Dünyaya dönen Çinli taykonotlar uzay istasyonunda marul ve domates yetiştirmiş
ABD'li Cumhuriyetçi Turner'ın Rusya'nın uzaya nükleer silah konuşlandırmaya hazırlandığını söylemesi Washington'u karıştırdı. Gözler istihbaratın detayı için Beyaz Saray'a döndü ama Turner'ın amacı Ukrayna'ya yardımı hızlandırmak olabilir.
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) başkenti Washington dün akşam endişeli koşuşturmalara sahne oldu. Endişenin kaynağı da tabii ki Rusya’ydı. Kongre ve ABD’nin Avrupa’daki müttefikleri Rusya’nın uzaya nükleer uydusavar silah yerleştirme potansiyeli konusunda bilgilendirildi. Rusya’nın uzaya uydusavar füze yerleştirme çalışmaları yeni değil, haliyle endişenin neden böyle büyüdüğü soru işaretleri yarattı.
ABD istihbaratının verdiği brifinge göre eğer Rusya bu silahı geliştirip uzaya yerleştirme konusunda başarılı olursa bu bütün iletişim hatları, uzaydan gözetleme ve ABD ile müttefiklerinin askeri komuta ve kontrol operasyonları yok edilebilir. Eski bir yetkilinin The New York Times gazetesinde yer verilen demecinde şu an ABD’nin böyle bir silaha karşı koyma ve uydularını savunma yeteneğine sahip olmadığı belirtildi.
Yeni aldıkları istihbaratla ilgili ayrıntılı açıklama nedeniyle endişelerini dile getiren yetkililer, Rusya’nın bu hamleyle uzay hukukunun temel taşı 1967 tarihli Dış Uzay Anlaşması’nı terk etmeye hazırlanıp hazırlanmadığı konusunda ciddi soru işaretleri yarattığına dikkat çekti. Bu anlaşma devletlerin hem yörüngeye hem de dış uzaydaki gök cisimlerine veya istasyonlarına nükleer silah ya da diğer kitle imha silahları yerleştirmesini yasaklayan hükümler içeriyor. ABD’li yetkililer büyük bir endişe alarmının startını verdikleri dün akşam Rusya’nın silahı yapım aşamasında olduğu dolayısıyla konuşlandırmaya yakın görünmediğine de dikkat çekerek bunu kısa vadede bir tehdit olarak görmediklerini söyledi. Yani onların da kafası karışık gibi.
Bu istihbarat Beyaz Saray koridorlarında ne zamandır konuşuluyordu bilinmez, ancak kamuoyu önünde ilk kez dün dile getirildi. Dile getiren de Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu Başkanı Cumhuriyetçi Mike Turner oldu. Turner ABD Başkanı Joe Biden’a ve onun Demokrat yönetimine elde edilen istihbari bilginin gizliliğinin kaldırılması çağrısı yaptı. Turner’ın açıklamasından kısa süre sonra kürsüye çıkan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan Ukrayna’ya verilecek mali desteğin ne kadar önemli olduğundan bahsedecekken gündem bir soruyla kısa süreliğine değişti. Bir gazetecinin sorusu üzerine Sullivan perşembe günü Turner ile görüşmeyi planladığını söyledi. Sullivan onun ABD’nin gizli istihbarat meseleleri ile ilgilenen Gang Of Eight toplantısından önce böyle bir bilgiyi kamuoyuyla paylaşmasına da biraz şaşırdığını ifade etti.
ABC News’e konuşan kaynaklar da tehdidin kısa vade için geçerli olmadığını ama zamanın daraldığına dikkat çekti.
Uzaya yerleştirilecek nükleer silah endişeleri aslında 50 yıl öncesine dayanıyor. Hatta bu konu o zaman da o kadar gündemdeydi ki 1960’ların sonunda Dış Uzay Anlaşması yürürlüğe girerken Star Trek dizisinin bölümlerinde dahi işlenmişti. ABD de bu teknolojinin çeşitli versiyonlarını denedi, ancak hiçbir zaman kullanmadı, Rusya ise on yıllardır uzaydaki askeri kabiliyetlerini geliştirme adımları atmaya devam ediyor.
Yeni istihbarat uyarısının Rusya’nın 9 Şubat’ta gizli savunma bakanlığı füzeleri taşıyan Soyuz roketini fırlatmasıyla bağlantılı olup olmadığı belli değil. 9 Şubat’ta Rusya Savunma Bakanlığı yükü taşıyan Soyuz-2-1v roketinin kalkışıyla Moskova 2024 uzay çalışmalarının da startını vermişti. Bu Soyuz’un 2013’teki tanıtımından bu yanaki 12’inci görevi olarak kayıtlara geçti.
Ancak ABD’nin endişelerini 9 Şubat’taki Soyuz mu körükledi, orası belirsiz.
Turner’ın açıklaması Çarşamba günü Washington’da istihbaratın ne olduğu konusunda büyük heyecan yarattı. Ancak açıklama Rusya ile ilgili önemli bilgi kaynaklarını kaybetmekten korkan Beyaz Saray yetkililerini kızdırdı. Haliyle Turner’ın açıklamayı neden yaptığı da tartışma konusu oldu. Turner Ukrayna’ya askeri yardımı destekleyen az sayıda Cumhuriyetçilerden. Dış yardımın Cumhuriyetçilerin elindeki Temsilciler Meclisi’nde onaylanması için Rusya tehdidini görünür kılmak istiyor olabilir örneğin.
