ABD Seçim Günlüğü: Demokratların Z kuşağıyla sınavı
ABD Seçim Günlüğü'nde bugün 14 yıllık cinayetin Harris'e nasıl yıkıldığını, Kennedy'nin oy pusulası sorunlarını ve tabii ki ABC yayınını konuşacağız. Hazırsanız başlayalım.
ABD seçimlerine doğru yolculuğumuza devam ediyoruz. Zaman daraldıkça seçim arenasındaki atmosfer de giderek kızışıyor. Bir yanda Donald Trump diğer yanda da Kamala Harris. Seçmenlerin de anketlerin de kafası karışık. Başa baş geçecek bu yarışta kimin kimi nakavt edeceğini kestirmek oldukça zor.
Bugün odaklanacağımız konuları her zaman olduğu gibi sıralayıp ardından da uzun uzun anlatmaya başlayalım.
BREAKING: Gold Star Families have released a powerful statement supporting former President Donald Trump in the face of an onslaught of dishonest media attacks.
Trump recently visited Arlington National Cemetery to honor the lives of 13 servicemen who were killed in the Afghan… pic.twitter.com/PNraqYNMIq
— Kyle Becker (@kylenabecker) August 28, 2024
Trump geçen hafta Arlington Mezarlığı’nı ziyaret etti. Hem Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirişinin üçüncü yılıydı, hem de Trump zorlu seçimlere hazırlanıyordu. Haliyle olay Kabil Havaalanı’nda meydana gelen bombalı saldırıda ölen 13 ABD askerini anmanın çok ötesine geçti. Mezarlığı siyaset meydanı gibi kullanması çokça eleştirilen Trump’a bir darbe de ölen Senatör John McCain’in Cumhuriyetçi asker oğlundan geldi. O artık Harris’i destekleyecek.
Eski Başkan Donald Trump geçen hafta Arlington Ulusal Mezarlığı’nda bir kampanya etkinliği düzenlediğinde Teğmen Jimmy McCain bunu bir “ihlal” olarak gördüğünü söylemişti. Merhum Senatör John McCain’in en küçük oğlu zaten Cumhuriyetçi Parti’den uzaklaşıyordu – sadece birkaç hafta önce seçmen kaydını Demokrat olarak değiştirdi ve bu hafta CNN’e verdiği özel röportajda kasım ayında Kamala Harris’e oy vermeyi planladığını söyledi. Ancak Trump’ın kendi aile fertlerinin de gömülü olduğu mezarlıktaki davranışları ardından eski başkan hakkındaki sessizliğini bozdu. 17 yıl boyunca orduda görev yapan McCain CNN’e “Bu beni çok sarstı” dedi.
McCain “O mezarlıkta yatanların bir seçim kampanyasına malzeme olup olmama konusunda seçim yapma şansları yok” ifadelerini kullandı. Eski Cumhuriyetçi teğmen Harris’e destek vermek için elinden geleni yapacağını söyledi.
Trump ise Afganistan konusunda Biden yönetimini suçlayarak Arlington ziyaretine gelen eleştirileri bertaraf edebilme derdinde. Salı günü yayınlanan bir podcast röportajında Donald Trump, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi sırasında Amerikan askerlerinin ölümüyle ilgili olarak Başkan Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e yüklediği suçlamayı yoğunlaştırdı.
Lex Fridman Podcast’inde’ konuşan Trump asker ailelerinin “Biden ve Kamala yüzünden bir çocuklarını kaybettiklerini” söyledi. Trump, Biden ve Harris’i kast ederek, “Sanki tetiği onlar çekmiş gibi, tamam mı? Bunu söylemek tartışma çıkaracak ama ben öyle düşünmüyorum” dedi.
Görmüş olduğunuz görsel, Trump’ın propaganda afişlerinden biri. “Kamala’nın açık kapı politikasında hiç kimse güvende değil” deniyor, bu sebeple de aşağıda “Trump’a oy ver” çağrısı yapılıyor. Haliyle mevzu göçmenler…
Yıllar önce “her kaçak göçmenin bir suçlu olmadığını” söyleyen Harris, seçimler yaklaştıkça tavrını da değiştiriyor. Trump’dan haz etmeyen ancak göçmen krizine bir çözüm bulunsun isteyenlerin oylarına talip olan Harris, bunun çözüleceğini temin ediyor. Trump’ın en çok oy kazandığı konulardan olan göçmen problemi, Harris’in değişken tavrı nedeniyle ellerinden kayıp gidecek gibi hisseden eski başkan da yaklaşımı sertleştiriyor. Bu kez de Trump’ın seçim ekibi bu sebeple bir cinayeti gündeme getirdi. 14 yıl öncesinde işlenmiş bir cinayet.
