ABD’de arama için eve giren polislere saldırı: Dört ölü, dört yaralı
ABD ve Nijer yönetimleri ortak açıklamayla Amerikan askerlerinin en geç 15 Eylül'de ülkeyi terk etmesi konusunda anlaştıklarını duyurdu. Anlaşmayla ABD'nin sınırları dışındaki en pahalı İHA üssü de kapanacak.
26 milyon nüfuslu Batı Afrika ülkesi Nijer’de son dönemde ABD-Rusya gerilimi giderek artıyor. ABD ve Nijer hükümetleri pazar günü ülkedeki bin ABD askeri personelinin geri çekilme sürecinin devam ettiğini ve tüm Amerikan askerlerinin 15 Eylül’e kadar Nijer’den ayrılacağını açıkladı.
İki ülke ordularının ortak bir bildiriyle açıkladığı anlaşma (ABD Başkanı Joe) Biden yönetiminin geçen ay açıkladığı çekilme şartlarını ortaya koyuyor. Bu ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) Afrika’nın çalkantılı Sahel bölgesindeki en uzun süreli terörle mücadele ortaklığında da sonun başlangıcı anlamına geliyor.
Açıklamada üst düzey Pentagon yetkilisi Christopher P. Maier ve Amerikalı Korgeneral Dagvin Anderson’un geçen hafta Nijer’in başkenti Niamey’de Genelkurmay Başkanı Albay Mamane Sani Kiaou liderliğindeki Nijer ordusu temsilcileriyle bir araya geldiği belirtildi.
Ortak açıklamada toplantının amacının “ABD güçlerinin Nijer’den düzenli ve güvenli şekilde çekilmesini koordine etmek” olduğu belirtildi. İki ordunun askeri uçaklar için uçuş ve iniş izinleri dahil ABD personelinin giriş ve çıkışını kolaylaştıracak prosedürler oluşturduğu ifade edildi. Amerikalı yetkililer Nijer’in son aylarda bu izinlerden bazılarını onaylamakta tereddüt ettiğini söyledi.
Nijer ordusu sosyal medya üzerinden yaptığı başka bir açıklamada “Amerikan güçlerinin Nijer’den çekilmesinin Eylül 2024 ortasına kadar karşılıklı saygı ve şeffaflık içinde gerçekleştirileceğini” yazdı.
Bu tarih Amerikalı yetkililerin beklentileriyle uyumluydu, ancak geçen haftaki toplantıların ardından resmiyet kazandı. Almanya’nın Stuttgart kentindeki ABD Afrika Komutanlığı Sözcüsü Kelly Cahalan acil tıbbi ihtiyaçları ya da ailevi yükümlülükleri olan ya da daha önce alınan çekilme kararıyla işlerine son verilen yaklaşık yüz Amerikalı personelin geçen hafta ticari uçuşlarla ülkeden ayrıldığını belirtti.
Pazar günü öğleden sonra gazetecilerle bir konferans görüşmesi yapan üst düzey bir Pentagon yetkilisi ABD güçlerinin tüm ölümcül ya da tehlikeli silah ve teçhizatı yanlarında götüreceğini, konutlar dahil jeneratör ve klima gibi diğer malzemenin Nijerlilerin kullanımı için ülkede bırakılacağını söyledi.
ABD’nin Nijer ile ilişkileri geçen Temmuz ayında ordunun ülkenin Devlet Başkanı Muhammed Bazum’u devirmesinden bu yana giderek kötüleşti. Biden yönetimi krizi çözmeyi ve demokrasi yeniden tesis edilene kadar askeri darbe ile kurulduğu düşünülen herhangi bir hükümete ekonomik ve askeri yardımın durdurulmasını öngören kongre yetkisinden kaçınmak umuduyla cuntanın yönetimi ele geçirmesini darbe olarak adlandırmak için ekim ayına kadar bekledi.
Ancak diplomatik müzakereler hiçbir sonuç vermedi ve cunta mart ayında Niamey’de üst düzey bir Amerikan diplomatik ve askeri heyetiyle yaptığı çekişmeli toplantıların ardından ABD ile askeri işbirliği anlaşmasını sona erdirdiğini açıkladı. Nijerli politikacılar Amerikalı yetkilileri kendilerine ülkelerini nasıl yöneteceklerini söylemekle suçlamış, Biden yönetimi yetkilileri ise bu suçlamayı reddetmişti.
