ABD Seçim Günlüğü: Siyah Nazi ve ölü balina soruşturması
Seçim günlüğüne hoş geldiniz. Bugün heybemiz yüklü. Son anketlerden girip usta gazetecinin Beyaz Saray'dan aktardığı son gelişmelerden çıkacağız. Elon Musk'ın pedofili suçlusu Epstein'i gündeme getirmesi de listemizde.
Amerika’nın sandığa gitmesine 27 gün kala siyaset sahnesi yine hareketli. Hatta şöyle söyleyelim; onların enerjisi Amerika’daki havayı bile etkilemiş olabilir. Helene Kasırgası’ndan sonra Florida da yeni bir kasırganın pençesinde. Adaylarımızdan biri kanal kanal dolaşıp demeç verirken biri de kitapların diline düşmüş durumda. Son günlere doğru anketlerin de sayısı artacak gibi. Biz bugün New York Times’ın Siena College’a yaptırdığı anketi inceleyeceğiz.
🗺️Kim nerede: Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump dün kendini sağlık konularına verdi. Robert F. Kennedy Jr. ve Tulsi Gabbard gibi iki eski Demokratı da yanına kadar bir belediyede sağlık hizmetleri ve kronik hastalıklarla ilgili konuştu. Ancak onu gündeme getiren şeyler ayrı haberde anlattığımız Putin dostluğuydu. Demokratların adayı Kamala Harris tüm gününü söyleşilere ayırmıştı. ABC’nin “The View” kanalında canlı söyleşiye katılan Harris, sonra da Howard SiriusXM programında yer aldı. Günün son söyleşisi de “The Late Show with Stephen Colbert” oldu ama onda sadece kayıt alındı, henüz yayınlanma durumu yok yani. Harris’in CBS’teki “60 Minutes” söyleşisi bugün konuşacağımız konulardan ama.
Gelelim başkan yardımcısı adaylarına. Harris’in yardımcısı Walz California’da bağış toplama etkinliğine katıldı. Onun öncesinde de Seattle’daydı. Son durağı da Nevada oldu. Trump’ın yardımcısı JD Vance ise Michigan’da miting düzenledi. Daha sonra Denver’e giden Vance basına kapalı bağış toplama etkinliğine katıldı.
Aslında burada yer verdiğimiz anketlerde Harris’in sürekli Trump’ın önünde olduğunu görmeye alıştınız. Yukarıda gördüğünüz tablo da size tuhaf gelmiyor olabilir. Ancak bu anketi ilginç kılan Harris’in Trump’ın önünde olması. Çünkü şimdiye kadar Harris hiçbir Times/Siena College anketinde Trump’ın önüne geçememişti. Kıran kırana geçen mücadelede Harris’in hanesi bir anketle daha önde oluşunu tasdikledi. Yine de unutmayın ki anketlerin tam tersinin çıkması gibi bir olay da yaşayabiliriz. Nihayetinde Amerika’nın da Türkiye’den bir farkı kalmadı, her gün kendine farklı bir gündem oluşturmayı başarıyor.
🔎Yakınlaşalım: 29 Eylül-6 Ekim tarihleri arasında yapılan ankette 3385 seçmenin görüşü alındı. Ulusal çaptaki ankette ek olarak Florida’daki 622, Teksas’taki 617 seçmene ayrıyeten soru soruldu. Merak edenler için söyleyelim: Trump Florida’da 13, Teksas’ta da altı puan önde.
🧐Sonuçlar ne: Trump ve Harris münazarada karşı karşıya geldikten sonra geçen ayın ortalarında yapılan Times/Siena anketinde iki aday yüzde 47’şer oyla eşit durumdaydı. Ancak o zamandan beri dengeler değişti, Harris yaşlı seçmenlerden daha fazla deste alır oldu. Cumhuriyetçilerin yüzde beşi önceden Harris’e oy vereceğini söylerken şimdi bu oran yüzde dokuza çıkmış durumda. Trump değişimi sağlayacak kişi olduğunu söylese de bu ankette seçmenlerin yüzde 46’sı Harris’in, yüzde 44’ü de Trump’ın değişimi temsil ettiğini düşünüyor. Ankette bir ilk olan diğer şey de Harris’in değişimin timsali olarak görülmesiydi.
