Seçime bir gün kala bir binbaşı MİT’e ‘darbe’ ihbarı yapınca kışlalar diken üstünde beklemiş
Çanakkale’de 30 saatten fazla süren yangında, binlerce hektarlık orman yok olurken hayvanların otladığı birçok alan da küle döndü. Yangının en çok etkilediği Yağcılar ve Ulupınar köyündeki çiftçiler, hayvancılığın zora gireceğini söylüyor.
Çanakkale’de 22 Ağustos’ta başlayan orman yangını ancak 24 Ağustos öğleden sonra kontrol altına alınabildi. Resmi kaynaklara göre yedi ev hasar gördü, 4 bin 80 hektarlık alan etkilendi.
Yangının en çok etkilediği yerlerden biri olan Ulupınar’da, soğutma çalışmaları sürerken muhtarlık önündeki çardakla, ahırı ve meraları zarar gören Nuri Süren ve Mehmet Karaduman ile “Şimdi ne olacak?” sorusuyla sohbete başladık.
Geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu söyleyen ikiliden Mehmet Karaduman, yangında evlerin az hasar görmesinin bir şeyi ifade etmediğini söylerken “Anızlar yandı oğlum, hayvanın yiyeceği hiçbir şey kalmadı” diyor.
“Hayvanları dağa götürüyorduk. Dağ gidince bizim de işimiz bitti” diye lafa giren Nuri Süren, itfaiye ekiplerinin geç geldiğini anlatıyor, tıpkı diğer Ulupınar sakinleri gibi.
Süren, yangın ilk çıktığı saatlerde, köye gelip gelmeyeceğinin belirsiz olduğunu anlatırken “Gelir mi gelmez mi derken ateşin içinde kaldık. Hayvanlarımızı kurtarmaya çalıştık” diyor.
Köylüler, hayvanlarını kurtarmış ama tüm samanlar yangın nedeniyle küle dönmüş durumda. Geçimini hayvancılıktan sağlayan köylüler için üç gün süren yangının en büyük etkisi de zaten bu durum.
“Hayvanın yiyeceği hiçbir kalmadı, doymaz artık” diyen Karaduman, ahırların da yandığını ekliyor.
Köylünün geçinebilmesi için anızların tekrar çıkıp, hayvanların otlayabilmesi gerektiğini hatırlatan Süren de bu sürenin en az 6-7 sürebileceğini belirtiyor.
“Devlet saman, yem getirirse; yardım ederse devam edebiliriz. Yoksa yapamayacağız” diyen Süren, devletin hayvancılığın devamı için köylüye destek olması gerektiğinin altını çiziyor.
Sohbetimizin devamında ise Süren, yangın köye gelmeden iki saat önce itfaiye ekiplerinin geldiğini fakat sonra gittiklerini anlatıyor. Köylü, suların da kesik olması nedeniyle, köy çeşmesinden taşınan sularla yangınla mücadele etmiş. İtfaiye saatler sonra köye ulaşmış.
Süren, bu gecikmenin nedeni olarak Radar Tepesi’nde bulunan askeri cephaneliğe öncelik verilmiş olmasından kaynaklandığını söylüyor.
Ulaştığımız resmi kaynaklarda, bölgedeki cephanelik olduğunu doğruluyor ama bir öncelik sıralaması yapılmadığını aktarıyor.
Yerel kaynaklar, birçok arazöz ve ekibin, cephanelik bölgesinde hazır bekletildiğini anlatırken diğer illerden gelen destek ekipler bölgeye ulaşana kadar yetersiz kalındığını anlatıyor. Yani yangın cephaneliğe ulaşmış olsaydı, Çanakkale’de başka bir felaketi konuşuyor olabilirdik…
Ormanlık alana askeri depo-cephanelik yapılmış olması doğru mudur bilinmez ama gecikme, 90’dan fazla hayvanın öldürüp, birçok evi yok etti. Çanakkale’yi üç gündür kaplayan gri dumanlar kentin üstünden dağıl ama bu sefer çiftçinin geleceğini kapladı…