Ve Mehmet Şimşek konuştu: Dubai’ye yerleşmedim, hasta da değilim
Dubai 75 yıl sonra tarihinin en şiddetli yağışını aldı, uçuşlar iptal oldu. Umman'da 19 kişi hayatını kaybetti. Bahreyn de sular altında kaldı. Ama Dubai'de "Sele bulut tohumlaması mı sebep oldu?" sorusu soruldu. Bu mümkün mü?
Şiddetli fırtınalar, Birleşik Arap Emirlikleri’nde ani sel baskınlarına yol açınca sosyal medyada hiç beklenmeyecek görüntüler paylaşılmaya başladı. Bu görüntüler arasından en ilginciyse tekne gibi su üstünde yüzen uçaklardı. Bir zamanlar çölken metropole dönüşen Dubai de pazartesi başlayan faciadan nasibini aldı.
Dünyanın en işlek ikinci havalimanı unvanına sahip Dubai havalimanında yüzlerce uçuş iptal edildi, havayla ilgili yaşanan sorundan etkilenen tek ülke BAE değildi, komşu Umman’da en az 18 kişi hayatını kaybetti, Bahreyn de sular altında kaldı.
Uluslararası bir bankanın operasyon müdürü olarak çalışan Dilan Tutal, yılda iki kez Bahreyn’e gidiyor. 18 yıldır bu şekilde Bahreyn’e gidip geldiğini 10Haber’e anlatan Tutal, böyle bir yağmura en son 18 yıl önce, Bahreyn’e ilk kez gittiğinde rastladığını söylüyor. Genelde yağmur yağsa bile bu kadar çok yağmadığını belirten Tutal, başkent Manama’da herkesin çok şaşırdığını söylüyor.
Bulut tohumlamasından önce bulutların yapısından biraz bahsedelim. Küçük buz kristalleri ya da su damlacıklarından oluşan bulutlar, su buharının atmosferde soğumasıyla oluşur. Bu damlacıkların yoğunlaşığ tuz ya da duman parçacıklarıyla birleşmesiyle de yağmur ya da kar meydana gelir. Bulut tohumlama ise normalde yağacak yağmurun biraz daha fazla yağmasını sağlayacak bir yöntem. Bu işlem yerden jeneratörlerle de yapılabiliyor havadan uçaklarla da.
Tabii Manama’nın durumu Dubai’den daha iyiydi. Çölde böyle şakır şakır yağmur yağması, bir yıla yayılan yağmurunun tek günde yağması şu düşünceyi doğurdu: Hükümetin bulut tohumlaması ters mi tepti?
Bulut tohumlamasından önce bulutların yapısından biraz bahsedelim. Küçük buz kristalleri ya da su damlacıklarından oluşan bulutlar, su buharının atmosferde soğumasıyla oluşur. Bu damlacıkların yoğunlaştığı tuz ya da duman parçacıklarıyla birleşmesiyle de yağmur ya da kar meydana gelir. Bulut tohumlama ise normalde yağacak yağmurun biraz daha fazla yağmasını sağlayacak bir yöntem. Bu işlem yerden jeneratörlerle de yapılabiliyor havadan uçaklarla da.
BAE normalde kurak bir bölge olan Dubai’ye yağmur yağdırmak için uzun zamandır havaya tuz parçacıkları püskürterek oluşacak su miktarını artırmaya çalışıyor. Sel felaketi yaşanınca bazıları ortaya atılarak “İşte doğayla oynarsanız başınıza bunlar gelir” demeye başladı. Bloomberg bile sel felaketini büyütenin bulut tohumlaması olduğunu bildirdi.
Peki gerçekten böyle bir şey yaşandı mı? BAE Ulusal Meteoroloji Merkezi CNBC’ye verdiği demeçte salı günü fırtına başlamadan önce herhangi bir bulut tohumlaması yapmadıklarını söylüyor. Zaten yılda 300’den fazla kez gerçekleştirilen yaygın bir iş bu. Sellerden bu faaliyet sorumlu tutulabilir mi? Wired editörü Amit Katwala’ya göre kesin bir şey söylemek zor.
Bunun birkaç nedeni var. Öncelikle bulut tohumlamaya dair en iyimser değerlendirmeler bile bu eylemin yağış miktarını yılda en fazla yüzde 25 oranında artırabilecek olması. Yani yağmur zaten yağacaktı ve bulut tohumlaması yapılmışsa bile etkisi yağış miktarını biraz artırmaktan başka bir şey olmayacaktı. Zaten bulut tohumlama öyle olmayan yağmuru yoktan var etmek değil, havada buna uygun koşullar olması gerekiyor ki yağmur yağabilsin, bulut tohumlaması bir nevi teşvik gibi bir şey.
İkinci olarak BAE hükümeti bulut tohumlamasını doğrudan Dubai gibi kalabalık yerleşim yerlerinde değil; ülkenin doğusunda, daha ücra köşelerde yapıyor. Malum, Dubai en işlek havalimanına sahip yerlerden biri ve hava trafiği de bu sebeple çok yoğun. Bu da kentte bulut tohumlaması yapılmasını zorlaştırıyor. Ülkenin doğusunda bulut tohumlaması yapılmışsa bile Dubai’ye ulaşana kadar bu tohumlanmış parçacağın aktif hale gelme ihtimali çok düşük. Bilim insanlarının çoğu bulut tohumlamasının etkisinin sandığımızdan çok daha az, yerel ve tohumlandığı yerden başka bir kentte sele neden olma ihtimalinin düşük olduğunu söylüyor.
Ama bulut tohumlamanın selde rol oynamadığının en kesin kanıtı yağmurun sadece BAE’yi değil tüm bölgeyi etkisi altına alması. Umman’da bulut tohumlaması yapılmıyor ama selden Dubai’den daha kötü etkilendi ve en az 19 kişi hayatını kaybetti.
Sonuçlarının ne olacağından emin olamadığımız teknolojiler için endişe duymak normal olsa da Dubai’nin yağışlarla başa çıkamamasının esas sebebi altyapısının yağmura dayanıklı olmaması. Şehrin büyümesi son birkaç on yılda gerçekleşti ve bu sırada olası sel felaketine karşı yardımcı olabilecek yağmur giderleri gibi çalışmalar hükümetin son endişeleri arasındaydı. Nasıl ilk endişesi olsun ki? Dubai normalde bir yılda 100 mm’den fazla yağmur almıyor ki bu yağmurlar yıl içine yayıldığından Antalya için kar neyse Dubai için de yağmur o.
Ayrıca şehir büyük ölçüde beton ve cam yapılardan oluşuyor. Yeşil alanların sayısı ise çok az. Bir yıllık yağmur bir günde yağınca da işte böyle oluyor.
Bu arada bulut tohumlamasından önce esas derdimiz iklim değişikliği olmalı. Gezegenimiz ısındıkça hava dinamikleri iyice karmaşıklaşıyor. Sadece birkaç yıl öncesine kadar her yıl dört mevsimi yaşayan İstanbul bu yıl kışı, baharı görmeden yaza atladı farkındaysanız. Bu da yağmur görmeyen yerlere şiddetli yağmur yağması, su zengini yerlerin gitgide kuraklaşması gibi dengemizi daha da sarsacak bir dünya düzeninin oluşması anlamına geliyor. Artık şehir planlamacıları ani sellerle başa çıkmaya yardımcı olacak, daha kurak dönemler için de daha fazla su tasarrufu sağlamamızı sağlayacak “daha geçirgen” şehirler inşa etmeye çalışıyor.