Peki ya somut sorunlar: Hep söylüyoruz değişim, demokrasi iyi güzel şeyler ama ihtiyaçlar piramidinde karın tokluğundan daha önde değiller. Ülkenin ekonomik sorunlarını kimin daha iyi çözeceği konusunda Trump halkın daha çok güvenini kazanmış durumda ve NYT anketinde de bu sonuç değişmiyor. Bunun sebebi de Harris’in ekonominin o kadar da iyi olmadığı bir dönemde Biden’ın başkan yardımcılığını yapması. Bununla birlikte Trump kürtaj ve göçmen sorunlarında Harris’in gerisinde kalıyor. Kürtaj şaşırtıcı bir sonuç olmasa da göçmen meselesindeki bu gerileme muhtemelen uygulamak istediği radikal çözümlerden kaynaklanıyor. Bizdeki gibi “mültecileri mancınıkla fırlatma” sevdası yok belki ama göçmenleri toplu sınırdışı etme, göçmenlerin Amerika’da doğan çocuklarının vatandaşlık almasını engelleme gibi çok uç tedbirler bazı seçmenlerin gözünü korkutmuş olsa gerek.
Biraz önce de biraz bahsettim, şimdi burada da kısa kısa özet geçeceğim ama sizi uzun haberimiz için buraya davet ediyorum. Watergate skandalını ortaya çıkararak Richard Nixon’ın kariyerini sonlandıran Bob Woodward yeniden sahalarda. 81 yaşındaki duayen gazeteci hem Biden hem de Trump hakkında ilginç detayları açıkladı:
🎈Woodward, Biden’ın ulusal güvenlik ekibinin Putin’in Ukrayna’da gerçekten nükleer silah kullanma ihtimalini yüzde 50 olarak gördüğünü yazıyor.
🎈Biden kamuoyu önünde oğlunun yargılanmasıyla ilgili herhangi bir sorunu olmadığı imajını çizse de perde arkasında “Keşke Merrick Garland’ı adalet bakanı yapmasaymışım” demiş.
🎈Eski Başkan Barack Obama’yı Kırım’ın ilhakına yeterince önem vermemekle eleştiren Biden “Barack Putin’i hiç ciddiye almadı” demiş.
🎈Trump Beyaz Saray’dan ayrıldığından beri Putin ile en az yedi kez telefonla görüşmüş. Ayrıca daha iktidardayken Putin’e Covid-19 test cihazı yollamış.
🎈Biden adaylığını geri çektiğinde Harris başkanın yalnız kalacağından endişe etmiş. Bu yüzden de başkanın yakın dostlarından birini arayarak sık sık Biden’ı araması için onu tembihlemiş. Bir de Biden’ın özel konuşmalarda sık sık küfürlü ifadeler kullandığı da kitapta yer alıyor. Harris de bu küfürlere alışık olduğunu, zaten bu yüzden iyi anlaşabildiklerini söylemiş.
👉Bunlar ne anlatıyor: Burada en dikkat çekici iki hikaye bizce Trump-Putin ilişkisi ve Biden’ın oğlunun soruşturması. Harris son zamanlardaki söyleşilerinde Trump’ın Rusya’ya yakın bir politika izlediğini söyleyip duruyor zaten. Kitap bu söylemlerin daha da ateşlenmesine neden olacak kuşkusuz. İkinci olarak Biden’ın kamuoyu önünde “Biz çok adaletliyiz” pozları keserken için için durumdan rahatsız olması da ironik.
