biri de BBC Türkçe’de değinildiği üzere ilk kadın astrofizikçilerden Dilhan Eryurt. Eryurt, Apollo 11’in Güneş enerjisinden etkilenip etkilenmeyeceğini kuramsal olarak hesaplamış ve bu hesap ona Apollo Başarı Ödülü’nü kazandırmış.