BAE ile anlaşma Türkiye’de 100 bin istihdam yaratacak
Büyük iklim zirvesi Cop28 bugün Dubai'de başlıyor. Cop28 başkanının zirve öncesi düzenlenen toplantılarda fosil yakıta teşvik ettiği iddialarının gölgesinde gerçekleşecek zirvede nelerin ele alınacağını mercek altına aldık.
Dünya liderleri neredeyse 30 yıldır iklim krizini nasıl durduracaklarını görüşmek için her yıl bir araya geliyor. 1992’de imzalanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) gereği her ülke “dünya için tehlike yaratan iklim değişikliğinden kaçınmak” ve sera gazı salımını azaltmanın yollarını bulmakla yükümlü. Ama kaçı bunu kendine dert ediniyor orası tartışılır.
Bu yılki zirve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde düzenleniyor. Zirve bugün başlasa da dünya liderleri 1 ve 2 Aralık tarihlerinde bir araya gelecek. Zirveye karbon salımının şampiyonu Çin ve ABD’nin liderleri Şi Cinping ve Joe Biden katılmıyor. Zirveye katılmayı dört gözle bekleyen ve katılsaydı bunu yapan ilk papa olacak Papa Francis de sağlık sorunları nedeniyle son dakika katılmama kararı aldı.
Ama iklim kriziyle ilgili gerçekten etkili önlemler alarak Amazon’daki ormansızlaşmayı durdurmayı amaçlayan Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, ekonomik kaygılar nedeniyle İngiltere’nin iklim hedeflerini erteleyen İngiltere Başbakanı Rishi Sunak katılacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da zirveye katılması bekleniyor.
2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması dünya için dönüm noktası niteliğindeydi. Bu anlaşma kapsamında ülkeler küresel ısınmayı sanayi öncesine göre 1.5 derece ile sınırlamak için çaba gösterecekleri sözünü verdi. Yasal olarak bağlayıcı olan bu hedeflere ulaşmak için 2030 yılına kadar sera gazı salımını azaltmak, 2050’ye kadar da tamamen sonlandırmak şart. Cop28 ise ülkelerin verdiği sözlerin ne kadarını tuttuğunun, ne kadarını tutmadığının değerlendirmesinin yapıldığı yer.
Son olarak 2021’deki Cop26’da ülkeler yeni hedefler belirlemek üzere bir araya gelmişti. Bu zirvedeki en önemli gelişme ülkelerin küresel ısınmanın 2 dereceyi aşmasının büyük yıkıma yol açacağını kabul ederek Paris Anlaşması’ndaki 1.5 derecelik sınırlandırmaya odaklanmayı kabul etmesiydi. Birçok ülke Cop26’da iklim krizini tersine çevirmekte sağlayabilecekleri katkılar konusunda politikalarını yeniledi; küresel sera gazı salımının yaklaşık dörtte üçünden sorumlu ülkeler 2050’ye kadar karbon salımını tamamen durdurmak gibi uzun vadeli hedefler belirledi.
Cop26’dan bugüne iki büyük savaş patlak verdi. Biri 24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, diğeri de İsrail-Gazze savaşı. Dünya bu süreçte çok büyük değişikliklere şahit oldu. Zaten Covid-19 salgını nedeniyle yükselen enerji fiyatlarıyla başı dertte olan dünya Ukrayna savaşının yol açtığı uçuk gaz fiyatlarıyla boğuşmak zorunda kaldı. Tabii bu sırada fosil yakıt şirketleri de rekor kârlar elde ederek köşeyi döndü.
Avrupa Birliği (AB) enerji verimliliği, fosil yakıt şirketlerinin aşırı kârlarına vergi getirerek vatandaşların fatura yükünü hafifletmeye çalışmak ve yenilenebilir enerji alanında ilerleme kaydetmek gibi birtakım adımlar attı. Ancak bu bütün AB ülkeleri için geçerli değil. Bazı ülkeler yeni fosil yakıt kaynağı arayışına girdi, LPG tesisleri inşa edenler oldu, yeni gaz sahaları keşfetmek için Afrika’daki ülkelerle anlaşma imzalamanın yolları arandı. Temiz ülke olmasıyla bilinen Japonya bile kömürü terk etmemekte kararlı görünüyor.
