UNESCO 24 yeni Dünya Mirası’nı açıkladı: Listede Türkiye yok
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken iki günlük ziyaret kapsamında Çin'de. 2018'den bu yana Çin'e giden en üst düzey yetkili olan Blinken'in iki hedefi var: Kötüleşen ilişkileri iyileştirmek ve bu ilişkilerin daha da gerilemesinin önüne geçmek.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, şubat ayında yaşanan casus balon krizinin ardından iptal edilen Çin ziyaretini gerçekleştirmek üzere Beijing’e geldi. Beş yıl sonra iki ülke arasındaki en üst düzey ziyareti gerçekleştiren Blinken, herhangi bir anlaşmadan ziyade iki ülke arasında gerilen ilişkileri yeniden tesis etmeye çalıştığının sinyalini verdi.
Bu görüşmeler, ABD-Çin ilişkilerini yeniden rayına oturtmayı amaçlıyor. Birçok ABD’li iş insanı, Biden yönetiminin dünyanın en büyük iki ekonomisinden biri olan Çin ile ilişkilerini istikrara kavuşturmasını talep ediyor. Yine de bu görüşmelerden beklentilerini düşük tutuyorlar. Blinken’ın ziyaretinde esas hedef, casus balon olayından sonra körelen ilişkileri yeniden tesis etmek ve iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gerilemesinin önüne geçmek.
İki gün sürmesi planlanan ziyaret çerçevesinde dünyanın en büyük iki ekonomisi; Tayvan Boğazı, teknoloji, insan hakları ve Ukrayna’daki savaş konusundaki görüşlerini dile getirebilecek. Washington, bu görüşmenin yanlış anlaşılma riskini azalttığı ve körelmiş iletişim kanallarını yeniden açtığı müddetçe değerli olacağına inanıyor.
Blinken Çin’e varır varmaz mevkidaşı Qin Gang ile el sıkıştığı an da dahil olmak üzere yoğun organize edilmiş bir dizi toplantıya girdi. ABD’li bakanın Çin’in en üst düzey diplomatı Wang Yi ile görüşmesi beklenirken, Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmesi de ihtimaller dahilinde değerlendiriliyor.
Şi, geçen hafta Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates ile görüştüğü için Blinken ile görüşmeye zaman ayırmaması diplomatik bir tepki olarak yorumlanabilir. Şi, Gates’i sıcak bir şekilde karşılamış ve milyarderi, bu sene karşılaştığı ‘ilk ABD’li dostu’ olarak övmüştü.
Çin’i tek ziyaret eden ABD’li milyarder Gates değildi. SpaceX, Tesla ve Twitter’ın sahibi Elon Musk, bu ay Çin’e yaptığı ziyarette ABD ve Çin ekonomilerini ‘yapışık ikizler’ olarak tanımlamış ve iki ekonominin birbirinden koparılmasına karşı olduğunu söylemişti. Apple’ın CEO’su Tim Cook da mart ayında Çin’e gitmiş ve şirketinin Çin ile olan ‘ortak’ ilişkisinden övgüyle söz etmişti.
Yapay zeka sohbet robotu ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI’ın lideri Sam Altman, bu ay Beijing’deki konferansa video konferans aracılığıyla katılmış, ABD’li ve Çinli araştırmacıların yapay zeka teknolojisinin risklerine karşı ortaklaşa çalışması gerektiğini dile getirmişti.
Öte yandan Blinken’ın bu ziyaretinin ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ve Ticaret Bakanı Gina Raimondo’nun olası ziyaretleri dahil olmak üzere başka ikili görüşmelerin önünü açması bekleniyor. En önemlisi de bu ziyaret gelecek aylarda Şi ile ABD Başkanı Joe Biden’ın ikili zirve gerçekleştirmesine de vesile olabilir. Zira Biden cumartesi günü yaptığı açıklamada gelecek aylarda Şi ile görüşmek istediğini dile getirmişti.
Biden casus balon olayı ve iki ülkenin çekişmeli rekabeti hakkında, “Bence kasıtlı olmaktan ziyade çok utanç vericiydi. Eğer Çin ile aramızdaki rekabetin çatışmaya dönüşmediğinden emin olmak istiyorsak işe iletişim kurarak başlamalıyız” yorumunda bulundu.
İki ülke arasında geçen aylarda diplomatlar düzeyinde birtakım görüşmeler olsa da son olarak Singapur’daki Shangri-La Diyaloğu’nda buz gibi bir hava hakimdi. Çin Savunma Bakanı Li Shangfu’nun ABD’li mevkidaşı Lloyd Austin ile görüşmeyi reddetmesi ABD tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Zirve sırasında ABD’nin Güney Çin Denizi ve Tayvan Adası çevresindeki devriyelerine devam edeceğini belirtmesi, Çin tarafından ‘Soğuk Savaş’ yorumunun gelmesine neden oldu. Li, “Soğuk savaş zihniyeti yeniden hortladı ve güvenlik risklerini kritik ölçüde artırdı. Karşılıklı saygı; zorbalık ve hegemonyaya üstün gelmelidir” demişti.
Şimdiyse Çin Dışişleri Bakanlığı, Qin’in dün Blinken’a, “Tayvan meselesi, Çin’in esas çıkarının özü Çin-ABD ilişkilerindeki en kritik konu ve en belirgin risktir” dediğini bildirdi.