California alevlere teslim: Binlerce kişi tahliye edildi
Başkanlık yarışının kazananı salıncak eyaletlerin hepsini aldığı anlaşılan Donald Trump oldu. Anketlerde Harris gösteren eyaletlerin nasıl bir bir Trump'a geçtiğini mercek altına alalım.
Seçimin kaderini belirleyecek yerler salıncak eyaletler. Bunu dün haber kanallarını açtığınızda da altyazıda birçok kez görmüş olabilirsiniz. Peki “salıncak”tan kasıt ne? Şimdi Türkiye üstünden örnekleyerek gidelim: Konya’dan AK Parti’nin, İzmir’den CHP’nin birinci çıkma ihtimali sizce kaç? Çok düşük bir ihtimal olduğunu siz de tahmin ediyorsunuzdur. Çünkü bu şehirler o partilerin kaleleri haline gelmiş, seçmenleri diğer partiye oy vermeye ikna etmeniz çok güç. İşte aynı şey ABD‘de de geçerli. California’dan Cumhuriyetçilere oy çıkmasını bekleyemezseniz, Texas’tan da Demokratlara.
Ama her eyalet böyle değil. Bazıları bir seçimde Demokrat’a, bir seçimde Cumhuriyetçi’ye kayabiliyor. İşte bu eyaletlere bir o yana bir bu yana savruldukları için ‘salıncak’ deniyor ve çoğunlukla seçimin sonucunu da bu tür eyaletlerin az sayıdaki seçicileri belirliyor. “Az sayıda” diyoruz çünkü ABD’nin seçim sistemine göre bugün oy veren seçmenler aslında Seçiciler Kurulu’nu belirliyor. Yani sistem şöyle işliyor: Bir eyalette hangi partiye daha çok oy çıkarsa, Seçiciler Kurulu’nda oy verecek delegelerin sahibi oluyor. Tabii ki büyük eyaletlerle küçük eyaletlerin çıkardığı delegeler bir değil. California gibi büyük eyaletler çok daha fazla delege çıkarırken, Wyoming gibi küçük eyaletler daha az delege çıkarıyor. Sonuç olarak adaylardan birinin 538 seçiciden 270’inin oyunu garantilemesi gerekiyor.
Mevcut durumda Trump Kuzey Carolina ve Georgia’yı aldığı için Harris’in Michigan, Pensilvanya ve Wisconsin’i kesin olarak kazanması gerekiyor. Böyle bir olasılık vardı ama zorluydu ve beklediği sonucu alamadı. Trump’ın ise bu şartlar altında sadece Pensilvanya’yı alması Beyaz Saray’a dönme ihtimalini güçlendiriyordu, ki öyle de oldu. Pensilvanya Trump’ın. Son olarak Wisconsin’in de Trump’ta kalması zaferini netleştiren darbe oldu.
Eğer seçimde genel durumun ne olduğunu merak ediyorsanız sizi daha geniş pencereden konuştuğumuz şu habere bekliyoruz.
2020’de kazananın mevcut ABD Başkanı Joe Biden olduğunu teyit etmek iki haftadan fazla sürdü. Aslında bu eyalette oylar epey hızlı sayılıyor ama o zaman sorun çıkmasının sebebi başkanlık yarışının birbirine çok yakın olmasıydı. Öyle ki oy pusulalarının artık elle sayılması gerekti. Amerikan haber ajansı AP, Biden’ın zaferini 12 bin farkla teyit edene kadar yarışın sonucunu ilan etmedi. Oy oranları da o zaman şöyleydi: Biden: 49,47 // Trump: 49,24
📍Trump, yüzde 50,7 oy oranıyla 16 delegenin söz konusu olduğu Georgia’yı da kendi cephesine kattı.
👉Georgia başkanlık yarışında çok daha yeni bir salıncak eyalet sayılabilir. Çünkü 30 yıl sonra ilk kez 2020 seçimlerinde bir Demokrat eyaleti maviye boyayabilmişti.
Trump 2020’deki kaybını telafi etmek için seçim kampanyasının çok büyük bir kısmını Georgia’da geçirdi. Georgia iki Demokrat senatöre sahip olsa da Trump’ın zaferi eyaletin Cumhuriyetçi eğilimlerinin sürdüğünü gösteriyor.
