Fatih Birol, G7 ülkelerine temiz enerjiyi anlatacak
Geçen ay kayıtlara geçen en sıcak mart ayı oldu. Böylece 10 aydır üst üste en sıcak ay rekoru kırıldı. Küresel iklim krizindeki dünya, hızla geri dönüşü oldukça bir zor bir yolda ilerlemeye devam ediyor.
AB İklim Değişikliği Servisi Copernicus geçen mart ayının küresel olarak kayıtlara geçen en sıcak mart olduğunu açıkladı. Böylece haziran 2023’ten bu yana her ayın en sıcak ay rekoru kırması geleneği sürdü.
Mart ayında ortalama sıcaklık 14.14 derece olarak ölçüldü. Mart ayı ortalama sıcaklık sanayi öncesi dönemin (1850-1900) 1.68 derece üzerindeydi. Sanayi öncesi dönem insanlığın geniş çaplı fosil yakıt kullanmaya başlamadan önceki dönemi anlamına geliyor. Ayrıca son 12 ayda (Nisan 2023 – Mart 2024) küresel ortalama sıcaklık 1991-2020 ortalamasının 0,70 santigrat derece üzerinde ölçüldü ve bu da bir rekor olarak kayıtlara geçti.
10 aydır süren rekor sıcaklıklar gezegenimizin geleceği açısından endişe verici. İklim değişikliğinin sanılandan daha hızlı yaşanıyor olabileceğinin habercisi. El Nino adı verilen hava sistemi kısmen son dönemdeki sıcaklıkların sorumlusu. El Nino’nun etkisini kaybetmesiyle önümüzdeki aylarda sıcaklıkların geçici olarak düşmesi bekleniyor ancak bazı uzmanlar düşmeyeceğinden endişe ediyor.
BBC’ye konuşan NASA Uzay Çalışmaları Goddard Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt “Yaz sonunda hala Kuzey Atlantik veya başka yerde rekor kıran sıcaklar yaşıyor olursak bu gerçek anlamda bilinmeyen topraklara girdiğimiz anlamına gelir” dedi.
Her ne kadar şimdilik daha uzun süreli sıcaklık eğilimleri beklentilerle uyumlu olsa da bilim insanları 2023 sonunun neden bu kadar sıcak geçtiğini açıklamakta güçlük çekiyor. Mart ayında sıcaklık rekoru kırılması bekleniyordu. Ancak henüz El Nino’nun gelişim döneminde olduğu ve zirve yapmadığı geçen eylül ayında sıcaklıkların büyük bir farkla rekor kırması beklenmedik bir gelişmeydi.
Dr. Schmidt bu durumun tahminleri açısından ne anlama geldiğini şöyle açıkladı: “Tahminlerimizde 2023 özelinde spesifik konularda yanıldık. Önceki istatistikler işe yaramazsa gelecekte ne olacağını tahmin etmek çok daha zorlaşır.”
Copernicus’tan Dr. Samantha Burgess da aynı fikirde: “Geçen yılın ortasında durumun neden bu kadar dramatik bir şekilde değiştiğini ve bu durumun ne kadar süre devam edeceğini, bunun uzun süreli iklim değişikliğinde geçici bir durum mu yoksa bir aşama değişikliği mi olduğunu anlamaya çalışıyoruz.”
Önümüzdeki ay bu zamanlarda nisan ayına dair veriler açıklandığında yeni bir rekora imza atılıp atılmayacağını ve bilim insanlarının bu durumu nasıl yorumlayacağını göreceğiz. Ancak şimdilik bilim insanlarının iklim değişikliğinin gidişatına dair emin olduğu tek bir şey var: Gezegeni ısıtan sera gazı emisyonlarının bir an önce azaltmalıyız.