Nijer’in kararı Sahra’nın güneyindeki kurak bir bölge olan Sahel bölgesindeki ülkelerin son zamanlarda Batılı ülkelerle bağlarını koparma eğilimiyle uyumlu. Bu ülkeler bunun yerine giderek artan yoğunlukta Rusya ile ortaklık kuruyorlar.
Nisan ayı başında yaklaşık 100 Rus eğitmen ve bir hava savunma sistemi Nijer’e ulaştı. Rusya’nın devlete ait haber kuruluşu Ria Novosti’ye göre bu Rus ekibi, geçen yıl bir uçak kazasında ölen Yevgeny Prigojin liderliğinde Afrika’da paralı askerleri ve operasyonları yayılan askeri şirket Wagner Grubu’nun yerini alması planlanan yeni paramiliter yapı Africa Corps’un bir parçası.
Nijer’in ABD ile askeri bağları reddetmesi son yıllarda Batı Afrika’daki cihatçı gruplarla mücadele çabalarına öncülük eden ancak son zamanlarda bölgede bir parya olarak algılanan eski sömürge gücü Fransa’nın askerlerini geri çekmesinin ardından geldi.
Yaklaşık 400 Amerikan personeli Niamey’deki bir hava üssünde, geri kalan 600’ü ise ücra bir şehir olan Agadez’deki ABD hava üssü Niger 201’de çalışıyor. Darbeden bu yana Agadez’deki birlikler aktif değil ve ABD personelini korumak için gözetleme görevi yapanlar hariç MQ-9 Reaper insansız hava araçlarının (İHA) çoğu yere indirildi.
Niger 201, ABD’nin Cibuti’deki daimi üssünden sonra İHA operasyonlarını da yürüttüğü Afrika’daki en büyük ikinci üssü. İnşaatı ve finansmanı ABD’ye, mülkiyeti ise Nijer ordusuna ait üs, yüksek teknolojili uydu iletişim sistemleriyle 2019’dan bu yana hizmet veriyor.
Nijer devletinden 10 yıllığına kiralanan Niger 201 ABD’nin en büyük ve en pahalı İHA üssü kabul ediliyor. İnşası için 110 milyon dolar, yıllık bakımı için ise 30 milyon dolar harcayan ABD üssü Sahel’deki ana istihbarat ve gözetleme merkezi olarak kullanıyor.
Amerikalı yetkililer iki üssün kaybının Sahel’de terörle mücadele ve daha geniş çaplı güvenlik için bir darbe olacağını savunuyor. Yetkililer Gana, Togo ve Benin gibi Batı Afrika’ya kıyısı olan ülkelerle görüşmelerin sürdüğünü, ancak görüşmelerin henüz çok erken aşamalarda olduğunu belirtiyor.
Ordunun Afrika Komutanlığı’nın başındaki General Michael E. Langley geçen ay “Bu üsler stratejik erişim ve etki açısından olduğu kadar operasyonel düzeyde de bizim için büyük avantajdı” demişti.
Operasyonel konuları görüşmek üzere isminin açıklanmaması koşuluyla New York Times’a (NYT) konuşan üst düzey Savunma Bakanlığı yetkilisi de Pentagon’un ileriki bir tarihte eğitim ya da diğer güvenlik yardımlarını yeniden başlatmasının mümkün olduğunu söyledi. Amerikalı yetkili ayrıca Nijer ordusu subaylarının Amerikalı meslektaşlarıyla ilişkilerini sürdürmek istediklerini belirtti. Ancak bunun hangi yeni koşullar altında gerçekleşeceği belirsiz.
ABD’nin gelecekte Agadez’deki geniş üsse erişiminin ne olacağı ve Nijer’in Kremlin ile ilişkilerinin derinleşmesi halinde Rus danışmanların ve hatta belki de Rus hava kuvvetlerinin buraya gelip gelmeyeceği de belirsiz. Pazar günü yayınlanan ortak açıklamada üslerin akıbetine değinilmedi.