Trump dört davada yargılanıyor ve bunlardan biri gizli belgeleri başkanlık görevi sona erdikten sonra bile saklamasıyla ilgili. Aynı dava Biden için de açılacaktı ama savcı son dakika “Biden çok yaşlı, mahkeme heyetini bu durumuyla etkileyebilir” diyerek iddianameyi geri çekmesiyle sonuçlanmıştı. Trump o zaman “Hani adalet? Aday olmaya yaşı yetiyor da yargılanmaya mı yetmiyor?” diye haklı bir tepki göstermişti. Böyle deyince de aklıma geçen hafta 100 yaşına giren eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın lego oynamaya yaşının yetmese de istese başkanlığa adaylığını koyabileceği geldi.
Pazar günü size Harris’in bu haftayı daldan dala demeç vererek geçireceğini söylemiştim. İşte bunlardan biri de pazartesi günü CBS News kanalında canlı olarak yayınlandı. 60 dakika boyunca ekonomi konusunda planlarını, sınır güvenliği konusunda yavaş olup olmadıklarını ve Ukrayna savaşı konusunda nasıl bir tavır takınacağını konuştu. Dikkatimizi çekenler şöyle:
🪖NATO genişlesin mi: Ukrayna’nın NATO’ya dahil edilip edilmemesi konusunda net bir şey söylemekten kaçınan Harris “durum o noktaya geldiğinde icabına bakacaklarını” söyledi. Yani zaten iki buçuk yıldır süren savaşta Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline gerekçe olarak gösterdiği şey de Ukrayna’nın NATO’ya üye olma ihtimaliydi. Rusya kapısına kadar dayanan bu askeri ittifaktan rahatsız olmuş, aynı Çin gibi “Çevreliyorsunuz beni yahu” diye isyan etmişti. Gerçi bu savaş hem İsveç hem de Finlandiya’nın yıllar süren tarafsızlığını bozarak NATO’ya üye olmasına neden oldu. Rusya bir taşla iki kuşu NATO’nun kollarına itmiş oldu yani.
😨Putin mi? Aman aman: Harris başkan olduğunda Putin ile hiç birebir görüşmeyi düşünmüyor. Tabii bu Trump’tam zıddı bir tavır. Çünkü Bob Woodward’ın yeni kitabına göre Trump iktidardan indiğinden beri Rus lider ile hiç olmazsa yedi kez telefonda görüşmüş. Harris’e göre şu anda mevzubahis olan “Ukrayna’nın egemenliği.” Keşke gazeteciler bir de “42 bin Filistinlinin ölümüne neden olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birebir görüşmeyi düşünüyor musunuz?” diye sorsaydı. O zaman bağımsızlığa, egemenliğe gerçekten inanıp inanmadığını görebilirdik diyeceğim de Netanyahu ile zaten bu süreçte yüz yüze gelmişliği var. Ne yapalım, bağımsızlık da adamına göre.
🤭Biraz da komedi: Hep ciddi konular olacak değil ya! Biraz da halkın adamı Walz’dan bahsedelim. Kendisi “Ben halkın dilinden konuşuyorum. Bazen hatalar yapabilirim, zaman zaman mankafalaşıyorum” diye itiraflar yapan, kendisiyle barışık bir siyasetçi. Ama Harris’in ne kadar mükemmeliyetçi bir insan olduğunu bilirsiniz. O yüzden yardımcısını “Konuşurken ne dediğine biraz daha mı dikkat etsen acaba” diye uyarmış. Öyleyse bir ara verelim ve SNL’in Walz/Vance münazarasına çektiği parodiyi izleyelim. “En fazla ne söyleyebilir ki?” noktasında Walz’dan gelen “Okul saldırganlarıyla arkadaşım” yanıtına gelen tepki muhtemelen Harris’in verdiği tepkiyle aynı.
BRUTAL 🤣
Saturday Night Live just mocked Kamala Harris and Tim Walz pic.twitter.com/iQLXl1u2QG
— Benny Johnson (@bennyjohnson) October 6, 2024
Merak edenler için: Harris’in silahı Glock’muş.