Geçen yılki Cop27 Mısır’da düzenlendi ve bu zirve esasında iklim krizi nedeniyle “kayıp ve zarar”larının telafi edilmesini isteyen gelişmekte olan ülkeler için önemli sonuçlara vesile oldu. Bu konu uzun zamandır Cop’ta tartışılan bir konu olsa da ancak geçen yıl gerekli adımlar atılabildi. Gelişmiş ülkeler sonunda iklim felaketini yaşayan en yoksul ülkelere nakit para aktarmak için fon kurulması konusunda anlaşmaya varabildi. Ancak Mısır’daki bu anlaşmayla yalnızca ilk adım atılmış oldu. Cop28’de ülkelerin bu fonu nasıl hayata geçirebileceklerinin yolunu bulması gerekiyor.
BAE dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip ülkesi. Turizm, finans, spor ve diğer alanlara yönelmeye çalışsa da ülkenin hâlâ en büyük gelir kaynağı petrol. Ayrıca devlete ait petrol şirketi Adnoc üretim kapasitesinde artışa gitmeyi planlıyor. En önemlisi, Cop28’in başkanı kim dersiniz? Adnoc’un CEO’su Sultan Al Jaber.
Çevreciler ve hatta bazı ülkeler itiraz edip bunu “saçmalık” olarak nitelendirdi. Ancak Al Jaber geri adım atmayarak dünyanın dört bir yanındaki sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeyi teklif etti, kuruluşların itirazlarını dinledi. Savunması da “fosil yakıt şirketlerinin zirveye katılımı olmazsa iklim krizine çözüm bulunamaz” şeklinde oldu.
Ne var ki son yayınlanan belgeler Al Jaber’in zirve öncesi ülkelerle yaptığı görüşmelerde yeni fosil yakıtı anlaşmaları peşinde olduğunu, bazı ülkelerle de var olan fosil yakıt anlaşmalarını güçlendirmeyi amaçladığını ortaya çıkardı. Dün Dubai’de gazetecilere konuşan Al Jaber iddiaların yanlış olduğunu söyleyerek “Doğru değil, yanlış, doğru değil. Bu iddialar Cop28 başkanlığımı baltalama girişimi. Hiçbir zaman o belgelerdeki gündemi görmedim, görüşmelerimde o gündeme değinmedim. Sizce BAE’nin ya da benim daha iyi anlaşmalar ya da ticari ilişkiler kurmak için Cop’a ya da Cop başkanlığına ihtiyacımız var mı? Bu ülke son 50 yılda ilişkiler ve ortaklıklar kurma becerisi üzerine inşa edildi” dedi.
Tahminlere göre sıcaklıklar yükselmeye devam etmesi halinde dünya gıda üretiminin üçte biri risk altına girecek. Tarım da krize katkıda bulunuyor. Hayvancılık güçlü bir sera gazı olan metana sebep olurken, bir diğer sera gazı azot okside gübre kullanımı neden oluyor. Ayrıca ormanlar, sulak alanlar ve turbalıklar tarım arazisine dönüştürüldüğünde karbonları emen kaynaklardan oluyoruz. Ne var ki şimdiye kadar hiçbir Cop’da gıda meselesine büyük ölçüde yer verilmedi. Bu seferki zirvede liderlerden konferansın başlamasına yakın yayınlanacak özel gıda deklarasyonunu imzalamaları istenecek. Birkaç gün sonra ise BM Gıda ve Tarım Örgütü ilk kez dünyanın artmaya devam eden nüfusu nasıl doyurabileceğine ilişkin yol haritasını çıkaracak.
İklim krizinden derinden etkilenen ancak ihmal edilen bir konu da sağlık. Cop28’de bir gün boyunca sadece sağlık konusu ele alınacak. Malum sıcak hava dalgaları tarlalarda çalışanları güneş çarpması ile tehdit edecek boyutlara gelirken, seller ve kuraklıklar da hastalık ve su kıtlığı tehdidi yaratıyor. Eskiden belli başlı bölgelerde görülen sıtma, dang humması ve Zika gibi enfeksiyonlar hızla yayılıyor.
Karbondioksitten yaklaşık 80 kat daha güçlü bir sera gazı olan ancak atmosferde çok daha hızlı parçalanabilen metan salımının azaltılmasıyla önümüzdeki birkaç on yılda küresel ısınmadaki artışı yaklaşık 0.3 derece azaltabiliriz. Bunun 1.5 derece hedefine de katkısı büyük olacaktır. Ne var ki metan gazı salımında artış var ve bu konudaki başlıca suçlular fosil yakıt şirketleri. BAE bir Cop’ta metan zirvesi düzenleyen ilk ülke olacak. Bu zirvede ülkelerden ve petrol şirketlerinden sorunu nasıl ele almayı planladıklarını anlatmaları istenecek.