Ne olacak bu dünyanın hali: Üç kıtada aynı anda ‘aşırı’ yağışlar ve can kayıpları var
Yeni bir rapor, dünya liderlerinin ormanları yok etmeyi durdurma sözlerine rağmen 2022 yılında neredeyse İsviçre büyüklüğündeki bir ormanlık alanın kaybedildiğini gözler önüne serdi.
Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün (WRI) Maryland Üniversitesi’nin topladığı verilere dayanan Küresel Orman İzleme raporuna göre, 2022 yılında neredeyse İsviçre büyüklüğünde tropik orman alanı kaybedildi, orman tahribatı da bir önceki yıla göre yüzde 10 arttı.
Rapora göre, tropik ormanların tarım, madencilik ve diğer ticari faaliyetler için tahrip edilmesiyle ortaya çıkan bu kayıp, dakikada 11 futbol sahası büyüklüğünde ormanın yok olduğunu gösteriyor.
Büyük karbondioksit depoları olan tropikal ormanların tahribatı bir yandan iklim krizi diğer yandan da vahşi doğa üzerinde yıkıcı etkiler doğuracak. Rapora göre 2022 yılında ormansızlaşmadan kaynaklanan karbon kirliliğinin miktarı, Hindistan’ın yıllık fosil yakıt salınımlarına eşdeğerdi. Bilim insanları, yağmur ormanlarının yok edilmesi önlenmezse küresel ısınmayı 1.5 derecede sınırlama hedefinin ancak hayal olacağını belirtiyor.
Küresel orman tahribatının yüzde 43’ünü gerçekleştiren Brezilya, bu oranla en fazla orman yok eden ülke oldu. Ülkenin orman kaybı 2021’den 2022’ye kadar yüzde 15 arttı. Bu durum bazı uzmanlar tarafından Amazon’un savandan hallice bir duruma gelebilecek bir dönüm noktasına ulaştığını belirtiyor.
Amazon’un bu kayıpları, Jair Bolsonaro’nun devlet başkanlığının son yıllarında gerçekleşti. Ocak ayında görevi devralan Başkan Luiz Inacio Lula da Silva ise Amazon’daki ormansızlaşmayla mücadele etme ve selefinin neden olduğu hasarı onarma sözü verdi.
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta da Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde tarıma alan açmak için yarım milyon hektardan fazla alanın tahrip edilmesi oldu.
Bu tahribat, 100’den fazla dünya liderinin 2021’de Glasgow’da düzenlenen COP26 BM iklim zirvesinde 2030’a kadar ormansızlaşmayı sona erdirme ve tahribatın bitirilmesi konusunda vardığı anlaşmaya rağmen gerçekleşti. O dönem Birleşik Krallık Başbakanı olan Boris Johnson zirvede alınan kararın, ‘ormanları korumak ve eski haline getirmek için dönüm noktası’ olduğunu söylemişti ancak o dönüm noktası en azından şimdilik eyleme dönüştürülemedi.
WRI Orman Programı Küresel Yöneticisi Rod Taylor, “Hükümetlerin ve şirketlerin ormansızlaşmayı sona erdirmek, bozulmuş orman alanlarını eski haline getirmek ve sürdürülebilir orman yönetimini 2030’a kadar sağlayacaklarına dair taahhütler verdiğini gördük. Ancak özellikle gıda, yakıt ve life yönelik artan talep nedeniyle ormansızlaşma ve orman tahribi son hızla devam etti. Şiddetli yangınlar, zararlı türlerin ortaya çıkışı ve iklim değişikliğinin etkileri bu tahribatı daha da kötüleştiriyor” diyor.
Raporda sadece kötü haberler vardı diyemeyiz. Zira Endonezya’da ormansızlaşmada keskin bir azalma yaşanırken, Malezya’daki kayıp da düşük seviyelerde kaldı. Bu iki ülkedeki kayda değer gelişme palmiye sektörüne zincir vurulması sayesinde gerçekleşti. Endonezya palmiye yağı plantasyonlarının önünü keserken, Malezya da palmiye yağı ticaretine düzenlemeler getirdi.