ABD’de arama için eve giren polislere saldırı: Dört ölü, dört yaralı
Haftalarca Demokratlara ve bağışçılarının baskılarına direnerek "Sağlığım yerinde, Trump'ı benden başkası yenemez" diye direten Biden pazar gecesi yarıştan çekildi. Aday olarak geçirdiği son hafta sonu neler yaşandı da o kararından vazgeçti Biden?
“Sonunda Joe Biden siyaset sahnesinden çekildi.” Dün başkanlık yarışından çekilen ABD Başkanı Joe Biden’ın haberini yapan Amerikan basını aşağı yukarı bu tonla başladı haberlerine. Zira Biden haftalarca Demokratlara ve bağışçılarına karşı mücadele vererek yarıştan çekilmeyeceğinin altını çizmiş, “Beni yenebileceğini düşünen varsa kurultayda çıksın karşıma” bile demişti. Bu sözlerin üstünden sadece iki hafta geçti. Ancak iki hafta Türkiye’de siyaset için neyse, Amerikan siyaseti için de öyle oldu; Covid-19 nedeniyle Delaware’deki evinde dinlendiği sırada adaylıktan çekildiğini açıkladığı bir mektup yayınladı Biden. Peki arka planda neler olmuştu?
Daha önce Amerikan tarihinde hiçbir başkan adayı seçim gününe bu kadar yakın bir tarihte yarıştan ayrılmadı. 27 Haziran’da Trump’la karşı karşıya geldiği ve kötü bir performans sergilediği tartışmadan bu yana hem seçmenlerini, hem de Demokratları akıl sağlığının yerinde olduğuna ikna etmeye çalıştı Biden ama Demokrat Parti’ye 50 yılı aşkın hizmetin ardından partinin önünde engel oluşturduğunu zor da olsa kabul etti.
Kampanyadaki üst düzey bir danışmana göre Biden çekilme kararını son 48 saatte aldı. Danışman Biden’ın iyileşme sürecinde ailesine ve üst düzey danışmanlarına telefonla danıştığını söylüyor. Konuyla ilgili bilgili başka bir kaynak da Biden’ın çekilmeyi ciddi ciddi düşünmeye cumartesi gecesi başlayıp kararını pazar günü kesinleştirdiğini belirtiyor.
Danışman başkanın “kararsız olduğunu,” ancak gelen verileri inceledikten sonra adaylığının “Trump’ı yenmeyi zorlaştıracağına ikna olduğunu” söylüyor. Zaten Biden da mektubunda “Aslında yeniden seçilme niyetinde olsam da hem partimin hem de ülkemin çıkarları için adaylıktan çekilerek kalan görev süremi sadece başkanlığa odaklanarak geçirmenin daha iyi olacağına inanıyorum” diye yazdı.
Daha önceki haftalarda “Yalnızca yüce Tanrı izin verirse adaylıktan çekilirim” diyen Biden, ardından “Doktorlar çekil derse çekilirim” diye açık kapı bırakmıştı. Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi CNN International’a “Biden’ın kararının sağlık sorunlarıyla alakalı olmadığını” söyledi. Biden cumartesi günü en yakın iki danışmanı Mike Donilon ve Steve Ricchetti ile bir araya gelmiş, o danışmanlar da anketleri göstermiş, önde gelen Demokratların adaylığı konusunda ne düşündüğüne dair bilgi vermişti. Ulaştıkları sonuç “bunun asla zafere giden yol olmadığı” yönündeydi.