2020 seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’ın galip geldiğini teyit etmek 10 gün sürdü. Yine oy oranlarının birbirine çok yakın olması ve seçim gününe kadar postayla yollanan oy pusulalarının ancak dokuz gün sonra ulaşması nedeniyle resmi sonuçları beklemek 10 gün sürdü. O zaman oy oranları şöyleydi: Trump 49,93 // Biden 48,59.
📍Kuzey Carolina’yı kazanan Trump oldu. 16 delegenin çıkacağı Kuzey Carolina’da oyların yüzde 51’ini Trump, yüzde 47’sini Harris aldı.
Böylece Kuzey Carolina son üç başkanlık yarışında da Trump’a gitmiş oldu. Nüfus gençleşse dahi Trump’ın bölgedeki siyasi gücü yüksek görünüyor. Oysa Harris bu eyalete bağışların büyük kısmını yatırmış, burada hızla büyüyen şehirlerde yüksek katılımın durumu değiştireceğini düşünmüştü. Cumhuriyetçilerin güveniyse seçmenlerin yaklaşık üçte birinin kırsal bölgelerde yaşamasından geliyordu. Şehirleşen bir topluluk olsa da salıncak eyaletlerdeki en kırsal kesim yine Kuzey Carolina’da nihayetinde.
Ayrıca seçimden kısa süre önce Helene Kasırgası’nın bölgeyi vurması da Demokratlar için talihsizlik oldu. Kasırgada 200’den fazla insan öldü, bu kadar çok insanın ölmesi Cumhuriyetçilerin Biden yönetimini “ihmalkarlık”la suçlamasına neden oldu. Ayrıca Trump ve güruhunun “Afet yardımları göçmenlere gidiyor” şeklinde dezenformasyon yayması da Demokratların işine yaramadı. Biden yönetimi ve afet kurumları bu iddiaların doğru olmadığını söylese de sonuç olarak buna inananlar çıktı.
👉Bu eyaleti en son 2008 yılında bir Cumhuriyetçi Barack Obama’ya 0,32’lik farkla kaybetmişti. Bu eyaleti son 50 yılda kazanan tek Demokrat liderler Obama ve Jimmy Carter.
Pensilvanya’da oyları sayma işlemi biraz uzun sürüyor çünkü posta aracılığıyla yollanan pusulaların sayımına seçim gününe kadar başlanmıyor. Yine de yeni sayım yöntemlerinin bulunması sayesinde hızları bir nebze arttı. 2020’de seçimden sonraki cumartesi günü posta ile gönderilen oy pusulaları hâlâ sayılsa da Trump’ın kazanma ihtimalinin kalmadığı düşünülerek Biden’ın eyaleti kazandığı açıklandı. Oy oranları şöyleydi: Biden 50,01 // Trump 48,84.
📍Pensilvanya’yı 51’e 48 gibi bir farkla Trump aldı.
Pensilvanya salıncak eyaletler içindeki en büyük ödüldü. Harris’in Michigan ve Wisconsin’le beraber seçimi alma umudunu ayakta tutuyordu. Pensilvanya hem ırksal çeşitliliği hem de büyüklüğüyle önem taşıyordu. Hem sanayileşmiş kentlere hem de banliyölere sahip bir yer. Siyah, Hispanik, beyaz ve Asyalı birçok seçmen burada hep birlikte yaşıyor.
2016’da Trump’ın aldığı eyaleti, 2020’de yeniden Biden almış ve başkanlığını garantilemişti. Dolayısıyla bu seçimde de paranın en çok aktığı yer bu eyaletti.
Pensilvanya’nın bir diğer önemi de Trump’ı hedef alan ve kulağından yaralanmasına neden olan suikast girişiminin bu eyalette gerçekleşmesiydi. Trump ekim ayında ABD’li milyarder Elon Musk ile suikast girişiminin olduğu Butler’a geri dönüp tekrar miting düzenledi.
Ayrıca Musk özellikle Pensilvanya eyaletinde kendi PAC’ını imzalayan seçmenlere çekiliş yaparak her gün bir kişiye bir milyon dolar dağıttı.
