Erdoğan ‘kapıları çalacağız’ dedi ve İYİ Parti’den yanıt geldi: Parlamenter sistem yoksa, yokuz
Erdoğan'ın Almanya ziyareti başladı. Günübirlik ziyareti İsrail ve Hamas arasındaki destek krizinin ortasında gerçekleşiyor. İlk olarak Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüşen Erdoğan, ardından Şansölye Scolz ile de bir görüşme gerçekleştirecek.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çok tartışmalı Almanya ziyaretine başladı. Hamas’ın 7 Ekim’deki operasyonu ardından Ortadoğu’nun son zamanlardaki en kanlı savaşı sonrasında hem bölgede hem de dünyada diplomatik dengeler oldukça değişti. Erdoğan’ın ve Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ilişkileri yoluna koymak amacıyla planladığı ziyaret deyim yerindeyse şekil değiştirdi. Nedeni de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’nın “terörist” listesinde yer alan Hamas’ı “mücahitler grubu” olarak niteleyip arka çıkması oldu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan günübirlik çalışma ziyareti kapsamında özel uçak “TUR” ile 13.20’de Almanya’nın başkenti Berlin’e hareket etti. Erdoğan Berlin’de Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdi.
Erdoğan, Steinmeier ile gerçekleştirdiği görüşmede İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının durması gerektiği vurgusu yaptı. Bölgeden gelen insan hakları ihlali haberlerine de değinen Cumhurbaşkanı, “iki devletli çözüm” önerisinin hayati önemini koruduğunu belirtti. İnsani yardımların bölgeye ulaşmasında işbirliğinin güçlendirilmesi fikrinde mutabık kaldı.
Erdoğan’ın bu ziyarette bir gece Almanya’da konaklaması ve Türkiye ile Almanya A Milli Futbol Takımları arasında yapılacak dostluk maçını izlemesi bekleniyordu. Fakat iki ülke arasında son dönemde yaşananlar nedeniyle ziyaretin günübirlik olacağı belirtildi.
Erdoğan’ın Almanya ziyareti için Hamas konusu ipleri germeden önce masada olacak bazı konular; Türkiye-Almanya ilişkileri, göç ve ekonomik işbirliği, vize serbestisi ve Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin geleceği şeklinde öngörülüyordu. Ancak şimdi iki liderin de çantasında daha farklı konular var.
Eurofighter uçakları:
Bunlardan biri ABD ile kangren olan F-16 konusu nedeniyle Türkiye’nin alternatif arayışlarından biri olarak gündeme gelen Eurofighter jetleri. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler dün yaptığı açıklamada Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya ortak üretimi “Eurofighter Typhoon” savaş uçağı için çalışma yürüttüklerini ve 40 tane almayı planladıklarını söylemişti. Bu açıklamanın hemen ardından da Bloomberg haberi gündeme gelmişti. Bloomberg’e konuşan ve ismini vermeyen Türk yetkililer Erdoğan’ın, Scholz’dan eskiyen hava kuvvetlerini yenilemek için ihtiyaç duyulan Eurofighter’ların satışı önündeki engelin kaldırılmasını talep edeceğini söyledi.
Alman yetkililer de buna cevaben engelleri sıraladı ve Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400’leri, Suriye’de terör örgütü PYD/YPG’ye karşı operasyonlarını ve İsveç’in NATO üyeliğini onaylamayı geciktirmesi gerekçelerle sözkonusu talebin gerçekleştirilmeyeceği sinyalini verdi.
Eurofighter jetleri, Rus jetlerinden entegrasyon konusunda daha büyük bir kolaylık sağlayacak. Bu yüzden bunu göz önünde bulunduran Batı’nın jetler konusunda zorluk çıkarması da zaten beklentiler arasında.