Kongre, ABD’nin Ukrayna’ya Rus tehditlerine karşı kaynaklarını seferber edip etmemesi konusunda sert bir siyasi çekişmeye saplanmış durumda. Demokratların çoğu ve Turner dahil bazı Cumhuriyetçiler ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarını korumak için bu yardımın gerekli olduğunu savunuyor. Ancak Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson dahil Cumhuriyetçi üyelerin çoğunluğu Senato’da kabul edilen ve Ukrayna’ya 60.1 milyar dolarlık dış yardım paketinin Temsilciler Meclisi’nde oylamaya sunulması çağrılarını duymazdan geliyor. Eski Başkan Donald Trump hafta sonu Rusya’yı kendi savunması için yeterince para harcamayan herhangi bir NATO ülkesine “ne isterlerse yapmaya” teşvik edeceğini söyleyerek Cumhuriyetçi muhalefeti de kışkırtmıştı. Trump başkanlığı döneminde de NATO müttefiklerinin savunma harcamaları konusunda üstlerine düşeni yapmadığını söylüyor, ittifakı ABD’nin tek başına finanse etmesine veryansın ediyordu.
Trump’ın partisi Cumhuriyetçilerin çoğu bu yardıma karşı çıkarken Turner Ukrayna’ya daha fazla yardım yapılmasını açıkça savunuyor. Hatta kısa süre önce Kiev’i bile ziyaret etti. Turner’ın bu “ulusal güvenlik tehdidi” çıkışıyla Temsilciler Meclisi üstünde istediği baskıyı oluşturup oluşturamayacağını zaman gösterecek. Ancak yine de bu yardımın Temsilciler Meclisi’nden geçmesi ihtimali bir hayli uzak.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, ABD basınında yer alan “Rusya’nın uzaya nükleer silah konuşlandırmayı planladığı” yönündeki iddiaların aldatmaca olduğunu söyledi. Amerikan medyasına yansıyan, ülkesinin uzaya nükleer silah konuşlandırmayı planladığı yönündeki iddiaları değerlendiren Peskov, “Ancak Beyaz Saray, her türlü yöntemle Kongreyi paranın (Ukrayna, İsrail ve Tayvan’a yardımları içeren destek paketi ) tahsis edilmesine ilişkin yasa tasarısını onaylamaya zorluyor. Bu, apaçık. Beyaz Saray’ın hangi aldatmacaları kullanacağını göreceğiz.” şeklinde konuştu. Peskov, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın basın toplantısında konuyla ilgili bilgi vermesini beklediklerini söyledi. Ülkesinin Ukrayna’daki “özel askeri operasyonunun” devam edeceğini dile getiren Peskov, “Ukrayna’daki operasyon, belirli hedeflerle başladı ancak Batı ve NATO ile savaş şeklinde devam ediyor. Bu nedenle operasyon gereğinden daha uzun sürebilir ama bu, operasyonun anlamını ve sonucunu değiştiremez. Operasyonun hedefine ulaşılacak” ifadelerini kullandı.
ABD’li Bilim İnsanları Federasyonu Nükleer Bilgi Projesi direktörü Hans Kristensen ise “Rusya diğer uyduları sabote etmek üzere tasarlanmış uyduları ve onların manevra kabiliyetleriyle ilgili çeşitli deneyler yapıyor” dedi. Kristensen bunun gibi herhangi bir adımın ve uzaya nükleer silah konuşlandırmanın Moskova’nın da imzacısı olduğu Dış Uzay Anlaşmasının ihlali olacağına dikkat çekti. Rus nükleer kuvvetleri konusunda uzman olan Pavel Podvig ise “Ben (en hafif tabirle) çok şüpheciyim. Ne yazık ki bugünlerde herhangi bir şeyi kategorik olarak dışlamak mümkün değil. Ancak yine de bunun akla yatkın olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Uzayda nükleer silah konuşlandırmak Rus teknolojisinde önemli bir ilerleme olacak. Dış Uzay Anlaşması uzayda nükleer silah bulundurmayı yasaklıyor ancak Rusya Soğuk Savaş döneminden kalma pek çok silah kontrol anlaşmasından özellikle de Ukrayna savaşının başlamasından bu yana çekiliyor.
Dış Uzay Anlaşması ya da Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dahil, Uzayın Keşif ve Kullanılmasında Devletlerin Faaliyetlerini Yöneten İlkeler Hakkında Anlaşma uzay hukukunun Magna Carta’sı olarak nitelendirilir. 27 Ocak 1967’de ABD, Birleşik Krallık ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde (SSCB) imzaya açılan anlaşma 10 Ekim 1967’de yürürlüğe girmişti.
2015 Eylülü itibariyle anlaşmaya taraf ülke sayısı 104’e yükselmişti.
1967 Dış Uzay Antlaşması’nın temel amacı halihazırda 1962 (XVIII) sayılı BM Genel Kurulu Kararı ile belirlenmiş uzay hukukunun temel ilkelerinin arasında bağlantı kurup uzay faaliyetlerinin sınırlarının belirlenmesi, uzayın barışçıl kullanılması ve keşfi.