Angelina Jolie’nin yalnızlığı ABD basınına dert oldu!
ABD seçimlere giderken tek konu hala Joe Biden'ın sağlığı. 81 yaşındaki başkana "adaylıktan çekil" diyenler kervanına ünlü aktör George Clooney de katıldı. Clooney "Dört yıl boyunca birçok savaşı kazandın, ama zamana karşı savaşı kazanamazsın" dedi.
Dünya Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Kasım ayındaki seçimlerinden başka şey konuşmaz oldu. Demans iddialarının yakasını bırakmadığı ABD Başkanı Joe Biden adaylıkta ısrarcı oldukça çatlak sesler de yükselmeye devam ediyor. Bu seslerden biri dünyaca ünlü aktör George Clooney. Clooney Demokrat Partili ve haliyle partisinin aday değiştirmesi gerektiği tartışmalarına da kayıtsız kalamadı.
Ünlü aktör ABD’nin yüksek tirajlı gazetelerinden The New York Times’a yazdı. Yazısının başlığı ise “Biden’ı seviyorum fakat yeni bir adaya ihtiyacımız var” oldu. biz de 10Haber olarak Clooney’nin hayranları için yazısının tam çevirisini yayımlıyoruz:
Hayatım boyunca Demokrat oldum; bunun için de özür dilemiyorum. Partimin temsil ettiği ve savunduklarıyla gurur duyuyorum. Demokratik sürece katılımımın bir parçası olarak ve seçilmiş adayı desteklemek amacıyla, partimin tarihindeki en büyük bağış toplama etkinliklerinden bazılarına öncülük ettim. 2012’de Barack Obama. 2016’da Hillary Clinton. 2020’de Joe Biden. Geçen ay da Başkan Biden’ın yeniden seçilmesi için en büyük bağış kampanyasını yaptım. Tüm bunları bu sürece ne kadar inandığımı ve ne kadar derin olduğunu düşündüğümü ifade etmek için söylüyorum.
Joe Biden’ı senatör, başkan yardımcısı ve başkan olarak seviyorum. Onu dost olarak görüyorum ve ona inanıyorum. Karakterine ve ahlakına inanıyorum. Son dört yılda karşılaştığı pek çok savaşı kazandı. Ancak bizler gibi o da zamana karşı savaşı kazanamaz. Bunu söylemek yıkıcı, ama üç hafta önce bağış toplama etkinliğinde birlikte olduğum Joe Biden 2010’un Joe “big F-ing deal” Biden’ı değildi. Hatta 2020’nin Joe Biden’ı bile değildi. Münazarada hepimizin şahit olduğu adamdı o.
Yorgun muydu, evet. Soğuk algınlığı mı geçiriyordu, belki. Fakat partinin önde gelenleri biz 51 milyon insana gördüğümüz şeyi görmediğimizi söylemeyi bırakmalı. Hepimiz ikinci bir Trump dönemi ihtimalinden o kadar korkuyoruz ki tüm uyarı işaretlerini görmezden gelmeyi tercih ettik. George Stephanopoulos röportajı bir hafta önce gördüklerimizi daha da pekiştirdi. Demokratlar olarak, saygı duyduğumuz Başkan’ın Air Force One’dan indiğini ya da senaryo dışı bir soruyu yanıtlamak üzere mikrofona doğru yürüdüğünü gördüğümüzde hep birlikte nefesimizi tuttuk ya da televizyonun sesini kıstık.
Bunları belirtmek adil mi? Olmak zorunda. Bu yaşla ilgili. Başka bir şey değil. Ama tersine çevrilebilecek bir şey de değil. Bu başkanla kasımda kazanamayacağız. Bunun da ötesinde Temsilciler Meclisi’ni kazanamayacağız ve Senato’yu kaybedeceğiz. Bu sadece benim görüşüm değil; özel olarak konuştuğum her senatör, Kongre üyesi ve valinin görüşü bu yönde.
Cumhuriyetçi Parti’nin Ronald Reagan ve George H.W. Bush’la birlikte kendisini bu kadar güçlü kılan tüm özelliklerini başkanlığa tutunmaya çalışan tek bir kişiye bu denli nasıl devredebildiğini tartışmayı seviyoruz ve yine de çoğu Kongre üyesi beklemeyi, barajın yıkılıp yıkılmayacağını görmeyi tercih ediyor. Ama baraj yıkıldı. Kafamızı kuma gömüp kasım ayında bir mucize olması için dua edebiliriz ya da gerçeği konuşabiliriz.
Elimize yeni ve can sıkıcı bilgiler ulaşmışken Demokratların oylarıyla zaten sözlerini söylediğini ve bu nedenle adaylığın kesinleştiğini ve bittiğini iddia etmek en iyi ihtimalle samimiyetsizliktir. 34 ağır suçtan hüküm giydiği için Cumhuriyetçilerin adaylarından vazgeçmesi gerektiğini düşünüyoruz ama üst düzey Demokratlar -Chuck Schumer, Hakeem Jeffries, Nancy Pelosi- ve kasım ayında kaybetmekle karşı karşıya olan senatörler, temsilciler ve diğer adaylar da bu başkandan gönüllü olarak kenara çekilmesini istemelidir.
Sonra ne olacağına dair bize anlatılan korkutucu hikayeler tümüyle doğru değil. Büyük olasılıkla Biden-Harris’in kasasındaki para başkan adayının ve diğer Demokratların seçilmesine yardımcı olabilir. Yeni aday Ohio’daki oy pusulalarının dışında kalmayacaktır. Biz Demokratların çok heyecan verici bir yedek kulübesi var. Bizler lider atamayız ya da kişilik kültüne kapılmayız; biz bir başkana oy veririz. Birkaç güçlü Demokrat öne çıkıp Trump’ın ‘seçim kampanyası’ dediği intikam turunda endişe yaratan tüm eğilimlerine karşı bu ülkeyi yönetmek için en iyi niteliklere sahip olduklarını kolayca anlatabilir.
Wes Moore, Kamala Harris, Gretchen Whitmer, Gavin Newsom, Andy Beshear, J.B. Pritzker ve diğerlerini dinleyelim. Adayların birbirlerine saldırmak yerine sahip olduğumuz kısa süre içinde bu ülkeyi neyin yükselteceğine odaklanması konusunda anlaşalım. O zaman önümüzdeki ay yapılacak Demokrat Parti kurultayına gidip bunu çözebiliriz.
Karmaşık mı olacak, evet. Demokrasi zaten bir karmaşadır. Fakat bu partimizi canlandırıp haziran ayındaki münazaralardan sonra kenara çekilen seçmenleri uyandırır mı? Kesinlikle. Seçim gününe doğru yol alırken karşılaştığımız bu küçük rampa bizim için tehlike değil fayda da sağlayabilir.
Bu bize muhalefetin araştırmaları ve olumsuz kampanyalarının etkisi olmadan geleceği işaret etme şansı verecektir. Demokrasilerini aşırı sağdan kurtarmak için kenara çekilen ve kişisel hırslarını askıya alan 200 kadar Fransız adayda gördüğümüz gibi, bu demokrasi için heyecan verici bir zaman olabilir.
Joe Biden 2020’de demokrasiyi kurtarmış bir kahramandır. Bunu 2024’te de yapmasına ihtiyacımız var.”