“Oğlum Joshua, yasadışı bir göçmen tarafından öldürüldüğünde 18 yaşındaydı. İşkence gördü, boğularak öldürüldü ve ardından ateşe verildi. Kamala Harris’in sınırla ilgili şaka yaptığını ve güldüğünü duyduğumda, acı çekiyorum. Kamala Harris sınırımızın güvenliğinden sorumluydu ve hiçbir şey yapmadı. Kamala Harris başkan seçilirse durum daha da kötüleşecek. Benim ailemin başına gelebiliyorsa sizin de başınıza gelebilir.”
Laura Wilkerson, bu sözleri Trump yanlısı Preserve America PAC grubunun 21 Ağustos’ta yayınlanan reklamında dile getirdi.
Pro-Trump group Preserve America PAC is up on TV in battleground states with this spot —
Laura Wilkerson, slightly off camera:
“My son Joshua was 18 years old when he was murdered by an illegal alien. He was tortured, strangled to death and then set on fire. When I hear Kamala… pic.twitter.com/Is4hOKnPtR
— Medium Buying (@MediumBuying) August 21, 2024
🔎 Kıyas:
Bu reklam, Demokratların başkan adayı ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i yaklaşık 14 yıl önce bir gencin öldürülmesiyle ilişkilendiriyor. Halbuki Harris o sırada San Francisco bölge savcısıydı. Cinayet de Teksas’ta işlenmişti.
Ancak izleyiciler reklamın başında tasvir edilen mezar taşının tarihine dikkatli bakmazlarsa bu cinayetin Biden yönetimi döneminde sınır politikalarının bir sonucu olarak işlendiği düşüncesine kapılabilirler.
Reklamın uzun versiyonunda Wilkerson, “Josh 18 yaşındaydı ve ailemizin bebeğiydi” diyor. “Bir gün okula gitti ve bir daha eve dönmedi, işte kabusumuz da burada başladı. Yasadışı bir göçmen tarafından öldürüldü. İşkence gördü, boğularak öldürüldü ve ardından ateşe verildi. Bu ülkede olmaması gereken biri tarafından öldürülmeyi hak etmedi. Senden şefkat istemiyorum. Liderlerimizin bunu değiştirmesini istiyorum” diyor
Washington Post’tan Glenn Kessler, işte tam da bu noktada 2016 yılına dikkat çekiyor. Donald Trump, Hillary Clinton’a karşı yarıştığında, kampanyasında Wilkerson’ın oğlunun ölümü hakkında konuştuğu benzer bir reklam yayınlanmıştı. Wilkerson 2016 reklamında “Hillary Clinton’ın sınır politikası, tıpkı oğlumu öldüren gibi insanların ülkeye girmesine izin verecek” demişti.
Reklamın hem kısa hem de uzun versiyonlarında Harris için Cumhuriyetçilerin taktığı “sınır çarı” lakabı kullanılıyor.
Kessler de Harris’in, kendisine bir rol verilmiş olsa da göçmenlik konularından sorumlu olmadığına değiniyor. “Ve kesinlikle bir çar değildi” diyen Kessler, “Dahası, ‘hiçbir şey yapmadığını ya da bu konuda tek bir şey yapmadığını iddia etmek yanlıştır” diye de ekliyor.
📊 Veriler: ABD Başkanı Joe Biden’ın 2021 yılında Harris’i göçmen stratejisini yönetmekle görevlendirdiğine değinen Kessler, bunun “El Salvador, Guatemala ve Honduras ile bu ülkelerden gelen göçü durdurmak için diplomatik bir çaba” olduğunu ifade ediyor. Gümrük ve Sınır Koruma (CBP) verilerine göre, bu ülkelerden gelenlerin sınırda tutuklanma oranı 2021 yılında 700 binden 2023’te 500 binin altına düştü. Düşüş eğilimi 2024 yılında da devam etti. Örneğin, Haziran 2021’de bu ülkelerden yaklaşık 77 bin göçmen sınırı geçti ve bu rakam bu yılın Temmuz ayında 17 bine düştü.