Göç anlaşması:
Masadaki konulardan biri de Berlin için hayati önem taşıyan göç anlaşması. Mart 2016’da imzalanan AB-Türkiye Göç Anlaşması’nın devam edip etmeyeceği konusunun da masada olması bekleniyor. Scholz, 6 Kasım’da “Türkiye ile yapılan anlaşmanın son yıllarda çok faydalı olduğuna inanıyorum ve bu nedenle (AB) Başkan ve Komisyon’un şu anda Türkiye ile yapılan anlaşmanın devamını müzakere ediyor olması da doğrudur. Böylece bunu ilişkilerimiz için bir temel olarak kullanmaya devam edebiliriz. Bunun doğrudan iyi işlediği ve bu nedenle devam ettirilmesi gereken ülkelerden biri de Türkiye’dir” demişti.
Ancak Hamas konusunda gerilen ipler iki ülkenin satranç tahtasındaki hamlelerini nasıl etkileyecek göreceğiz. Erdoğan’ın Hamas’a verdiği destek, Almanya’daki ziyaretinin iptalini talep etmeye kadar gitmişti. Erdoğan’ın da ziyaretini beklenilenin aksine günübirlik olarak planlaması gerilim yansıyan kısımlarından biri.
Beş yıl sonra gerçekleştireceği Almanya ziyareti Erdoğan’ın Hamas’ın terör örgütü olmadığını söylemesinin ardından eleştirilerin odağına oturmuştu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz liderliğindeki üçlü koalisyondan Erdoğan’ın ziyaretine yönelik eleştiriler gelmişti. Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Sekreteri Bijan Djir-Sarai “Erdoğan’ın İsrail’e yönelik nefret söylemleri ve terör örgütü Hamas ile dayanışması tahammül edilir gibi değil” demiş, “Erdoğan’ın Berlin’de ağırlanması sorgulanmalı” çıkışı yapmıştı. Der Tagesspiegel gazetesine konuşan Sosyal Demokrat Parti (SPD) milletvekili Macit Karahmetoğlu da Erdoğan’ı Hamas-İsrail çatışmasında sivillere yönelik terör saldırılarını “görecelendirmekle” suçlayıp “Başbakan Scholz’un Erdoğan’ın Hamas’ın işlediği suçları zararsızmış gibi gösterme çabalarının kabul edilemez olduğunu açık ve net biçimde ortaya koyacağını” söylemişti.
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dan dönüş yolunda gazetecilere konuşan Erdoğan, Almanya ziyaretini çok önemsediğini ifade etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan 17 Kasım’daki Almanya ziyareti için şunları söylemişti: “Bu ziyaretimizde de Batı’ya yönelik bazı mesajlarımız olacak. Veyahut da Batı’nın, Avrupa’nın en güçlü ülkesinin Almanya olması hasebiyle de oradan Avrupa’ya bir ses olur. Almanya Cumhurbaşkanı ve Başbakanı her ikisi de acaba ne gibi bir tavır içindeler? Bunu Almanya ziyaretinde çok daha net göreceğiz. Ama şu ana kadar onlarda da bir netlik henüz yok. Avrupa’ya göre uluslararası hukuku kimin ayaklar altına aldığı çok önemli. Şu an itibarıyla Avrupa Birliği’ndeki yaklaşım tarzı ne yazık ki bizim yaklaşım tarzımızla örtüşmüyor. Fakat Almanya ziyareti birçok şeyleri deşifre edecek diye düşünüyorum. Hamas’la ilgili Avrupa Birliği aynen İsrail gibi düşünüyor. Ama biz onlar gibi düşünmedik, düşünmüyoruz, düşünemeyiz.”
Erdoğan’ın bu sözlerinden birkaç gün sonra da Scholz bir açıklama yapmıştı. Almanya Başbakanı, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile düzenlediği ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail eleştirilerinin “saçma” olduğunu söylemişti. Scholz İsrail’in bir “demokrasi olarak insan haklarına uygun davrandığını” ileri sürmüştü. Almanya Başbakanı, “İsrail insan hakları ve uluslararası hukuka bağlı olan, buna uygun hareket eden bir ülkedir. Dolayısıyla İsrail’e yönelik suçlamalar da saçmadır” demişti.