Türkiye ‘gri liste’den çıkışa yaklaşıyor, haziranda iyi haber gelebilir
Suriye'de iç savaş yeniden hortladı. Muhalifler Halep'in büyük kısmında kontrolü ele geçirdi. Suriye Devlet Başkanı Esad nerede ve bu saldırılarla ilgili ne söyledi? Esad güçleri neden Halep'te muhaliflere yenildi? Beş soruda inceleyelim.
Suriyeli muhalifler Esad yönetimine karşı son yılların en büyük saldırısını başlatarak Halep’in içine kadar girmeyi başardı. 2011’de başlayan ve uzun süredir sönümlenmiş görünen iç savaş iyice kızıştı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a muhalif savaşçıların son hamlesi çarşamba günü Suriye’nin kuzeybatısındaki Halep’te başladı. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre dün itibariyle muhalifler Halep’in büyük kısmını ele geçirdi. Muhalifler Esad’a bağlı güçlerin çok büyük bir direnişiyle karşılaşmadı.
İsyancılar saldırıyı başlatma sebebini son dönemde hükümet güçleri ve İran destekli milislerin bölgede artan saldırılarını durdurmak olarak söylüyor. Gözlemevi’ne göre üç gündür devam eden şiddetli çatışmalarda her iki taraf da 150’den fazla savaşçı kaybetti. Ancak sayı bağımsız olarak henüz teyit edilmiş değil. Ancak muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde faaliyet gösteren Beyaz Miğferler Suriye ve Rusya’nın hava saldırılarında 12’den fazla sivilin öldüğünü söylüyor.
Bu saldırılar tek bir gruba ait değil, içinde çok çeşitli muhalif gruplar var. Bunlar 2011’den beri Esad’ı devirmek için savaşan ve hatta bir dönem ülkenin büyük kısmını kontrol etmeyi başarmış gruplar. Saldırıda en öne çıkan isim El Kaide’yle geçmişte bağlantısı olan ancak sonra bu bağını kesen ve Türkiye tarafından da terör örgütü olarak kabul edilen Heyet Tahrir El Şam, daha bilinen adıyla HTŞ. Türkiye’den destek alan bazı muhalif grupların da saldırıya katıldığı biliniyor.
Aslında bugüne kadar bu gruplar ortak düşmanlarına rağmen ideolojik farklılıklarından ve çıkar çatışmasından dolayı kendi aralarında da sık sık çatışıyor. Halep saldırısı bu ideolojik farklılıkların biraz kenara bırakıldığını gösteriyor.
Muhaliflerin operasyon merkezinin başındaki Hasan Abdülgani, Esad güçlerinin ve İran destekli milislerin muhaliflerin elindeki bölgelere hava saldırılarını ve diğer saldırıları durdurmak için böyle bir saldırı başlattıklarını açıkladı. “Onların ateşini püskürtmek açısından bu bir tercih değildi. Halkımızı ve topraklarını savunmamız bir zorunluluktur” diyen Abdülgani “Rejim milislerinin ve İranlı paralı askerlerin Suriye halkına açık açık savaş ilan ettiği herkesçe anlaşılmıştır” dedi.
İran savaşın başından beri Esad yönetimine destek verdi; Devrim Muhafızları’na bağlı danışman ve komutanları Suriye’deki askeri üslere ve cephe hattına gönderdi.
Suriye devlet medyası İdlib bölgesindeki köy, kasaba ve askeri alanlarda “büyük ölçekli terör saldırısı”yla karşı karşıya olduklarını geçti. Hükümet bu güçlerin kim olduğunu belirtmeksizin “dost güçlerle işbirliklerinin sürdüğünü” söyledi. Devlet medyası ayrıca muhaliflerin ağır kayıplar verdiğini de iddia etti. Esad da konuyla ilgili olarak “Suriye tüm teröristler ve onların destekçileri karşısında istikrarını ve toprak bütünlüğünü savunmayı sürdürecek. Terörist saldırılar ne kadar şiddetli olursa olsun müttefiklerimizin ve dostlarımızın yardımıyla bu saldırıları püskürtüp teröristleri ortadan kaldırma kapasitesine sahibiz” dedi.
Esad bir süre gözlerden ırak kalsa da önceki gün gece saatlerinde Bağdat ve Abu Dabi’deki müttefikleriyle telefon görüşmeleri yaptı. Esad, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki mevkidaşı Muhammed bin Zayid el Nahyan’a Suriye hükümetinin “müttefiklerinin ve dostlarının yardımıyla bu ani isyanı püskürtebileceğini” söyledi.