Biden’ı kararı almaya iten şey tekil örnekler değildi. Yani tek bir anket sonucuna, kararsız tek bir Demokrat yetkiliye ya da bağışlarını geri çekmekle tehdit eden tek bir bağışçıya bakarak karar almamıştı bu kararı. Toplantıda sunulan bilgiler kritik eyaletlerdeki anket sonuçlarının düşüşe geçtiğini ve partide sert bir bölünme oluşacağını gösterdiği için kararı almak zorunda kalmıştı kararını. Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynağa göre danışmanları ona doğrudan “Çekilmelisin” diye baskı yapmamıştı. Ama başkan bizzat kendisi toplantı sona ermeden yarıştan çekilmeyi planladığını açıkça belirtmiş, danışmanlarından pazar günü yayınladığı mektubun taslağını çıkarması için yardımcı olmalarını istemişti.
Biden kararını açıklamadan hemen bir gece önce ailesini toplayıp bu düşüncesini anlatmıştı da. Biden’a Delaware’deki dinlenme sürecinde eşi Jill Biden eşlik ediyordu. ABD basınına göre kızı Ashley ve daması Howard pazar günü sabah saatlerinde Delaware’e geldi. Kararını kesinleştiren Biden bu kez çok yakın yardımcılarıyla konuştu. Ancak en yakın iletişim danışmanlarından Anita Dunn dahil yakın çevresindeki bazı kişiler karardan ancak sosyal medyadaki açıklamasından dakikalar önce haberdar oldu. Birçoğu da mektup yayınlandıktan sonra seçmenlerle birlikte öğrendi.
Başka bir kaynak Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in pazar günü birçok kez telefon görüşmesi yaptığını söylüyor. Biden’la telefonla görüştüğü isimler arasında özel kalem müdürü Jeff Zients ve kampanyasının eş başkanı Jen O’Malley Dillon da vardı. Washington’daki Zients aynı gün öğleden sonra başkanın tüm yardımcılarıyla, Beyaz Saray’ın üst düzey personelleriyle ve Biden’ın kabine üyeleriyle telefonda görüştü. New York Times’a göre başkan Beyaz Saray’daki üst düzey danışmanlarına zoom üstünden bizzat haber verdi. Ancak tüm bu görüşmeler boyunca Biden’ın halefi olarak destekleyeceği kişinin kim olacağı belli değildi. Biden kendisi de mektubunda desteklediği kişinin adını yazmadı, ancak dakikalar sonra başka bir tweet atarak desteğinin Harris’e olduğunu söyledi.
Biden’ın sadece yakın çevresine ve Beyaz Saray’da belli başlı kişilere verdiği haber mektup ortaya çıkana kadar basına sızdırılmadı. NYT mektubun yayınlanmasından saatler öncesini şöyle anlatıyor: “Başkana çok yakın bazı kişiler akşama doğru bir şeylerin yaklaşmakta olduğunu hissediyor ve diğerlerine Biden’ın kampanyasının sonunun geldiğini söylüyorlardı.”
Biden’ın en güçlü müttefiklerinden New York Senatörü Chuck Schumer başkanın yüzüne karşı acımasız konuşmuş, kongre üyelerinin çoğunun adaylığını çekmesine hazır olduğunu söylemişti. Biden’dan karar verirken üç şeyi göz önünde bulundurmasını istemişti Schumer: Bıraktığı mirası hedef alan tehlike, ülkenin geleceği, Demokratların seçimlerde büyük kayıp yaşaması durumunda kongrede yaşanacak deprem. Biden 13 Temmuz’da 35 dakika süren toplantıda “Bir haftaya daha ihtiyacım var” yanıtını vermişti.
Biden’ın kararını Trump’ın kampanyasına her ay 45 milyon dolar vermeye hazır olduğu söylenen ABD’li milyarder Elon Musk’ın sosyal medya platformu X’te yapması da dikkat çekti. Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara göre Biden son haftalarda “kampanyasına musallat olan entrika ve sızıntılardan kaçınmak” için bu yolu tercih etmişti.
Öyle ya da böyle, Demokratlar şu anda riski yüksek ama ödülü büyük bir kumar oynuyor. Seçime sadece 105 gün var ve Demokratların hem yeni adayı belirlemesi, hem de seçmenleri ikna etmesi gerekiyor.