Associated Press (AP) ajansının yayımladığı resmi olmayan sonuçlara göre, ABD’nin İsrail politikasına tepkili Amerikalı Müslümanların ve Arapların en fazla yaşadığı Michigan’da seçim sonuçları belli oldu. Joe Biden-Kamala Harris yönetiminin Gazze soykırımına verdiği desteğe tepkili Amerikalı Müslümanların ve Arapların en yoğun yaşadığı ‘salıncak eyaletlerden’ Michigan’da, başkanlık seçimini Cumhuriyetçi aday Trump kazandı. Trump, Michigan’ın 15 delegesini hanesine yazdırdı.
Michigan’da açık kaynaklara göre 250 bine yakın Arap Amerikalı ve Müslüman yaşıyor. 2020 seçimlerinde Demokrat parti adayı Biden, Cumhuriyetçi rakibi Trump’tan 154 bin 188 daha fazla oy alarak seçimi kazanmıştı.
Hem Michigan hem de Wisconsin’de Demokratların posta yoluyla oy kullanmayı tercih ediyor. Ancak bu eyaletlerde posta yoluyla gönderilen oyların sayılması genelde normal sayımdan sonra başladığı için 2020’de yanlış anlamaya çok müsait bir tablo çıkmıştı. Her iki eyalet de başta kırmızıya bürünmüştü. Oysa posta yoluyla gönderilen oylar sayılınca kazananın Biden olduğu anlaşılmıştı. İşte Trump’ın “Seçimler çalındı” söyleminin çıkış noktalarından biri de bu olaydı. Wisconsin’de oranlar şöyleydi: Biden 49,45 // Trump 48,82.
📍Wisconsin’de yarışı kazanan Trump oldu. Oy oranları şöyleydi: 49,8’e 48,8.
Wisconsin aslında Demokratların “mavi duvarı” olarak görülen bir yerdi ama sonra 2016’da Trump bu duvarı yıkmayı başardı. Ne var ki 2020’de eyalet tekrardan Biden’a geçti. Bu yüzden burası da savaş alanlarından biri oldu.
Her iki aday da Wisconsin’i sadece 10 delege için değil, Orta Batı’nın kalbinde olması nedeniyle de kritik görüyordu. Her iki kampanya da Wisconsin’e epey bir para akıttı, banliyölerde, üniversite kasabalarında büyük mitingler düzenledi. Seçmenleri bol siyasi reklama boğdu.
Harris’in Wisconsin’in en büyük şehri Milwaukee’nin siyah sakinleriyle güçlü bir bağ kurduğunu göstermesi gerekiyordu ama son güne kadar mitinglerine katılım beklediği ölçüyü bulamadı. Harris ayrıca Wisconsin-Madison Üniversitesi’ne ev sahipliği yapan büyümekteki Dane County’de ve Milwaukee’nin kalabalık ama muhafazakâr eğilimli banliyölerde yoğun kampanya yürüttü, üreme hakları ve demokrasinin korunması hakkında üniversite mezunu kadınlara hitap etmeye çalıştı.
Ancak bu nafile bir çabaydı çünkü Wisconsin üniversite mezunu olmayan beyaz seçmenlerin en fazla olduğu yerlerden biri.
👉Trump ise kırsal kesimdeki mavi yakalıları elinde tutmaya çalıştı. Trump 2016’da Wisconsin’i kazandığında bunu 1984’ten beri başaran ilk Cumhuriyetçi olmuştu.
Arizona’da bu yıl oy pusulalarını saymak çok daha uzun sürebilir. Bunun sebebi de eyaletin bazı yerlerinde referandumların da yapılıyor olması. Bu da oy pusulalarının sayısını ikiye çıkarıyor. Okunması da zor olacak yani. Yetkililer bu yüzden resmi sonuçların ancak 10-13 gün sonra açıklanabileceğini söylüyor. 2020’de Fox News, AP gece yarısından kısa süre sonra Biden’ın bu eyaleti aldığını açıkladı. Oranlar şöyle: Biden 49,36, Trump 49,06.
📍Arizona’da son güncellemeyi yaptığımız 7 Kasım saat 01:40’ta sandıkların açılma oranı yüzde 60’ı yeni aşmıştı. Bu eyaleti Trump’ın az farkla kazandığını söyleyebiliriz.
2020 seçimlerinde resmi sonuçların açıklanması dört gün sürmüştü. Oy oranları şöyleydi: Biden 50,06 // Trump 47,67.
📍Nevada’da Trump 70 bine yakın oyla seçimi kazandı.