Kremlin Moskova’nın saldırıyı “Suriye’nin egemenliğinin ihlali” olarak gördüğünü söyledi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov “Suriye hükümetinin bu bölgede düzeni hızla yeniden tesis etmesini ve anayasal düzeni yeniden sağlamasını destekliyoruz” dedi.
Bu arada tüm bu süreçte Esad’ın Rusya’ya gittiği söylentileri dolaşıyordu. Kremlin bu konuda açıklama yapmaktan kaçınsa da bazı haber kuruluşları Esad’ın Moskova ziyaretinden dün döndüğünü geçti. Kremlin yanlısı Telegram kanallardan birinin iddiasına göre Esad, Kremlin’in basın servisine “Rusya’ya gelip mevkidaşı Vladimir Putin ile görüştüğünün” resmen duyurulmasını istemiş. Ancak Putin’in protokolü, siyasi açıdan uygun olmadığı gerekçesiyle buna karşı çıkmış.
Suriye geçen yıldan beri Ortadoğu’yu kasıp kavuran Gazze savaşına müdahil olmadı. Hatta bir parçası olduğu Direniş Ekseni içinde en sessiz kalan Suriye oldu. Ancak kendini savaşın içinde bulmaktan da kaçamadı. Mesela Gazze savaşı başladıktan kısa süre sonra İsrail Şam ve Halep havaalanlarını bombaladı. Şam Havaalanı’nın bombalanması sık görülen bir şey olsa da Halep Havaalanı’nın bombalanması nadir yaşanan bir şeydi. Ayrıca bu yıl İsrail işgal altındaki Golan Tepeleri’nde savunmayı güçlendirici birtakım adımlar attı.
Gazze savaşının Suriye üstündeki bir diğer etkisi de silah ve asker yardımında bulunan iki gücün, yani İran ve Lübnan Hizbullahı’nın kayıplar vermiş olması. İran özellikle Lübnan ve Suriye bağlantısı olan Devrim Muhafızları komutanlarından bazılarını, Hizbullah 32 yıldır grubu yöneten lideri Hasan Nasrallah’ı ve diğer birçok komutanını kaybetti. Ayrıca İsrail’in Suriye’ye giden yollar üstünde kurduğu baskı da silah ve para akışının zorlaşmasına neden oldu.
Öte yandan Rusya’nın Ukrayna’da verdiği savaşın Suriye’deki kontrolünü de etkilediği muhaliflerin Halep’teki başarısından anlaşılıyor.
Son olarak Türkiye ve Suriye arasında normalleşme yolunda atılan adımların çıkmaza girmesinin de etkili olduğu tahmin ediliyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan birçok kez Esad’la görüşme teklifinde bulunsa da Esad bu teklifleri “Zaten bir noktaya varamayacağız” diyerek reddetti.
Suriye’deki durum esasında epey karışık. Esad’ın devrilmesi için yürütülen bir iç savaş var, belli güçlerin birbiriyle girdiği vekalet savaşları var, IŞİD’in işgaliyle ABD başta olmak üzere birçok ülkenin bir araya gelerek oluşturduğu koalisyon var. Tüm bunlar Suriye’yi farklı farklı bölgelere ayırdı.
Esad şu anda çoğu büyük şehir olmak üzere ülkenin yüzde 60’ını kontrol ediyor. Ancak savaşın başında durum böyle değildi. Muhalefetin gücünün dorukta olduğu ve IŞİD’in karışıklıktan istifade edip iç bölgelere sızması nedeniyle Esad bir noktada Halep’te bile kontrolü sağlayabilmiş, 2022 yılının Kurban Bayramı’nda şehre girip Suriyelilerle bir araya gelmişti. Esad’ın yeniden kontrolü sağlaması 2015 yılında Rusya’nın yardım eli uzatmasıyla mümkün oldu.
Yine de ülkenin kuzeyi Türkiye destekli muhalif gruplarla ABD destekli (PKK’nın uzantısı) YPG’nin kontrolü altında.
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib ve Halep yaklaşık beş milyon insanın yaşadığı bir yer. Bunların yarısından fazlası Suriye’nin başka başka yerlerinden evlerini terk etmek zorunda kalmış kişiler.
IŞİD 2019 yılında Suriye’deki son toprak parçasını da kaybetmiş olmasına rağmen içlerinden bazılarının Suriye’deki çöllerde saklandığı ve bir kısmının da uyuyan hücrelerde olduğu biliniyor.