Hatay, Çanakkale ve Mersin’in ormanları cayır cayır yanıyor!
Amerika'nın kuzeyi ve güneyinde birbirinin taban tabana zıttı iki afet yaşanıyor: Şili'de orman yangınları, Kaliforniya'da şiddetli yağışlar. Bu zıtlığa rağmen aşırı hava olaylarının yaşanmasındaki etkenler aynı: İklim değişikliği ve El Nino etkisi.
Amerika kıtası birbirine tamamen zıt iki olayla sarsılıyor şu günlerde. Ormanlık alanlarını kasıp kavuran yangınlar nedeniyle en Güneydeki Şili’de 120’yi aşkın can kaybı oldu, buna karşılık Kuzeydeki Güney Kaliforniya’da ise rekor seviyedeki yağmurlar nehirleri taşırdı, heyelan riski yarattı.
Kaliforniya’da meteoroloji uzmanları günlerdir Pasifik Okyanusu’nda yüksek seyreden sıcaklıklar nedeniyle çok güçlü bir fırtına beklendiği uyarı yapıyordu. Dedikleri gibi yağmurlar hafta sonu başladı, bazı yerlerde olağanüstü hal ilan edildi. Yetkililer Los Angeles bölgesinin bir yıllık yağış miktarına eşdeğer yağışı yalnızca bir günde alabileceği uyarısı yaptı.
Güney yarımkürede yer alan Şili son yıllarda kuraklıkla boğuşuyor. Şiddetli sıcak hava dalgasının ortasında orman yangınlarının patlak vermesiyle ülke hafta sonunu neredeyse cehennemde geçirdi. Hayatını kaybeden 120’den fazla insan için pazartesi ve salı günü olmak üzere iki gün yas ilan edildi. Ülkede endişe yangınların tamamının kontrol altına alınamaması, yardımın henüz ulaşamadığı bölgeler nedeniyle can kayıplarının artması.
Ilıman iklimleriyle bilinen Şili’nin de Güney Kaliforniya’nın da şiddetli zayiata uğramasının ardında iki neden var: Yağmur ve kuraklığın şiddetini en üst düzeye çıkaran iklim değişikliği ve hava şartlarını çok ağırlaştırma potansiyeli taşıyan hava dalgası El Nino.
Şili ve Kaliforniya’daki afet karada ve okyanuslarda en sıcak yılı yaşamamızın ardından geldi. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne göre bu felaketler bu yılın kayıtlara geçen en sıcak beş yıldan biri olacağının habercisi. Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric bu yangınların 500’den fazla insanın öldüğü 27 Şubat 2010 depreminden bu yana ülkeyi vuran en büyük felaket olduğunu söylüyor.
Kaliforniya Üniversitesi’nde iklimbilimci John Abatzoglou NYT’ye yolladığı bir e-posta’da “Şili ve Kaliforniya’da aynı zamanlarda başlayan yangın ve seller aşırı hava koşullarını ve bunların ılıman iklimlerdeki etkilerini hatırlatıcı olaylar kuşkusuz” diyor. Abatzoglou’ya göre iklim değişikliği El Nino’nun da etkisiyle “tekil aşırı hava olaylarında esas enstrüman ve “iklim değişikliği sesini yıllar geçtikçe daha yüksek sesle duyuyor.”
A massive Pineapple Express storm stalled over Southern California, drenching the Los Angeles area with torrential rain, bringing near-hurricane-force wind gusts and raising the threat of flash floods and landslides https://t.co/NEO7Ak1WXd pic.twitter.com/6QafODwCul
— Reuters (@Reuters) February 6, 2024
Kaliforniya örneğinde cumartesi günü başlayan yağmurların bugün de devam etmesi bekleniyor. Pazartesi günü bölgenin bazı yerlerinde metrekareye düşen yağış miktarı 355 mm’ye ulaşmış olabilir ki bu da yıllık ortalama yağış miktarına yakın. Kaliforniya Üniversitesi’nde sel yönetimi üzerine çalışan mühendislik profesörü Brett F. Sanders aşırı hava olayları nedeniyle şehir planlamacılarının yeni zorluklarla karşı karşıya olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Geçmişte selleri kontrol edebileceğimiz ve selin meydana geldiği yerleri kontrol altına alabileceğimiz düşünülüyordu. Topluluklar, işletmeler ve bölge sakinleri selleri düşünmelerine gerek kalmadan işlerine bakabiliyordu. Ama şimdi biliyoruz ki ABD’nin dört bir yanında altyapı mevcut aşırı hava koşullarını kontrol altına almada yetersiz.”
Şilili yetkililere göre yaklaşık 15 bin ev hasar gördü. Ama Şili’nin bir büyük kaybı da ulusal hazinelerinden olan 107 yıllık Vina del Mar Ulusal Botanik Bahçesi’ydi. Dünyanın en büyük botanik bahçelerinden olan bu alanda dünyanın en nadir türlerinden bazıları dahil 1000’den fazla ağaç türü yetiştirilmişti.
And Dağları ve Pasifik Okyanusu arasında sıkışıp kalan Şili başka yerlerde görülmeyen birçok bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Ancak orman yangınları bu hazineyi mahvetti. Yetkililer bahçenin geçmiş yıllarda da yangında zarar gördüğünü, hatta 2013 ve 2022 yıllarındaki yangınlarda arazinin yaklaşık dörtte birinin yandığı belirtiliyor. Bu seferki yangını diğerlerinden farklı kılan ise yetkililerin hazırlıksız yakalanması ve bu şiddette bir yangınla daha önce hiç karşılaşmamış olmaları.
Yine de yetkililer burada yeniden yerli bitkilerin yeşereceği konusunda umutlu. Tek ihtiyaçları olan Kaliforniya’daki kadar şiddetli olmayacak normal bir yağmur. O yağışlara kavuşabilirlerse, Hawaii’nin Lahaina bölgesinde kül olan bölgelerde haftalar sonra bitkilerin filiz vermesi gibi burası da cehennemden kurtulabilir.