Biraz önce de dedim ya Amerika birçok konuda Türkiye ile yarışabilir, buna dehşet verici olaylar da dahil. Bilmem takip ettiniz mi ama Diddy adında bir ünlü yıllarca fuhuş partileri düzenlemiş, bu partilerde küçük küçük çocukları partisine davet ettiklerine satmış, elde ettiği +18 görüntüleri daha sonra şantaj için kullanmış. Bunun bir üst modeli de Jeffrey Epstein’in adasıydı. Her ikisinin de ortak özelliği çok sayıda yüksek profilli isimlerin bu işlere karışmış olması. Peki biz durduk yere niye bu konuya girdik? Tabii ki ABD’li milyarder Elon Musk’ın eski Fox News sunucusu Tucker Carlson’a verdiği söyleşiden dolayı.
🗣️Ne dedi: “Bence Kamala’nın bu kadar çok destek almasının nedeni, Trump kazanırsa Epstein’in müşteri listesini kamuoyuna açıklayacağından korkmaları.”
Elon Musk is all in.
(0:00) Elon Musk Is All in on Donald Trump
(6:35) Providing Starlink to Victims of Hurricane Helene
(9:22) If Trump Loses, This Is the Last Election
(21:49) The Epstein and Diddy Client List
(33:38) Vaccines
(35:49) The Movement to Decriminalize Crime… pic.twitter.com/jNqB1ThqQz— Tucker Carlson (@TuckerCarlson) October 7, 2024
Bağlam: Musk bu sözü PayPal’ın Başkan Yardımcısı Reid Hoffman ve Microsoft’un kurucu ortaklarından Bill Gates gibi milyarderlerin neden Harris’i desteklediğini açıklamak için söylüyor. Daha önceki günlüklerden birinde milyarderlerin neden Trump’ı daha çok desteklediğini anlatmıştık. Bakıldığında gerçekten Trump daha iş dünyası dostu. Bir yanda zenginlerden daha çok vergi almayı planlayan Demokratlar varken Cumhuriyetçileri seçmeleri çok da tuhaf değil.
🔴Unutmamak lazım: İki şeyi unutmamak lazım ama. Milyarder yine kendi çıkarları, alacakları sübvansiyonlar için Demokratları destekleyebilir. Bugün Trumpçı olan Musk bundan yıllar önce Demokratlardan Tesla için yüklü para yardımları aldı mesela. İkinci olarak da Musk’ın çoğu zaman dayanaksız atıp tuttuğunu unutmamak gerekiyor. Daha yeni Helene Kasırgası’nda Trump ile bir olup “Demokratlar yardım paralarına çöküyor” türküsü tutturdu. Oysa ellerinde bunu kanıtlayacak hiçbir şey de yoktu.
🗒️Gates’in adı da listede: Gates birçok kez Epstein ile birçok kez görüşmüş. Bir keresinde gece geç saatlere kadar sürmüş bu görüşme. Gates’in temsilcileri milyarderin Epstein ile sanıldığı gibi bir bağlantı olmadığı konusunda diretiyor. Ama sonuç olarak Musk’ın anlattığı gibi bir hikayenin gerçek olmaması için de sebep yok.
Trump’ın duruşu: Bu arada şunu da not düşmek gerekiyor. Trump’ın adı hem Epstein hem de Diddy davasında geçiyor. Diddy davasında Trump’ın bir video kaydında söz konusu rapçiyi sevdiğini söylediği duyuluyor. Epstein davasında da kendisi direkt yok ama adı birçok kez olaya dahil kişilerce söyleniyor. Ama Trump geçen ay Lex Fridman ile podcastinde Epstein konusuna parmak basarak, müşteri listesini incelemeye merakının olduğunu ve fırsat doğarsa listenin kamuoyuna açıklanmasına itiraz etmeyeceğini söyledi.