İsrailli yerleşimciler Trump’ın kabinesinden memnun: İsrail’i dizginleyecek kimse kalmadı
Brüksel'de bir araya gelen AB liderleri, İsrail-Filistin arasındaki çatışmalara 'insani mola' verilmesini istediler. Yeni insani koridorların açılması ve çatışmalara son vermek için bir 'barış konferansının' düzenlenmesi gündemde.
Brüksel’de bir araya gelen Avrupa Birliği (AB) liderleri, Gazze’deki durumu değerlendirdiler. AB, İsrail’in günlerdir bombaladığı Gazze’de insani durumun endişe verici olduğunu belirterek, çatışmalara ara verilmesi suretiyle bölgeye insani yardım ulaştırılması çağrısında bulundu.
Ortak açıklamada öne çıkan taleplerden bir tanesi “insani koridorların” açılması. Geçtiğimiz hafta Gazze’ye insani yardımın ulaşması için Mısır sınırında bulunan Refah Sınır Kapısı açılmıştı. Böylelikle İsrail ablukası nedeniyle sudan, yemekten ve elektrikten mahrum olan Gazze’li vatandaşlara o günden bu yana toplam 74 tır yardım gönderildi. Ancak yardımlar abluka altındaki insanların ihtiyaçlarını karşılamaktan bir hayli uzak. 7 Ekim’de başlayan çatışmalardan önce Gazze’ye günde 500’e yakın yardım tırı giriyordu. Birleşmiş Milletler’in (BM) insani yardım koordinasyonu bürosu, ”saha personelinin yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta zorluk çektiğini” ifade etti.
Durum böyle olunca, AB liderleri “yeni insani koridorlar açılsın” çağrısı yaptı. Liderler, İsrail’in uluslararası hukuk içinde kendini savunma hakkı bulunduğunu tekrarlayarak, “tüm sivillerin her zaman korunması” gerektiğini vurguladı.
Yayınlanan ortak bildiride, Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasını sağlayacak şekilde çatışmalara “insani molalar” verilmesi konusunda şu ifadelere yer verildi: “AB Konseyi, Gazze’de kötüleşen insani durumdan büyük endişe duyduğunu ifade eder ve insani koridorlar ile insani ihtiyaçlar için çatışmalara “mola” verilmesi de dahil gerekli tüm tedbirler yoluyla ihtiyaç sahiplerine hızlı, güvenli ve engelsiz insani erişim ve yardımın ulaştırılması çağrısında bulunur. AB, sivillerin korunması, yardım sağlanması ve gıda, su, tıbbi bakım, yakıt ve barınak erişiminin kolaylaştırılması için bölgedeki ortaklarıyla yakın işbirliği içerisinde çalışacak ve bu yardımların terör örgütleri tarafından istismar edilmemesini sağlayacaktır.”
Ortak açıklamaya rağmen, bazı AB ülkelerinin “insani mola” terimine karşı çıktığı, bazılarının uzun sayılabilecek “mola” yerine kısa “molalar” istediği, bazılarının ise bu tür bir “molanın” “Hamas’ın toparlanmasına fırsat vereceğini” öne sürerek buna itiraz ettiği belirtiliyor.
Washington da yeni terim olarak gündeme gelen “insani moladan” yana. Beyaz Saray, salı günü yaptığı bir açıklamada, bir ateşkesin ”Hamas’ın lehine” olacağını, dolayısıyla insani yardımın Gazze’ye ulaşması için ”kısa aralar verilmesini” önerdi.
AB yönetimi, İsrail-Filistin çatışmasını sonlandıracak bir barış konferansının “yakında” düzenlenebileceğini, ancak AB’nin bulunacağı böyle bir konferansta Hamas’ın yerinin olmayacağı belirtildi.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brüksel’de yapılan AB Liderler Zirvesinin ilk gününün ardından basın toplantısı düzenledi. Michel, İsrail-Filistin meselesinin çözümü için AB’nin yıllardır savunduğu iki devletli çözümün tek yol olduğunu yineledi. AB’nin böyle bir çözümde güçlü bir rol oynamak istediğini vurgulayan Michel, “AB içinde veya başka bir yerde çok yakında bir barış konferansı düzenlenmesi fikrini destekliyoruz. Böyle bir konferansın bölgede sürdürülebilir istikrar sağlayabileceğini düşünüyoruz” dedi.
Geçtiğimiz hafta 23 devletin katılımıyla Mısır’ın başkenti Kahire’de bir barış zirvesi düzenlenmişti. Ateşkes ve barış ihtimali konusunda başarısız olan Kahire’deki toplantının ardından yapılacak yeni zirveye daha çok devletin katılması hedefleniyor.
İsrail-Filistin meselesi hakkında bir barış konferansı düzenlenmesi fikri, AB Liderler Zirvesi’nin sonuç bildirisinde de yer aldı.
Üye ülke liderlerinin oluşturduğu AB Konseyi, bildirinin Ortadoğu başlığı altında, bölgesel gerilimin tırmandırılmasından kaçınılması, bu bağlamda Filistin Yönetimi dahil olmak üzere ortaklarla işbirliği yapılması gerektiğini belirtti. Bildiride, “AB, Barış Günü Çabası da dahil olmak üzere, iki devletli çözüm temelinde siyasi sürecin canlandırılmasına katkıda bulunmaya hazırdır ve diplomatik barış ve güvenlik girişimlerini memnuniyetle karşılar ve yakın zamanda uluslararası bir barış konferansının düzenlenmesini destekler” ifadesine yer verildi.
AB, Arap Birliği, Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün, geçen ay Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulunun yapıldığı New York’ta, İsrail ile Filistin’in anlaşmaya vardıklarında elde edecekleri kazanımları en üst seviyeye çıkararak barışı teşvik etmeyi amaçlayan “Barış Günü Çabası” isimli ortak bir girişim başlatmıştı.