Captagon: Ortadoğu’nun uyuşturucuyla sessiz savaşı
Devrik lider Muammer Kaddafi'nin Lübnan'da hapis yatan oğlu Hanibal Kaddafi, bir ay önce başladığı açlık grevinde 'durumunun kötüleşmesi' sonucu hastaneye kaldırıldı.
Libya’nın devrik lideri Muammer Kaddafi’nin oğlu Hanibal Kaddafi, siyasi mülteci olarak yaşadığı Suriye’den 2015’te kaçırıldığından beri Lübnan’da hapis tutuluyor. Hanibal, 45 yıl önce Libya’da kaybolan Şii din insanı Musa El Sadr’ın akıbeti hakkında bilgi almak isteyen Lübnanlı militanlar tarafından kaçırılmıştı. Daha sonrasında Lübnanlı yetkililer tarafından kurtarılan Hanibal, bu sefer de yargılanmadan Beyrut’taki bir hapishaneye konulmuştu.
Hanibal yargısız infazı protesto etmek amacıyla 3 Haziran’da açlık grevine başladı. Açlık grevi bildirisinde, “Siyasi bir mahkum bunca yıldır adil bir yargılama olmadan nasıl hapis tutulabilir?” diye soran Hanibal, bunun sonuçlarından ‘kendisine adaletsiz davrananların sorumlu olacağını’ belirterek, “Hukuku politikacıların elinden kurtarma zamanı geldi” diye eklemişti. Hanibal’ın ‘durumunun kötüleşmesinin ardından hastaneye kaldırıldığı bildirildi.
Olayla ilgili bilgi sahibi bir kişi, sadece az miktarda su içerek açlık grevine devam eden Hanibal’ın sağlığının bozulduğunu ve geçen çarşamba günü düşük tansiyon ve omurga iltihaplanması şikayetleriyle Beyrut’taki Hotel-Dieu de France hastanesine kaldırıldığını açıkladı.
Hastanede serum, antibiyotik ve yiyecek takviyesi verilen Hanibal’ın sağlık durumunun stabil hale gelmesinin ardından Beyrut’taki hücresine geri döndüğü belirtildi. Kaynağa göre, Hanibal özgürce hareket edemediği küçük bir hücrede tutulduğu için sırt ağrısı çekiyor.
Hanibal’ın Lübnan’a kaçırılmasına neden olan Lübnanlı Şii din insanı Musa El Sadr’ın 1978 yılında ortadan kaybolması Lübnan’da tartışılan bir konu olmaya devam ediyor. 1975 yılında başlayan ve Müslümanlar ile Hıristiyanların karşı karşıya geldiği Lübnan iç savaşında siyasi ve askeri bir grup olan Mahrumlar Hareketi’ni kuran El Sadr’ın ailesi, onun Libya’da bir hapishanede tutulduğuna inanıyor ancak Lübnanlıların çoğu konuya o kadar iyimser bakamıyor.
Libya, El Sadr’ın o dönem iki yol arkadaşıyla 1978 yılında Roma’ya gitmek üzere Trablus’tan ayrıldığını ancak Şiiler arasındaki güç mücadelesine kurban gittiğini iddia ediyor. El Sadr’ın destekçilerinin çoğu ise Libya’nın Lübnanlı milislere yaptığı ödemelerle ilgili çıkan anlaşmazlık nedeniyle Kaddafi’nin Şii din insanını öldürttüğüne inanıyor.
Sonuç olarak Kaddafi, 2011 yılında muhalif savaşçılar tarafından öldürüldü. El Sadr’ın ortadan kaybolmasından iki yıl önce doğan Hanibal, Trablus düştükten sonra annesi ve diğer birkaç akrabasıyla Cezayir’e kaçtı. Daha sonra kendisine siyasi sığınma hakkı tanıyan Suriye’ye gitti. Burada da yukarıda da belirttiğimiz üzere Lübnanlı militanlar tarafından kaçırıldı.