16 Kasım 2010 tarihinde, on sekiz yaşındaki Joshua Wilkerson, Belize’den ABD’ye kaçak göçmen olarak gelen sınıf arkadaşı Hermilo Moralez tarafından öldürüldü. Her iki çocuk da Pearland, Texas’ta bir okulda öğrenciydi. Wilkerson’ın terk edilmiş aracının bir alışveriş merkezinin otoparkında bulunmasının ardından kayıp olduğu bildirilmişti. 17 Kasım sabahı geniş çaplı bir arama başlatılmıştı. Cinayet işlendiği sırada 19 yaşında olan Moralez, polisin onu Wilkerson’ın terk edilmiş aracının yakınlarında dolaşırken fark etmesiyle şüpheli haline gelmişti. İlk başta suçlamaları reddeden Moralez, polise kimliği hakkında yanlış bilgi vererek şüpheleri de artırdı. Moralez bu süreç sonunda cinayeti itiraf etti.
Hatırlarsanız, başkanlık yarışından çekilen bağımsız aday Robert F. Kennedy, Donald Trump’a desteğini açıklamıştı. Oy pusulasından çıkarılmak için mahkemeye başvuran Kennedy, ret yanıtı aldı. Kennedy eğer, Harris’e destek vereceğini açıklamış olsaydı aynı sorunla karşılaşır mıydı, bilmiyoruz. Ancak insanın aklına da geliyor…
Michigan’da bir yargıç Salı günü verdiği kararla Robert F. Kennedy Jr’ın bu eyalette oy pusulasından çıkarılamayacağına hükmetti. Kennedy, başkanlık kampanyasını askıya alıp eski başkan Donald Trump’ı destekledikten sonra eyaletten ismini geri çekmesini istemiş olsa da, eyaletin seçim yetkilileri eyalet yasalarının adayların geri çekilmesini yasakladığını söyledi.
Yargıç Christopher Yates, Kennedy’nin ismini geri çekme çabalarını “kendi çıkarına hizmet eden bir eylem” olarak nitelendirdi ve “aday listesinin başında hiçbir aday bırakmayarak kendisini aday gösteren partiye zarar vereceğini” söyledi. Yates, “Seçimler oyun değil ve yetkililer de adayların kaprislerini çekmek zorunda değil” dedi.
Haftaya salı ABD’de de dünyada da birçok kişi ABC kanalına kitlenecek. Biden’ın siyasi kariyerini resmen sona erdiren Haziran’daki münazara performansı ardından Harris ile tazelenen Demokratların umudu büyük.
Harris ve Trump’ın ilk münazarası birçok kişi tarafından soluksuz takip edilecek. Münazara için hazırlıklar şüphesiz çok önceden başlamıştı. Ancak Harris’in münazara için kapanıp çalışacağı adres belli oldu. Harris, tartışma hazırlıklarının son günlerini Pittsburgh’da gerçekleştirecek. Demokrat adayın ajandasına aşina olan üç kişiye göre, Perşembe günü Pittsburgh’a gidecek ve eski başkan Donald Trump ile önümüzdeki Salı günü yapılacak yüzleşmeye kadar burada kalacak.
Kaynaklar, münazara hazırlıklarına ara verildiğinde Harris’in Pittsburgh’daki seçmenlerle daha gayrı resmi ortamlarda buluşmasının beklendiğini de belirtti. Böylelikle Harris, kritik eyaletlerden olan Pensilvanya’da seçim çalışmalarını da sürdürüyor olacak. Belirleyici eyaletlerden olan Pensilvanya’da, Biden adaylıktan çekilmeden evvel Trump öndeydi. Ancak Harris’in denkleme dahil oluşu, durumu epey değiştirdi. Harris, birçok ankete göre Trump’ın üç-dört puan önünde yer alıyor.
Anketler başa baş gidiyor demiştik, ancak Salı günü gerçekleşecek olan yayın birçok konuda belirleyici olacak. En çok da yayından sonra yapılacak ilk anketi merakla bekliyorum.